hesabın var mı? giriş yap

  • "bir evdeki yeterince içbükey her yüzey, yeterince uzun bir süre sonunda kültablası olmaya mahkumdur" --mengus, 28.03.2005, 02:28, sigarasını hard disk'in anti static plastik kutusuna silkerken.

  • 1 dolar 8.25 tl,
    1 euro 10 tl,
    evden çıkamama,
    bir hafta sonra ne olacağının belirsizliği,
    işsiz kalanlar,
    işsizlik korkusu,
    yalnızlık,
    ses duyuramama,
    iş yerlerini kapatanlar,
    aşısızlık,
    kendi yurdunda 3. sınıf insan muamelesi,
    umutsuzluk,
    güvensizlik,
    kaybolan dolarlar, yarınlar...

    bana ne lan filistin'den, israil'den.

  • her başlığa mal bulmuş mağribi gibi dadananlar sayesinde az ve öz entry girmenin kötü bir şey olduğunu da öğrendik. oldu paşam 1983238 tane entry sahibi olayım ama hepsi oo alırım bir dal bakınızları olsun, daha evla anlaşılan.

  • depremden sonra malatya'dan çıkmaya karar verdik. ya mersin'e, ya da konya'ya gidebilirdik çünkü tanıdıklarımız oradaydı.ama hem kayseri hem gaziantep yolu kapalıydı. hayatımda hiç gelmediğim sivas'ın yolu açıktı sadece. başka alternatif yok diye de saat 14:00 gibi yola çıktık ve buraya gelmeye karar verdik.

    kangal'a kadar tüm benzin istasyonları kapalıydı. kangal'da bir dinlenme tesisinde yemek yiyelim dedik. suyumuz da hiç yoktu. nerdeyse 1 koli su aldık , yemek yedik.
    bize ekstra ekmek verdiler yolda lazım olur diye .ben bir tane de sigara aldım . adam 1000 tl dese okeyim yani. adam bana hocam 100 tl ver yeter dedi. ilk başta şaka sandım. neler yediğimizi içtiğimizi söyledim suları gösterdim. abi siz depremden kaçıyorsunuz para bile almamam lazım dedi. valla sarılıp ağlayacaktım.

    yollar tipi ve kar nedeniyle kapalı olduğu için de iki gündür de ismini vermek istemediğim lüks bir otelde nerdeyse klasmanına göre bedava denilecek fiyata kalıyoruz ailemle.
    tüm ekstraları da ikram yaptılar bize.
    haberlerde dinlenme tesislerinin ve bazı fırsatçılarım yaptıklarını görünce halimize şükrediyorum. gerçekten de yiğidin harman olduğu yermiş sivas. bu yaşadığım travmayı atlatmama çok yardımcı oldunuz halk olarak . buraya ayrıca tekrar geleceğim…

    edit: entry debe'ye girmiş farketmedim bile. bu günlerde kimin yanımızda olup kimin olmadığını bilinsin diye edit yapıyorum. entry ilk halinde reklam vs olmasın diye bundan bahsetmemiştim.

    kaldığım otel: ramada by wyndham sivas
    dinlenme tesisi konumu:petrol ofisi

  • dilimizde var olan ancak tdk kanunu*'nda hükme bağlanmayan ikiliklerden biridir.

    dilde sürekli bir değişim söz konusudur ki bu değişim sadece söz varlığında değil, eklerde de meydana gelir. bu nedenle günümüz türkçesinde biçimce karşıt iki yerleşik örneği bulunan yapılarda mantıklı olan, konuya sözcük özelinde yaklaşmak.

    bana göre estetik, en az çaba yasasına uygunluk, yaygın kullanım gibi özellikleri taşıdığı için "kuşadası" sözcüğü özelinde makul kullanım "kuşadalı" şeklinde.

    konunun teorik kısmıyla ilgilenenler için bulabildiğim en net ve detaylı açıklama aşağıda yer alıyor.

    --- spoiler ---

    bilindiği gibi isim tamlamalarında tamlanan unsurda iyelik eki bulunur. bu isim tamlamaları isimden isim yapan +li eki aldıklarında tamlanan unsurdaki iyelik eki düşer:
    asker şapkası + lı -> asker şapkasılı değil asker şapkalı
    türk bayrağı + lı -> türk bayrağılı değil türk bayraklı
    kaldırım taşı + lı -> kaldırım taşılı değil kaldırım taşlı
    bartın üniversitesi + li -> bartın üniversitesi+li değil bartın üniversiteli

    üstünova*, bu düşmeyi hem iyelik ekinin hem de +ili +ıu ekinin belirtme işlevi taşımasına bağlar (üstünova, 2008, 100). türkçede yapım ekinin çekim ekinden sonra gelememesi de bu düşmede etkilidir. ancak iyelik ekinin düşmediği ve -li ekini rahatlıkla aldığı durumlar vardır:
    buzdolabı + lı -> buzdolaplı (ev) --> iyelik eki düşmüş
    ayakkabı + lı -> ayakkabılı (çocuk) --> iyelik eki düşmemiş
    kuşbaşı + lı -> kuşbaşılı (pide) --> iyelik eki düşmemiş

    görüldüğü gibi ayakkabı ve kuşbaşı kelimesindeki iyelik eki, kendisinden sonra +li ekini rahatlıkla alabilmektedir ama buzdolabı kelimesine -li eklenince iyelik eki düşmüştür. iyelik ekinin bu durumu, bazı yer adlarında ikili bir kullanıma neden olmaktadır:
    kuşadasılıyım mı doğru yoksa kuşadalıyım mı?
    nurdağılıyım mı doğru yoksa nurdağlıyım mı?
    suşehriliyim mi doğru yoksa suşehirliyim mi?
    derepazarılıyım mı doğru yoksa derepazarlıyım mı?
    kadıhanılıyım mı doğru yoksa kadıhanlıyım mı?

    aslında bu yapılar için "şu kullanım doğrudur" demek, uygun değildir. bazı yer isimlerinde ikili kullanım devam edecektir ve zaman geçtikçe bu yapılardan biri kalıcı olacaktır. dil, doğal olarak iyelik ekini düşürme eğilimindedir ama iyelik eki düşünce yer isminin - yani özel ismin - yapısı bozulduğu için (kuşada, nurdağ, suşehir) iyelik ekini düşürme konusunda bir direnme söz konusudur. zaten birçok yer adında iyelik eki düşmemektedir: gölbaşılı, kırklarelili, pınarbaşılı, kocaelili...

    iyelik ekinden sonra +sız ve +ki ekleri gelirse de iyelik eki düşer:
    asker şapkası + sız -> asker şapkasız (adam)
    çamaşır makinesi + siz -> çamaşır makinesiz (ev)
    pazar günü + ki -> pazar günkü (toplantı)

    kaynak: balyemez*, s. (2016). dil bilgisi üzerine açıklamalar. ankara: pegem akademi
    --- spoiler ---

  • bendeki genelde şu iki gerginlik oluyordu:

    1- birisi setimi bitirmeden araya girecek ve terim soğuyacak.
    2- kardeş yanlış yapıyorsun diyecek biri çıkacak.

    ikisini de yaşadım allaha şükür...

    o yüzden kimsenin olmadığı saatlerde gitmek daha iyi. ama o zaman da salak salon sahipleri, hiçbir şeyi hazır etmemiş oluyor. duşu kullanmak istiyorsun, daha hazır değil. birine bir şey sormak istiyorsun, daha gelmemiş. bir önceki kullandığım aleti vs kullanayım diyorum, sökmüşler. ya da kendilerine göre bir hale sokmuşlar ve kimse daha default haline getirmemiş. şimdi ben uğraşacağım, bir salon sorumlusu müdahale edecek falan...

    en iyisi i rocky gibi doğada ya da evde spor yapmak o yüzden.