hesabın var mı? giriş yap

  • müteahhit günlerce zemini kazmak için uğraşmış, zar zor temel atmışlar diye devam eden cümle. sokağa çıkın rastgele 100 adama sorun 99'u bunu söyler. sanırım türkiye kocaman bir kayanın üzerinde yer alıyor :)

  • mabel matiz'in aşk ile çağdaş teolojik sanat felsefesini aynı potada erittiği ilgi çekici klip.

    önce en baştan söylenmesi gerekeni belirteyim. klipte lucifer'den mevlevîliğe, vaftizden pentekost'a envai çeşit dinî gönderme var. hatta, kanaatimce nakarat kısmı ciddi ciddi hz. isa ile tanrı ilişkisine bir çentik atıyor. isa'yı zora koyuyorlar ama tanrısının adını vermiyor, ilâhi aşkın mezarını isa'nın ellerine ve ayaklarına çaktıkları çivilerle canına oyuyorlar, isa giderken tanrı'nın yedi gökten göz yaşları düşüyor ve nihayetinde, isa tanrı'ya neden kendisinden vazgeçtiğini* ellerin niye kapı duvar sualiyle öğrenmeye çalışıyor. güfteye bakınca, şarkının ilâhi aşk temasına da kayan bir iş olduğunu algılayınca bu söylediklerimin sözlerle son derece uyumlu olduğunu düşünüyorum.

    klibin çerçevesine dönecek olursak, bu aşk diye bildiğiniz şeyin tek bir sureti olmaz ve içinde pek çok değişken duygu kertesi olur mesajı son derece sarih bir şekilde görülüyor.

    güfteye yapılan şık dokunuşlarla da size bu duygu kertelerinin gönüldeki yansımalarını çözmeye çabalamanın acısı kalır mesajı orta yere bırakılıyor. aşkın muhteviyatı ve batınîliği ise kaç zamandır müşkül olduğunu haykıra haykıra söyleyen söz konusu aşkın paydaşlarının ruhu okunmadan anlaşılamaz; her kime ya da neye aşıksanız, onu anlamak, algılamak, hissetmek her şeyin ötesinde olmalı diyor, "aşkın mezarını cana oysalar" bile diye de nakaratta yapıştırıveriyor.

    esasen şarkının ve klibin, aşk ortak bir yolda buluşup o yolu beraber kat etmeye çalışmak mıdır, yoksa zerre kavuşma ümidi dahi olmasa hûlyalarda karşılaşılan görüngünün, inancın ya da yorumlanması imkan dışı bir tutkunluk halinin çaresizlikle de bezenmiş göndergesel bir dışavurumu mudur sualine yanıt arıyor gibi bir hali var.

    bu sorunun yanıtı tabii ki yok. bilmem kaç bin senedir bilmem kaç bin aşık, maşuk, sofu ve filozof tarafından çözümüne dahi yaklaşılamamış bu çetin sual, daha da insan zihni ve ruhu vasıtasıyla kolay kolay yanıtlanabilir gibi gözükmüyor.

    yine de bu suale bir kapı açan bu eser ve klip hakikaten günümüz türk müziğinin fersah fersah ötesinde bir iş olmuş. mabel matiz'i cesareti için falan değil, feylesofluğu için takdir etmek gerekiyor en çok!

  • mısır devletinin oluşumu ve eski krallık

    mısır devletinin doğuşuyla sonuçlanan sürecin günümüzde yeniden kurgulanması, birbiriyle bağlantılı fakat mahiyetleri ve amaçları bakımından farklı iki unsuru temel alır: bize tarihe olaylar konusunda karmaşık ve çok ayrıntılı bir tablo sunan arkeolojik bulgular ile kültürel ve siyasi bir gerçek olarak oluşum anının o dönemki algısı. toprağa dayalı üniter bir devletin teşekkülü ve onunla özdeşleşen lider figürünün (bkz: firavun) doğuşuyla sonuçlanan aşamalar bu şekilde belirlenebilir. aynı zamanda mısır kültürü tarafından devletin ve iktidarın anlamı açısından ele alınabilecek olan kuruluş öğeleri de tespit edilebilir.

    - coğrafi uzam

    firavun kültürü, nil nehrinin aşağı çığırının geçtiği ve yıllık taşkınlarıyla peyzajın fiziksel özelliklerini belirlediği bölgede gelişir. genişliği değişken ve sulak olan nahiye, bereketli bir kuşakta yer alır. mezkur nehrin düzeni, aynı zamanda ülkenin tarımsal karakterini de belirler ve ekonomi biteviye topraktan faydalanabilmeye bağlıdır.
    bölgenin nüfusu ise irili ufaklı ve daima sulak bir alan yakınlarında bulunan yerleşimler halinde düzenlenmiş; vahalar ve çöl bölgeleri de yine, muhtelif yarı göçebe gruplara ev sahipliği yapmıştır.
    kara ülke ismiyle de anılagelmekte olan mısır, coğrafi olarak akdeniz'den elephantine'ye (nil nehrinin ilk çağlayanı) kadar uzanan bölgeye tekabül etmektedir ve doğal sınır olarak kabul edebileceğimiz noktalar, libya dağları ile batı arabistan'ın çöl nitelikli uzantılarıdır. 3000 yıldan fazla bir zaman zarfı boyunca "devletin kalbi" hüviyetinde olan yukarı ve aşağı mısır'ın merkezi ise günümüzde kahire yakınlarında bulunan memphis bölgesidir.

    - başlangıç

    mısır'daki ilk yerleşimlere dair buluntular bize belli bölgelere özgü kültürel modellerden oluşan grupların teşkil ettiği heterojen bir tablo sunar. mevzubahis topluluklar mö 4. binyıl boyunca, genelde aralarında ihtilaf olan bölgesel siyasi birimler şeklinde bir araya gelmişler ve bu birimlerden bazılarının kültürleri, diğerleri üzerinde hakimiyet kurarak kendi modellerini sınırlarının ötesine taşımışlardır. bilhassa nakada kültürü (adını yukarı mısır'daki merkezinden alır) zaman içerisinde ilk hudutlarını aşmış ve devletin oluşun sürecini kayda değer bir biçimde hızlandırmıştır.
    nakada kültürünün biçimsel özellikleri bazen ilkel düzeyde de olsa, tarihsel çağların firavun kültürünün anlamsal unsurlarının varlığına açıkça işaret eder; bunların arasında serekh (kraliyet yapılarına özgü, nişli ve alçak kabartma şeklinde sütunlu mimari / dekoratif motif) ve akrep kralın topuz başı gibi maruf semboller bilhassa dikkat çekmektedir. firavun ile özdeşleştirilmiş olan şahin tanrısı horus'un sözlü adı olan serekh ikonunun önemi, kralın uhrevi niteliğinde kendini gösterir.

    ihtilafların görece ortadan kalkmasıyla birlikte aşağı ve yukarı mısır'ın fiili olarak birleşmesi, geleneksel anlatıda 1. hanedanın başlangıcına ve iktidarın merkezi hüviyetindeki memphis'in kuruluşuna tekabül etmektedir. yine, mısır geleneğine göre hanedanın kurucusu olan meni (yunanca menes), aynı zamanda kraliyetler ailelerinin ilk şehri tjenu'yu kuran thinis klanının ilk firavunu aha ile aynı kişidir.
    yukarıda da bahsini geçirdiğimiz üzere nakada modelini temel alan kültürel birleşmeye, toplumun giderek daha da belirginleşen hiyerarşileşme süreci eşlik eder. bu vetirenin sonucunda ise seçkin olarak tabir ettiğimiz sınıf ortaya çıkacaktır. dönemin ikonografisindeki en anlamlı sahneler, kutsal niteliğe sahip güçlü bir lider figürü etrafında toplanan hakim grupların ayırt edici unsurlarını yansıtır. mısır toplumunun lideri, insanlar ile tanrılar arasındaki arayüzün ve kendisi de bir tanrı olan tarihsel çağın firavun imgesinin öncülüdür. yazının devlet yönetiminde oynadığı önemli rol de bu sürecin başarısına belirleyici bir katkıda bulunur. yazının ilkel modeli olarak kabul edilebilecek (ve hiyerogliflerde var olmaya devam edecek) ikon temelli bir işaretleme sistemi bu alandaki ilk girişimlerin nüvesini oluşturur.

    - thinis dönemi (1. ve 2. hanedanlar: mö 3000 - 2650)

    bazı kral adlarının tanıklığı ettiği gibi (aha: savaşçı, djer: kaçıran, den: öfkeli) zaman zaman oldukça saldırgan bir özellik sergileyen bu dönem mısır'ın toprağa dayalı devletinin gelişimi açısından temel bir geçiş niteliğindedir. aynı şekilde, dönemin yıllıklarından elde edilen verilerin ışığında düzenli bir devletin söz konusu olduğunu ve liderin, tanrıların onayı ile meşruluk kazanan bir "birleşme" sürecini temsil ettiğini görürüz. mezkur vetire, tarihsel çağlarda güneyin kralı nesu ve kuzeyin kralı bit terimlerinin birleşmesinden oluşan yukarı ve aşağı mısır'ın kralı şeklindeki geleneksel unvanın benimsenmesiyle birlikte doyum noktasına ulaşmış olacaktır. aslına bakılırsa dönemin kraliyet unvanı, güneyin (bkz: nekhbet) ve kuzeyin (bkz: udjo) hanedan tanrıçalarını çağrıştıran iki hanımınki şeklindeki versiyonuyla da toprakların birliği temasını teyit etmektedir.

    thinis döneminin sonuna doğru (2. hanedan) iktidar yapısında, devletin kuruluş mitinin başrol oyuncuları olan horus ile seth arasında yaşanan ihtilafın bir sonucu olarak bazı değişikliklerin hasıl olduğu görülür ve bu tahavvül kralların adlarına da yansır (hetepsekhemui: "iki güçlü kral barıştı" veya khasekhemui: "iki güçlü kral tahta çıktı"). unvanlar ile açıkça gözlemleyebildiğimiz tanrılar ile kıyaslama teması, devlet modelinin ve ideolojik mekanizmaların oluşum sürecinin akılcılığını bir kez daha tespit etmek açısından faydalıdır.

    - 3. hanedan (mö 2650 - 2575)

    3. hanedana geçiş ile birlikte mısır, thinis hanedanı deneyiminin olgunluğa eriştiği yeni bir döneme girer. djeser (mö 2630 - 2610) ile adı kral papirüsünde kırmızı mürekkeple yazılmış olan netjerikhet'in iktidarları ise bu sürecin en önemli aşamalarını teşkil etmektedir. kraliyet nekropollerinin sakkara'ya (memphis bölgesi) taşınması, yapıl malzemesi olarak taşın kullanılmaya başlanması ya da kral mezarlarının mimari odağı olarak yüksek basamaklı piramitlere geçilmesi; bu kralların devrinde yaşanan kültürel gelişimin kilometre taşlarıdır.
    bilhassa djeser yapı bütünü, ölüm sonrası kraliyete bağlantılı törenselliğe önem veren arkaik modele çok şey borçludur: yapı içerisinde, merhum kralın tanrısal niteliğini teyit edecek alanlar yer alır ve mahremiyet esas unsurlardan birini teşkil ettiği için mezkur bölümler, erişilemeyecek yükseklikte duvarlar ile çevrilidir. nitekim taştan olması hasebiyle bir anlamda ebedi olan bu yapılar bir tür tiyatro sahnesini andırmaktadır ve kralın ruhu burada taç giyme ile statüsünü teyit etme ritüellerini "sonsuza kadar" tekrarlar. (mevzubahis ritüeller bütünü, kraliyet jübilesi olarak da bilinir ve mısır dilindeki karşılığı heb-sed'dir) binaenaleyh amacı, hükümdarın kral ve tanrı boyutunu ebedi kılmak olan bir dizi törensel yapı üniter bir sistemde bir araya gelmiş olur.

    - memphis dönemi (4. , 5. ve 6. hanedanlar: mö 2575 - 2150)

    4. hanedan (mö 2575 - 2465) ile birlikte mısır, eski krallık olarak da tanımlayabileceğimiz tarihsel safhaya tam anlamıyla girmiş olur. biçimsel açıdan "düzgün piramidin" kabul görmesi ve devletin siyasi yapısı ile kültürel gelişiminin giderek memphis modeline uyarlanmasıyla beraber süreç tamamlanır. nitekim 4. hanedanın ilk kralı olan snofru'nun başlattığı kapsamlı mimari program (medium'da 1, dahşur'da 2 olmak üzere 3 piramit inşa ettirmiştir), mısır'ın tamamını liderinin tanrısal doğasıyla bağlantılı hale getirir.

    bu eğilimin daha sağlam temelleri oturması ve kök salması adına hiçbir masraftan kaçınmayan snofru'nun halefleri de memphis'in büyük nekropolünün kuzey kısmında yani gize'de, daha evvel eşi benzeri görülmemiş nitelikte anıtsal yapılar inşa ettirerek niyetlerini fiiliyata dökmüş olurlar. mezkur alanın tamamına hakim olan kheops (mö 2550 - 2530), khefren (mö 2520 - 2495) ve mykerinos (mö 2490 - 2479) piramitleri hem anıtsallığın, hem de kralının çevresinde toplanan bir toplumun kendini tasvir becerisinin en olağanüstü örneklerini oluşturmuşlardır.

    giderek gelişen devlet modeli, piramitlerin inşası için kurulan şantiyelerin başarıya ulaşması adına ideal şartları oluşturur. kısa bir zaman zarfı içerisinde mükemmelleştirilen teknik ustalık düzeyi katı bir uygulama sürecini temel alır ve uzman ustalara, ülkenin sakinlerinden oluşan daha kapsamlı bir iş gücü eşlik eder. velhasıl halk, nil nehrinin yükselmesiyle yani tarımsal faaliyetlerin sona erdiği zaman aralığı ile çakışacak şekilde "zorunlu" olarak piramitlerin inşaatında çalışmak durumunda bırakılır.

    5. ve 6. hanedanlar (mö 2460 - 2150), 4. hanedan döneminde uygulanmaya başlanan "memphis devlet modeli"nin olgunluk evresini teşkil ederler. bu devirde bölgesel kontrol dengelerinin giderek yer değiştirdiği ve eyaletlerin servetin yönetimi ile idaresine daha kararlı bir şekilde iştirak ettiği görülür. bu geçiş dönemine eyalet nekropollerinin gelişimi eşlik eder; yerel beylerin yaptırdığı mezarlar, bölge ile ilişkilerinin ölümden sonra da devam ettiğinin en önemli kanıtı hüviyetindedir. ancak bu durum merkezi iktidarın zayıflamasından ziyade yeniden yorumlanması anlamına gelir. bu olgunun çeşitli belirtileri arasında; 5. hanedan döneminde kraliyetin heliopolis'in güneş doktriniyle ilişkilerinin güçlenmesi, kraliyet unvanının firavunun güneş tanrısının oğlu olduğunu gösteren adını temel alması ve işlevleri kraliyetin güneş kozmogonisi modeliyle bağlantılı kült biçimleri bağlamında tanımlanan, güneş tapınağı olarak adlandırılan kutsal yapılar vardır. firavun makamının tanrısal boyutunun en olağanüstü ilan ediliş biçimi ise 5. hanedanın sonlarından itibaren sakkara'daki unis piramidi gibi kraliyet mezar yapılarında ortaya çıkan ve konumlarından mütevellit piramit metinleri olarak adlandırılan mezar formülleridir; kadim zamanlara tarihlenen ve heterojen bir nitelik gösteren (genellikle ritüel ağırlıklı) bu malzemenin amacı, kralın tamamıyla tanrılaşmaya kadar geçirdiği yeniden doğuş safhalarını belirtmektir.
    binaenaleyh eski krallığın olgunluk döneminde mısır'ın kültürel ve siyasi modelinin oluşum sürecinin çok ilerlediği açık bir şekilde ifade edilebilir. yukarıda da bahsini geçirdiğimiz gibi, eyaletlerin kendi statülerinin bilincine varmasına karşın, üniter devlet artık pekişmiş bir veridir.

    - dönemin kültürü

    firavun devleti modelinin oluşumuyla sonuçlanan sürecin karmaşıklığı, daima eski krallığın başlıca özelliklerinden birini teşkil edecektir. mısırlıların kendilerini bu dönemi, zaman içinde kalıcı olacak bir anlambilim açısından belirleyici bir safha olarak görmüşlerdir. aradan yüzyıllar geçtikten sonra dahi seçkin firavun sınıflarının kadim temsilcileriyle doğrudan temasa izin veren yazının doğuşu da bu prestije katkıda bulunur. nitekim djeser veyahut snofru gibi hükümdarlar uzun bir müddet boyunca şan ve şöhret sahibi olacaktır: ilki tamamıyla taştan yapılmış ve kendisine "kesme taş kullanımını başlatan" unvanını kazandıran anıt mezarıyla, ikincisi ise dahşur ve sina'daki piramitlerinin bölgesinde tanrılaştırılmış, adil ve tarafsız bir kral hüviyetiyle anılagelecektir.

    yazının kullanımı ve sonraki dönemlerde klasik olarak somutluk kazanacak olan dilsel bir idealin tanımlanması, eski krallık kültürünün görece en önemli ifadeleridir. eski krallık yazı yoluyla memphis kraliyet modelinin temsil ettiği ve bilgelik edebiyatı türünde kuramlaştırılan hiyerarşik toplumdan geriye izler bırakır. (bkz: kagemni'nin öğretileri) (bkz: herderef'in öğretileri) (bkz: ptahhotep'in öğretileri)
    konu aldıkları dönemden sonra yazıldıkları iddia edilse de, bu pseudo-epigrafik metinlerde memphis dönemine özgü ideal devlet modeli tasvir edilir.

    kralın öte dünyadaki varlığının mirası olan piramit metinleri'nde ise yeniden doğduğunda güneş ile bağlantıları giderek güçlenen hükümdarın tanrısal doğası yüceltilir. ancak aynı zamanda, kökleri devletin oluşum aşamalarına kadar ulaşan ritüel temelli unsurların da yankısı kendini hissettirmektedir. böylelikle kralın kaderi, daha kadim dönemlere özgü törensel mekanizmanın dışına çıkar ve tanrısal olanın karmaşık statüsüne giderek daha da yaklaşır.

    piramit metinleri / formül: 273

    "gökyüzü kararıyor, yıldızlar soluyor; kemerler (gök kubbe) titriyor, akeru'nun (yeryüzü tanrısı) kemikleri ürperiyor. babalarından ve annelerinden beslenen, bir tanrı gibi güçlü görünen kral unis'i görünce hareketleri duruyor [...] unis tanrıdır, yaşlıların en yaşlısıdır, kalabalıklar ona hizmet eder, kalabalıklar ona adak sunar; tanrıların babası orion tarafından ona güçlü kral belgesi verildi ! unis ufkun efendisi olarak taçlandırıldı ve gökyüzünde yeniden belirdi; tanrıların omurgalarını saydı, kalplerini aldı, kırmızı tacı yedi, yeşil tacı yuttu (aşağı mısır'ın iki tacı) [...] kalplerle ve büyüleriyle beslenmekten memnun."

    konuya dair daha fazla bilgi edinmek isteyenlere erik hornung'dan mısır tarihi, jean vercoutter'dan eski mısır, herodot'tan tarih ve umberto eco'dan antik yakın doğu adlı eserleri tavsiye ediyorum.

  • biber gazina 21 milyon dolar harcanmiş, en azindan ilkkez vergilerimiz son kuruşuna kadar bize harcanmiş oldu.! bundan memnuniyet duyuyorum."

  • ahmet çakar: özhan canaydın gibi başkanın değil elini, şimdi söyleyemeyeceğim yerini bile öperim.

    rok: her yerinden öpüyorum rüştü'ye döndü bu ya

    sıvacı ertem: yeaa ne alakası var onunla bunun.

  • 2018 yılında vizyona giren ve o sene oscar dahil bir çok ödülü silip süpüren, 21. yüzyılın en büyük animasyon başyapıtlarından olan spider-man into the spider-verse in 5 yıllık aradan sonra vizyona giren devam filmi. filmi izledikten sonra şuna kanaat getirdim; bu serinin yapımcıları ve yönetmenleri, sistemin bug'ını bulmuş. zamanın ruhuna uygun, hatta dönemin ilerisinde hikaye yazıp, bunu olağanüstü görsellerle süslemeyi beceriyorlar. şimdiden söyleyelim, 2023 senesinde bu filmin üzerine bir animasyon izleme şansımız yok. çünkü ekip yine çıtayı arşa çıkarmış ya da zaten arştaki çıtayı korumayı başarmış diyelim. spider-man across the spider-verse 140 dakikalık görsel ve işitsel bir şov. ilk yarısından coşku ve heyecan ağırlıklı, ikinci yarısında da dramasıyla göz dolduran, dört dörtlük bir animasyon.

    bu filmi henüz izlemeyenlere sesleniyorum. size, filmi izleyip izlememe konusunda karar verirken şöyle yardımcı olabilirim; öncelikle 2018 tarihli şu filmi izliyorsunuz. eğer ki bu filmi beğendiyseniz, emin olun şu an vizyondaki devam filmine de bayılacaksınız. "yok beni sarmadı, sevemedim" diyorsanız, bu filmi de izlemeseniz olur demektir. şimdi yazının bundan sonrası için, bu çizgi dışı animasyonu başyapıt statüsüne taşıyan 9 maddelik listeyi yazalım;

    a.) senaryo - hikaye / kurgu ve ötesi
    ilk 20 dakikası spider-girl gwen stacy ile başlayan, ilk yarısında sizi heyecanın doruğuna çıkaran, ikinci yarısında draması yoğunlaşan, özellikle son yarım saatte sizi fena halde duygusallaştıran bir hikaye. filmin 140 dakikalık süresi öyle bir geçiyor ki, önce hız trenine, daha sonra gondola ve çarpışan otoya biniyorsunuz. sonlara doğru filmin tonu iyice karanlıklaşıyor ve korku tüneline giriyorsunuz. kısacası senaryo ve kurgu muhteşem ötesi!

    b.) spider evrenine katılan yepyeni karakterler
    sayıları o kadar çok ve öylesine çeşitliler ki, bir kere izlemekle asla tatmin olmazsınız ve tamamını yakalayamazsınız. örümcek ağı tüküren kedi, spider maskeli at, dinozor, lego adam, motosikletli hamile spider-woman, punk rocker spider, manhattan ile mumbai'nin karışımı olan "mumbattan" şehrinin kahramanı hint spider vb. 100'lerce spider versiyonu gözlerinizin önünde örümcek adam resmi geçiti yapıyor. hepsinin kaynağı da ay'a kadar uzanan inanılmaz fütüristik bir yapı. yapı, elbette ki adı değiştirilmiş olan new york'da, yani "nueva york" da bulunuyor. elon musk buna bayılır bence ;)

    c.) ilham alınan muhteşem filmler
    bu filmlerin sayıları aslında daha çok ama ben en önemli 3 tanesinden bahsedeceğim. kahramanımızın içindeki karanlığın farkına varması ve kendisiyle mücadele etmesi, filmin drama seviyesini öylesine yükseltmiş ki, açıkçası o sahnelerde içime büyük bir sinema coşkusu doldu. bu filmlerden ilki elbette the dark knight. ikincisi star wars episode v - the empire strikes back. tabii son olarak da the matrix revolutions. bu üç başyapıtla olan akrabalık, filmi izlerken tüylerinizi diken diken ediyor.
    tüm bunlara ek olarak; ülkemizde de çok sevilen netflix'in başyapıt bilim kurgu dizilerinden, almanya yapımı dark (dizi) ile filmin ikinci yarısında akrabalığı ortaya çıkıyor.

    d.) sinemaya damga vuracak tartışmalı villainler
    bu üç karakter hakkında fazla detay vermek istemiyorum. filmde üç adet "tartışmalı kötü adam" var. ilki filmin başlarında, ikincisi filmin ikinci yarısında ve nihayet üçüncüsü de filmin sonunda ortaya çıkıyor. uzun zamandır bu kadar mükemmel yazılmış böylesi başarılı karakterler görmedim. tartışmalı dememin sebebini, elbette filmi izleyenler anlayacaklardır. filmi mükemmel hale getirenler de zaten bu üç villain. hepsi şimdiden unutulmazlar arasına girecek.

    e.) seslendirme sanatçılarının şairane performansı
    animasyon filmlerin en önemli başarı kriterlerinden olan seslendirme performansı, bu filmde çok ileri düzeyde yapılmış. özellikle yeni karakterlerden miguel'in "spider-man 2099" seslendirmesinde oscar isaac, spider punk "hobie brown" da daniel kaluuya, mükemmel yazılmış ve çizilmiş "spot" karakterinde jason schwartzman, hint spider pavitr prabhakar'da karan soni çılgın atmış. başroller miles ve gwen'de zaten çok başarılı ve yüzde yüz uyumlu işleri önceki bölümde de deneyimlemiştik. ayrıca miles'ın aile fertlerini de, sıcacık yuvasındaki anne-baba karakter yorumları mükemmeldi. bu sebeple filmi lütfen türkçe dublajlı olarak değil, türkçe altyazılı ve orijinal dilinde izleyin.

    f.) filmin orijinal müziği ve diğer şarkılar
    filmin orijinal tema müziğini incelikle işleyen daniel pemberton ın besteleri size ücretsiz uzay seyahati keyfi sunuyor. hemen buraya spotify linkini bırakalım orijinal tema albümü. ayrıca metro boomin in şarkıları filmi öylesi bir seviyeye çekiyor ki, siz kahramanlarımız miles ve gwen'in dünyasına ışınlanmak istiyorsunuz. bu muhteşem şarkılarla dolu metro boomin listesini de hemen buraya bırakıyorum. hepimize bu inanılmaz müziklerle dolu tatlı rüyalar! metro boomin - spider-man film müzikleri

    g.) yeni nesil izleyiciyi için çok hızlı akış
    yazının muhtemelen en bıçak sırtı maddesi bu olmalı. çünkü filmin bu maddedeki özelliği, kendisini izlemeye yeltenen bir kısım seyirciyi ister istemez dışlıyor. bu filmi, "herkese göre olmayan veya her yaş grubuna göre olmayan filmler" statüsüne çekiyor. aşırı derecede hızlandırılmış akış, sizi bir süre sonra yorabilir ve filmde ipin ucunu kaçırmanıza yol açabilir. ancak zamanın ve sinemanın geleceğinin ruhu bu eğilimde olduğundan, film de bunu başarıyor. 2 saat 20 dakika boyunca, içi tamamen dolu olan çok lezzetli ve aşırı yoğun bir tatlı gibi. filmin öncelikle alfa ve z kuşağı için yapıldığını, 40+ üstü seyirciyi yorabileceğini göz önünde bulundurun. dolayısı ile bu film için tamamen "yeni nesil, klasik olmayan sinema" ifadesi kullanmamız gerekir. "nerede o eski filmler?" diyen izleyici için ise cevap olarak "ok boomer" diyebilirsiniz ;)

    h.) çizgi romanı birebir yansıtan üstün teknik
    inanılmaz aile (incredibles) filmlerinin, bendeki yeri her zaman farklıdır. hem 2004'teki ilk film hem de ikincisi, nezdimde başyapıttır. pixar'ın bu olağanüstü iki filminin bıraktığı yerde başlayan yeni nesil animasyon spider-man, inanılmaz aileden aldığı bayrağı, daha da yukarılara taşıyabildi. benzer teknik ve formülle yaratılan dünya, teknik anlamda şu an zamanının ilerisinde bir mükemmellik içeriyor. tabii bunu, incredibles'a benzer şekilde aile bağları vurgusuyla harmanlaması, seyircinin bu canlı akış tekniğini tecrübe ederken, adeta gerçek insanlı bir macera filmi izliyormuş hissiyatına kapılmasına yol açıyor.

    i.) neon renklerle dolu keyiften bayıltan görsellik
    film en başından sonuna dek sizi olağanüstü görselliğiyle içine çekiyor ve bir daha asla bırakmıyor. sinemada ara verildiğinde, tüm seyirciler hep bir ağızdan "aaaaaaa" diye bağırdık. sebebi, o ara kemirmekten olağanüstü keyif aldığımız şekerin elimizden alınması gibi hissetmemizdi. filmin bitişiyle beraber, uzun bir aradan sonra ilk defa alkış ve tezahürat seslerine şahit oldum. bu film öylesine büyülü ki, maalesef bünyenizde bağımlılık yapıyor. o renk tayfına sahip çizgi romanı elinizden bırakmak istemiyorsunuz. sanırım film, bu yönüyle çok eleştirilecek. en çok da izlemekten gözlerini bozan fanlarının yaşayabileceği potansiyel problemler nedeniyle.

    spider-man across the spider-verse, işte bu sebeplerden dolayı çağının ötesinde, dört başı mamur bir başyapıt olmuş. en iyi animasyon oscar'ını kazanmasına kesin gözüyle bakılan film için fanları, filmin oscarlarda "en iyi film" kategorisinde de yarışmasını istiyor. gerçekleşmesi pek mümkün gözükmese de, kendi adıma da böyle bir isteğim olduğu doğrudur. 2023 yılına damga vuran, yılın en büyük sinema olaylarından biri olan, bu filmi izledikten sonra yaşadığım mutluluğu, ancak hakkında yazarak kelimelere dökebilirdim. tüm sinema severlere iyi seyirler dilerim.

    ekleme : film, aynı kill bill volume 1 ve kill bill volume 2 gibi, tek bir epik hikayeye bağlı, ikiye bölünmüş iki adet filmi içeriyor. birbirine çok yakın zamanda vizyona giren, the matrix reloaded ve the matrix revolutions gibi, bu filmin de devamı, mart 2024'te vizyonda olacak. bizler daha bu filmi tam anlamıyla sindiremeden, üçlemeyi tamamlayan son filmi de yakın zamanda izlemiş olacağız.

  • yükseltilen doların, teşvik planı ile yüksek kurdan halka kitlenmesi ve malum çevrelerce yüksek kurdan satılması olayı.

    geçmiş olsun.

    edit: bazı millet düşmanı teröristler mesaj atıp durmuş "almasaydın iyi olmuş diye". dolarda değildim ama diğer insanlar için üzüldüm. siz anlamazsınız empati falan, milletinizi sevmediğiniz için.