hesabın var mı? giriş yap

  • yarın asgari ücret görüşmelerinin ilk turu başlıyor.

    kasım ayı enflasyonu netleşti :%22, görüşmelerde bu rakam baz alınacak.

    enflasyon raporunda asgari ücretliyi ilgilendiren kalemlerde enflasyon %25-30

    bir sene sonraki enflasyon beklentisi: %17

    asgari ücretli enflasyonu ile bir sene sonraki enflasyon beklentisi de görüşmelerde masada olacaktır.

    normalde asgari ücretliye hak ettiğinden eksik ya da fazla zam yapmak çalışanın ya da işverenlerin çıkarına gibi görünse de aslında asgari ücretliye hak ettiği rakam dışında bir ücret artışı hiçbir kesimin çıkarına değildir.

    asgari ücretlinin hak ettiğinin altında bir zam en başta reel sektörün çıkarına olacaktır ama bu senaryoda asgari ücretli enflasyona ezdirilmiş olacaktır ve doğal olarak asgari ücretlilerin tüketme kapasitesi ve eğilimi düşecektir, türkiye gibi ücretli kesimin %30-50'si asgari ücretli olduğu bir ülkede asgari ücretlinin alım gücünü kaybetmesi orta-uzun vadede reel sektörü ciddi şekilde ve kalıcı olarak gelirler yönünden vuracaktır yani asgari ücretliye adil bir zam yapılmazsa orta- uzun vadede reel sektör maliyet yönünden elde ettiği kazanımı fazlasıyla kaybedecektir.

    asgari ücretliye hak ettiğinden fazla seviyede yapılan zamlar ise enflasyonu ciddi şekilde tetikleyecek ve çok uzak olmayan bir gelecekte fazladan yapılan zam enflasyon karşısında eriyecek iken reel sektöre bindirilen yük yüzünden işsizlik artacak, reel sektörde sorunlar kuvvetlenecek ve ülkenin makro ekonomik göstergeleri bozulacaktır.

    toplumda gelir adaletinin sağlanması ahlaki olduğu kadar ekonomik bir gerekliliktir ve gelir adaleti bozulması ekonominin gelişebilme kapasitesi düşürür. link

    keşke asgari ücret 3.000 lira olsa ve bu rakam asgari ücretlinin alım gücünü törpülemese ama öyle bir durum şu an mümkün değil o yüzden kişisel fikrim asgari ücret 1.900-2.000 lira arasında olmalıdır, aksi senaryolar hem çalışan hem de işverene orta-uzun vadede negatif etki eder.

  • otelinizin muazzam bir kahvaltısı var diyen italyan arkadaşa sövmekle geçmişti ilk günkü italya kahvaltım. espresso, her çeşit kruvasan, bin çeşit kadar marmelat ve reçel. kolay adapte olan bir insan olduğum ve tatlıyı sevdiğim için alıştım ikinci gün.

    yine de merak edip klasik italyan kahvaltısı hep böyle midir, diye sordum 70'lerindeki meslektaşıma. böyle derken? dedi. işte kruvasan, marmelat ve espresso böyle boktan mıydı hep geleneksel italyan kahvaltısı, dedim. yok benim gençliğimde farklıydı her şey, dedi. nasıldı, dedim. kahvaltı sadece espresso ve sigaraydı, çok güzeldi, dedi.

    sonra beatles'ın 1965 yılındaki velodromo vigorelli milan konserine gitmek için evden nasıl kaçtığını anlatmaya başladı.

    (bkz: ipek'e yardım elini uzat)

  • lütfen bu entry beğenin. yarın debede durursa daha çok insanın görmesi sağlanabilir. debe zor ama yinede denemekten bir zarar gelmez. ya olursa?
    peşin edit: başlıkta bir çok kişi bu konuda mutabık. bunu beğenin diğer tüm yazılarımı eksileyin, gerçekten sorun değil.

    edit:
    debe olmuş, herkese çok teşekkürler. şu an 60bintl (düz hesap) toplanmış durumda. bu da 4 aylık tedaviye denk geliyor. 8 aylık daha toplanması lazım. hadi bakalım biraz daha asılalım hakan için :)

    "hakan bebek 2.5 yaşında. doğumunun 3. gününde sarılık nedeniyle beyin felci geçirmiş.

    duyamıyor, konuşamıyor.
    ayrıca kronik akciğer hastası.
    yutma refleksi yok, karnından besleniyor.

    doktorların dediğine göre tedavi olmazsa 5 yaşına kadar yaşayabilirmiş. aileyle konuştum. aylık tedavi giderleri 15.000 tl ve aralıksız 1 yil tedavi görmesi gerekiyormuş. "

    facebook linkinde ayrıntıları var.
    https://www.facebook.com/…cinsendebiradimat/?_rdr=p

    bu da adına açılmış sayfa ve hesap bilgileri.
    http://hakandemir.info/

    edit: neler yapılabilir?

    arkadaşım,
    yılbaşında sevgiline hediye almak için ayırdığın para varya. heh o parayı hakan bebeğin yardım hesabına yatır ve yılbaşında sevgiline onun adına bir çocuğun hayata tutunması için yardımda bulunduğunu söyle.
    bu yardımın en güzel parfümden daha güzel koktuğunu,
    en pahalı takıdan çok daha görkemli olduğunu,
    onun adına bir çocuğa iyilik yapmanın ise tarifsiz bir duygu olduğunu söyle.
    havale veya eft yaparken açıklama kısmına sevgilinin ismini yaz ve sevgiline bu işlemi gerçekleştirdiğin dekontu hediye et.
    siz hayatınız boyunca verdiğiniz en güzel hediyeyi vermiş olun. sevgiliniz ise bugüne kadar aldığı en güzel hediyeye kavuşsun ve bunu hayatı boyunca unutmasın.

    bu arada az önce baba ile facebook'tan kısa bir yazışma gerçekleştirdik.

    --- babadan mesaj var ---

    hepinize çok teşekkür ediyorum güzel insanlar oglumu iylestirecez ınsallh rabbim ayağınıza taş değdirmesin

    --- babadan mesaj var ---

    ayrıca: "şuan sabahtan beri toplam 2 bin oldu 45 bin lazım 3ay icinde. yani bir sene içinde 347bin toplanması gerekiyor ameliyat olup duyabilmesi için birde bi kaç sene iyi bir tedavi gorebilmesi için 5 yaşına kadar iyi bir tedavi olabilirse çok iyi konuma gelecek başını tutabilecek en önemlisi ağzından yemek yiyebilecekçok zor benim oğlum bırakın ağzından yemek yemeği şuanda ağzından içmek için suya muhtaç."

    bu uyarıya dikkat lütfen. yılbaşı gelmeden bu paranın çok daha üstü toplanır burada. hadi hanımlar beyler pamuk eller cebe!

  • "varoş mekanlarda eller havaya yapmak" kitabımızın 76. sayfasında bulunan rehberdir.

    öncelikle herkes kitabın ön sayfasını açıp baksın, çünkü en geç 2010 tarihli olmalı basım yılı kitabın.

    evet,

    ders1: ikilemeler, tekerlemeler, kulak aşinalığı olan yerel söylemler

    örn: baş ucumda portakal olsan ilaç olurdun bana(portakalı soydum baş ucuma koydum)

    ders2: esnaf ağzı hölölöyler, lololar, savuşturma tarzları

    örn: tartacak bir şeyim yok, sinek avlar bu halim(boş bakkal taşak tartar, sinekli bakkal ve müthiş uyum)

    ders3: baskılı söylemler, bağlaçlı-edatlı tekrarlar

    örn: döneceksen dön, boş kaldı bak defterim, seveceksen sev artık veresiye sevgilim(yine bakkal ağzı var burada)

    ders4: kalple ilgili şeyler söyle prim yapar hep

    örn: kalbim tezgah altı, bir tek seni istiyor, zamlar devam ederse o mahşeri bekliyor.

    şimdi bakalım neler çıktı;

    baş ucumda portakal olsan ilaç olurdun bana
    severdim yarım yarım, sıkardım ara sıra.
    kalbim çarpar oldu, hep turuncu turuncu,
    kimseler dokunamaz, pütürlüdür vücudu.
    tartacak bir şeyim yok, sinek avlar bu halim,
    yarım kilocuk da olsa, yine benimsin sevgilim.

  • bendim bu anne. idil küçükken, aman kalem tutma alışkanlığı kazansın, ince motor becerisi artsın, kısıtlamamayım çocuğu diye serbest bıramıştım. zaten çizdiği şeyler cifle rahatlıkla temizleniyordu. bir de hep aynı yeri çiziyordu. o çiziyor, ben siliyordum. zamanla duvarın boyası aşınmaya başlayınca, hep çizdiği yere kocaman bir resim defteri astım. bu sefer de kendine başka bir duvar buldu. bir süre daha böyle devam etti. sonra başa çıkılmaz bir hal alınca kağıda yönelttim. bir süre izin vermekte bir sakınca yok bence. zaten anlamaya başlayınca çocuğun kendisi de kağıt istiyor.

  • nükleer enerjiden vuralım dediler, adamın üniversite tezi ‘nükleer enerji’ konulu çıktı, bu da olmadı hdjdjdhdhd gülmekten çıldırıyorum

  • yayın yasağı gelirse işid, gelmezse pkk.

    edit: arkadaşlar uyardı, yayın yasağı gelmiş hemen. tabi milli güvenlik konusu, yasak şart.