hesabın var mı? giriş yap

  • iran o işi kendi halletti. durumun ciddiyetinin farkına varıp zarrab'ın ortağı zencani'yi kendisi yargıladı hapse attı. hatta onunla işbirliği yapan dönemin başkan yardımcısı da içerde.
    sen ne yaptın, ucu sana dokunacak diye bunları yargıdan korudun. al işte adam kendi ayağıyla gidip şimdi orada seni satıyor.

  • (bkz: mustafa kemal atatürk)

    debe editi: arkadaşlar, bugün ağrı'da bulunan cengiz çıkrık ortaokulu'nun kitaba ihtiyacı olduğuna dair mesaj aldım. ekşisözlük ahalisi olarak yardımcı olmak isteyenler olur diye mesajı olduğu gibi paylaşıyorum.

    "ağrı/patnosta bir okulda türkçe öğretmeniyim. okulumuzun maalesef ki bir kütüphanesi yok. öğretmenler odasında küçük bir kitaplığımız var ama içi boş. uzun zamandır bu gruptaki paylaşımları takip ediyorum ve grup içindeki dayanışmayı oldukça beğeniyorum. bu konuda kimler bize yardımcı olur diye düşünürken birden siz değerli arkadaşlardan yardım isteme fikri geldi aklıma. 5,6,7 ve 8. sınıf düzeylerine uygun; kullanılmayan, bir köşede okuyucusuyla buluşmayı bekleyen hikaye ve romanlarınızı bize ulaştırabilirseniz hem ülkemizin okuma kültürüne katkı sağlar hem de okulumuzdaki bu eksikliği tamamlamış olursunuz.
    ağrı/patnos "merkez ptt" veya cengiz çıkrık ortaokulu olarak gönderebilirlermiş.
    iyi günler diliyorum."

  • yüzün çene kısmındaki sert çizgiye ingilizce verilen isimdir.

    bu çene çizgisi 3 şeye bağlıdır;

    1. genetik: kemik yapınıza bağlı olarak pek uğraşmadan jawline sahibi olabilirsiniz, fakat yağ oranınız fazlaysa genetik bir süre sonra yardım edemiyor.

    2. yağ oranı: fit insanların çoğunda jawline vardır, olmaması da tekrar genetik olarak çene yapınızla alakalı olabilir, düzenli spor yaparak ve yağ yakarak yüzdeki yağları da yakabilirsiniz.

    3. yüz egzersizleri: eğer yağ oranınız müsait olduğu halde bir jawline'a sahip değilseniz, çeşitli yüz egzersizleri ile çene kaslarınıza etki edebilirsiniz, bu egzersizlerin en bilineni sakız çiğnemektir, sakız çiğneyerek çene kaslarınızı geliştirebilirsiniz, zaten fark ederseniz sakız çiğneyenlerin daha sert çene kasları olur genelde.

    son olarak ise, eğer yüzünüz genetik olarak yuvarlak ise, ince yüzlü biri kadar belirgin bir çene çizginiz olmayabilir, fakat yine de yağ oranınız azsa, yandan belirgin olan bir çene çizgisine sahip olabilirsiniz.

  • ya ben eski sevgilimi önünü kestiğim düğün arabasının içinde gelinlikle gördüm, bana gündelik acılarınızdan bahsetmeyin. üstelik zarf da boştu..

  • elon musk' ın adamlığını kimsenin sorgulamaması gerektiğini göstermiş olaydır.
    şaka maka adamsan silersin tivitini atan serdar için tarihi bir gün bence. düşünsene dünyanın bir noktasında pc başında bir adam göbeğini kaşırken trollüğüne tweet atacak, sonrasında facebook hisseleri daha da düşecek ve bundan binlerce insan zarar edecek.

    gerçek kelebek etkisi bu.

  • gezi parkında ilk gün polisin yüzüne gaz sıktığı kırmızılı eylemci kadın, tomanın önüne geçip kollarını açan eylemci kadın, başbakana "soru soran" muhabir kadın, başbakana gezi toplantısında hesap soran sendikacı kadın, göstericilerle eylemcilerin arasına girenler kadın, gazdan gözümü açamazken elindeki sütle yanımda bitiverip "ister misin?" diye soran kadın, kadın, kadın.

    diğer yandan, başbakan erkek, içişleri bakanı erkek, vali erkek, yiğit bulut erkek, rok erkek, fatih altaylı erkek...

    delikanlı edebiyatı parçalayan çok tırt var, bir sorunumuz da bu.

    buradan pembeye, çiçeğe, gözyaşına, ana kucağı şefkatine bin selam olsun! gelecekte yeşerecek filizin tohumu sizden toprağa serpilecek.

  • allah günah yazma yarabbim tövbe... böyle acı bir hakikat olamaz. öz babalarımızdan, dayılarımızından, amcalarımızdan bizi soğuttunuz türk berberleri. allahınızı seviyorsanız 50 yaş üstü erkeğin saçına fönle şekil vermeyin. berberden saçına fön çekilerek şekil verilmiş her adam mahalledeki kedilerin düşmanı gibi geliyor bana. fönle kurutun ama şekil vermeyin n'olur psikolojim bozuldu. öz eniştem'i alf gibi gördüm karşımda (enişte'nin fotosunu koyamadığım için alf'in fotosunu koyuyorum. bir fark yok zaten aynı alf oldu o da):

    http://images.wikia.com/…lf/images/f/fc/alf-po3.jpg

  • annemin bir dayısı var, ekrem dayı, biz bildiğimizden bu yana bekar, kendi halinde takılan, sessiz sedasız bir adam. izmir'de yaşıyor ama ne zaman başka birilerinin evinde kalması icap etse, evlerde öyle pek de istenmeyen bir adam oluyor. sebebini çok sonraları, vefatının ardından annemden öğrendim.

    ekrem dayı, yakışıklı bir adam, bakınca gençliği hızlı geçmiştir diyeceğiniz insanlar var ya, onlardan. saçları beyaz ama hala gür, güzel güler hatta keyfi yerindeyse şöyle bir kahkaha savurur, sağlam içer. gençliğinde bir kadına aşık olmuş, evliyken ve çocuklarına rağmen. hani hep öyle gelir ya insana, çocuk olunca gönül işleri bitirilmeli gibi, ya da çocuklar büyüyene kadar bu işler ertelenmeli, doğrusunu böyle bildik hepimiz. ekrem dayı, bildiklerine öğrendiklerine rağmen aşkının peşinden gitmiş, sonra da kavuşmamışlar hiç kadınla. günahı boyunlarına ama kadın da biraz şeymiş diyorlar, bilirsiniz, kötü kadın işte. bu lafı duyunca da kötülük mevzusunu bir kere daha masaya yatırası gelir insanın.

    sonrası beklenen son, sevdiğine kavuşamayan, hani hiçbir zaman o eskisi gibi olamayan insanlardan ekrem dayı da. kavuşamadıkça içmiş, içtikçe işinden olmuş, işinden oldukça içmiş, içtikçe yalnızlaşmış. insanların evinde olmasından rahatsız olacağı, çocuklara kötü örnek bir adam olarak kabul edilmiş çoğusu tarafından.

    mevzunun sonunda, yani benim aklım onu tanıyacak kadar erdiğinde, kimseye bir zararını görmediğim, neden arkasından öyle kısık sesle konuşmalar yapıldığını anlamadığım, az gülen ve az konuşan bir adamdı. kulübeden hallice bir yerde yaşıyormuş ve ölümünden önce, o kadar parasızlık çekmiş ki, cebine para koyan uzaktan akrabaları kanser olan babalarını ekrem dayının sırtında taşıtıyormuş hastane odasına kadar.

    ekrem dayı, bir sanayi sitesinde, eski arabasını yaptırıp dönerken tamirci çırağının yaptığı kaza sonrası vefat etti. kazayı duyanlar, ilkin, alkollü araba kullandığı için sonunda kendini öldürdüğü yakıştırmasını yapmış da gerçeği öğrenip evine gidence, yalnızlığını ve yoksulluğunu anlatıp durdular. ölünün arkasından yalnızlığa, vefasız akrabalara, hayırsız çocuklara, hayattayken nasıl da kıymet bilinmediğine ağıt yakmak bizde bir cenaze ritüelidir zaten. öldüğünde o derme çatma kulübeye gitmişler ya, "bir tane çürümeye yüz tutmuş mandalina varmış masanın üstüne, tabağın içinde" dedi annem, başka da yiyecek hiçbir şey yokmuş.

    nasıl bazı yerler bazı insanları, bazı kokular bazı anları hatırlatır. mandalina da bana hep ekrem dayı'yı hatırlatır ve ağır roman'daki o sözler gelir aklıma:

    "savrulurken raconun kırmızı pelerini o zarif öfkeye, zaman ki sana hasta olmuş, incelikli haytasın. nüksederken raksına mahallenin maşallahı, eyvallahı; güzelleş be oğlum şimdilik ölümüne kadar hayattasın. şimdilik, ölümüne kadar hayattasın..."

  • 1 kutu öze 750 ml beypazarı maden suyu ve 400 ml su koyunca tat mükemmel oluyor (tabii ya hepsi soğuk olacak ya da buzdolabında bekleyecek bir süre), kime içirdiysem ve önerdiysem bayıldı. dışarıda içecek fiyatları uçmuşken yaz günleri için uygun fiyatlı ve nispeten sağlıklı bir seçenek oluyor böyle, şekeri az ve maden suyundan dolayı da çok hızlı içilmiyor ve şişirmiyor.