hesabın var mı? giriş yap

  • bilgi sosyoloji ve açıköğretim 2 yıllık mezunuymuş, yani kız torpilli...

    edit: bunu bile eksilemişler, kardeşim sıradan bir üniversitede sosyoloji okuyan kişi teknoloji şirketinde işe giriyorsa torpillidir, bunda kompleks yapacak bir şey yok.

  • yorumların yarısı "dolar düştü" ibaresi içeren bir müşteri popülasyonu barındıran satıcıdır. 2 yıldır 7-8 bandında gezen doların 11 lira olmasına dolar düştü olarak yaklaşan insanlara her şey müstehak. daha bir ay önce dolar 10 lira oldu denilince herkes şok olmadı mı? balık hafızalılar. ayrıca adamın fiyatını beğenmediysen kesersin çeneni almazsın. zara'da bu mont niye 1500 tl diye kavga ediyor musun?

    müşteri her zaman haklıdır sözü dünyanın en aptalca tespitidir.

  • (bkz: ketçap mayonez de olsun mu) öncelikle tüm sağlık çalışanlarının maaşları artmalı ama hemşireler de 6 sene okuyup üzerine minimum 4-5 yıllık uzmanlık yapsalar belki eşit miktarda maaş artışı konusunda hak iddia edebilirler.doktorlar için bir düzenleme söz konusu olduğu zaman hemen hak iddia ediyorsunuz. o klinikte bir şey olduğu zaman tazminat doktora açılıyor hemşirelere değil.kliniğin sorumlusu doktorlardır.

  • ingilizce iktisat okudum. herkesin benden beklentisi süslü süslü giyinip plazalarda çalışmamdı. oysa benim hayallerimin mesleği çobanlık*. şu an 33 yaşındayım, iki yıllık açıköğretim laborant ve veteriner sağlık bölümünde okuyorum. yem bilgisi dersine çalışırken ineklerimin, atlarımın olduğunu ve onlara böyle nam num yiyecekleri güzel yemler hazırladığımı hayal ederek mutlu oluyorum.

    edit: anaam debe olmuşum, var olun siz. diplomamı alayım, paylaşacağım burada*.

    ayrıca istek üzerine paylaşıyorum:

    (bkz: larende anadolu lisesine kitap topluyoruz)

    (bkz: antalya'daki yoksul aileye yardım kampanyası)

    yıllar sonra gelen edit : hayallerim gerçek oldu a dostlar. çobanlık yapıyorum ama insan çobanlığı. işim bütün gün insanları dürtüp yapması gereken şeyleri hatırlatmak. şahsen ben inek veya koyun tercih ederim aslında ama ne yaparsın?

  • bir gün istiklalde dört arkadaş elde biralar yürüyoruz. gitar çalıp para toplayan bir şarapçı gördük. biz de sarhoş ve genciz, yanına oturduk. o bizden içki istedi, biz de ondan şarkı. çalıp söylerken adam bize ”ne çalayım” diye sordu. o sıra haluk levent'in kağızman şarkısı her listede bir numaraydı. benim de nereden aklıma geldiyse geldi ve ”kağızman çal be” dedim. tam o sırada arkamdan bir ses ”ne çalsın, ne çalsın!” dedi. kafamı bir çevirdim haluk levent. dört kişi, alkolün bokunu çıkarttık diye düşünürken haluk gülümseyip karşımızda dikiliyordu.

    bizim grupta kahkahalar ve gülüşmeler

    abi dedik gel sen söyle bari.
    yok dedi işim var ama dönüşte uğrarım..
    iç sesimiz direkt ”yalaan” diye fısıldadı. uğramayacaktı.
    ama dönüşte uğradı! ve bizi de utandırdı.

    siz dedi çalın ben amcaya para toplayacağım...
    yoldan geçenleri çevirip gitar çalan şarapçı için tomarla para topladı.
    şarapçı belki iki üç ayda kazanacağı parayı bir gecede haluk levent sayesinde kazanmıştı.

    işi bitince teşekkür edip gitti haluk. sonra biz de dağıldık

    o zamanlar sosyal medya yoktu. adamın kariyeri desen zirvedeydi. peki o zaman bu adam bunu neden yaptı?

    sevin, sevmeyin ama ben iyi kalpli bir insan olduğuna bizzat şahit oldum. o yüzden bana samimiyetsiz de gelmiyor.

  • özellikle eski şehir merkezinde çok çok güzel binalar var. sonradan büyüyen bölgelere doğru gittikçe hemen ardı kesiliyor ama gerçekten merkezdeki bir çok bakanlık, komutanlık, şu-bu binası ve hatta etraftaki apartmanların çoğu, insanın istanbul'daki mimari kirliliği bir anda fark etmesine sebep oluveriyor.
    bir gün kaldım, bütün gün arabanın penceresinden binalara baktım, memnun kaldım.

  • 20 kasim 1969 sabaha karsi saat 2 sularinda bir mohawk yerlisi olan 27 yasindaki richard oakes onderligindeki 20 degisik kabileden 100 civarinda kizilderili 3 botla, alcatraz adasi'na cikarlar. kendilerini indians of all tribes olarak tanitan grup, we hold the rock mottosuyla daha once iki kez gerceklestirdikleri alcatraz'i isgal eylemlerini tekrarlamak seslerini ve taleplerini dunyaya duyurmak amacindadirlar.
    daha once 1964'te 5 sioux yerlisinin 1868 laramie anlasmasina dayanarak gerceklestirdikleri 4 saat suren isgal eylemini 1969'un 9 kasim gunu sembolik mesajlar iceren bir baska isgal eylemi izler. bu ikinci eylemin baslamasindan once kizilderili grubun lideri richard oakes tarafindan basin onunde acikladiklari satin alma teklifi ilginctir; "beyaz adamin 300 yil once buna benzer bir adaya odedigi 24 dolar, bir boncuk kolye, biraz da kirmizi elbiseyi odemeyi oneriyoruz."

    bu ikinci isgalden 10 gun sonra 20 kasim sabahi cogunlugu ucla ogrencisi kizilderililerin yine diger iki isgalde oldugu gibi tamamen silahsiz ve barisci bir sekilde gerceklestirecekleri ve tam 19 ay surecek ucuncu ve en buyuk isgal baslayacaktir. eylemin surdugu 1.5 yildan fazla sure boyunca o donemlerde 100 civarinda kabileye mensup yaklasik 40 bin kizilderilinin yasadigi san fransisko korfezi bolgesinden binlerce kizilderili donusumlu olarak adaya gelerek cesitli surelerle adada kalip eylemcilere destek vermis. destek yerlilerle sinirli kalmamis tabii ki; aralarinda jane fonda, creedence clearwater revival, grateful dead, bir cok politikaci, sanatci ve entelektuelin, halktan amerikalilarin ve elbette ki marlon brando'nun da oldugu bir cok isbirlikci, yiyecek, icecek ve para gondermis, eylemciler icin tekneler saglamis. radio free alcatraz adinda, bazi yerel radyo istasyonlarinin da sinyallerini iletmeye yardimci olduklari bir korsan radyo bile kurmuslar. isgal suresince adada dogan ve wovoka adi verilen tek cocugun anne babasi iste bu radyoyu kurup yayini gerceklestirmeyi basaran yerli cift.
    adanin bir kizilderili universitesi ve kultur merkezi yapilmasi talebinde bulunan isgalcilere aciktan mudahale etmeyen amerikan hukumeti ise, sinsi bir yildirma politikasi uygulamis. kis ortasi elektirikleri kesilerek enerjisiz birakilmis ada. icme suyu temininde gucluk cikarilmis. lider richard oakes'in uvey kizinin duserek olmesi uzerine adadan ayrilmasindan sonra ise eylem ivme kaybetmeye baslamis. 11 haziran 1971 gunu adaya cikarma yapan federal gorevliler adada son kalan 5 kadin, 4 cocuk ve 6 erkekten olusan 15 kisilik kizilderili grubunu da cikararak, kizilderililerin 20. yuzyilda gerceklestirdikleri en onemli eylemlerden birini sona erdirmisler. ancak hukumet modern kizilderili hareketini olusturan ve kizilderili sorununu(sorun babandir) yeniden gundeme tasiyan bu onemli eylemden sonra indian reservation'larla ilgili bir takim iyilestirici duzenlemeler yapmak zorunda kalmis. butun dunya ise kizilderililerin western filmlerine ait hayali figurler olmadiklarini, soylarinin henuz tukenmediginin farkina varmis.

    eylemcilerin adanin degisik yerlerine yazdiklari duvar yazilarindan bazisi kayda degerdir;
    - "you are on indian land"
    - us departmen of interior bureau of indian affairs'e atifta bulunan duvar yazisi:
    "dept. of indian bureau of white affairs"
    - "we the indians discovered america"

    1972 yilinda bugun bile cozulmemis, tetikcisi cinayetten bir sure sonra garip bir sekilde serbest birakilan asil fail-i mechul bir cinayetle 30 yasinda katledilmis ricahrd oakes de dahil bu ilginc eylemi gerceklestirenlerin gercek goruntulerini izlemek icin su linkten yararlanabilirsiniz;
    http://www.pbs.org/…catrazisnotanisland/people.html

  • bir değil bin tane var ama ben birine yoğunlaşacağım çünkü ben uzun zamandır bunu yaptığım için layığımı buldum;

    arkadaşlar, yöneticiniz ile hakkınız olan şey için konuşun, kariyerinizin nasıl şekilleneceğini, mutlaka konuşun . öyle yılda 1 defa değil, yılda 3-4 defa konuşun.
    size bir yol çizmesini, ne zaman terfi vereceğini belirlemesini mutlaka sağlayın, o sizden iş için bitirme saatleri tarihleri ister ya, siz de ondan kariyer yolunuz ile ilgili yapılacak çalışmalar için bitiş tarihi isteyin.

    ben yapmadım; saygılı olayım, gidip ağlamayayım, habire şikayetlenen bir konuma düşmeyeyim dedim. onlar zaten anlar benim hakkım olanı verirler dedim. bu beni insan olarak yüceltti ama beni onların gözünde "daha iyi çalışan" yapmadı.
    aksine isteksiz olduğum için operatif biri olarak göründüm belki.

    diyeceğim o ki, vaktim yok konuşamamlara kanmayın, sen daha yenisin neyin terfisilere kanmayın, çünkü bendeniz çok köklü çok kurumsal bir şirkette çalışmama rağmen 2 senede 2 terfi alıp hiyerarşik olarak üstüme basan insanlar gördüm. ben ise 2 sene de bir konuşup bana ne zaman terfi vereceksin diye soran bir insandım. demek ki bu arkadaşlar senede 4 defa konuşmuş, gitmekle tehdit etmiş. ben hiç tehdit etmedim, saçma bulurdum ama bir çok iş arkadaşımın gitmekle tehdit ederek maaşlarını arttırdığını öğrendim.

    bu pis dünyada başka türlü iyi maaş almak ve hatta ayakta kalmak zor.

    edit: mesajlar geliyor sıklıklar diyorlar ki ben tehditi savurunca terfi aldım, zam aldım, şu an için 10 kişiden 1 kişi tehdit olmaz dedi, ama denememiş, tehdit eden diğer arkadaşlar ise muvaffak olmuş. bu da bizim türk kafasının korku ile ittirildiğinin ibaresi. ben de tehdit etsem mi diye düşünmüyor değilim.

    yıllar sonra gelen edit: entry' den 2 sene sonra şans da yardım edince tehdit de işe yarayınca 2 kademe birden atladım. hiç hoşuma gitmedi tehdit ama, mecbur bırakıldım

  • akan trafikte araç kullanırken, yola bakmak yerine yaren hanımın dişlerine bakan bir adet trafik magandası içeren reklamdır.