hesabın var mı? giriş yap

  • bi halttan haberi olmayan dangozlar toplanmış üfürüyorlar. bir tanesi de boykot çağrısı yapmış ahahah. hayatım o turların potansiyel müşteri kitlesi sen değilsin zaten, yabancı gruplar.

    bu fiyatlar senelerdir pek değişmedi. fiyatlar euro üzerinden belirlenir, euro üzerinden sunulur. hatta son yıllarda euro üzerinden kademeli bir şekilde ucuzladı bile. eskiden 140-150 euro olan uçuşlar şimdi 100 euro civarında. ama türk lirası değer kaybettikçe o fiyat 300 de olur, 600 de olur. sen de burdan bik bik edersin.

    gelelim fiyatlandırma sisteminin nasıl çalıştığına. balon işi esasen bir ekstrem spordur ve oldukça maliyetlidir. her bir balonun uçuşu kalabalık bir ekip tarafından gerçekleştirilir. ekip ne kadar tecrübeliyse o kadar güvenle uçarsınız. tecrübeli ve kaliteli personel siz beyaz yakalılar gibi aylık 3000 tl'ye çalışmaz, maliyetlidir. balon dediğiniz şey de en nihayetinde belirli güvenlik standartlarını taşıması gereken malzemeden üretilir. o da pahalıdır. örneğin üzerinde şirket logosu taşıyan sıfır balon almak isterseniz yaklaşık 150-200 bin euro civarında bir parayı ödemek durumundasınız. bir şirketin ticari faaliyet gösterebilmesi için en az 5 balona sahip olması gerektiğini düşünürseniz sadece balonlar için yaklaşık 1 milyon euro civarında bir yatırım maliyeti var. bu maliyeti ikinci el ve logosuz balonlar kullanarak biraz aşağı çekebilirsiniz ama çoğu firmada böyle bir durum yoktur. bakın daha yatırılması gereken teminat ve harçlardan bahsetmedim bile.

    ikinci olarak sigorta konusu. bu ekstrem spor kapsamında bir aktivite olduğu için hayvani sigortalar yapılır. biz şurada 1000 tl'lik trafik sigortasından yaka silkiyoruz, varın siz düşünün bu sigortaların bedellerini.

    üçüncüsü ise iş modeli. bu turlara müşteri sağlama kanalı çoğunlukla acente-rehber ya da acente-otel şeklindedir. müşteriler çoğu zaman bunlar tarafından bulunur. ve bunlara ciddi komisyonlar ödenir. çünkü bir rehber ve acente tek seferde 40 müşteri birden gönderir. bir otel bir günde buna yakın sayıda müşteri bağlayabilir. o yüzden hiç kimsenin senin gibi münferitlere ihtiyacı yoktur.

    2018 yılı itibariyle otel, acente, rehber vb aracıların balon firmasına ödediği kişi başı ücret 90 euro yani 450 türk lirası civarında. üstüne de piyasa tarafından yazılı olmayan bir anlaşma ile belirlenmiş bir pay koyarlar ve müşteriye satarlar. aradaki farkı da komisyon olarak alırlar. balon firmaları çoğu zaman münferit müşteriye daha düşük fiyat vermez. çünkü 2 tane dingile tur satabilmek için asıl müşteri kaynağı olan aracıların işine taş koymak istemez.

    bütün bunların yanısıra balon dediğiniz şey her mevsim ve her hava koşulunda uçabilen bir şey değil. kışın müşteri olmaz, uçmaz. rüzgar çıkar uçmaz. hatta sabah son dakika da sert rüzgar başlar parasını kredi kartıyla tahsil ettiği tüm müşterilere bir de elden nakit geri ödeme yapar. hem güvenlik hem de maddi riski yüksektir. işletme giderleri yüksektir. yılda uçuş yapabileceği gün sayısı sınırlıdır.

    kısacası bu tür aktiviteler lüks aktivitedir. herkes yapsın diye düzenlenmez. paran varsa uçarsın. yoksa sabah 6'da kalkar fotoğrafını çekersin. paran yetmiyorsa balon şirketine kızacağına önce seni üç kuruş parayla çalıştıran patrona sonra da cebindeki parayı euro'nun 5'te birine eşitleyen hükümete kız.

    edit: aradan 4 yıl geçmiş. burada yazdığım bazı şeyler aynı kalırken, bazı şeyler de kökten değişmiş. 2022 yılındaki güncel durumu okumak isterseniz sizi şuraya alalım: (bkz: #135214806)

  • babamın hentbolu bırakmasıyla eşdeğer olay.

    şömineyi kale yapmışlardı az önce yeğenimle.

  • çıkarması çok güç olarak bilinen leke. doğru yöntemlerle yine de mümkün. ancak temizliğe başlamadan önce şarabın lekelediği kumaşın cinsinin önemli olduğunu unutmayın ve kumaşa zarar verebilecek işlemlerden kaçının.

    öncelikle unutmayın, kırmızı şarap lekesi çıkartılırken asla sıcak su kullanmamalısınız. sıcak
    su lekenin kumaşa yayılmasına neden olacaktır.

    yeni oluşmuş bir lekede şu işlemleri yapmalısınız:

    şarap döküleli çok zaman geçmediyse ve hala ıslaksa, lekenin üzerine müdahale etmeden önce tuz dökün ve bir süre bekletin. tuz lekenin kumaşa yerleşmesini engelleyecektir. daha sonra tuzu vakumlayarak temizleyin ve ıslaklık yok olana kadar bu işlemi tekrar edin.
    leke hala duruyorsa üzerine bir miktar beyaz şarap dökün. bu işlem lekenin renginin kaybolmasını sağlayacaktır.
    sonrasında kuru bir bezi lekenin üzerine koyun ve bezin kumaştaki lekeyi çekmesini sağlayın. elinizdeki bezin üzerine hiç leke çıkmayana kadar bu işlemleri tekrar edin.

    kurumuş şarap lekelerini çıkarmak biraz daha zahmetlidir. burada da yapmanız gerekenler şunlar:

    lekenin üzerini kaplayacak şekilde soda dökün. bu kurumuş lekenin hareketlenmesini ve çözülmesini sağlayacaktır.
    ardından kuru ve temiz bir bezi lekenin üzerine yavaşca bastırın. ve bezin üzerine hiç leke gelmeyene kadar işlemi tekrarlayın.
    soda ve şaraptan kalan artığı temizlemek için ılık su ve hafif deterjan karışımı ile kumaşı temizleyin.
    lekenin hiç kalmadığına emin olduktan sonra kumaşın üzerine kuru bir kağıt havlu ve onun da üzerine ağırlık (örneğin kitap) koyarak bir gece bekletin.
    sonrasında leke tamamen çıkmış ama hala ıslaklık varsa, kurutun.

  • saldırıyı yapan baş örtülü bir bayandır. ne acıdır ki 15 yıl önce bu baş örtülü bayanın hakları için mücadele eden insanlara da kelepçe takılıyordu. tartaklanıyordu.
    üniversite yıllarımda derme çatma barınaklarda başörtüsü çıkartılır veya peruk takılırdı. yağmurda çamurda içim sızlardı. okul girişlerinde isterlerse arabamda başörtülerini değiştirebileceklerini teklif ederdim. birçoğu reddetmezdi.
    benim gibi muhafazakar kesimden gelen ve sol kesimden birçok arkadaşım başörtüsü mücalesine destek oldular. fakat görüyorum ki üzerinden çok fazla yıl geçmeden mazlum, zalime dönüşmüş. kendisi gibi olmayanı yumruklayabiliyor. birazcık vicdan yahu....

  • adam gibi ders çalışmak. insan sırf çalışmamak için türlü zırvalar icat edebiliyor. evet, nobel kazanmış icatların ders çalışmaktan kaytarmak için içine düşülen düşüncelerden çıktığını düşünüyorum.

  • kazanılan puanları paraya dönüştürme.

    şu puanların bir anlamı olsun. muhtarlık bilmemne ne işe yarıyor?

    ayrıca mesela cüzdan diye bir özellik var, önceden para atıyorum ödemeyi ordan yapıyorum. ee benim ne kârım var? ordan bana para puan falan verebiliyor musun?

    yok. ee ne diye senin hesaba göndereyim ki..

    alın size öneri.

  • kesinlikle kınıyorum. konuşmacıları tehdit etmek, sesini kesmek gibi topluma örnek olacak eylemler yerine su içmesi büyük ayıp gerçekten.

    edit: imla

  • bir dolu tanimadiginiz adamla ( ben diyim 20 siz diyin 50) bir kogu$a sokulursunuz, ustunuze giymeniz icin bir pijama vermi$lerdir ki eger minyon bir tipseniz 2 beden buyuk, car$aflar temiz gibi gorunsede ya $ilte... bir de ustune ustluk kogu$un pencereden uzak bir ko$esinde alt ranzaya du$tuyseniz...saat daha 8.30 ya da 9.00 dur. "ulan bu saatte yatilir mi" diye du$unmeyin, sabah erken kalkacaksinizdir. kogu$ta sigara icmek yasak. osuruk seslerine, ayak ve ter kokularina daha ali$mami$siniz.
    sevgilinizi du$unursunuz. onun $efkat, sevgi dolu kucagini. beyoglu' nu, kadikoy'u du$unursunuz, insanlar geceye hazirlik yapiyordur $u saatlerde, diye. cevrenize bakarsiniz, "insanlar her yerde, her yerde, her yerde, yalnizlik her yerde". burnunuzun diregi sizlar, "napiyosun lan burda aglanir mi?" diye kendinize gelirsiniz. "korkuyorum anne, al beni icine" diye telefon edesiniz gelir ama telefon yasak. her turlu bete sokan $arki, $iir, ani film $eridi gibi gozunuzden gecer, bir ara sizar kalirsiniz, gozlugunuzu bile cikaramadan.