hesabın var mı? giriş yap

  • ünlü bir futbolcu olmasa eğer, haftasonları ottoman nargile cafe'de takılacak, ''sıkıntı yok karşim, adamsın, hallederiz o işi. olmadı ya merveyle, bana ne abi yoluma bakarım'' diye gezecek, muhtemelen facebook profiline takım elbiseyle çekilmiş, çatık kaşlı halinin fotografını koyup, '' acılardan öğrendik senden öğrenecek değiliz'' diye açıklama yazacak, ''osmanlı torunuyum,ecdad, 1453, '' diye gönderiler atacak, ''dririliş ertugrul'' hayranı olacak, 27 'sinde evlenip, haftasonu karısıyla yaptığı selfie'leri yine sosyal medyada paylaşıp '' allah bozmasın, çok güzelsiniz'' yorumlarına ''sağol karşim, darısı senin basına '' yazacaktı.

    ünlü futbolcu oldu. forması istenen adam oldu. ünlü kadınlarla yatıp kalktı. çevresi değişti, zengin kankaları oldu. iyi arabalara biniyor, pahalı saatler takıyor. sonunda da ''değişmedim'' diye prim yapıyor ama, o aslında dünyayı feth etti. aynada kendine bakıp ''sensin oğlum'' diyor. ''başarı diye bişey varsa o sensin. bayrampaşa'dan çıktın ama bak şimdi nerdesin, helal lan sana, helal oğlum. '' diye gazlıyor kendini.

    barış manço'dan gelsin:

    ''sapa kulba kapağa itibar etme dostum
    içi boş tencerenin bu sofrada yeri yok
    para pula ihtişama aldanıp kanma dostum
    içi boş insanların bu dünyada yeri yok''

    edit: ne zaman arda yazsam debe'ye giriyorum. hesap soracak kesin.

  • moğol hükümdarı cengiz han‘ın 1227’deki ölümünden sonra yerine geçen oğlu ögeday han önderliğindeki moğol imparatorluğu ilk iş olarak çin’in başındaki song hanedanlığı ile müttefik olarak ortak düşmanları olan curçen tehdidini birlikte yok ettiler, 1234 yılında da jin hanedanlığı‘nı bölüp aralarında paylaştılar. fakat bu ittifak uzun sürmedi ve ögeday’dan sonra yerine gelen yeğeni möngke han, song hanedanlığı’na savaş ilan etti. fakat göçebe moğolların süvari taktikleri, song’un güçlü deniz kuvvetinin manevra kabiliyetlerine işlemiyordu. yüksek surlarla çevrili çin şehirleri de moğol saldırılarına karşı koymakta etkiliydi. hatta 1259’da diaoyu kalesi‘ndeki çatışma, möngke’nin ölümüyle sonuçlandı. böylece kardeşi kubilay han, bütün itirazlara rağmen 1264’de kağan ilan edildi ve savaşı kazanmak adına alternatif fikirler ortaya sundu. song yanlısı güçlü derebeylerini taraf değiştirmeleri için ikna etmek ve deniz ticaretine bağımlı song ekonomisini dize getirmek üzere kore ve japonya başta olmak üzere ticaret yaptığı devletler üzerindeki baskıyı arttırmayı planlıyordu. kore’deki goryeo krallığı da song ile benzer bir şekilde moğol istilacılara karşı sıkı bir direniş içerisindeydi. krallığın defakto yöneticisi olan choe ailesi, moğollara biat etmek istemiyordu. cengiz de ögeday da defalarca kore’ye sefer düzenlemiş, fakat bu direnci bir türlü kıramamışlardı. sonunda möngke’nin generallerinden calaertay korçi, korelileri bastırıp veliaht prens wonjong‘u esir olarak getirmeyi başarmıştı. kubilay da hakan olduğunda wonjong’u goryeo’ya geri gönderip tahta oturttu. üstüne bir de kızı kutluk kelmiş‘i wonjong ile evlendirerek goryeo krallığı’nı, moğol imparatorluğu’nun -ya da yeni adıyla yuan hanedanlığı‘nın- kuklası hâline getirdi.

    hâlihazırda japonya’nın vasalı ve en önemli ticaret ortağı olan olan goryeo krallığı’nda yaşananlar ve yuan hükümranlığının ortaya çıkması japonya'daki kamakura hükümetini doğal olarak rahatsız etti. shogunluk, yuan tehdidinin giderek yaklaşmakta olduğunun farkındaydı. shogunluk hâlâ japonya içerisindeki meşruiyet sorunları ile uğraşıyor ve giderek özerkleşen bukelerin sadakatlerini garantileyecek politikalar üretmeye uğraşıyordu. kubilay’ın ardı ardına gönderdiği elçiler ve giderek artan savaş ihtimali, ülkedeki dengeleri daha kırılgan hâle getiriyor ve yönetici sınıfın kafasını karıştırıyordu. kubilay karşısında nasıl bir tavır takınılması gerektiği konusunda ortak bir karara varılması zor görünüyordu. ayrıca japonya’ya has imparator-kanpaku-shogun-shikken ve hatta münzevi imparatordan oluşan yönetme ve karar alma durumu da kubilay’ın ısrarlı taleplerine net bir cevap verilmesini güçleştiren sebeplerin başını çekiyordu. ilk yuan elçileri japonya’ya 1267 yılında ulaştılar. kubilay, “japon ülkesinin kralına” ithaf ettiği mektubunda asırlardır japonya’nın çin’e elçiler göndermiş olmasına rağmen kendisine henüz kimsenin gelmediğini belirtiyor ve goryeo’yu örnek göstererek diz çökmek üzere huzuruna bir japon heyeti davet ediyordu. shogunluk cevap vermiyordu, zira ülke ilk defa bir dış tehditle karşı karşıyaydı ve shogunluk böylesine önemli bir tehdit karşısında ne yapılması gerektiğini bilemiyordu. yuan hanedanı’na biat ederek vasal olmayı kabul ettikleri takdirde kubilay’ın japonya’nın iç işlerine karışacaklarını ve tıpkı çin ve kore’de olduğu gibi rakip klanları kullanarak ülkede zar zor kurulmuş dengeleri bozma ihtimalinin olduğunu biliyorlardı. fakat taleplerini reddetmek de henüz bir savaş hazırlığı yapmadan moğolları öfkelendirmek anlamına geliyordu. bu yüzden japonya kesin bir cevap vermeyerek zaman kazanmaya çalışıyordu. yuan elçilerin kyushu adasındaki yerel yönetim merkezi dazaifu‘dan ileri gitmelerine izin verilmiyor, birkaç ay bekletildikten sonra da herhangi bir cevap verilmeden geri gönderiliyorlardı. her ne kadar japonya’nın bu tutumu moğolları öfkelendirmiş olsa da, kubilay hemen hemen her yıl yeni bir elçi heyeti göndermeye devam etti. yine de hiçbiri heian’daki saraya da kamakura’daki shogunluğa da kabul edilmedi. hatta bazıları japonya’ya dahi ayak basamadan kore ile japonya arasındaki tsushima adasından geri çevrildi. japonların yuan ile iyi ya da kötü herhangi bir ilişki kurmak istemedikleri barizdi. böylece kubilay sefer hazırlıklarına başladı.

    1274 yılında kubilay’ın moğol, çinli ve curçenlerden oluşan yaklaşık 22 bin kişilik yuan ordusu, 700-800 gemilik bir filo ile fujian‘daki quanzhou limanından ayrıldı. ordu hakata körfezinde çıktığı gibi hızla ülkenin içlerine doğru ilerlemeye koyuldu. savunmacıların tek tük, düzensiz ve zayıf direnişleri onları durduramadı. japonlar tamamen hazırlıksız yakalanmıştı. bu çıkartma ile başlayan saldırının boyutları, japon halkının tahmin edebileceğinin çok ötesindeydi. tarihte ilk defa yabancı bir güç, japon takımadalarını işgal etmeye çalışıyordu. grup formasyonlarıyla savaşan yuan ordusunun yöntemleri samurayların alışık oldukları düzenden çok farklıydı. geniş davulları ve gongları ile japon atlarını korkutarak kontrol edilemez hâle getiriyorlardı. generalleri yüksek yerlere çıkıp gerileme emri için davul, hücum emri için gong çalıyordu ve yuan ordusu bu işaretlere uyarak savaşıyordu. her ne kadar genpei savaşı sırasında daha büyük gruplar hâlinde savaşma tecrübeleri olmuş olsa da geleneksel olarak samurayların teketek dövüşmeyi tercih ettiği, moğolların ise çok sayıda askerden oluşan birliklerini davul ve gonglarla manevra yaptırabilecek yöntem ve taktikleri tercih ettiği görülüyordu. ayrıca yine japonların aşina olmadığı yeni tür silahlar ve özellikle de bir tür barutlu el bombası kullanıyorlardı. yuan askerleri geri çekilirken bu el bombalarını üzerlerine hücum eden samuraylara fırlatıyor ve onları sersemletip karıştırıyorlardı. samuraylar gökgürültüsü gibi olan patlamalarla korkuya kapılıyor, gözleri görmez, kulakları duymaz ve yön duygularını kaybedecek hâle geliyorlardı. yuan ordusu ciddi bir direnişle karşılaşmadan çok süratli bir şekilde kyushu’nun iç bölgelerine yayılmış, ancak fukuoka‘daki sawara‘ya geldiklerinde şansları bitmişti. önce akasaka savaşı‘nda kikuchi takefusa tarafından sürpriz bir saldırı ile kamplarında mağlup edilen yuan ordusu, kaçtıkları torikaigata‘da ise takezaki suenaga ve shiraishi michiyasu tarafından 3,500 kayıp vererek haşat edildiler. bu mağlubiyetler üzerine yorulan yuan ordusu gemilerine doğru geri çekilmiş olsa da, bunu gören japonlar gece saldırıları ile pek çok yuan askerini öldürdü. sonunda yuan ordusu koreli general hong dagu‘nun emriyle japonya’yı terk etmek zorunda kaldı ve genko adı verilen moğol istilalarından ilki japonya’nın zaferiyle sonuçlandı. fakat kamakura hükümeti moğolların döneceğinden emindi ve o gün geldiğinde hazırlıksız yakalanmamak konusunda kararlıydı.

    kubilay ikinci saldırı için aceleci olmadı. bir sonraki hamlesi yine barışçıldı. 1275 yılında budist rahiplerden oluşan yeni bir elçi heyetini japonya’ya göndermiş olsa da, sekizinci shikken hojo tokimune buna elçileri idam ettirerek karşılık verdi. bu büyük bir düşmanlık göstergesi olup tek taraflı bir savaş ilanına denk bir davranıştı. shogunluk da bunun ve potansiyel sonuçlarının bilincindeydi ki olası bir yuan istilasına karşı çoktan hakata körfezinde çıkartma yapılabilme ihtimali olan yerlere sekirui denen iri taşlı surlar inşa ederek savunma hatları oluşturmaya başlamışlardı. yuan ordusu tarafından yıkılan hakozakigu tapınağı yeniden inşa edildi. 120 samuraydan oluşan bir gözlem birliği hakata körfezinde konuşlandırıldı. hatta hiçbir zaman hayata geçirilmemiş olmasına rağmen goryeo krallığı’na general shoni tsunesuke önderliğinde bir karşı saldırı yapılması bile gündeme getirildi. sonunda 1279 yılında, song hanedanlığı da yuan hanedanlığı tarafından dize getirildikten sonra kubilay bütün dikkatini japonya üzerinde yoğunlaştırdı. goryeo’ya 900 adet savaş gemisi inşa ettirmesi emri verildi. toplam 150 bin asker ve denizciden oluşan yeni işgal orduları toplandı. yapılan plana göre 1281 yılı haziran ayında ıki adası üzerinde buluşan ordular hakata üzerinden japonya’ya çıkartma yapacaktı. ancak daha hiçbir şey başlamadan her şey ters gidiyordu. bazı gemiler gecikti, hakata sahillerindeki sekirui nedeniyle yuan askerleri karaya çıkmakta zorluk çekiyordu, samuraylar düman ordusunun büyüklüğünden çekinmek yerine daha gemilerinden inmeden üzerlerine hevesli bir şekilde hücum ediyorlardı ve beklenmedik bir anda aniden patlak veren ve tanrıların bir lütfu olarak görüldüğü için kamikaze (tanrı rüzgârı) adı verilen bir tayfun, yuan donanmasını denizin dibine gönederdi. yuan ordusundaki 150 bin askerden yaklaşık 90 bin kadarı çok çabuk kaybedilmişti. samuraylar, zorla savaştırılan song askerleri hariç tayfundan sonra bulabildikleri tüm yuan askerlerini öldürmüşlerdi; song askerleri de yakalanıp köle yapıldı. kubilay bu yenilgi üzerine üçüncü bir sefer emri daha verdi, fakat bu kez kendi generallerinden ve vasallarından toplu bir direnişle karşılaştığı için japonya hayalinden tamamen vazgeçti. kubilay’dan sonra torunu temür han da 1295 yılında japonya’ya boyun eğmesini talep etmiş olsa da hiçbir zaman işgale cesaret edemedi.

  • - telefonla bir hamile kadın ihbarı yapılıyor. (doğum yada hastalık)

    - gecenin köründe sağlık çalışanları şifa dağıtmak için yola çıkıyorlar. 1 şoför, 1 ebe, 1 acil tıp teknisyeni.

    - pkk bunları kaçırıyor.

    olm bu yazdıklarım savaşta yapılmaz! bu kadar kalleşçe, kahpece bir eylemi tarif edecek kelime bulamıyorum. inşallah bir hata edip canlarını yakmazlar. allah yardımcıları olsun.

    birde gerçekten yardıma ihtiyacı olan hamile birinin olma ihtimalini düşünmek bile istemiyorum.

  • bazen geçmişe baktığımda böyle bir kavrayış hasıl oluyor bana nedensiz. şöyle ki; geçmişte bana sorulan, anlatılan her şeye saf bir iyiniyetle karşılık / yanıt vermişim. halbuki bunlar stratejik sorular / anlatımlarmış.

    bu konu hakkında ne düşünüyorsun, dendiğinde; aslında düşüncelerimin merak edildiğini sanmışım. halbuki zor duruma düşmem için sorulmuş bir soruymuş bu. mesela derdimi dinlemek isteyen birinin acılarımla rahatlamak istediğini sonraları anlıyorum. ya da sen iyi bir arkadaşımsın diyenin aslında kendisini dinleyen tek insan olduğum için bunu söylediğini tecrübe etmem gibi şeyler...

    bazı büyük sorulara büyük cevaplar verdiğimi sandığım zamanlar olmuştu. çok aptalca bir şey bu. hatırlamak bile utandırıyor. adam kendini çok ciddiye alıyor denmiştir muhtemelen. üstelik statüm bile yoktu o vakitler; yani hararetli tartışmalara girdiğim dönemleri kast ediyorum. hepsi ne kadar da yalandı. iletişimin bir ilüzyon olduğunu hiç anlayamamıştım. safça anlam açıklamaya çalışıyordum. bu yüzden, kendimi, çoğu zaman, sahnede olduğunu anlayamayan bir tiyatro oyuncusu addederim.

  • başbakanın son söylemi.

    2002 kasım'ından başlarsak 11 yıl 3 aydır iktidarda olan bir parti 3740 gün, yani 89760 saat, yani 5 milyon 385 bin 600 dakika, yani 323 milyon 136 bin saniye geçirmiş demektir.

    3.5 milyar fidan dikildiyse, 7/24 çalışılsa saniyede yaklaşık 11 fidan dikiliyor demektir.

    helal be oylar akp'ye.

    hatta helal be oylar akp'ye yazarken bile 40-50 fidan dikildi. vay vay vay.

  • 5 yıl önce bizzat mehmet şimşek'e söylemiştim. daha şimdi mi akılları başlarına geldi. hehe.
    https://twitter.com/…slek/status/104788887444008960

    11 yıldır casino sektöründeyim. 2005'te kıbrıs'ta başladım. kurpiyerliğe girince önüm açıldı, hayatım değişti. hatta bir dönem istanbul'da büyük illegal kumarhanelerde işletmecilik bile yaptım. şu an 11 casinosu olan bir grubun satış pazarlama müdürlerinden biriyim. istanbul'da yaşamayı sevdiğim için istanbul'da holding ofisindeyim uzun zamandır, haftasonları ve yogun dönemlerde gidiyorum kıbrıs'a casinolara, o da eğer çok müşterim varsa...

    diyeceğim şu ki bu sektördeki dünya çok farklı. türkiye'den her haftasonu kıbrıs'a, bulgaristan'a, gürcistan'a, karadağ'a, belarus'a, las vegas'a giden binlerce kişi var. bunların en az oynayanı 5.000 usd kumar oynamakta (yoksa kumarhane misafir olarak kabul etmez) bir gecede yüzbinlerce dolar verenler de var tabi. sadece benim kendi portföyümün son 1 yıldaki net kaybı 2 milyon doların üstünde. bu şekilde ülkeden bir yılda çıkan milyarlarca dolar haricinde; türklerden daha büyük miktarlarda kumar oynayan arapların, iranlıların ve yeni zengin ırak kürtlerinin kıbrıs'a daha fazlasını kazandırdığını söyleyebilirim.

    1998'de türkiye'de kumarhaneler kapatıldığında 50.000 kişi işsiz kalmıştı. şu an türkiye'de casinolar açıldığında sağlayacağı istihdam ve döviz girişinin ülkeyi ne derece ihya edeceğini tahmin bile edemezsiniz.

    ekşi sözlükte pek çok arkadaşa yardımcı da olmuştum bizim sektörümüze girmeleri için. ülkemizde güzelim üniversite mezunları 2bin lira maaşa iş bulamazken casinolarda en kötü garson 3bin lira maaş alıyor. ortada böyle bir fırsat varken değerlendirilmeli.

    ayrıca buraya gelip de ''kumar süründürür'' diyen çok bilmişlere şunu söylemek isterim. sizin o bildiğiniz süründüren kumar şu an türkiye'de her köşede dar gelirlilerin 300-500 lirayla oynayacağı tombala , zar , çanak varvar gibi pis kumarlar var. bunları oynayanlar kazanma ihtimali olan paraya ihtiyacı olan dar gelirliler. buralarda insanlar borçlandırılıyor. zorla tahsilat yapılıyor.

    casino kumarı belli sistemleri olan, dar gelirlilerin istenmediği, kimsenin borçlandırılmadığı, kimseye zorla tahsilat yapılmadığı yerler. ve buralara gelen kişiler buradan para kazanıp kendini rahatlatma derdinde değil. bunlar zaten kaybedeceğini bile bile eğlenmeye geliyor. kendisini etkilemeyecek miktarda parayla oynuyor. adam milyon dolarları var. ticari zekasıyla senin gibi binlerce işçi çalıştırıyor. bu adam senden benden daha iyi akıl eder kumarda batmamayı merak etme. 11 yılda hiç görmedim kıbrısta kumar yüzünden batan.
    batan 3-5 salak olursa da batsın amk, bu sektörle öbür yandan 200-300bin kişi ekmek yiyecek.

    debe editi: debe editinin de, yapanın da , teklif edenin de... bıktırdınız ya...