ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
antalya'da 4 kişinin evde ölü bulunması
-
vatandaşının sorunlarına sağır bir iktidarın döneminde gerçekleşmiştir.
1112211.com
-
eğer sitesine reklam alırsa ssg den daha zengin olabilir, artık sümer ailesinden para almaz, ailesine para atar, ayda 5 bin tl gönderir. amerikanın 2500 doları.
seni seviyoruz sümer.
evde boşa çıkan masaüstü bilgisayar
-
en kolay ve yararlı çözümü ihtiyacı olan evine bilgisayar girmemiş ve girmeyecek bir çocuğa gidip hediye etmeniz gereken bilgisayardır.ihtiyacınız olmadığı için tozlanmış.mutlu edin birilerini.
windows 7
-
bazı yerlerde: "bilmem kaç bin tane, üst düzey, birinci sınıf yazılım mühendisinin ürünü elbette güzel olacak" falan deniyor, çok komik... sanki bundan önceki windows'ları microsoft'un çaycısı kodluyordu.
türk olduğu için sahilde ceza yiyen adam
-
zamanında kumarhanelerin sadece yabancılara açık bırakılamayacağını, türk vatandaşlarına yasak kılınan bir şeyin yabancılara tesis edilemeyeceğini belirten bir anayasa mahkemesi vardı.
nerede sahiden o?
yaran facebook durum güncellemeleri
-
yazılımcı bir arkadaştan geliyor;
"20 sene boyunca bilgisayar kullan, bilgisayarın kurdu ol, koskoca şirketler sana sırf bu yüzden iş versin ama günün birinde annen kalkıp google'a "fatih harbiye bu akşam neden yok" diye yazdırsın. olacak iş değil! yayın günü değişmiş arkadaşlar, pazar günü yayınlanacakmış bundan sonra. "
yarasanın menisi bekar erkeğin menisi gibidir
-
mağarada yatağı olan bir kadının yatağındaki meni lekesi için iki orduyu savaşa sokan zihniyete de, boku yarasaya atıp olayı keramet olarak algılayan zihniyete de edeyim dedirtendir.
pamukkale turizm
-
böyle soğuk soğuk, sessiz sessiz, hıçkırıksız ağlayan adama hiç konuşmadan kahve ve selpak getiren muavinlere sahip firma.
varsın televizyonları çalışmasın bazen.
edit: ağlayan ben olsam anlatır mıyım oolm.
aşk acısı
-
bir kadının yürüyüşünde, oturuşunda, gülüşünde, bir mavi kumaşın üzerinde unutulmuş elinde, gamzesinde, ayak bileğinde, en anlamlı vesairesinde somutlanan ihtiraslı, tutkulu düşler; bir şekilde gerçeğin yatağına akamıyorsa, istediğiniz yönü bulamıyorsa, alevlenen isteklerinize odun atıyorsa cehennem zebanisi, alevin, kızıllığın, çoraklığın arasında ortaya çıkan çıkan burukluğun adıdır aşk acısı. acısı barizdir. çeken bilir. yani herkes bilir.. ya tarifi?
belki hayatınız boyunca karşınıza çıkan en ilginç kadındır o.
(ya da erkek.)
diyelim yaşınız olmuş 30.
ve karşınıza çıkan kadın, hayatınız boyunca gördüğünüz en orijinal kadın.
tarzı var çünkü.
güzellik, bedensel çekicilik bunun ötesinde.
bir kadında en mühim olan tarzdır dostlarım.
belki hiç ihtiyacınız yok tavsiyeme ama bunu dikkate alınız derim.
yürüyüşlerinde vardır bir şeyler en basit. ya da onunlayken, ya da o kadar şanslı değilseniz onu düşlüyorken sanki görünmez bir paletten boyalar fışkırır rengarenk.. içinizde uykuya dalmış ne varsa uyandırır.
ve siz tarzı olan bir kadına aşık olmuşsanız ve bir şekilde yüreğiniz sizden onu talep ediyorsa ve maalesef çeşitli nedenlerden ötürü bu isteğiniz sonuçsuz kalıyorsa nasıl yenilir ki şimdi bu aşk acısı?
hayatınız boyunca, o dolu 30 yıl boyunca gördüğünüz en orijinal kadın o diyelim. ama maalesef işler istediğiniz gibi gitmiyor, bunu da ekleyelim. belki istemeden. şartlar gereği.
bir 30 yıl beklemişsiniz böyle bir kadını görmek için.
bir 30 yıl daha bekleme deliliği n'apar aklınızın sürülmekten yorulmuş, tarumar olmuş aşk tarlalarını?
öyle ya, ancak 30 yılda bir çıkar böyle bir kadın karşınıza.
istatistik belki kişisel, tıpkı acı gibi.
maalesef mantıklı ve maalesef acımasız.
geceler uzun, beyninizden kalbinize doğru müthiş bir şekilde devam ediyor acı hücum.
nasıl diner bilmem. bilemem. doğru belki, zaman en makul merhem.
sürelim kalbimize.
dünya acımızla bize daha başka görünsün.
her şey değişsin.
3 senedir aşksız yaşadığınız ev bile başka gelsin size.
başkaca ve cehennemvari.
yapacak bir şey yok.
oturup acınızı yoklamaktan başka.
iyisi mi sırtınıza bir yastık koyup tanrının oyununu seyre koyulun.
dudaklarınızda sigara, elinizde şarap, kulaklarınızda dost bir şarkıcının sesi..
karantinaya alın kendinizi. caddelere çıkın ya da, kalabalığa karışın...
detaylarla, deliliklerle ilgilenin.
akıl hastanesini ziyaret edin misal.
sahaflardan foto romanları bulup okuyun.
bende var mesela, 17 haziran 1974 tarihli...
adı: "güneş, deniz ve aşk"
cağaloğlu tasvir sokakta basılmış.
kapağı açtığınızda iç kapakta burç yorumları da yazıyor. oturup 1974 tarihli burç yorumlarını da okumak eğlenceli oluyor.
"oğlak burcu.. gönül bağlarınız dengeye girecek bu hafta. sevdiğinizle aranızda tam bir anlaşma olacak. uzun zamandan beri almayı düşündüğünüz bir şeyi bu hafta alacaksınız."
aman tanrım, ne kadar da ironik bir yorum...
damlayan musluk, kanayan yara, boşa atan kalp, pıhtılaşan kan...
bir gün unutacaksınız elbet, 4 yıl sonra bir gece misal, salı'yı çarşamba'ya bağlayan..
yazar maaşlarının gecikmesi
-
fakirlikten inanasım geliyor.