hesabın var mı? giriş yap

  • sözlükteki hesabımı kimse bilmiyor. bazen burda yazdıklarımı twitter, facebook sayfamda ''adam iyi yazmış'' diye paylaşasım geliyor.

    sanırım psikolojik sorunlarım var.

  • kadın cinayetlerinin temel felsefesi.
    "ben senin sahibinim , sen benimsin benden ayrılamazsın! çat çat pat!"

    ayrıca feminizmin neden her kadın tarafından içselleştirilmesi gerektiğinin kanıtı olan anlayış. entel kahvehanesi ekşi sözlük gördüğünüz gibi bu yobaz , ilkel düşüncelerle dolu. hepsi bizi bizden iyi tanıyor sözde.

    bir erkek gelecek, "sen bana aitsin!"diyecek, ben de sorarım elbette buna sen mi karar vereceksin , ayrıca sen kime aitsin? "yok ben kimseye ait değilim , ancak sahip olabilirim , sahip olduklarımdan biri de sensin" diyecek.
    o gitcek başka kadınlara da sahip olacak , nasıl olsa ait olmaz, erkek ya o!
    sadakatsizliklerine kılıf işte. aldatmalarına bahane.
    kusura bakmayın ama kadinlar da ait olmak istemez tek başına. ya karşılıklı aidiyet, ya karşılıklı sahiplik.
    sığ kafalarınız değişmediği sürece kadinlar ile anlaşamayacaksiniz. anlaşamadığınız , anlamadığınız yerde de uydurmasyon aforizmalar kasmaya, kadın hakkında boş açıklamalar üretmeye devam edeceksiniz. biz de burdan yav he he! demeye devam edeceğiz. çünkü ne desen anlamayan at gözlüklü tayfaya yazdıkların kâr etmez.

  • davayı açan savunma yapmaz. dava açılan yani davalı savunma yapar.
    "ya ne önemi var bir kelime hatası yapmışız işte" diyecekseniz hiç de öyle değil. davalar tek kelimeyle kaybedilebiliyor. bence bu işe hiç girmeyin.

    örnek: bir müşteri çalıştığım bankaya borcunu ödüyor ama bir şekilde sistemde ödeme görünmüyor. tekrar ödetiyorlar. ikinci defa ödediği tutarı iade almak üzere dava açıyor. dilekçesine parayı "defaatle" (tekrar tekrar) ödedim yazacağına "defaten" (tek seferde) ödedim yazıyor.

    mahkemede hakim soruyor:

    - borcun 5000 lira mıydı?
    - evet.
    - yani borcu kabul ediyorsun.
    - evet.
    - sen bu 5000 lirayı defaten mi ödedin?
    - evet.
    - tamam o zaman. davanın reddine...

    edit1: çalıştığım değil, yıllar önce çalıştığım banka.

    edit2: müşteri davayı kaybetti ancak yıl sonu kontrollerinde kayıp para bulundu. para iade edildi.

    edit3: bence de sistem kötü. ama hukuk sistemleri genelde böyledir. mesela suits dizisinde de vardı. göçmen bir eleman forma "asylum" yazacağına "refugee" yazdığı için sınırdışı ediliyordu. çünkü hukuk sistemlerinde kelimeler önemlidir.

  • yetişin adam s.kiyorlar... ortamlarda yıllık enflasyon %54 dersiniz. zaten alınması başlı başına haraç kesmekken 50 tl'den 150 tl'ye çıkarılmış.

    10 yıllık pasaport 1.703 tl, vizeler 80 euro, 160 usd, 495 usd (schengen, abd, uk), kurlar beceriksizlikleri yüzünden zaten zirvede. bu harç, okumuş, yurt dışı gezecek vizyonda kişilerden (ki kendi seçmenlerinin çoğu bu tanımın dışında) insanlardan kesilen resmi haraçtır.

    dolar ve euro ile karşılığını hesaplayıp aklamaya çalışmasın kimse. ülkeden çıkmak için para alıyorlar sizler de "alt tarafı x dolar, y euro" diyip duruyorsunuz. 1 tl de olsa aptalcadır, 1.000 tl olsa da... her şeyden önce de haraçtır...
    _
    yandaşlar saltanatı döneminde her şey başıboş kalmış, rüşvet alıp başını gitmişti. devlet israf içinde yüzerken, halk ağır vergiler altında eziliyor, hukuk işlemiyor, ekonomi yürümüyor, kargaşanın müsebbibi olan siyasal islamcılar ise keyiflerine bakıyor, ekonomiden başka her şeyle ilgileniyorlardı.

    saraylarda smoothie içiliyor, âlem yapılıyordu. esnaf haraca bağlanmıştı. memurlar tek adam adına haraç topluyordu...

    edit: "bu parayı ödeyemiyorsan yurt dışına çıkma" sığlığında entryler görüyorum, hatta benzer mesajlar alıyorum. yazının hiçbir yerinde ödeyemediğime hatta ödeyemediğimize dair bir şey yazmıyor. sözlük enteresan bir yer haline geldi. delinin biri 5 yıllık entry'lerimi ayıklayıp "zengin olduğunun reklamını yapıyor" diyor, sonraki başlıkta "10 euro'yu ödeyemeyen insan" yaftası yiyorsunuz.

    haksız talep edilen bir para, siz ödeyebildiğiniz için haklı olmuyor. mesela benim özel sağlık sigortam olduğu halde, gss prim borcumu ödüyorum, ödeyebiliyorum ve hoşuma gitmiyor orada borç gözükmesi. görsel bu bana gss priminin haklı olduğunu mu söyletmeli? gidip başlığında "sağlığı için ayda 150 tl ödeyemeyen ölsün" mü diyeyim?

  • brian azzarello'nun kaçırılmaması gereken çizgi romanı. kullanmanız başınızı belaya sokmayacak yüz kurşun alıyorsunuz.. gerisi size kalmış.
    hard time ile oldukça kendine özgü bir anlatıma sahip olduğunu kanıtlayan azzarello, biçemini bu öykülerde de koruyor ve çizgi romanda apayrı bir adam olduğunu bas bas bağırıyor.