ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
fernando pessoa
-
tarihte bugün, 1935 yılında, (antonio tabucchi'nin fernando pessoa'nın son üç günü adlı eserine göre) saat 20:30'da (ve gene aynı esere göre) aşırı alkol alımından kaynaklı hepatit krizi yüzünden hayata gözlerini yuman yazar. bernardo soares kimliğiyle yazdığı huzursuzluğun kitabı'nda(bkz: #19882409) şu cümlelerin geçiyor olması bazı şeyleri biraz daha anlamlandırıyor olmalı:
"bir insan sadece sarhoşken iyi yazabiliyorsa, sarhoş dolaşsın. 'karaciğerime kötü geliyor', derse, 'karaciğeriniz neymiş ki?' derim. 'ömrü sizinkiyle sınırlı, ölü bir şey; oysa yazabileceğiniz şiirler yaşayacak, herhangi bir şeyle sınırlı olmaksızın.' "
marmara üniversitesi'nde etsiz yemek dilekçesi
-
hayvan cesedi yerine bitki cesedi yemek isteyen öğrencilere ait olan dilekçe.
ilkokul öğrencisi yalanları
-
öğretmen bir gün ders anlatırken aniden beni çağırdı. lan dedim nooluyo, neyse gittim kulağını yaklaştır hareketi yaptı, yaklaştırdım, dedi ki eliyle ağzını kapatarak. pipinle oynama. eliyle tamam git yaptı gittim oturdum. tenefüste geldi bütün millet, işte ne dedi sana ne söyledi falan, demiştim ki: senin parmak kaldırmana gerek yok dedi.
the witcher 4
-
oyun duyurusunda paylaşılan görseldeki madalyon kurt veya kediden çok vaşağı andırıyor. görselin altında yer alan "a new saga begins" yazısından da yeni bir hikayeye geçildiğini varsayarsak, vaşak okulunun hikayesinin anlatan bir oyun da gelebilir. tekrardan ciri'nin hikayesi görmektense hakkında çok fazla bilgi olmayan bir hikayeyi görmek daha ilgi çekici geliyor.
vaşak okulunu veya başka bir okulu anlatan yeni bir hikayeye geçmeleri durumunda adının the witcher 4 olmayıp, ayrı bir witcher oyunu/serisi başlatmaları da yüksek bir ihtimal.
(bkz: school of the lynx/#135248807)
ilgili görsel
edit: link düzeltildi.
ben hakimim ağzınıza sıçacağım sizin
-
üst edit: hakim değil güzellik uzmanıymış. sabah linkigerçekten hakim çıksaydı ülke adına çok daha üzücü olurdu.
link
yeni link10. saniye
saldırgan köpekleri toplamaya çalışan bakırköy belediyesi çalışanlarına edilmiş sözdür. görevini yapmaya çalışan yaşlı başlı bir insana sarf edilmiştir. diyecek bir şey yok. üzüntü verici bir tablo. ortada birden fazla ısırma şikayeti olduğu halde bu kadar insanın böyle davranmasına anlam veremiyorum. medeni olmak, hayvan sevmek bu mu?
mahalle halkı söz konusu köpekten yaka silkmiş durumda. vesley adlı yazar eklememi istedi, mahallenin facebook grubundan. resim
edit: konu ile ilgili yardım talebi
edit 2: kars'ın arpaçay ilçesinden bir arkadaş sorunu iletmemi istedi. 2300 nüfuslu ilçede hayli büyük bir köpek popülasyonu varmış. insanlar akşamları evlerine yürümekte zorlanıyormuş.
maalesef https://instagram.com/…lekleri?utm_medium=copy_link gibi sayfalar internet üzerinden yardım toplayıp sorunu daha büyük bir hale getiyormuş.
görüldüğü üzere bütün ülke genelinde sorun insan eliyle çözülemez bir şekle bürünüyor. yarın bir gün büyük bir hayvan katliamı olunca sorumluluk kime ait olacak?
yaran facebook durum güncellemeleri
-
" sırf sahil bölgesinden oy alamadığı için kendi sahilini oluşturma çabalarına
'çılgın proje' denir.."
vallahi billahi o tırlar türkmenlere gidiyordu
-
onu seçmenine değil lahey'e anlatacaksın. ayrıca sizin dinde yemin dahi edilse yalan söylenebiliniyor.
(bkz: tayyip dini)
debe editi: yeter artık amk yapmayın şunu. tamam anladık hepiniz duyarlısınız.
yaran facebook durum güncellemeleri
-
-"çalarken dinlet" özelliğini çok yanlış anlamışsınız siz...
500 liralık saatin 20 liralık saatten farkı
-
adamın fakirlik dnalarına işlemiş, 500 liralık saati pahalı sanıyor.
yoktur hacı, ikisi de aynı. zamanı gösteriyor.
kinder surprise çikolatasını umarsızca yiyen velet
-
zamane cocugudur.
izlerken icimiz ciz eder biz abilerin, etmez mi?
bizim zamanimizda kinder surprise azdi, pahaliydi, anne babalarimiz alamazdi oyle cok cok. ayda bir falan toplu ali$veri$te ogretmenler kooperatifine gidilecek, anne iyi zamaninda olacak da 1-2 tane alacak. ancak o zaman kinder surpriseimiz olurdu bizim.
onun cikolatasini binbir torenle yerdik. kirmadan ikiye bolerdik once, sonra ufak ufak yalardik, buyuk bir parca kopartacaz da zort diye bitecek diye korkardik... bissuru bissuru olsa da bissuru yesek diye hayaller kurardik, gercekle$mezdi bu cocukca hayaller.
kagidini bile ozenle yirtmadan cikarirdik. aliminyumdu ya, boyle duzle$tirir, defter arasina koyardik falan, biriktirirdik.
$imdiki veletlere bakiyorum, zart diye yirtarak acip, huptedenek su gibi iciyorlar cikolatayi, onlar icin ozel degil, onlar icin luks degil, onlar icin degerli degil...
bizim icin neydi o kinder surprise biliyonuz mu siz?
bir gun birinin kafasina cakacam yerken, ne nereden geldigini anlayacak, ne neden oldugunu kerata...
aglayasim geliyor.
hislendirmeyin beni...
(bkz: bastigin yerleri toprak diyerek gecme tani)
tanışma isteği vs taciz
-
kadının hoşuna giderse tanışma isteği, kadının hoşuna gitmezse taciz.
o başlıkta öyle yazıyordu.
ahmet davutoğlu'nundan cuma namazı müjdesi
-
işten kaytarmak isteyen ateistlerin canına minnet olan müjdedir.
yüzüne oturulmamış erkek kalmaması
-
(bkz: ben kaldım kardeş ben kaldım)
edit; oha debeye girmiş.. ya yönetimdeki arkadaşlarım, abilerim, kardeşlerim, bacılarım gözünüzü seveyim bu entrynin debede ne işi var!? allahınızı severseniz şu işe biraz özen gösterin. lütfen bakın allah rızası için diyorum allahınız yoksa darwin için ne bileyim kozmoz da olur
benim bu hayatta keyif aldığım çok az şey var lan.. bunlardan biri de (haftaiçi) boğaza karşı kahvemi içip debe listesi okumak.. fakat (en az) son 2 yıldır siz napıyosunuz!? 5-10 yazar belirlemişsiniz ve onların boktan entrylerini her sabah debe listesine atıyorsunuz, ne bileyim benim bu dandik bkz entryim gibi gereksiz entryleri debeye sokuyorsunuz falan fıstık. yapmayın olm değmez.. hem sözlüğün kalitesi düşüyor hem de adaletsizlik yapılıyor.
nescafenin kahvesini koyarken eklenen son pinçik
-
kahve miktarındaki son fine tuning...
en son bu ekleme yapılmazsa ayarı olmuyor kahvenin.
herkes mi yapıyor, bir ben mi manyağım?
önce kendi neşene göre silme, tepeleme, az neyse kaşıkla koyarsın, ama yetmez hemen kaşığın ucuyla son bir pinçik... hah oldu.