ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
köylülerin lakap takarken çok insafsız olması
-
tur bisikleti ile uğraşıyorum, anadolunun bazı yerlerine pedal çevirdim. hani kıyıda köşede kalmış dağ köyleri falan, tamam çok lakap duydum da. köylerinden birinde resmen muhtar bize şunu dediler, git kahveye şerefsiz mustafayı sor size yer göstersin.
kahveye gittik. mustafa bey orda mı dedik, hangi mustafa dediler. şerefsiz olanmış dedik. şerefsiz mustaaaf benim diye birisi kalktı. çok distopik bir anadolu insanımız var adam bide benimsemiş ya sdlkfsşdfşlsd.
bir ateistin büyü ile imtihanı
-
seve seve gönüllü olabileceğim deney.
beni ve benim belirleyeceğim 4 azılı ateisti, horoz ayağı ve kedi kuyruğu kullanarak kabakulak yapmayı başarırlarsa; anadolu çomarı olmayı ve mâlum partiye oy vermeyi kabul ediyorum..
ertesi yıl editi: kabakulak oldum amk.
karşı cinsten sanılmak
-
- pardon hanfendi memalik sokak neresi aca..
- hı?
- pardon beyfendi.. saçlarınız.. yani.. nebileyim
- ne beyfendisi? neler saçmalıyorsunuz?
- hass.. pardon hanfendi.. yani, gögüsleriniz.. yok gib..
- ne diyorsun hayvann!
- memalik
pampiş kelimesinin etimolojisi
-
kanka
emoca: qanqa
q ları soldan sağa tersine çevir: panpa
pampa
pampiş
rica ederim.
edit:
kanka kan kardeşin kısaltması (kararsizjonglor hatırlattı, teşekkürler)
mor ve ötesi
-
sözlük soru cevap etkinliğinde bir yerde harun bahsetmişti. aklıma düşmüştü, denemek istedim.
gerçekten öyle güzel bir deneyim ki..
tünel meydanında sirenler albümündeki 9. şarkı tüneli açıyorsunuz.
"şimdi kalbin, epey kırılmış, görüyor hepsini, ne yapabilirdi?"
şarkının bitiminde kendinizi odakule'de buluyorsunuz.
sonra istiklal şarkısı başlıyor, istiklali hissediyorsunuz, galatasaraydan, çiçek pasajından geçiyorsunuz,
kulağınızda şu sözler:
"belki arkadaşlarınla, belki de yalnız başına yürürken, ne kadar mutlusun istiklal’de
birkaç mevsim renkler solunca, tükenmez hayatının sesi, çok mutlusun istiklal’de"
sonra istiklal şarkısı bitiyor, hem de nerede? parka gidebilmek için direndiğimiz yerlerde...
park şarkısı başlıyor orada:
"dün neler mi kaybettin, belki zamanın yok şimdi
gidenler geri gelmez ama, boş yere yorulmadı kalbin
adını bilmesem de kardeşsin, biz neye söz vermiştik
yüzümü gördüğünde gül artık, biz bir kabusu yendik
yok, yaralara dokunmak yok, gök de bir bize ağaç da bir
sabrın tükendi ama aman, onlara asla benzemedin"
albümün bu son şarkısı bittiğinde meydana çıkmıştım, gezi yanı başımdaydı,
anılar aklımdaydı.
adını bilmediğim kardeşlerim aklıma geldi.
derin bir nefes aldım.
gülümsedim.
abime organ verebilmem için dünyaya getirildim
-
o bir şey mi biz de dünyaya vergi ödeyelim diye getirildik.
türk emlakçısının lüks daire anlayışı
-
bir de ebeveyn banyosu varsa daire ''ultra süper lüks'' oluyor.
öykü baştaş
-
güzeldir değildir orasıyla pek ilgilenmiyorum ama ilk izlenim olarak kafasının düzgün çalıştığını düşündüğüm model. fok balığı stilinden gına geldi artık.
eurovision'da yarışmış en iyi türk şarkısı
-
şebnem paker - dinle.
üçüncü olmuşlardı. ekipte ahmet koç bulunmaktaydı.
edit: ne işi var bu entrynin debe listesinde? destan yazsam kimsenin sikinde olmaz. 3 satır ile debe girdik :s
bir yazarımızın ricası üzerine ;
http://www.eksiduyuru.com/…/bilgisayar-laboratuvari
diyarbakır'da yapılan evsiz sosyal deneyi
-
“sen yemezsen bize daha zahmettir...”
mücahit, yekta, süleyman, fatih ve diğer güzel yürekli insanlara selam ederiz.
seyfi dursunoğlu
-
star tv'deki benzemez kimse sana isimli programda sahnede sarki soylerken birden durup "ay ben olmiycem galiba" diyen insan. uzun suredir bir tv programinda bu kadar gulup eglenmemistim, sen cok yasa seyfi dursunoglu.