hesabın var mı? giriş yap

  • orta okulda sınıfta bir çocuk vardı, hayrettin*
    her sınavda 100 alırdı, kaçarı yok. bir gün türkçeden sınav oluyoruz kazık mı kazık ama sorular.
    her şeyse kopyaydı mopyaydı geçirdik sınavı. aradan zaman geçti sınav sonuçları açıklandı.
    mahmut 45, haydar 55, tuğçe 50 ozan 25 vs. vs. okuyor hoca. en yüksek not 55 şu ana kadar.
    en sona bizim hayrettinin kağıdını ayırmış tabii.
    en son kağıt geldi hayrettin 100 dedi, alışılmış bir şey tabii. her neyse hoca ayağa kaldırdı hayroyu tebrik etti
    ve çocuklar biliyor musunuz, kağının sonuna ne yazmış hayrettin dedi.

    ''hocam, bu kadar kolay sorduğunuz için teşekkürler''

    allah belanı versin hayrettin allah belanı versin...

    not: vermedi tabii, boğaziçinde okuyor şimdi...

  • bill gates veya mark zuckerberg'e bak, bir de bizim zenginimize bak. pişmiş kelle gibi sırıtıyor bir de görgüsüz.

    edit: açıkçası videoyu twitter'da görmüştüm. sözlüğe girince başlığında yalnızca üç entry olduğunu gördüm ve sırf test için, yaratıcılık bakımından hiçbir değeri bulunmayan klasik debe entrysi girmek istedim. sonuç ortada. umarım sözlüğün halinin vahametini anlıyorsunuzdur.

    en azından bu durum hayırlı bir işe vesile olsun diyor ve sizi şu başlığa yönlendiriyorum: (bkz: hamza'nın protezi için 25bin tl gerekiyor)

  • ya aklımı kaciracağım, bunlar bir orusbu çocukluğu yapıyor ama idrak edemiyorum.

    üç ay önce bir saat aldım. kordonu plastik ve kullanışsız. saati öylece attım çekmeceye, bir yandan da aklımda "kordonu mu değiştirsem acaba" fikri dolanıyor. kimseye demedim, internete de yazmadım.

    bir haftadır önüme kordon reklamı çıkıyor. namussuz evladıyım bir şeyler çeviriyor bunlar.

    ek: @helal kesim domuz nickli yazardan çok mantıklı bir cevap geldi. eğer zihin okuma yoksa doğru cevap budur:

    muhtemelen aldığınız saatin marka modelini biliyor. daha önce o saati alanların bir süre sonra kordon arayışına girdiğini de biliyor ve buna istinaden istatistiksel bir sonuç olarak isabetli bir tahminle size o reklamları çıkarıyor. buna büyük veri ve onun kullanımı denir basit tabirle.

  • hiçbir işe yaramaz.

    hoca eğer kitap defter açık sınav yapıyorsa, boku yediğinizin göstergesidir. boşuna sevinmeyin..

  • şüphesiz ki pluton'dur. gezegenlikten çıkartmaya çalıştılar ama o çizgisini hiç bozmadı: mesafeli ve istikrarlı. yürü be pluton!

  • karşılaştırma yapılamaz. başlığın açılması bile hatalı. aysun kayacı diye aşağıladığınız kişi yıllar önce doğruları söylediği için linç edilmiş yine de çizgisinden sapmamıştır. diğerinin ne olduğunu hala anlayamadık, bakırköyde tedavi oluyor diye haberini okursam şaşırmayacağım.

    edit: hastane kapanmış sanırım, erenköye gitsin o zaman

  • kimsenin yardım etmesine gerek olmayan hasta kadın. fas'a uçak kaldıran sağlık bakanlığı bir zahmet bu kardeşimizin tedavisini üstlensin.

    kendi vatandaşına bu kadar düşman bir iktidar yoktur tarihte.

  • neden takılmasın amk? insanlar cidden delirdi bu salak yerde ya.
    herifin teki gelmiş milletin yazılarını çalıyo insanlar ne var ki abi takılıyo diyolar.

    cidden hastalıklı bi ortam.

    edit: ben bu entriyi yazmadan önce 5 6 kişi falan vardı burda ne var abi yaa hasta mısın asıl sen neden bunla uğraşıyosun işin mi yok falan yazmışlardı başlığı açan arkadaşa. tabi tepki gelince oldukları birer yavşak gibi kaçışmışlar entrilerini silip. keşke ss alsaydım.

  • italya ve avrupa futbol tarihini değiştiren felaket. evet 4 mayıs 1949'da il grande torino superga'nın etkelerine çakılmasa, kuvvetle muhtemel birkaç sezon daha şampiyon olacak ve hatta ulaşacakları güçle bugüne kadar gelebilecekti. tesadüfe bakın ki bir fiat ile uçuyordu torino camiası. fiat g-212 torino'nun sonu olurken, bir başka torino camiası şaha kalkacaktı. arkasındaki fiat'ın gücüyle. şimdi umberto agnelli'ye girmeyelim.
    her şey 3 mayıs 1949 benfica torino maçına gitme kararıyla başladı. francisco ferreira'nın jübilesi için lizbon'a giden, yenilmez armada maçı 4-3 kaybetmiş, ertesi gün de italya'ya geri dönmek için havalanmışlardı. oldukça sisli havada gerçekleştirilen seferde, pilot milano'ya doğru yönelmesi gerekirken, torino'ya inmeye kalkınca olanlar oldu. öğledensonra beş sularında superga'ya çakılan fiat, torino'nun mezarı oldu. yenilmez armada böylece sise yenik düşmüştü.
    cenaze törenleri için yarım milyon italyan toplanmıştı. cesetleri teşhis etmek ise italya'ya iki dünya şampiyonluğu kazandıran vittorio pozzo'ya nasip olmuştu. pozzo, her şeyini borçlu olduğu camianın, kendisinden sonraki bebeklerini ki ortalama 8-9 ismini her millî maçta oynattığı isimleri teşhis etmişti, edebilmişti. o yanmış bedenlere bakabilmek, hiç de kolay olmasa gerek. pozzo'nun 11 mayıs 1947 italya macaristan maçında tavan yaptığını ve dönem itibarı ile kadroya alabileceği oniki isimden, onbir futbolcu ve bir de yedek kaleci, onbirinin torinolu olduğunu ekleyelim. işte o onbirin, onunun da içinde bulunduğu 18 futbolcu, teknik heyet, masör ve gazeteciler bu faciada can vermişti. tuttosport'un kurucusu renato casalbore de ölenler arasındaydı.
    beş sene boyunca evinde hiç bir maç kaybetmemiş il grande torino'yu nerdeyse yok eden bu facia, dünya tarihinin en hazin futbol felaketlerinden biri olarak anılır. 6 şubat 1958'de tarih olan busby babes'den sonra manchester united, efsanevî hocası matt busby ile yükselişe geçip annemin bile adını bildiği camia olurken, torino superga faciasından 27 sene sonra ancak bir kere şampiyon olabilmişti. arada kazanılan iki coppa italia düşünülünce, bir camia için tarihin nerdeyse 4 mayıs 1949'da donduğunu söylemek safdillik olmaz. en azından şehir için milattır bu tarih ve dolayısıyla facia: öncesinde torino, sonrasında juventus vardır. faciada hayatını kaybeden yenilmez armadanın üyelerini müsaadenizle sayalım. belli ki şike mike hikâyeleri ile çalkalanan italya'da gani gani rahmet istiyorlar.
    (bkz: valerio bacigalupo)
    (bkz: aldo ballarin)
    (bkz: dino ballarin)
    (bkz: emilio bongiorni)
    (bkz: eusebio castigliano)
    (bkz: rubens fadini)
    (bkz: guglielmo gabetto)
    (bkz: ruggero grava)
    (bkz: giuseppe grezar)
    (bkz: ezio loik)
    (bkz: virgilio maroso)
    (bkz: danilo martelli)
    (bkz: valentino mazzola)
    (bkz: romeo menti)
    (bkz: pietro operto)
    (bkz: franco ossola)
    (bkz: mario rigamonti)
    (bkz: julius schubert)

  • a: kadına verilen maaş,
    b: erkeğe verilen maaş.

    olmak üzere,

    a+b=c ailenin geliri.

    çiftlerden birinin maaşı=c/2

    sıkıntı yok, iyi günler.

    tanım: içimizden biri.