hesabın var mı? giriş yap

  • "sözlük bir eğlence aracıdır"
    yanlıştır: sözlük eğlenceli birşeydir, ama kutsal bilgi kaynağıdır. eğlenceli olan bilginin üretilmesi, paylaşılması ve tüketilmesidir. özet geçicem kusura bakmayın, bir kitabı okuyup eğlenmekle o kitabı karşınızdakinin kafasına vurarak eğlenmek farklı şeylerdir. sizin ikinciden hoşlanıyor olmanız sözlüğü de o şekilde kullanmanıza gerekçe değildir.

  • benim neslim o kadar uzunca bir süre orijinal oyun alamamanın sorunlarıyla boğuştu ki şu anda gerek olsun olmasın, oyunu sevsin sevmesin steam indirim dönemlerinde varını yoğunu koyuyor ortaya.

    crack denilen o allahsız kitapsız dünyanın kahrını hayatımda bir tek sefer daha çekecek tahammülüm yok güzel insanlar. oynamayacak da olsam alırım, exe dosyasına bakar bakar eğlenirim.

    yapanın edenin yedi sülalesine dua ediyorum. büyük karanlıklardan kurtardılar insanlığı. hele son senelerde o cracklerin geldiği hali düşündükçe hepten aklım almıyor. dosyayı kopyala, interneti kopar, kod yaz, bilgisayarın saatini değiştir, balkon penceresini aç, tütsü yak.

    oyun mu oynayacağız, banka mı soyuyoruz.

    beni ve tüm sevdiklerimi bu beladan kurtardı ya yumurta satsın steam üzerinden alırım. kimse korsan ürün kullanmaz aslında şu sistemi her medya için yaygınlaştırsalar. güncel ürünü istediğin fiyattan sat, zaman geçtikçe fiyatı indir, paket yap, kampanya sun, arşiv hizmeti sağla vur gitsin.

    hırsız değiliz lan biz, sadece paramızın karşılığını istiyoruz.

  • (acemiliğin ilk günleri...)

    asker: hapşuu!
    komutan: çok yaşa!
    asker: emredersiniz komutanım!
    komutan: "emredersiniz!" denmez evladım, "sağol!" denir.
    asker: emredersiniz komutanım!

    (aradan bir yarım saat geçer...)

    asker: hapşuuu!
    komutan çok yaşa!
    asker: sağolasın.

    (böyle de level atlanmaz ki be canım kardeşim, sümüklü piyadem benim. sen çok yaşa e mi.)

  • böyle insanlar gününüzün daha mutlu geçmesini sağlarlar, somurtkan somurtkan yolda yürürken karşıdan karşıya geçmek için beklerken birden bir araç durur ve size yol verir şofürü de genelde eliyle geçiniz şeklinde bir hareket yapar gülümser selam verirsiniz anlık mutlu olursunuz, her şeyin o kadar da kötü olmadığına karar verirsiniz, dünya hala güzeldir.

  • "soğuk bir kış sabahı çok sayıda kirpi donmamak için hep birlikte ısınmak üzere bir araya toplanır. ama kısa süre sonra oklarının birbirleri üzerindeki etkilerini görüp yeniden ayrılırlar. ısınma gereksinimi onları bir kez daha bir araya getirdiğinde okları yine kendilerine engel olur ve iki kötü arasında gidip gelirler... ta ki birbirlerine katlanabilecekleri uygun mesafeyi bulana kadar. bunun gibi, insanların hayatlarının boşluğundan ve tekdüzeliğinden kaynaklanan toplum gereksinimi onları bir araya getirir ama nahoş ve tiksinti verici özellikleri onları bir kez daha birbirinden ayırır."

    (bkz: parerga und paralipomena)
    (bkz: arthur schopenhauer)

  • bu bebeyim gercekten bebeklikten basliyor ve ozunde cok iyi biri. tamamen annenin cocugun ihtiyacarina dozunda ve sureklilik arzeder bicimde cevap vermesiyle ilgili hayatimizi kurtarabiliyor, ya da kaydirabiliyor.

    en onemli calisma, mary ainsworth anneye ait, ki soyle:

    1) 1.5-2 yas araligini anneyle oyuncaklarla dolu bir odaya aldin.
    kriter: cocuk anneden ne kadar uzaklasiyor, ne kadar yeni oyuncaklari ve odayi kesfediyor, ne siklikla donup anneye bakiyor.

    2) yabanci bir kadin odaya girip once kitap okumaya, bir sure sonrada anneyle konusmaya ve cocukla oynamaya calisiyor.
    kriter: cocugun tepkisi, anne-yabanci-kendisi ucgenindeki davranislari, oynamaya yeltenen yabanciya tepkisi

    3) anne kapidan cikip gidiyor, cocuk atese atmissin gibi agliyor genelde, yabanci kadin cocugu sakinlestirmeye ugrasiyor (separation)
    kriter: ne kadar sakinlestirilebiliyor, ne kadar siddetli agliyor

    4) anne geri gelip kucagina aliyor (reunion)
    kriter: ne kadar surede sakinlesiyor, anneye yapisma- anneyi itme davranislari sikligi, ondan sonra anneye yakinligi

    5) yabanci cikiyor, sonra bir bahaneyle anne de cikiyor. cocuk burda genelde perisan olma arifesine geliyor, ancak 15-20 saniyede yabanci geri geliyor.
    kriter: yine, yabanci kadin cocugu ne kadar sakinlestirebiliyor

    6) anne donyor, cocugu aliyor.
    kriter: anneye tepkisi.

    dort ana tip tespit ediyor ainsworth:
    a) securely attached (guvenli baglanma): annenin varliginda cesur, odayi oyuncaklari kesfediyor ama anneden de tam kopuk degil, anne gidince agliyor ama geri dondugunde kolayca sakinlesiyor, yine guvenip kolayca birakiyor anneyi oynamak icin.

    b) insecurely attached/ resistant (ambivalent): can hiras agliyor, kolay sakinlesmiyor, zaten bastan itibaren annenin eteginin dibinden pek ayrilmiyor, aglayip anne geri donunce adeta ustune yapisiyor, ama aglamasi da dinmiyor, tam anlamiyla ustune asiliyor (clingy). ileride hicbir sevgi yeterli gelmiyor, surekli bir beni sevmiyorsun guvensizlikleri, herkes her an onlari terkedecek gibi. zaten anneye yapismasi da terketmesini engellemek icin.

    c) insecurely attached/ avoidant: bu teori en cok bu kategoriden elestiri aliyor, iste misal alman kulturunde guvenli cocuk da boyle, hayatta avoidant olmaktan aldigim zevki alman olmaktan bile almadim vs. bunlar takmiyor, bir iki tepki verse de, genelde anneyle duygusal bag kurmuyor, ittirebiliyor, uzak durmayi tercih ediyor, ki anne de kendisinden pek farkli degil ki boyle. bunlar teoriye gore, hayalkirikligindan korktuklari icin bastan onlar vazgeciyorlar. zaten ileride de hayalkirikligina ugramamak icin bastan kesen, kendilerine yakinlastikca kacanlar bunlar.

    d) disorganized: ortaya karisik.

    tek faktor bu degil tabii insan iliskilerinde, ama genelde devamlilik arzediyor bebeklikten yetiskinlige bu stil. fakat insan pozitife yatkin, bir securely attached anaokul ogretmeni, anneanne/babaanne hatta ileride sevgili ya da es, insecure'u secure'a dondurebiliyor. oysa secure bir kere o temeli almissa insecure'a donmuyor.

    yetiskin baglanma stilleriyle ilgili soyle kuul bir calisma var: ciftleri laboratuvara aliyorlar, kadinla adami katakulliyle bir dakika ayirip sadece kadina "az sonra baya stresli bir deneyin parcasi olacaksiniz" deniyor, ve kadinin iritasyon olusu tetikleniyor.daha onceden olcek verilip bunlar guvenli baglanma mi guvensiz baglanma stili mi bakilmis. neyse, sonra kadinin baglanma tipine gore nasil bir ilgi aradigina, adamin baglanma stiline gore nasil bir ilgi verdigine gore nasil cevap verdigine bakiyorlar.

    sonuclar cinsiyetten bagimsiz ayni minvalde: kadin avoidant'sa, normal durumda fiziksel ve duygusal sevgilisiyle ilgiliyken, irite olduktan sonra kabuguna cekiliyor, erkek avoidantsa kadin irite olunca o da hemen kabuguna cekiliyor, kaciyor. kadin guvenli baglanma modeliyse stres olunca yardim ve ilgi ariyor, erkek guvenli baglanma stilindeyse, ilgi arayan/irite olan kadini fiziksel ve duygusal olarak sakinlestirmeye ugrasiyor.

    hayatinizi mi karartmak istiyorsunuz, oyleyse avoidant bulun gencler adli bir entry'nin daha sonuna geldik.

  • o da bir şey mi?

    askerden geldiğim zaman asker mevlüdünde 1 dakika içinde yaklaşık 100 kişinin elini öperek ayrı bir rekor kırdığımı düşündüğüm durum da vardır. tabi bu el öpme 100 kişi ile sınırlı değil. dahası da vardı. 1 dakikaya ancak o kadar kişi sığabildi.

  • kentlesme sürecinde duygusuzlasmis ve mekaniklesmis insanoglu için tekrar dogaya dönüs dönemidir romantizm. romantik sairler****** bembeyaz bir sayfa olarak dogan bir bebegin kentsel toplum düzeninde kirlendigini düsündügünden bir gün hiç kimsenin kendisi olarak kalamayacagina, normlara yapisik bir seri üretim ürünü olacagina inanir. bu yüzden siirlerinde ya kirlenmeyi ya da arinmayi ele alir. ama bunu yaparken tek bir hataya düserler: o da abartmak. dogalligi anlatirken dogal olamazlar. süslerler, sulandirirlar. bu yüzden eserleri su anda klisenin önde gideni yapmacik saçmaliklar olarak gelebilir. ama her yazari da kendi dönemi içinde degerlendirmekte fayda vardir..

    ha bu terim, o günlerden bu günlere nasil evrilip çevrilmis, günümüze "iki mum, bir sarap aldim. kari bana kesin verecek olum"a gelmistir o da apayri bir mevzudur..