ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
ücretsiz internet bir vatandaşlık hakkıdır
-
bizim burda 2 mb için adamın dalağını söküyorlar estonya abi.
hadise
-
avrupa görmüş kezban.
5 adım ötedeki adaların yunanlara ait olması
-
bir önceki çağda yaşanan bir olayın neden-sonuç ilişkisini şimdiki çağın dinamiklerine göre değerlendirmek aklın yüzerek yunan adaları'na kaçtığını gösterir.
sinan çetin'in çekeceği filme isim önerileri
bursa'da öğrenci abonmanın 100 tl'ye çıkartılması
-
"artan maliyetler" sebebiyle bursa büyükşehir belediyesi'nin halka pamuk eller cebe demesi olayıdır. bir yanda tunç soyer'in izmir'de işe gidiş ve iş çıkış saatlerinde ulaşımı yüzde elli indirimli yapması, bir yanda istanbul'da öğrenciler için aylık ulaşımın elli liraya düşürülmesinin görüşülmesi, bir yanda da bunlar. herkes amacını güzel bir şekilde belli ediyor. istanbul gibi bir şehirde bile öğrenciye hiçbir zaman yüz lira olmadı o kart, yazıktır.
edit: birisi de çıkıp demiş ki yüz lira ile kimse aç kalmaz. herkes baba parası yiyemiyor sayın yazar. aldığı dört yüz lira burs ile bir ayı çıkarmaya çalışan, geçinemediği ve ailesinden destek alamadığı için gece gündüz demeden herhangi bir işte çalışan öğrenciler de gördü bu gözler. tabii bir eli yağda diğeri balda sayın yazar bunu nereden bilecek?
yalnızlığın anlaşıldığı anlar
-
hastalandiğinizda bir tas çorba pişireniniz yoksa, ameliyata girerken cüzdanınızı hastabakıcıya birakip hakkını helal et diyorsanız yalnızliği iliklerinize kadar hissedebilirsiniz.
kolonya sürerken kendisini tokatlayanlar
-
hiç olmadık yerde aniden çekmeceden eyüp sabri'yi çıkarıp çapçapçapçapaçapa diye suratına boynuna vuran insanlar, kolonyayı döktükçe kendilerini cezalandıran insanlar, traş sonrası gözlerini kapatıp kolonyalı elleriyle kendi yanaklarına girişen insanlar var. bu renkli güruhun temizlik anlayışlarına saygı duymakla birlikte kolonyanın etkisinin ancak güçlü tokat darbeleriyle ortaya çıkacağına dair inançlarını abartılı buluyorum. içiniz geçmiş çalışırken, ofisin bir köşesinden ansızın gelen tokat sesleri sizi korkutmasın, biri (kuvvetle muhtemel bir yiğido) mutlaka kolonya sürüyordur. suçu biraz da kolonya seanslarında allah ne verdiyse müşterisine girişen berberlerimizde arıyorum. çocukluktan itibaren berberden tokatlı kolonyayı ala ala, darbeli kolonyayı yiye yiye kolonya sürdün mü şapodi şapodi ses gelecek şekilde kendimizi tokatlıyoruz. berberler pavlov olmuş dostlar, tokat sesi olmayınca kolonyadan tat alamıyoruz diley. titreme geldi.
il nome della rosa
-
jean jacques annaud un 1986 yılında çektiği olağanüstü görsele sahip film. görüntü yönetmeni tonino delli colli(1922-2005). filmi izlerken kamerayı size unutturan ve o çağa sokan bir durum var görselde öyle böyle değil. itici christian slater ı bile görmezden gelebiliyorsunuz izlerken. tabi filmin havasını bu denli etkileyen önemli bir faktör de sean connery nin william of baskerville olması.
honda'ya artistlik yapan audi a8'in dramı
-
yaptıkları beyinsizlikle akan trafikte diğer sürücülerin ve yolcuların hayatını riske atan bir başka öküz grubunun hayatından kesit sunan bir animal planet kısa belgeseli.
keşke bunlar kimseye salça olmadan refüje mefüje girerek veya bir ağaca, bir bariyere vs çarparak geberseler de kendilerinden kurtulsak.
endonezyalı forvetin attığı inanılmaz depar
-
hızlanmasıyla ayrı fren performansıyla ayrı büyülemiş endonezyalı forvet.
(bkz: ekşi sözlük'e bir daha gelinse alınacak nick'ler)
mete gazoz'un olimpiyat şampiyonu olması
-
gururumuz mete'nin başarısıdır. istanbul okçuluk kulübü çıkışlıdır.
okçular vakfı ile hiçbir ilgisi olmaması ayrı bir sevinç kaynağıdır. şimdiden başarısını üstüne çekeceklere önbilgidir.
tebrikler!
iş mülakatlarında sorulan sinir sorulara cevaplar
-
web tasarımcı pozisyonu için gittiğim orta büyüklükte bir şirkette developer tarafından sorulan soru:
+tasarım dünyasına getirdiğiniz bir yaklaşim, bir yenilik var mı?
-öyle bir şey olsaydı bu mülakatta olmazdım sanırım.
sonuç: işi aldım.
sözlükçülerin nick'leriyle anlatmak istedikleri
-
amaan, kim anlatacak şimdi.
çocuklarla girilen komik diyaloglar
-
babaannesi namaz kılarken ege (4,5 yaş) odaya girer, namazın sonlarına doğru:
ege: babaanne bu şekerleri yiyebilir miyim?
babaanne: ....
ege: babaanne cevap versene! yiyebilir miyim?
babaanne: ...
ege: (sesini yüksetir) duymuyor musun, görmüyor musun beni? bana baksana babaanne!
babaanne: (sağına doğru selam verir)
ege: orada değilim, buradayım!
babaanne: (soluna doğru selam verir)
ege: ya o tarafta da değilim, tam karşındayım baksana!!!!