hesabın var mı? giriş yap

  • erkenden kalkmak zorunda kalmışsınız, güneş daha odanıza gelememiş, sarı ampula muhtaç etmiştir sizi. yatağınızda dogrulup bi müddet yatak sıcaklığından kopamamış halde oturursunuz. tek corabınızı giyersiniz ve ikincisi elinizdeyken birden donarsınız. kurtulamazsınız kolay kolay, gözleriniz dalar ve bakar kalırsınız bir noktaya (halıya ya da ötesine). (bkz: uyku katatonisi)

  • hafif ticari aracı kullananlar hatalı. u dönüşünün olmadığı yerden dönmeye çalıştığı gibi çevre kontrolü de çok zayıf. görsel mavi renkli tabela net şekilde düz gidebilir ya da sola dönebilirsin diye belirtiyor. yani u dönüşü yapamazsınız. ekstra bir de u dönüşü yasaktır tabelası konmasına lüzum yok. hele ki yer çizgilerinden de anlaşılacağı üzere bunu sağ şeritten hiç yapamazsınız.

    ama kamyon şoförü de bu kaza neticesinde cezaevine girebilir çünkü o da kusurlu.

    meskun mahal olduğu ve ışıklara yaklaşıldığı için hız sınırı kamyonlar için max 50 kilometredir. görsel görsel o tabelaları da kamyon şoförü ne de olsa radar yok diye umursamamıştır. kırmızı ışığa yavaş ve dikkatli şekilde yaklaşılması gerektiği ve tehlikelere karşı uyarmak için öncesinde bir sarı ışık daha konmuş görsel ama kamyon açık ve net şekilde kırmızı ışığın yanacağını görmesine rağmen hiçbir şekilde hızını azaltmadan çok hızlı şekilde geliyor ve kırmızı ışıkta geçerek hafif ticari aracı altına alıyor. her ne kadar duramam diye selektör yapıp uyarmaya çalışsa da durabileceği bir hızda seyretmek de kamyon şoförünün sorumluluğuydu. mahkemede de ben selektör yaptım ama diye yırtamaz hatta fren bile yapmadığı için işi zor.

    "burada kamyonun hiçbir kusuru yok, dümdüz yolunda seyrediyor" "kamyon bu duramaz" diyenleri de hayretle okuyorum. arkadaşlar kamyon dediğiniz tren ya da tramvay değil bu. karayolu taşıtı ve kurallara uymakla mükellef. 40 ton yüklü bir kamyon günümüz standartlarında 80km/h ile seyrederken 40 metre içerisinde tamamen durabilmeli * ki bu kamyon ışığın kırmızıya döneceğini çok daha uzak bir mesafeden gördü ama siz böyle böyle kamyonculara cesaret vere vere ölümlere yol açıyorsunuz. yine tabii ki kamyonların böyle durumlarda duramayabileceğini de hesaba katarak aracınızı sürün ama kamyoncuları da aklamaya çalışmayın.

  • yukarida o kadar cok yanlis bilgi girilmis ki hangi birini duzeltecegim bilemiyorum. uzulerek okudum. elimden geldigince duzeltecegim.

    cildimiz sanildiginin aksine stoklarla sinirli hucre yenilenmesine degil, surekli yenilenebilen bir yapiya sahiptir. cildimizin yapisi stem cell icerdiginden yenilenmesi hic durmayacak nadir organlarimizdan biridir. 15-25 yas arasi 20 gunde bir yenilenirken yaslandikca bu yenilenme 28 gune kadar geriler ama durmaz. yaslanmak da zaten yenilenme hizinin yikilma hizindan dusuk hale gelmesidir. yani bir kez daha tekrar ediyorum: cilt yenilenmesi durmaz! sonsuza kadar yenilenir cilt. peeling yapsak da yapmasak da. cildiniz bakkaldan aldiginiz ekmek degildir. bitmez! referans olarak new york city-manhattan'in en taninmis ve saygin cilt profesorunun su videosu izlenebilir.

    cilt, yenilenirken olu deriyi disari iterek yeni deriyi gun isigina cikarmaya calisir. bu yenilenmeye yardimci olan isleme de peeling denir. olu deri hucreleri uhulanmis gibi birbirlerine ve cilde yapismaya meyillidir. peeling islemi bu uhulanmis olu tabakayi suda cozer gibi cozer ve siz sabah yuzunuzu yikadiginizda bu olu tabakadan kurtulmus olursunuz. bu olu hucreler atilmazsa, ciltte birikme yaparak sivilce, siyah nokta, kirisikliklar gibi istenmeyen cilt problemlerine neden olabilirler. peeling dedigimiz olay da bu olu derileri atmada yardimci olan cok faydali ve hatta gerekli bir uygulamadir. ayrica cilt 28 gunde bir yenilenir derken, cilt 28 gun durur sonra 29. gun tum hucreler olur diye birsey yok her gun farkli bir hucre olebilir ve farkli farkli hucreler dogabilir. bu nedenle 28 gune bir degil her gece peeling yapilmalidir. peeling olmemis hucrelere dokunmaz!

    dunyanin en iyi dermatologlari ve hatta estetik cerrahlari ozellikle peeling onermekte ve her gece 8% glikolik asit ile kimyasal peeling yapmamiz gerektigini soylemektedirler. gunes koruyucu kullanmak kadar, bazi durumlarda daha da onemli, bir uygulama oldugunu her dakika belirtmekteler. ben de sahsen son 2-3 yildir her gece, gecelik kullanim icin tasarlanmis peeling kullaniyorum ve yillarca basima bela olan sivilce, siyah nokta gibi dertlerim kalmadi. yasim ilerlemesine ragmen (31) kirisiklik diye birsey de yok, yasitlarim kirismaya basladilar coktan, bana halen kimlik soruluyor. referanslarimiz surda!

    kimyasal peeling laktik, glikolik, mandelik veya salisilik asit iceren, hizli calisan, sadece olu deriye etki eden olu deriden arindirma uygulamalaridir. uygulamalar yuzdesine gore degisir. ornegin 60% glikolik asit peelingi yapacaksaniz bunu sadece 3 dakika bekletirsiniz ve notrlersiniz. eger 15% tca peelingi yapacaksaniz bunu sadece 30 saniye yuzunuzde birakir sonra notrlersiniz. kisa sure bekletmeniz gereken kimyasali 20 dakika bekletirseniz canli olan tabakaya inerek ciltte asit yanmasina neden olurlar. bu gerceklik nedeniyle evde kafaniza gore peeling yapmamalisiniz. bu nedenle ozel olarak tasarlanmis her gece kullanilacak naziklikte peelingler kullanilmalidir.

    fiziksel peeling de 'scrubbing/exfoliation' diye bilinen kucuk parcacikli taneler iceren jeller ya da bildigimiz havlu gibi materyallerden yapilmis kumaslarla yapilabilir. bu yontem kesinlikle doktorlarca ve estetik cerrahlarca onerilmez cunku insanoglu nerede ne zaman duracagini bilemez ve canli katmana ulasana kadar cildini kaziyabilir. bu nedenle gidip turk kahvesiyle ugrasma hanim kiz, git kahveni ic. o telveden ne sana fal olur ne genc bir yuz. her seyin bir adabi usulu var. o telveyi yesen daha faydali.

    yani kulaktan dolma seylere inanmamakta fayda var. kirisiklik ve leke probleminiz varsa 8% aha peeling, sivilce ve siyah nokta problemleriniz varsa gozeneklerin icine girerek temizlik yapan 2% bha peeling alinir ve her gece uygulanir. guvenilir bir markadan alinmali, kendi mutfaginizda kimyacilik oynanmamalidir. her sey senin mutfakta yapilsaydi trilyon dolarlik is olmazdi bunlar. icinde stabil edici maddeler olmasi gerekiyor. cilt ph'inin altinda olmasi gerekiyor urunun calismasi icin filan falan. turk kahvesi yapmaya benzemiyor.

    kiris kiris olmak istemiyorsak, cilt lekeleri ve akne gibi sorunlarla ugrasmak istemiyorsak mutlaka kimyasal peeling yapmaliyiz/yaptirmaliyiz. mutlaka dedim bak. ben yillardir paula's choice kullaniyorum. cildimi ve hayatimi degistirdi diyerek de drama yaratirim.

  • yüzlerce mühendis yüzlerce teknik personel yüzlerce amirin olduğu bir kurumun karışmış olduğu milyarlarca liralık kaza. yine bir tatil günü yine tcdd kazası. yapmıyorsanız özelleştirin kardeşim. devletin kesesinden ekmek elden su gölden lojmaniniza kadar devletten sömürüyorsunuz ama iki treni idame ettiremiyorsunuz. yazıklar olsun size!

    lan zaten çankırı'ya giden tren sayısı belli. sinyalizasyonu geç lan bari whatsapp grubu kurun birbirinizden haberiniz olsun.
    edit: ayrıca ankara'da tcdd'nin işlettiği başkentray 19:45'de seferleri bitirmeye başladı. ankara'da ego otobüslerinin yetersiz olduğu ve salgın hastalık varken toplu taşımayı rahatlatmak yerine kısmışlardır. ben artık art niyet aramaya başladım. başkentrayın da ellerinden alınması lazım bu tembellerin. ama iş kendilerine gelince eryamanda şeker fabrikasının en merkezi lokasyondaki yeni yaptıkları lojmanları jet hızıyla bitirmişler. önünün yollarını da karayollarına yaptırıyorlar. burası karayollarının görev sahası olmamasına rağmen karayolları müthiş hizmet ediyor kardeşlerine.

  • kızının kullandığı tablete kredi kartı bilgilerini girip kızı o kredi kartını kullanarak birine para gönderince gönderdiği kişiyi soyguncu ilan eden demet akalın'ın haksız isyanı.

  • ulan bana üniversiteye zar zor girdiğim sene bir mp3 player aldılar diye 2 saate yakın krize girip ağlamıştım.
    bu gerçekleşse komaya falan girerdim heralde..

    iyi ki almamışlar..

  • yeşilçam filmlerindeki halkın takımı fenerbahçe'nin geri dönmesini ve en güçlü şekilde karşımıza çıkmasını istiyorum. en klas seviyede ve en yüksek kalitede yarışalım, rekabetimiz ülke futbolunu ihya etsin, iflas ettirmesin şu an olduğu gibi. kardeşliğimizi pekiştirsin. bu duygulardayım.

    6 sene sonra gelen edit: adam pisliğin teki çıktı rıza baba.

  • günün anlam ve önemine binaen: iyi ki doğmuş, iyi ki benim amcam olmuş!

    kendisinden hep çocukluk arkadaşım, kahramanım ve çocukluğumun sığınağı diye bahsederim; lakin o aynı zamanda benim öğretmenim de. çoğu zaman bu mühim detayı eklemeyi unutuyorum.

    onun maceralarında daldığı saklı hazineler olmasaydı, çocukluğumda ve ilk gençliğimde bir süreliğine de olsa arkeolojiyi merak edip "büyüyünce arkeolog olucam ben"* diyebilir miydim, o akılla sonradan arkeoatlas da dâhil nice yayının ve belgeselin peşine düşer miydim hiç! ya da karelerinde öğrendiğim özet bilgilerin aşkına düşüp tarihe, kültürlere ve mekânlara meraklı bir insan olabilir miydim, o konularda nitelikli yazarların ve eserlerin izini sürebilir miydim! bazen düşünüyorum da, o maceralarının içine serpiştirilen minik bilgiler beni farkında olmadan eğitip bugüne hazırlamış, yol haritamı çizmiş resmen! o yüzden amcamı öğretmenim olarak da anıyor, o açıdan da hürmet göstermeyi bir borç biliyorum.*

  • turabi, gönüllüler 5 kişi kalınca klasik döngüyü an itibariyle başlattı.

    - acun abi, 5 kişi kaldık, bir elin beş parmağı gibiyiz, birimiz gitse...

    sonrasında:

    - acun abi, 4 kişiyiz, bir arabanın dört tekeri gibiyiz, birimiz gitse...

    daha sonra:

    - acun abi, 3 kişiyiz, sacayağı gibiyiz, birimiz gitse...

    çok sonra:

    - acun abi, 2 kişiyiz, afedersin karı-koca gibiyiz, birimiz gitse...