hesabın var mı? giriş yap

  • belki bilardo.

    ama daha ilginci var. yaklaşık 25 yıldır bmw markalı otomobillerin kapılarında kapı ayar vidası veya civatası yahut aynı işlevi gören başka bir zamazingo yok. niye yok? çünkü kapıları robotlar tam da olması gerektiği noktaya lehimliyor da ondan yok. kusur olmayınca kusuru düzeltecek bir mekanizmaya da ihtiyaç yok.

    .

  • şaka maka gözlerimin dolmasına sebep olan açıklama. 25 sene önce okumaya başladım. disiplinli bir okuldu. hayata karışamadım. sokakta fazla vakit geçirebilen bir çocuk değildim. bana kalırsa pek de çocukluğumu yaşayamadım. burjuva tipi sosyal aktivitelerle geçti ömrüm. okula gittim. kursa gittim. yabancı dil öğrendim. sınavlara girdim. iyi derecede ofis programlarına hakimim. presentabl denen bir sıfat var ya hani, onun kelime karşılığı olacak şekilde yetiştirildim. sebebi iyi bir işe girmekti, iyi para kazanmaktı, hayatım, ailemden gördüğüm gibi devam etsin diyeydi hepsi. artık ne için uğraştığımı, neden bir çocukluğum olmadığını, neden hayatımın hiçbir noktasının tadını tasasız biçimde geçiremediğimi bilmiyorum. bana harcanan para bankaya koyulmuş olsaydı, şu anki gelirimin onlarca katını alıyor olurduk. milyarlar... hepsi çöp. bu ülkede bi boka yaramıyor eğitimli ve kültürlü bir insan olmak. kimse, aa maaşallah yavrumuz da ne kadar insaflı ve merhametli demiyor. herkes paranın ve gücün önünde ceket ilikliyor.

    niye okuduk, niye senelerimi çaldınız el birliğiyle? sağıma bakıyorum cahil, soluma bakıyorum cahil. kimse de aa ne cahil adam demiyor.

    deliler, cahiller ve ölüler... öylesine mutlular ki! yalnızca çevrelerindekiler acı çekiyor.

  • kendisi, fotoğraf çektirdiği idiota son derece nazik, yerinde bir yanıt verse de, cehaletin sınırlarını zorlayan evrim öncesi o canlının, bu kişinin samimi eleştirisini bile anlayabilecek düzeye gelmesi, çok daha kötüsü bunun farkına bile varabilmesinin kanımca ufukta bile görünmediği, he hiç tanımasam da, bir arkadaşımın tweetiyle bu yolla kendisini fark ettiğim zarif kişi. sabrı ve anlayışı için kendisini tebrik edesim geldi, bu zamanda böyle ilkel varlıklara tahammül edebilmek zor iş!

  • ''yalnızlığın dezavantajlarından birisi vardır ki, bilincine varılması ötekiler kadar kolay olmaz. bu dezavantaj; sürekli evde kalmak yüzünden, dış etkilere karşı çok duyarlılaşan bedenimizin en küçük bir hava akımında bile hasta olmasıdır. sürekli köşeye çekilmişlik yüzünden ruhsal durumumuz öyle duyarlı olur ki, en önemsiz olaylar, sözcükler ve hatta salt tavırlar yüzünden huzursuz olur, hastalanır ya da inciniriz. oysa sürekli kalabalığın içinde kalan biri, bunları dikkate almaz bile.''

    demiş arthur schopenhauer.

  • 15 temmuzdan bu güne akp nin sistematik olarak yaptığı bir şey var.

    kendi milli(akp) bilincini oluşturmak.

    15 temmuz tarihinde halkı bir şekilde sokağa döküp zaten sonuçlanmayacak bir darbe girişimini bu bilince dönüşürdü.

    geçen haftalarda ise aynı stratejiyi döviz üzerinden kurdular.

    halk 200 -300 dolar bozdurdu, kampanyalar yapıldı. 200- 300 dolar bozmakla kur düşmezdi ama arka tarafta başka işler döndü ve döviz düştü.

    şimdi malum kesim hepten coştu.

    darbeyi kendileri engellediğini düşündükleri gibi dolar kurunu da kendileri düşürdüğünü sanıyor.

    akp bu coşkuyu "yeni bir kurtuluş savaşı" yada "1. dünya savaşında bile bu kadar hede hödö" diyerek daha da nitelikli hale getirmeye çalışıyor.

    dikkat edin. yakın bir zamanda rte halka yeni bir rol biçecek. o rol başarılı olacak ve tarihi bir olay ile eşleştirilecek.

    eyyorlamam bu kadar.

  • 26 nisanda tutanak tutulmuş. 27 nisan'da görevlendirme adı altında sürgüne gönderilmiştir. bir de adliyeler yavaş çalışıyor diyorlar.

  • her duvarını ayrı renge boyamak. bildim bileli bizim ev krem renginde. bi türlü değiştirmeye ikna edemedim bizimkileri.
    ulan bi evim olsun kaç tane duvar varsa o kadar ayrı renk kullanıcam. ayrıca salondaki bir duvar kesinlikle elma şekeri kırmızısı olacak. bir tane duvarı ise boya kutusunun dibinde kalan boyaları duvara seperek boyayacam. hem fütürist hem sürrealist olacak o duvar. elimi boyaya daldırıp avup içimı duvara basarak imzamı da atacam.

    yeter lan krem de krem. bok gibi renk işte

    edit: çatı katına da jakuzi koymazsam adam değilim

  • yüksek sıcaklıkların yeni koronavirüsü etkili bir şekilde öldürüp öldürmeyeceği belirsizliğini koruyor. yeni bir virüs olduğu için bunu kanıtlayan bir araştırma yok.

    ancak, 2002-2003 yıllarında küresel bir salgına neden olan sars koronavirüsünün who'ya göre 56 derecenin üzerindeki sıcaklıklarda öldürüldüğünü biliyoruz.

    teorik olarak, covıd-19 virüsü - koronavirüs ailesinin sars ve mers de içeren bir parçası - sıcaklığa duyarlıdır. tüm virüsler, kapsid adı verilen bir protein kabuğunun içindeki bir nükleik asit molekülünden oluşur. koronavirüs gibi bazı virüslerin, kabuğun dışında bir dış zarı vardır. bu membran ısıya nispeten duyarlıdır.

    2003 sars salgını sırasında, virüsün yaklaşık 300 kişiyi öldürdüğü hong kong'daki her 1 santigrat derece için, doğrulanan vakaların sayısı 3.6 azaldı. buna rağmen sars salgını 8 ay sürdü.

    sars ve covıd-19 arasındaki farklar yeni virüsün esnekliğini tahmin etmeyi zorlaştırmaktadır. sadece ateşi olan hastalar tarafından başkalarını enfekte edebilen sars'ın aksine, covıd-19 olan insanlar herhangi bir belirti göstermeden hastalığı yayabilir ve salgını kontrol etmeyi çok daha zorlaştırabilir.

    ancak yakın tarihli bir çalışma covıd-19'un sars'den çok daha bulaşıcı olduğunu gösterdi. tıbbi araştırma arşivi biorxiv tarafından 15 şubat'ta yayınlanan çalışma, yıllardır sars ve mers gibi farklı koronavirüs tiplerini araştıran texas üniversitesi araştırmacısı jason mclellan tarafından yönetilen bir ekip tarafından gerçekleştirildi.

    sıcaklık yükseldikçe, koronavirüs havada yüzer veya yüzeylere yapışır - her ikisi de sadece kısa bir süre hayatta kalabileceği yerler. ancak vücuda bir kez girdiyse, enfekte etme yeteneği sıcak havayla azalmaz.

    https://asia.nikkei.com/…avirus-scientists-not-sure

    https://factcheck.afp.com/…oronavirus-disinfectants

    edit:
    gelen kutusu » @la gazzetta dello sport

    çalışmaya göre 3 ila 13°c arasında olan bölgelerde maksimum koronavirüs iletimi sayısı meydana gelmiş. buna karşılık, ortalama sıcaklıkları 18°c'nin üzerinde olan ülkeler, toplam vakaların% 5'inden daha azını görmüş!

    https://www.technologyreview.com/…h-warmer-weather/

  • 1995 yılı boyunca başıma gelen ilginç olay.

    debe edit:

    nadir hastalıklara sahip çocuklarımız için çok büyük bir iyilik yapmış olacaksınız.

    kampanyamız dün başladı. çığ gibi büyüyerek fakülte ve hastane yönetiminin politik nedenlerden dolayı aldığı karara geri adım attırmak istiyoruz.

    buradan imzalayabilirsiniz.

  • sınıf başkanı olduğum için derslere giremediğim ve ucundan dahil olduğum nesil. çünkü albayımız "bir sınıfta iki rütbeli olmaz sen derslere girme, kafadan 5'ini vereyim" diyerek beni kantine yollardı.