ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
çocuklarla girilen komik diyaloglar
-
- bu resminde melege 3 tane kanat cizmissin kizim?
+ 3 kanatli melek bu.
- sen hic 3 kanatli melek gordun mu?
+ sen 2 kanatlisini gordun mu?
(bkz: ayar manyagi olmak)
leyla ile mecnun
-
bu bölümü annemle izledik, ki annem bu diziye sarmayan nadir insanlardan.
- haha, aa para dağıtan hırsız. bu da iyiymiş.
+ yok anne, o öyle bir insan değil.
vallahi çıktı bu laf ağzımdan, aklınızı seveyim sizin ya...
esenler otogarı tuvaletinde yere düşmek
-
mikroplar tarafından ayağa kaldırılmakla sonuçlanır. geçirdikleri mutasyondan dolayı "abi iyi misin, bir şeyin var mı?" diye bile sorabilirler.
arda turan
-
“15 dakikalık ısınmamı yasin suresiyle yapıyorum. benim için çok önemli, çok özel bir alan.” diye röpörtaj vermiş şahıs.
gerçekten çok hususi bir alanmış, manşetlerde amk..
edit: kim neye isterse inanır, kendince ne yapıyorsa yapar. fakat dini, inancı alet edip şov yapan herkesin amk..
1 kişi öldü 2 kişi hayatını kaybetti
-
1 kişinin fakir 2 kişinin zengin olduğunu öğrendiğimiz ifade.
fakirler ölür, zenginler hayatını kaybeder. daha öğrenemediniz mi?
harry potter
-
2002 sonları , serinin ilki olan felsefe taşı'nın filmini ağzım açık izledikten sonra yana yana serinin ikinci kitabını arıyorum. o zamanlar gaziantep'in yeni yerleşimlerinden fakat mahrumiyet mahallelerinden olan bir yerde oturduğum için güncel kitaplara ulaşmak mesele. semt kütüphanesi de yeni kurulmuş fakat orda da bulamıyorum.
derken okulun yılbaşı çekilişi geldi , herkes çekilişte kendine kim çıkarsa ona hediye alıyor. şansıma çekilişi yapan türkçe öğretmeni benim adımı çekti ve hediye ne istersin dedi , haftalardır bu anı bekliyormuşçasına "sırlar odası kitabını istiyorum" dedim. hoca haftaya elinde kitabın korsan versiyonuyla geldi , kitapçıları gezmiş bulamamış , kitap sevgimi bildiği ve sanıyorum sevdiği öğrencisi olduğum için de sahafları arşınlamış , temiz bir ikinci elini bulmuş bana verdi.
sömestr arasına girer girmez de her tatilde olduğu gibi tekstil atölyemizde çalışmaya başladım. işimi hızlıca bitirip yarım saatte bir kapı önündeki harabe tekli koltuğun içine çöküp sırlar odasını okuyordum. patronun oğlu olduğum için kalfam söylenir fakat pek de bir şey diyemezdi. okulda yeterince kitap yok mu boşver ne hikaye kitabı okuyorsun der dururdu. birkaç gün sonra baktım benim kalfa ortalarda yok , bir baktım iplik cuvallarının arasına çökmüş , bir elinde sigara bir elinde kitap dalmış okuyor. ilkin öylesine ilgisini çekti herhade diye umursamadım , ama baktım ki her mola verişimde kitap okumaya yelteniyorum , adam bana vermiyor .bir hafta içinde kitabı bitirdiğinde sigaranın dumanını ağzına doldurup havaya üflerken kurduğu cümleyi unutmuyorum
" bu hermiyon çok akıllı kız la , diğer kitabı varsa getir de okuyak "
ilkokulu bitirememiş bir işçiyi bile kendine bağlayan harikulade bir seridir harry potter.
(bkz: çiriş otu/@serbronze)
#109772983
sanrısal algıların kaygısal düzlemdeki izdüşümleri
ankara semtlerinin ingilizce karşılıkları
yaran facebook durum güncellemeleri
-
ana, babayla yaşarken depresyona girmek çok zor. tam uzaklara dalacam annem mandalin soyup getiriyo.
bir bulutun 300 bin ton yağmur suyu taşıması
-
3 kg jöle taşıması kadar süper bir olay değildir.
aşure
-
bence mumkun oldugu kadar az meyveli yapilmasi gereken tatli. tahil ve yemişlerle daha çok hoşuma gidiyor. meyve kurulari konulacak ise de oldukca minik dogranmali...