hesabın var mı? giriş yap

  • --- spoiler ---

    https://i.imgur.com/ypbmz.png

    zaten dikkat edilirse omuzun üstünde kamera olan kişi sağ eliyle dolabı açarken küçük kızımız sol elini uzatıyor.

    edit: arkadaşlar manyaklaşmayın tabii ki de aynada sağ el sol el olarak gözükür. burada bir hata yok. dolabı açan kişiyle küçük kızımızın montlarının içindeki giysilerinin renkleri farklı ama dikkat ederseniz. o kırmızı halka aslında ona dikkat çekmek için.

    edit: foto reddit'ten. elli kere izleyip beyimi yaktı sahne.
    --- spoiler ---

  • 2021 türkiye'si, boğaziçi öğrencileri terörist, bir kadın cinayetinin baş şüphelisi yerli ve milli.

    yorumsuz.

  • tebrikler! linç etmeden önce "dur bir okuyayım" diyerek medeni birey olmada büyük bir aşama kaydettiniz. bu içerik sizin gibi ekşi sözlük'ü linç etmek için şu anda büyük bir coşku hissedenlerle paylaşılması için hazırlandı. olabildiğince kısa tutuldu:

    - ekşi sözlük bir platformdur. twitter/facebook gibi. içeriğini kullanıcılar yazar. bunlar ekşi sözlük çalışanı, maaşlı editörler vs değildir. isteyen herkes kayıt olup ekşi sözlük'e yazabilir. dolayısıyla yazılanlar ekşi sözlük'ün firmasının görüşünü belirtmez. twitter/facebook gibi.

    - ekşi sözlük diye birisi yoktur. ekşi sözlük diye tek bir zihniyet de yoktur. her görüşten her kesim yasalar ve format çerçevesinde olduğu müddetçe istediğini yazabilir.

    - ekşi sözlük'e yazılanlar ön denetimden geçmez. twitter/facebook gibi. bunun tc yasalarında da böyle olması öngörülür.

    - ekşi sözlük bir türk firmasının olduğundan tc yasalarına tabidir. (twitter/facebook bu yasalara tabi değil). (edit: bir kullanıcı "o zaman yurtdışına taşıyın" deyince ekleme gereği hissettim: twitter/facebook'un türkiye'de açık kalma sebebi uluslararası bilinirlikleri. çünkü kapatılınca bir sonraki ab ilerleme raporunda muhakkak konu ediliyorlar. çat çut kapatılıp bir daha geri açılmayan sürüyle site var. en son örnek booking.com. ekşi sözlük gibi sadece türkiye'de bilinen bir mecranın uluslararası çalkantı yaratma riskini düşük göreceklerinden açık tutmakla uğraşmazlar. velhasıl yurt dışına taşımak tc yasalarından yırtma garantisi vermiyor)

    - t.c. yasaları internet'te de geçerlidir. o yüzden gerçek hayatta söylenmesi suç olan bir şey ekşi sözlük'te de yazılamaz. ekşi sözlük denetimi bunları kaldırır, kaldırmayacak olursa mahkeme kararıyla kaldırmak zorunda bırakılır.

    - ekşi sözlük email, web, telefon gibi yollarla şikayet kabul etmekte, türkiye'nin en düzgün denetlenen, şikayetlerde en kolay ulaşılabilir mecrasıdır. şikayetlerinizi şu adresten iletebilirsiniz: https://eksisozluk.com/iletisim

  • karpuzların hemen yanında, kapının önünde deniz malzemeleri bulunur.

    şişme simitler deniz yatakları deniz topları gibi.

  • yakın zamanda geberip gidecekler, hala ülkenin geleceği ile ilgili çıkıp konuşuyorlar ya.
    şurada 3-5 senen kalmış , belki de daha az. ülkenin gelecek 50-100 yılı ile ilgili kararları sen alamazsın ya. almamalısın.
    bak oğuzhan vardı bitane, o da çıkıp biseyler yapacaktı.
    küt gitti.
    sen de gidecen.
    az rahat bırakın ya, az gidin torun sevin ya.
    nedir bu dinazorlardan çektiğimiz ben anlamadım artık.

  • 18 temmuz 2017 kemal kılıçdaroğlu'nun hükümete meydan okurken sarf ettiği taşşaklı söz.akp'li yöneticilerin abdestlerinden şüpheleri yoksa buyursunlar tartışsınlar ve görelim gerçekleri. bir vatandaş olarak doğruları öğrenmek benim de hakkım değil mi?..

    o değil de, bağzı andavallar halen ''darbe gecesi gördük yeaa'' diyerek kendilerini kandırıyor. iyi, ne güzel işte reisiniz korkmuyorsa çıksın karşısında bunu da sorsun öğrenelim..

  • iyi niyetli ancak vizyonsuzluktan ölü doğan bir proje daha.

    istediğiniz kadar vatansız milletsiz ilan edin umrumda değil. bu proje dünyanın geldiği noktanın çoook uzağında duruyor. benim hep savunduğum bir şey var. bizim insanımıza ilk önce projelendirme öğretilmeli. bir ürün yapılacaksa harekete geçilmeden bu konuda neler yapılıyor bakması öğretilmeli.

    elin liseli çocuğu beyin dalgalarıyla hareket ettirilen kolu 3d yazıcı ile basıyorken bizde halen hareket sensörü kullanılıyorsa bu olacak iş değildir.

    eğer dünya hafiflik için karbon alaşım kullanıyorsa, parmak kontrolü için mikroservo motor kullanıyorsa, uyarım iletimi için direk sinir sistemini kullanıyorsa bizim bu devirde çıkıp bu ürünü yapay kol diye sunmamız acıklıdır. altı boş bir özgüvenin net göstergesidir.

    bunu üreten arkadaş gerçekten bu konuda işe yarayacak bir ürün ürettiğine inanmasa herhalde kameraların karşısına çıkmaz. demek ki yapılanları bilmiyor. demek ki amputasyon sonrası kullanılacak yeni nesil protezler için harcanan milyonlarca dolardan habersiz.

    arge bizim ülkemizde küçümsendikçe daha çok göreceğiz bu tarz ölü doğumları.
    arge sadece fikir üretimi değildir. teknik gerekliliklerin belirlenmesidir, araştırmadır, projedir, tasarımdır, fizibilitedir.

    bu konular ciddiye alınmadıkça bu ülkede erke dönergeci de bulunur, soğuk füzyon reaktörü de bulunur, evrim de çürütülür, kansere çare de bulunur. ancak sadece lafta yapılır bunlar.

    günümüzde bilim de mühendislik de çok ciddi ön çalışma gerektiren uzmanlık alanları. 500 yıl öncesindeki gibi aklına geleni üretmeye kalkarsan hüsrana uğrarsın.

    yapma demiyorum hobi olarak yap ama özgüvenini dizginle. ne ürettiğini araştır.

    https://www.youtube.com/watch?v=_qupnnroxvy

  • şimdi ay savaşçısı ile ilgili uzun bir girdi gireceğim.

    öncelikle şöyle başlayayım, ay savaşçısı ile değinilmeyen bir konu var. ay savaşçısı evreni... evet, tıpkı yüzüklerin efendisi, harry potter gibi aslında ay savaşçısının da bir evreni var. tabii diğer örneklere göre oldukça yüzeysel ve basit ama var sonuçta. ben de işin kökeninden başlamak istiyorum. şunu belirtmekte yarar var, ay savaşçısı ile ilgili kaynaklar çok düzensiz ve karmaşık. mangadan tutun da, yaratıcısının kenar köşe notlarını bulmak, derlemek ve sonuç çıkarmak zor oldu açıkçası.

    öncelikle bu evren merkezinde ay barındıran bir evren. yani, şu anki bilimsel açıklamaların tersine evrenin bir merkezi var. ay insanları denen yaşam formları inanılmaz uzun ömürlüler, asırlarca yaşayabiliyorlar, evren içindeki düzeni yeri gelince değiştirebiliyorlar, belirli şeyleri eğer zarar verirse yok edebiliyorlar ya da mühürleyebiliyorlar.

    seride evrenin yaşı, hangi zaman diliminde olduğu çok açık belirtilmiyor. mesela biz şu anda 13-14 küsür milyar yıllık bir evrende yaşadığımızı biliyoruz. seride bize aktarılan şey "çok çok uzun yıllar, asırlar..." gibi deyimler sadece. lakin şöyle bir şey var, evrende bu çok uzun yıllar süresince birçok kaotik savaş yaşanıyor, zaman zaman evrenin işleyiş düzeni değişebiliyor.

    seride özellikle dünya üzerindeki insan yaşamının birden fazla bir şekilde bitip tekrar başladığını ve bunun kontrolünün ay insanları tarafından yapıldığını söylüyor.

    bizim animede ve mangada şahit olduğumuz zaman dilimleri ve karakterler ise aslında yine de çok büyük bir zaman dilimini kapsıyor. mangada ve animede ay savaşçısının annesi, muhtemelen onun da annesi, kendisi ve muhtemelen çocukları aslında goddes ünvanını taşıyor. yani bir nevi yaratıcı, tanrı tanımlaması var. sonsuz güç, ölümsüzlük...vs.

    özellikle bu goddes ünvanı alan ay insanlarının yani evren yöneticilerinin gerçekten ölümsüz olup olmadıkları konusunda tam bir bilgi yok. belirli bir yaşa geldikten sonra zamanı kendileri için durdurabiliyorlar. yaşlanmıyorlar. kesin olan bilgi ise şu, bu yöneticiler evrende büyük bir kaos yaşandığında içlerindeki güçleri salıp ölebiliyorlar. evrenin tarihi boyunca bu birçok kez tekrarlanmış. bize yansıtılan zaman diliminde usagi yani prenses serenity'nin annesi karanlık krallığın efendisi kraliçe metaria'yı aydan ve dünyadan yok etmek için bu gücü kullanarak kendini öldürüyor. şu çıkarım yapılabilir, eğer bu gücü açığa çıkartmadan boş boş yaşasalar belki de ölümsüzdürler. dediğim gibi manga ve anime buna açıklık getirmiyor.

    özellikle anime bize zaman geçişlerini algılamada karmaşa yaşattı. 2. sezonunda geçmiş ve gelecek yıllara tanıklık ediyoruz. 1. sezonda ise silver milenyum denilen geçmiş çağa tanıklık ediyoruz fakat anime bu geçişleri çok açıklayıcı yapmıyor.

    evrenin merkezindeki ayda, çeşitli dönemler evrim geçirerek yoluna devam eden bir krallık. tüm bu dönemlerin baş mimarı bizim birebir izlediğimiz usagi, yani prenses serenity. mesela bu kişinin adı 30. yüzyıl ay krallığında neo kraliçe ünvanını alıyor. seri devam etseydi, belki 50.yüzyıl, 100.yüzyıl gibi zaman dilimlerini de görebilirdik.

    şunu bilmek gerekiyor, anime ve manga ortak bir kurgudan çıkmış olsa da işleyişleri oldukça farklıdır. 2013 yılında çıkan sailor moon cyrstal manga versiyonuna daha sadık kalmıştır mesela. (onun da çizimleri berbattı maalesef.)

    bize gösterilen dönem aslında o kadar kısa ki, yapılsa herhalde 100 sezonluk bir anime olabilirdi. biz tabii mutlu sonla bitiyor olarak görüyoruz.

    şimdi, evrenin merkezi ay dedik. evrenin en güçlü kişisi ve yönetici ise goddes statüsündeki ay insanı. biz 3 kişiyi muhtemel bu statüde görüyoruz seride. queen serenity, kızı prenses serenity ve onun da kızı small lady denilen gıcık.

    peki gezegen savaşçıları da nedir? animeler bu konuyla alakalı neredeyse hiç bilgi vermez. (5.sezonda birazcıcık anlatılıyor.) gezegen savaşları da birer yaşam formu. güneş sistemi içerisinde olanlar da ay insanı olarak geçiyor. sonsuz ömürlüler ve ömürleri boyunca hem güneş sistemi içinde hem de evrenin düzeninde birçok savaşa dahil oldular.

    şimdi diğer kafa karıştırıcı etmene, özellikle anime çok kafa karıştırıcı. animede aslında ay krallığından olmayan birçok yaşam formu görüyoruz. bunların birçoğunda prenses, kraliçe gibi yine kadın merkezli yöneticiler var. mesela, ölü ay prensesi nehelinia, kara ay krallığından prens demando gibi insan suretli yaşam formları var. bunlar özellikle evren içerisinde yaptığı yanlış hareketlerle ay kraliçesi tarafından mühürlenmiş ya da yok edilmiş klanlar.

    her düzende olduğu gibi, o düzene karşı çıkan birileri elbette olmuştur. evrenin yönetici konumundaki ay kraliçesi ise bu kişileri cezalandırmakla yükümlüdür işleyişi devam ettirmek adına.

    evrende yoldan sapmış bu klanlara, krallıklara, topluluklara musallat olan gizli, gizemli güçler de var kesinlikle. bunlar insani yaşam formu değil. daha çok bir enerji olarak karşımıza çıkıyorlar.

    mesela animedeki berly karekteri, dünyada yaşayan ve dünyanın prensi endymion'a aşık sıradan bir insan. fakat onun dünya bahçelerinde serenity ile olan aşkına şahit olunca kıskançlığı ve hırsından ruhunu kötü bir enerji formu olan kraliçe metaria'ya satıyor ve olaylar gelişiyor.

    kraliçe nehelinia ise, çocukluğundaki yalnızlığından ötürü kendi içine kapanıyor ve bir aynanın hükmüne giriyor. aynanın içinde ise yine kötü bir enerji formu var ve onu kötülüğe teşvik ediyor. bu gibi örnekler verilebilir.

    demek istediğim, evrenin her köşesinde birçok topluluk, krallık olabilir ama pratikte hepsi ay krallığının hükmüne bağlıdır. bu konu da mesela animede çok fark edilmez biçimde anlatılıyor.

    animede bize gösterilen en son şey ise, samanyolu galaksisindeki büyük kaostan bahsediliyor. evren içinde bulunan yine bir çeşit enerji formu, zamanında büyük savaş sırasında galaksinin en güçlü savaşçısı, galaksi savaşçısı tarafından (sailor galaxia) mühürleniyor fakat enerjiyi içine mühürlediği için de kendisi kötü birine dönüşüp galaksiyi ele geçirmeye kalkıyor.

    bakın galaksi diyorum, bu savaş sadece samanyolu galaksisi için geçerli. manga ve animede her şeyin belirli bir sınırı var. güneş sistemi, diğer yıldız sistemleri, galaksi, galaksi kümeleri ve evren olarak ele alınıyor.

    sailor galaxia yani aslında galaksi savaşçısının kötücül formunun ilk amacı galaksi içindeki tüm yıldızları söndürüp galaksi içine hükmetmek. daha sonra diğer galaksi sistemlerine gitmeyi düşünüp evrene hükmetmeyi yani ay kraliçesinin yerini almaya çalışıyor. sailor galaxia tüm bu kaosu yaratırken, samanyolu içerisindeki birçok yıldız ve bu yıldız sistemlerine ait gezegenler birbir karanlığa gömülüyor. bu yıldız sistemlerinin de birçok koruyucu savaşçıları var. aslında, ay savaşçısı animesinin 5. sezonunda bu evrenin ne kadar geniş olduğunu az çok anlıyoruz. mesela starlights, mesela savaşçı demir fare, mesela savaşçı alüminyum siren. bunlar da kendi sistemlerinde huzuru sağlayan savaşçılar. tüm bu savaşların da, animede belirtilmese de tabi olduğu kişi ay kraliçesidir.

    yukarıda da bahsettim, ay savaşçsı serisinin evreni harry potter, yüzüklerin efendisi gibi derinlikli değil. çok sığ lakin genel hatlarıyla böyle.

    serinin işleyiş mekanizması da aslında sezonlar boyunca ne kadar büyüdüğünün de göstergesi oluyor.

    1. sezon, ay krallığı ile dünya arasındaki ele geçirme savaşını.
    2. sezon ay kraliçesi zamanında galaksinin bir köşesine kara ay klanını hapsediyor. çünkü düzeni bozuyorlar. kara ay klanı da, güneşin kötücül ikisi nemesis yıldızının kötü enerji formu tarafından beyinleri yıkanıyor ve 30. yüzyıl ay krallığına saldırıyorlar.
    3. sezon, tau nebula denilen samanyolu galaksisi içinde bir yıldız sistemi fakat içerisinde kötü enerji formlarını barındırıyor.
    4. sezon, ölü ay kraliçesi zamanında yaptıkları sebebiyle ay kraliçesi tarafından mühürleniyor. mühürlenmeden önce, kendisi güneş sistemine yakın bir astreoid üzerine küçük bir topluluğu olan bir prenses aslında. kıskançlığı ve hırsı başka bir enerji formu tarafından kullanılıyor.
    5. sezon, samanyolu galaksisi içersinde gerçekleşen ve asırlarca devam edip duran, biten yeniden başlayan gezegenler ve sistemler arası savaşı konu alıyor. galaksinin huzurunu sağlayan kişi en güçlü savaşçı olan sailor galaxia tarafından sağlanıyor. (aslında en güçlü değil, en güçlü her daim ay savaşçısı olarak geçiyor.) sailor galaixa son kaos savaşında, kaosun kendi enerji formu tarafından ele geçirilip samanyolu galaksisi içerisindeki tüm yıldız sistemlerine saldırıp canlı formlarını yok etmeyi amaçlıyor.

    seri burada bitiyor lakin, diğer yan notlar olsun, sızdırılan bazı bilgiler olsun, iptal edildiği iddia edilen 6. sezon ise, galaksiler arası bir savaşı konu alan ve evrene hükmetmek isteyen yine kötü bir enerji formunun yarattığı ortamı anlatıyordu. açıkçası böyle bir son ay savaşçısı serisine daha çok yakışırdı.

    işte böyle bir evrenden bahsediyoruz arkadaşlar. kutsal ay adına herkese sağlıklı günler dilerim.