ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
muhteşem yüzyıl
-
hürrem: "sarayda eğlence istiyorum. hiçbir masraftan kaçınmayın."
napcan hürrem? tiesto'yu mu getirteceksin. ulan 2 yıldır gördük ki en büyük olayınız lokma dağıtıp, meyve tabağı yaptırtmak.
zeynep kılıçdaroğlu'nun rezidanstan daire alması
-
çalışıp kazanmaya alışık olmayan aktrolleri şaşırtan olay.
hayır gören de kadın akp zenginleri gibi kamu arazisine rezidans dikti zanneder.
edit: sevgili akpliler size cahil dediğimizde kızıyorsunuz ama yani niye böylesiniz
1- chp son 20 senedir hiçbir şekilde sol değil, cayır cayır liberal.
2- sol ve sosyalizm çok farklı şeyler. yani "solcu fakir olur" gibi bir önerme, "reza zarrab hayırseverdir" önermesiyle aynı geçerliliğe sahiptir.
3- avukat dediğin insan selam vermeye bile 200 tl alır. bu durumda kılıçdaroğlunun gidip belle vue yerine kümük bi rezidanstan alması da saçmaymış
imamoğlu'nun yunan tanrısını metroya bastırması
-
inanmıyorsanız da saygı duyun. haşa “sözde tanrı” falan ayıp oluyor.
the young master
-
başrollerinde dünyaca ünlü hapkido ustası hwang in shik'in de oynadığı ve jackie chan'in hem yönetmenlik hem de oyunculuk deneyimini tattığı ilk filmler arasında bulunan hong kong yapımı dövüş sanatları klasiği.
e. bulut'u görüntüleyen kişinin gözaltına alınması
-
niye ? çünkü devletin eksiğini oy verenlerine göstererek devleti müşkül duruma düşürdü. en ufak oy kaybına tahammülü yok tabi yönetenlerin.
üsküdar'da halkı selamlayan gelin
-
trafiğin içine edip, gürültü yapan ortadoğulu bir çomardır.
ermeni askerlerden azerbaycan şehidine barbarlık
-
istanbul'da yaşayan bir ermeni kardeşiniz olarak bu öküzler adına tüm türk ve azeri halkından özür diliyorum. bu kekolar ile lütfen türkiye'de yaşayan kökü burada olan insanları bir tutmayın. bu tür videoları görünce haberleri duyunca inanın hepimizin tüyleri diken diken oluyor , hepimizin tansiyonu çıkıyor. sanki bu kekolar yüzünden, buradaki eşimiz dostumuz komşularımız da bu kafada olduğumuzu düşünüyor gibi geliyor.
dc sinema evreni
-
henry cavill'le yola devam edilmeyecek olması üzücü olsa da anlaşılabilir bir zorunluluk.
james gunn konusundaki fikirlerimi daha önce belirtmiştim: (bkz: #146223583)
oradaki en büyük belirsizliğim yeni evrene geçiş sürecinde "mevcut evrenin ne kadarını elde tutacaklar" konusuydu. son zamanlardaki duyuruların ardından henry cavill duyurusu da ne kadarının elde tutulacağını netleştirdi. hiçbir şey tutulmayacak, her şey baştan aşağı sıfırlanacak. bu "her şey" içine mevcut sinema evreninde olan bütün oyuncular da dahil. hatta yakın tarihte dc'nin hala devam eden televizyon işlerinin de iptal haberleri gelebilir. james gunn'ın sinemaya televizyonu entegre etme fikri olduğu için devamında bunun gelmesi sürpriz olmaz.
dc sinema evreni su alan ve yamalana yamalana yoluna devam eden bir gemi gibiydi. kalite düşüşü bir şekilde toparlanabilir, ancak böyle bir sinema evreni yaratma iddiasındaysanız tutarlılığı kaybetmeyeceksiniz. dc sinema evreni bunu joss whedon'un justice league filminden sonra alınan kararlarla tamamen kaybetti.
tutarsızlıklar bir yana, kötü imaj bir yana. şu durumda eldekini komple denizin dibine gönderip yeni ve sağlam bir gemi ile yola tekrar başlamak en doğru hareket. kaptan olarak da james gunn çok doğru isim.
şu an insanlar belki kendi içlerinde haklı olarak tepkili fakat tahmin ediyorum yeni dc sinema evreni geldiğinde bu tepkiler dinecek.
imamoğlu utanmadan bana mektup gönderiyor
-
800 bin oy farkını sindirememiş hala kıyamam.
futbolda yayın ihalesi yolsuzluğu
-
butun yazıyı okudum. aziz haklı.
not gs
erkeğin aşk acısı vs kadının aşk acısı
-
ayrılık insanlar icin: kadını erkeği tabiki de olmaz, ama erkeğin ki daha ağır geciyor nezdimde. erkek aşk acısı yaşamaz, ölüm yaşar, kendinden geçer, depresyona girer, kafasına her şeyi takar. bakımsızdır, pasaklanır, küflenir evi.
bir kaç dk yüzünü görebilmek için günübirlik şehirlerarası yolculuğa bile çıkar. terkedilirken bile fedakarlık yapar.
bu erkeğin çevresinde mutlaka: "sana kız mı yok" diyen bir klişeci de mevcuttur. yarasını deşer.
erkek, aşk acısını unutmaz, unuttuğun zanneder.
alkol, saçma sapan ps oyunlarında teselli arar.
ya kızlar?
hemen şıkır şıkır giyinip çoşmaya giderler. bir de sosyal medyadan ayrıldığını herkese duyurma merak vardır, mutlaka pusuda bekleyen bir adam da olur nedense. instagram, twitter hemen aktifleşir. acılarını eğlenerek, gerdan kırarak atmaya çalısırlar. bir de bunlardan yanında "ececim sana hic yakışmıyordu zaten" diyen bir gerizekalı da mutlak bulunur. sonra bi çocukla tanışılır, bir öpüş yapılır, diğer gerizekalı acı mı çekiyor, üzülüyor mu, kim takar yalova kaymakamını, güzelinden bir fotoğraf paylaşılır. olaylar gelişir.
biri saksımızı çiğneyip gitti
biri duvarları yıktı
camları kırdı
fırtına gelip aramıza serildi
biri milyon kere çoğaltıp hüzünleri
her şeyi kötüledi
bizi yaraladı
biri şarabımızı döktü
soğanımızı çaldı
biri hiç yoktan vurdu kafeste kuşumuzu
ciğerim yanıyor, yüreğim kanıyor
çok iyi bir insan olduğu düşünülen ünlüler
-
yazılmamasina şaşırdım (bkz: şener şen)
zorlasam da bu adamı kötü olarak düşünemiyorum ben.
kvas
-
m.ö mısırlılar tarafından bulunmuştur. rusya'ya yaklışık olarak 10. yy getirilmiştir.
çeşitli meyvelerden veya ekmekten yapılmaktadır. biragillerdendir, fakat özel bira statüsünü taşıyor.
ayrıca doğruluk payı nedir bilmiyorum ama halk arasındaki kvas arabalarının içine kurbağa atıldığını söylerler.
büyük sarı taksi eylemi
-
anayasal hak olan seyahat özgürlüğü olan ülkede yolu kapatmakla tehdit edip sözüm ona "hak arayışına" çıkan tinkerbellerin varlığını görmemi sağlamıştır.
bilale anlatır gibi anlatayım.
ya da boşver,
erindim ya la..
evriminizde başarılar, tribündeyim.