hesabın var mı? giriş yap

  • karbonat ve kabartma tozu arasinda bocalayan cocuktur.

    + oglum bi kabartma tozu al hadi kos.
    - tamam anne. vinnnn..

    yol boyunca:

    - kabartma tozu kabartma tozu..heh he bu sefer karistirmama imkan yok..karbonat ile ne alaka ki.. karbonat mi ? lan yoksa kabartma tozu muydu ? anneme sorsam gudumlu anne terligi gelebilir her an...

    bakkalda:

    - amca bir ekmek bir de karbonat lutfen..

    (bu sahne hic abartilmadan hayatimda 20 kere gerceklesmistir)

  • tam tersi 20-25 arasında evlenenle tutunamaz. evlilik sadece arzu ile değil, aynı zamanda statülerin de uyumuyla yapılır ve sürdürülebilir.

    farklı senaryolar izlenebilir.
    20 yaş öncesi biriyle tanışırsanız daha üniversiteye girmemişsiniz demektir ve lise aşkınız üniversiteye ve yeni bir ortama girmesiyle değişecekir veya 22 yaşında üniversitesden yeni mezun olduysanız ve 21 yaşından beri biriyle sevgiliyseniz, geleceğiniz belirsizdir. gireceğiniz iş, kazanacağınız para, statü ve rolünüz sizin kimliğinizi değiştirir. buna göre istekleriniz ve beklentileriniz değişir, sonunda da ayrılırsınız.

    burada belirtmek gerekir ki erkeğin ve kadının statüsünün artışı ilişkileri farklı etkiler ve genelde kadın ilişkiyi bitirir.

    kadının statüsünün daha hızlı yükselmesi boşanma oranlarını arttırmaktadır. özellikle tam eşitlikçi kuzey ülkelerinde boşanmalar üstüne birçok çalışma yapılmıştır. özellikle ekonomik durumların değişimi, örneğin erkeğin kötüye gitmesi ile iletişimin kötüleştiği ve boşanmanın yaşandığı belirtilmiş. burada %80 oranla kadınlar boşanma davası açmaktadır.

    bir diğer çalışmada, kadında artan statünün erkekle yolları ayırmada önemli bir parametre olduğu gösterilmiştir. arada eşitlik olmadığı zaman evliliklerin daha sağlıklı olduğunu gösteren bir diğer çalışmaya da şuradan ulaşılabilir. özellikle eşitliğin arttığı ülkelerde bu oranların hızlıca arttığı gösterilmiştir. şuradan yorumuna ulaşılabilir. özetle eğiyoruz büküyoruz, çıktığımız nokta kaçınılmaz ve net şekilde hipergami oluyor. geçmişten farkımız kadınların kelime haznesine "eşitlik" gelmesidir. kelime anlamıysa: "en az benim kadar..." ön koşudur. geçmişte zengin koca olması beklenirken, statülerinin artmasıyla farklı beklentiler de ön plana çıkıyor. yani yüksek statüde kadınlar için tek yeterlilik kendisi gibi yüksek statüde olması da değil, üstüne daha "eşitlikçi" bir ilişki için farklı yeterlilikleriniz de optimal seviyede olmalı. dikkat edin çalışmada erkeklerin böyle bir açıklaması ya da beklentisi belirtilmemiş.

    hipergami ne diyordu? kadınlar kendi seviyesinin altında bir erkeği tercih etmez, bir tık üstüne tercih eder. sadece statü de yeterli değil, yaş, tip ve kadının belirlediği "eşitlik" üstüne uygun gördüğü 5644 maddeyi de sağlamak zorundasınız. yani aşk adına kendi statüsü altında bir erkekle birlikte olmuyor ama tam tersi geçerli değil. erkeklerde bir hipergami çıtası yoktur, herhangi bir kadınla birlikte olabilirler. zaten temelde evrimi sağlayan da kadının bu seçimidir. erkekle bu sebeple devamlı gelişmeli, güç sahibi olmalıdır. herhangi erkek için mazeret kapısı açık olamaz.

    erkeğin statüsünün özellikle erken yaşlarda hızla artması ise çevresindeki kadın sayısını inanılmaz arttırır. kadının seçimlerini zorlaştıran statü, erkeğinkini kolaylaştırır. bu yüzden zamanında rock starlara, devlet adamlarına, ünlü sanatçılarda partner bolluğu sağlamıştır. sonunda ise erkek normalde yokluktayken bir anda bolluğa kavuştuğu için muhtemelen aldatacaktır ya da çok eşli yaşayacaktır fakat birlikte olduğu kadın terk edilmez. çünkü erkeğin zihni sahip olma üstüne evrimleşmiştir. geçmişe bakın mal sahibi olmak, tarım devrimi, burjuvazi, monarji ve sonunda kapitalizm erkeğin sahip olma isteği üstüne kurulmuş sistemlerdir. bunu da uzun uzun şurada açıklamıştık:
    (bkz: bir erkeğin sadık kalmasını sağlamak/128815619)

  • lisedeyim. daha az kira vermek için okuduğum lisenin yakınından 5-6 km ötedeki daha küçük bir daireye taşınmıştık. çoğu zaman bana verecek dolmuş parası olmuyordu, okula yürüyerek gidip geliyordum. giydiğim montun fermuarı bozuktu, kışın kendimi rusya'daki napolyon'un askeri gibi hissederdim.

    evde ödeyebildiğimiz tek fatura elektrik faturası ancak o ay onu da ödeyememişiz. o sabah uyanınca zifiri karanlıkta üstümü giyindikten sonra yiyecek bir şey olmadığı için kahvaltı etmeden evden çıktım. akşam bayağı sağlam kar yağmış, yollar ve kaldırımlar buz tutmuş. tek tesellim yolların her zaman olduğu kadar dolu olmamasıydı çünkü yürürken ayakkabının da dandikliği yüzünden sürekli düşüp kalktım. yol o sabah beni o kadar zorlamıştı ki normalde 30 dakikada gittiğim yolu sanki 2 saatte gitmişim gibi hissetmiştim. okulla aramdaki son engel olan dik yokuşa geldiğimde bacaklarım artık hissizleşmeye başlamıştı, burnum çeşmeye dönmüştü ve ellerim ile dizlerim ise yara bere içindeydi. kaydırak tırmanmaktan pek farkı olmayan o buzlu yokuşu da bir şekilde atlattıktan sonra sonunda okula vardım. ancak bahçe kapısına geldiğimde kapının kilitli olduğunu fark ettim. daha sonra ise okula dikkatimi verdiğimde olağan dışı bir sessizlik ve sakinlik olduğunu fark ettim. bahçede öğretmenlerin arabaları da yoktu.

    tam o sırada arkamdan geçen yaşlı bir adamdan okulların tatil olduğunu, dün akşam haberlerde duyurduklarını öğrendim. tabii televizyonu elektrik olmadığı için izleyememiştim.

    onca yolu boşa gitmiş olmama rağmen okulun tatil olduğunu öğrenince yolda harcadığım gücüm geri geldi, bütün ağrı ve sızılarım geçti. eve geri neşeli bir şekilde yavaş yavaş gittim, düşe kalka gittiğim yolları paten yapar gibi kaya kaya geldim. apartmanın dış kapısına vardığımda ise güneşin sonunda çıktığını fark ettim.

  • polislere sadece "şiddet içermeyen eylem yapan eylemcilere gaz sıkma, plastik mermi eğitimi" dışında "gerçek polislik eğitimi" verilmesi gerktiğini gösteren acı olay.

  • memlekette iyi şeyler akp'den kötü şeyler allahtan geldiğine inananları gösteren kaza.
    metro yapınca dünya lideri, kaza olunca akp ile ne alakası var. ben denetleyip açıyorum bu metroyu ya.

  • sabah namazıyla birleştirmek için. gece 11 de olsa uyu uyan zor iş ama gece 3 te maçı yap namazı kıl yat.