hesabın var mı? giriş yap

  • zentangle yöntemi, yapılandırılmış desenler çizerek güzel görüntüler oluşturmanın öğrenmesi kolay, rahatlatıcı ve eğlenceli bir yoludur. amaç, güzel görüntüler yaratan yapılandırılmış kalıplarla sakinliği ve meditasyonu teşvik etmektir. tekniği öğrenmek kolaydır ve aynı zamanda rahatlatıcı ve zevklidir. görsel

    zentangle yöntemi hakkında bilmeniz gerekenler:

    yaratıcılara göre, bir kalem veya boya fırçasıyla iyi olduğunu düşünmeseniz bile, yöntemi anlamak ve eğlenmek basittir. zentangle eseri yaratmak, bir sihirin numarasını öğrenmek gibidir.

    her çizgi sanki düşünceler, kelimeler veya olaylardan oluşmuş gibi bilinçli ve düşünceli bir şekilde çizilir. yani, her çizimde hayatınızdaki tüm önemli şeylerin izini bırakırsınız.

    ona nasıl baktığınız önemli değil; tamamen zihninizi elinize ve kağıda bağlamakla ilgilidir. bu, şimdiki zamana odaklanmanıza ve odaklanmanıza yardımcı olan yeni düşüncelerin ve perspektiflerin gelişmesini sağlar. bu yüzden silgilere izin verilmez, çünkü o zaman kendinizi silmiş olursunuz.

    neyin sonuç vereceğini bilmemek kasıtlıdır ki bu hem özgürlüktür hem de zordur. diğer hobilerde olduğu gibi önceden belirlenmiş bir çözümün olmaması, ilk önce can sıkıcı olabilir, çünkü mükemmel çözümler bulmak için yetiştirilmedik mi?

    ihtiyacınız olan şeylerin bir listesi:

    zentangle döşemesi veya çerçevesi her iki tarafta 8,89 cm'dir. desenleri olmayan her türlü dokulu kağıt kullanabilirsiniz. tercihen yukarıda belirtilen boyutlarda beyaz olmalıdır.

    bir çizgi çizerek başlamalı ve oluşturduğunuz deseni tekrarlayarak devam etmelisiniz.

    tek bir seansın 15 dakikada tamamlanabilmesi için veya istediğiniz kadar uzun da çalışabilecek kadar esnek şekilde tasarlanmıştır. dolayısıyla, üzerinde fazla zaman harcamayanlar için başarı ve memnuniyet duygusu hızlı bir şekilde gelebilir.

    zentangle desenleri oluşturmanın arkasındaki ritüel; kişisel, samimi ve eşsiz bir ortam yaratmak içindir. duygularınızı zentangle karoların dokusu ile birleştirmek, kendinizi mükemmel bir şekilde rahatlamanızı ve kendinizle iletişimde olmanızı sağlayabilir.

    zentangle yönteminin özellikleri:

    sanatın ve yaratıcılığın kendimizle bağlantı kurmamıza yardımcı olması şaşırtıcı değil, çünkü bizi her zamanki iş ve aktivite rutinimizden kurtarıyor.

    zentangle, genellikle farkındalığımızı artıran yeni algılara kapı açan iç ve sözel olmayan bir dil ve orantı dili oluşturmamıza yardımcı olan bir uğraştır. tıpkı mandalalar gibi, bu yöntem de bir tür “modern meditasyon” dur.

    ayrıca, sonucun önceden tasarlanmamış olması, hayatı siyah ve beyaz yerine renkli bir şekilde görmenize yardımcı olur.

    zentangle'nın faydaları:

    zentangle diğer çalışmalardan farklıdır. çünkü kendi desenlerinizin oluşturulmasını teşvik eder ve böylece güzel görüntüler de oluşturabileceğinizi görürsünüz.

    bir zentangle çizimi yaparak sizi mekansal ve zamansal farkındalıktan çıkarmanın üstünde:

    -rahatlatıcıdır.
    -yatmadan önce yapılırsa uykuda rahat olmanızı sağlar.
    -yeteneklerinize değer vermenizi teşvik eder.
    -sizi destekleyici ve eğlenceli bir toplulukla birleştirir.
    -yaratıcı yeteneklerinizi güçlendirir ve geliştirir.
    -fobilerden ve bağımlılıklardan kaçınmanıza yardımcı olur.
    -kişiye çatışma çözme becerisi kazandırır.
    -beyniniz egzersiz yapar.

  • sanatın hemen hepsi hepsi farkındalık yaratmak, hiciv yapmak ve sosyal, siyasi eleştiri yapmak için kullanılırken; karikatür sanatı, bunların arasında görece en etkilisidir. 1840 doğumlu olan thomas nast'ta bu dalda ki en iyi sanatçılardan biridir. hatta kedisine amerikan karikatürünün babası bile denmektedir.

    çünkü kalemi o kadar güçlüydü ki özellikle amerikan iç savaşı döneminin başlıca siyasi meselelerini hicvetti bunlar kölelik, iç savaş, yeniden yapılanma ve siyasi yolsuzluklardı bundan dolayı abraham lincoln onu en iyi askere alma çavuşumuz olarak nitelendirmişti.

    hatta karikatürleri sayesinde amerikadaki bazı çürümüş yapılanmaların dağılıp tutuklanmasına vesile bile olmuştur. tarih itibariyle tüm dünya yeni yıla girdiğinden dolayı bütün ilgi noel babadadır.

    şu anda yoldan kimi tutsak ve bize noel baba'yı tarif et desek herkes şunları söyleyecektir; kırmızı bir elbise, uzun bembeyaz bir sakal ve büyük göbekle beraber muzip, neşeli bir yaşlı göz önünde canlanmaktadır.

    fakat biliyoruz ki antalya doğumlu olan gerçek noel baba; aziz nicholas tam anlamıyla resimdeki gibiydi. ancak thomas nast bu görüntüyü olıp kendi hayal gücünü de içine katarak 29 aralık 1866 tarihli harper's weekly'nin baskısında'ın yaptığı özel bir çizimiyle bu gün herkesin bildiği modern noel baba figürünü kafamıza kazıdı.

    kaynak:1,2,3

  • herşey bitti de doktorun günde 40 saat çalışıyorum lafına mı takıldınız? adam nöbet tutup ertesi gün de mesai yapıyor. ne demek istediği bu kadar belli iken hala algı kasıyorsunuz.

  • afedersiniz elifi görse mertek sanacak dilden anlamaz cehl-i mürekkeb sahiplerinin yeni iddiası.

    bir halk şiirini başlıkta tartışılan bağlama uygun hale getirerek şöyle seslenmek istiyorum:

    dağda bayırda gezen bir yörük,
    kimi tımarlı sipahi kimi bir bölük,
    bir elife dili dönmeyen hödük,
    şehristana gelir lisan beğenmez.

  • aşağıda yazan yolun ulaşacağı hedeftir.

    birazdan yazacağım yöntemleri izleyen arkadaşlar para babası olacaktır. garantisi benden. zengin olmazsan gel bul beni.

    şimdi yöntemlere geçelim;

    ilk önce kişinin kredi çekebilecek bir maddi durumunun olması zorunlu.

    1. aşama: nişantaşı, bebek, etiler gibi kalburüstü mekanlarda boş dükkan kovalamak.

    2. aşama: boş dükkan bulunduktan sonra fiyatı olabildiğince aşağı çekmek. kiralık olarak tutulacaksa kirayı yıllık peşin olarak vermeyi önermek.

    3. aşama: dükkanın mimarisi çok önemlidir. bahsettiğimiz muhitlerde entel, farklı arayışlar içinde olan, her gün takılabileceğim nezih bir mekanım olsuncu, bulunduğum mekanda foto çekilip hava atayımcı tipler kum gibidir. onlara uygun bir mimari benimsenmelidir. benim önerim renk cümbüşü veya ahşap bir mimari tercihi.

    4. aşama: en önemli aşamalardan bir tanesi de burasıdır. firmanıza klas bir isim bulmanız gerekmekte. the osmanlı, x cafe bistro gibi isimler koyarsanız baştan kaybedersiniz. örneğin; lavelli, sopharo vb. gibi isimler işimizi görür. daha sonrada firma isminizin üzerinde klas bir şekilde yazdığı servis ürünleri satın alacaksınız.

    5: aşama: mekanımızın mimarisini hallettikten sonra sıra geldi menüye. menüye kesinlikle türkçe kelimeler yazılmamalı. makarna mı yazacaksınız ? direkt soslu makarna yazarsan kaybedersin. fettuccine, lasagne vb isimlerle menünüzü süslemeniz gerekmektedir.

    6. aşama: şimdi geldik kârın anasını ağlatacağınız ve bütün maliyetleri karşılayacağınız bölüme. bim, a101 gibi ucuz alışveriş mekanlarına gideceksiniz. malzemelerinizi oradan alacaksınız. fakat lezzet konusunda fark yaratmak için soslara özen göstermeniz gerekmekte. soslar sizin silahınız olacak. makarnalarınızı, nugget gibi tavuk türlerini, hatta tatlılarınızı bile buralardan alacaksınız. daha sonra kendi firma isminizin üzerinde klas bir şekilde yer aldığı tabaklarla servis edeceksiniz.

    7. aşama: fiyatlandırma aşamasına geldik. eğer fettucine isimli bir makarnayı 5 tl yaparsanız kusura bakmayın ama dükkanda sinek avlarsınız. yapabildiğiniz kadar fahiş fiyatlandırma yapın. en basitinden 1 fincan kahve 12 liradan aşağı olmamalı.

    her şey hazırlandıktan sonra geldik. en önemli bölümlerden bir tanesine; reklam

    çektiğiniz kredi bütçesinden kalan önemli miktarda para varsa oradan, eğer yoksa artık tekrar mı bankalarla iletişim kurarsınız, tefeciden mi alırsınız orasını bilmem. fakat en önemli kısım burası. bu işlemi yapmazsanız bundan önce yaptıklarınız boşa gider.

    bir oto kiralama firmasına gidip aylık olarak ferrari, lamborghini, porshe türü araçlar kiralıyoruz. bu araçları boş zamanları olan akraba, eş, dosta veriyoruz. ve onlardan her gün dükkanınızın önüne gelmelerini, arabaları oraya park etmelerini söylüyoruz.

    bu işlemleri yaptıktan sonra olacaklara siz bile inanamayacaksınız.

    eğer başarısız olursanız beni bulun. garantiniz benim.

  • dülülülü dülülülü

    -alo?
    -- hoca ben nereye gelicem?
    - orgiye gelceksin.
    -- hö? nası ya?
    - bak orgiye gelince sizi karşılayacak kalabalık grup olacak, ben aralarından senin adın yazılı bi karton kaldırırım.
    -- abi naaptın ya? yanımıza almamız gereken bişi var mı peki? ne biliyim madem orgiye gidiyoz, hazırlıklı olalım.
    - yav sadece taksiciye verecek kadar olsa yeter.
    -- bi de taksiciye mi vercez?
    - vermezsen binemiyosun.
    -- kapat telefonu abi, ben fena oldum bir an...
    - alo?
    ......

  • atatürk'ü kullanıp para kazanmaya doymamış birinin yeni hedesi.

    bununla sürekli allah ve bilmem ne diye kitap çıkaran adamlar arasında cidden ne fark var?