hesabın var mı? giriş yap

  • çikolatanın içerisindeki yağ veya şekerin dekompoze olmasına neden olan süreçtir. fat bloom ve sugar bloom olmak üzere iki tipi vardır. buzdolabına koyulan çikolatanın etrafında oluşan beyaz kristaller sugar bloom işaretidir. buzdolabı içerisindeki nem (su) çikolata yüzeyindeki şekerle reaksiyona girerek şeker topakları oluşturur. bunları kazıyıp yalarsanız çok tatlı olduğunu görürsünüz.

    fat bloom ise biraz daha komplike ve ilginç bir süreçtir. yağ (cocoa yağı), çikolatanın yapı taşıdır ve çikolata içerisinde 6 farklı fazda yapılanabilir. 1nci tip yapı 17 derecede erirken, 6ncı tip yapı 36 derecede erir. ideal yapı, 34 derecede eriyen tip 5 dir. cocoa yağı bu şekilde yapılanmış bir çikolatayı yediğinizde vücut ısısı ile ağzınızda hemen erir. çikolata üreticileri de bu yapıyı tutturmaya çalışırlar. bunu da üretim esnasında birden çok kez çikolatayı ısıtıp soğutarak yaparlar. ucuz çikolatalar ise, pahalı cocoa yağı yerine daha ucuz olan diğer bitkisel yağları kullanırlar. bunlar vücut ısısı ile erimezler ve boğazınızda kötü bir tat, yanma hissi bırakırlar. bir kez tip 5 yapısı tutturulan çikolatanın yapısını kaybederek kalitesinin düşmesine fat bloom denir. buna neden olan en önemli faktör ise hızlı ısı değişiklikleridir, örneğin sıcak bir günde çikolatayı buzdolabına koymak. çikolata soğuduktan sonra üzerinde kahverengi bir tozlanma görürseniz bilin ki bu da fat bloom'dur.

  • - ahahah unuttum olm ben seni, gezip tozuyorum keyfim yerinde. anlarsin ya ;)
    - pardon kimi aramistiniz?
    - ibrahim sen degil misin? demet ben.
    - hangi demet?
    - iiii hani vardi ya, eski sevgili?
    - haaa, tamam sorun degil ya, olur oyle. iyi bak kendine.
    - ...

    iste turk pop muziginin kaderini degistiren diyalog bu idi. ondan sonra daha da bozmaz dedik, gene bozdu, onunu alamadik...

    (bkz: öyle bir terk edilmek ki demet akalın olmak)

  • allahtan her şey bombok gidiyor da 'şimdi bir şey yapıp her şeyi mahvederim' gibi bir derdim olmuyor. kafalar pırıl pırıl

  • yes minister'da şu şekilde işlenmiş olan hükümet pratiği:

    james hacker: when am ı going to do all this correspondence?
    bernard woolley: you do realize you don't actually have to, minister.
    james hacker: don't ı?
    bernard woolley: not if you don't want to. we can draft an official reply.
    james hacker: what's an official reply?
    bernard woolley: ıt just says "the minister has asked me to thank you for your letter"; then we say something like "the matter is under consideration", or even, if we feel so inclined, "under active consideration."
    james hacker: what's the difference?
    bernard woolley: well, 'under consideration' means we've lost the file; 'under active consideration' means we're trying to find it.

    türkçesi:

    bakan - bu kadar yazışmayı ben hangi ara yapacağım?
    müsteşar - yanıt vermek zorunda olmadığınızın farkındasınız değil mi bakanım?
    b - değil miyim?
    m - istemiyorsanız hayır. her zaman bir 'resmi cevap' yollayabiliriz.
    b - resmi cevap nasıl oluyor?
    m - önce 'bakanlık mektubunuz için size teşekkür eder' gibisinden bir şeyler söylüyoruz, sonra ya 'konuyla alakalı inceleme başlattık' diyoruz, ya da, o da eğer cidden lüzum görürsek, 'konuyla alakalı fiili inceleme başlattık' diyoruz
    b - ikisinin arasındaki fark ne?
    m - valla 'inceleme başlattık' dosyayı kaybettik demek, 'fiili inceleme başlattık' dosyayı bulmaya çalışıyoruz demek.

  • son edit: eğer ki sizin bildiğiniz bir şey/teknoloji var ise mesaj atarsanız yazıma seve seve eklerim. ortalarına, sonlarına, başına bol bol edit eklediğim bu entry'i artık güncellemeyi bırakıyorum. bilgiler güncelliğini yitirmiş olabilir. mesela; kindle artık azw desteklemiyor, epub desteklemeye başladı. yazdıklarımı teyit etmenizi tavsiye ederim.

    kindle ile sadece kendi formatları olan azw ve mobi formatlarını okumalısınız. bunun için calibre programı ile indirdiğiniz veya satın aldığınız kitapları çevirmeniz şart. kobo'da ise epub gibi formatlar okunabiliyor.

    ortalara edit: kobo 'da tam randıman almak için kepub isimli formata çevirmeniz gerekirmiş.

    kindle size "send to kindle" özelliği ile kitaplarınızı her yerden amazon'un size verdiği maile attığınızda kindle'nıza geçiyor veya internetten okuduğunuz bir makaleyi tarayıcınızdan 2 tık yaparak kindle'nıza atıyor. bu kobo'da yok. ayrıca kindle için bir program yardımı ile dropbox* hesabınızı eşleştiriyorsunuz ve program dropbox'unuzda bir klasör açıyor bu klasöre her attığınız kitap kindle'nıza geçiyor. programın ismi "bookdrop". bu özellik kobo'yu desteklemiyor.

    ortalara edit: kobo'da pocket desteği var telefondan kindleye göre daha kolay makale atabiliyorsunuz. bu kindle için paralı uygulamalarla mümkün.

    kobo sizin için istatistik tutuyor yani kaç saat okumuşsunuz toplam kaç kitap okumuşsunuz falan. kindle ise istatistikleri sadece satın aldığınız kitaplar için tutuyor.

    biliyorsunuz ki goodreads amazon'a ait bu sayede amazon kindle ile goodreads'e erişiminiz kolaylaşıyor ve sanırsam okuduğunuz her şey goodreads'a "currently read" olarak geçiyor. yine sadece satın aldıklarınızla mı oluyor bu emin değilim.

    kindle müşteri hizmeti çok üst düzeyde. benim tecrübem yok ama internetteki videolardan ve sözlükteki entrylerden gördüğüm birkaç şeyi size söyleyeyim:

    1)kindle'nın reklamsız versiyonu için 20$ ödemeniz gerekiyor. ama amazon canlı destek chat'ine bağlanarak kaldırmanızı isterseniz kaldırıyorlar.

    2)yine canlı desteğe kindle'nı kırdığını söyleyen susera yenisini yollamışlar ve 3-4 gün içinde gelmiş. buna benzer birkaç entry okudum.

    kindle türkçe menü barındırmıyor, kobo barındırıyor.

    kindle yatay mod barındırıyor, incelediğim kobolarda ise böyle bir özelliğe rastlamadım. ki zaten yatay mod ihtiyacınız çok yok.

    şu zamanlar için konuşursak fiyat performans olarak kindle daha iyi. kobo daha pahalıya daha az kalitede model veriyor.

    pdf okumada kobo daha iyi, kindle paperwhite biraz sorunlu bu konuda. bu yüzden paperwhite'nın üst versiyonu kindle dx almanız gerekli.biraz a4 boyutlarına yakın büyük bir cihaz. paperwhite kitap okumak için, kindle dx iş için diyebilirim. en altta bahsettim.

    piyasanın öncüsü kindle bu yüzden ikinci eli daha kolay satılıyor. ikinci el almayı herkes önermesine rağmen bana mantıklı gelmedi çünkü sıfırı 600 tl olan bir cihazın ikinci eline en fazla 300-350 tl veririm. hadi 400 olsun ama 450-500 asla vermem. bu sizin bileceğiniz iş.

    teknik bir sorun yaşarsanız kindle'da daha kolay çözersiniz hem internetteki yardımcı yazıların çokluğu olsun hem müşteri hizmetleri olsun..

    kindle'nın müşteri hizmetlerini övdüm ama türkiye'de kobo'yu d&r satıyor. belki muhattap daha kolay bulabilirsiniz. kobo'yu inceleme ve dokunma imkanınız var bu yüzden mağazalarında sergileniyor.

    ortalara edit: kobo kullanan kişilerle konuşmalarıma göre daha kolay muhattap bulunamıyor, muhattap bulunduğunda parça yok tamir edemeyiz deniliyor* veya tamiri onaylanıyor ama aylarca tamirden gelmiyor.

    kobo modelleri genelde hafıza kartına izin verirken kindle vermez. ama 8 gb yerleşik hafıza size hayli hayli yeter. pek anlamasamda bu cihazlardaki ram baya düşük* siz kindlenizi kobonuzu harici hafızayla 64 gb yapıp milyon tane kitap yükleseniz bile zaten pek bu kadar yükü kaldıramaz diye düşünüyorum. sizin için sd kart ile kitap yüklemek daha kolaysa o ayrı konu tabii ki.

    bu konuda kobo'yu bilmiyorum ama kindle, amazon'un e-kitap mağazasından alışveriş yapmanıza izin vermiyor. "parasıyla değil mi kardeşim !?!" demeyin demek ki değil ben de çok şaşırmıştım. kobo barnes and noble mağazasından alışveriş imkanı sunuyor. dediğim gibi amazon'un mağazasından vpn ile alışveriş yapabilirsiniz ama türkçe yok. amazon hesabınıza amazon'un hizmet verdiği bir ülkenin adresini girip vpn ile mağazadan alışveriş yapabiliyorsunuz zimbabwe'de bile amazon var bizde yok. o dediğim yabancı ülkenin adresini girme vpn kullanma gibi çeşitli yöntemlerle alışveriş yapabiliyorsunuz yapmasına da eğer amazon bunu fark ederse ki genelde ediyormuş, türkiye'de bir süreliğine bulunduğunuzu kanıtlanamanız için belgeler istiyormuş. neden bu kadar ciddi buraya e-kitap satmama konusunuda anlam verebilmiş değilim. hizmet veremediği/çözüme ulaştıramadığı bir yerden olumsuz yorumlar almamak için olsa gerek.

    kindle mobil uygulaması ile sadece satın aldığınız kitapları, kindle'nızı evde unutsanız bile kaldığınız yerden okuyabilirsiniz. bu ne kadar içinizi rahatlattı bilemeyeceğim.

    tamamen gözlemlerim ile söyleyebilirim ki 500 kobo'dan 300'ü sorun çıkarırken, 500 kindle'den 100 ü sorun çıkarıyor.

    menü görüntüsü yazılımının kalitesi olarak kindle daha önde. kobo'nun tasarımı bana daha kötü geldi ama zevkler ve renkler.. kobo'nun sayfa değişim hızı kindle'ye göre yavaş.

    ortalara edit: kindlenin sayfa değişim/dokunmatik tepki hızı koboya göre daha hızlı. (e-ink teknolojisinde biraz aksama olması normaldir akıllı telefonlar gibi düşünmeyin)

    kindle bir iphone, kobo ise samsung. birisi açık diğeri kapalı yazılım.

    anlattığım dropbox uygulaması gibi yardımcı ek uygulamalar genelde kindle için çıkar.

    kindle'yi jailbreak ederek özellikler kazandırabiliyorsunuz ama garantisi bittikten sonra yapın. garanti dışı kalır sonra.

    e-kitap okuyucuları türkiyede tamir eden sayılı yer/kişi var ama en ufak tamiri cihazı yeni almak kadar pahalı, özellikle ekranı cihaz kadar. iyi bakarsanız 10 sene kullanabilirsiniz. bu cihazların teknolojisi diğer cihazlar kadar hızlı ilerlemiyor ki zaten pek ilerleyecek olanakları yok. şuan bile hala bayıla bayıla ilk çıkan dokunmatik olmayan e-okuyucuları tuşlu haliyle çok rahat kullananlar var. (yeni nesil okuyuculardan neredeyse tek farkı arka aydınlatması olmadığı için karanlıkta okuyamıyorlar)

    ortalara edit:ben bu yazıyı yazdığımda kindle paperwhite 3 vardı şuan paperwhite'nin 4'ü çıkmış 5-6 yıl sonra çıkan yeni kindleye tek eklenen özellik bluetooth olmuş.

    sonuç olarak

    ben kindle'yi tavsiye ederim, format çevirmekle uğraşırım ama gerçek bir sayfaya en çok benzeyen başına bir şey geldiğinde paramı, cihazımı kurtarabileceğim kindle'yi tercih ederim. kindle gerçekten bir kitap kobo ise tablet gibi basit bir oyuncak gibi geliyor bana.

    kindle sevme nedenlerim: daha kaliteli gelmesi, müşteri memnuniyetinden duyduğum güven, menü tasarımını daha çok beğenmem, sayfa geçişlerinin daha hızlı olması, piyasanın öncüsü olduğu için e-okuyucu piyasasındaki şeylerin kindle'ye göre şekillenmesi, insanların kobo'dan ziyade kindle'yi tanıması vs diye sıralayabilirim.(kobo alırsanız eğer tek bildiği e-okuyucu kindle olan tayfa tarafından kindle niye almadın diye darlanırsınız)

    bir çok yazara satın alma aşamasında bu versus için sorular sordum hepsine çok teşekkür ediyorum. sorusu olan birileri olursa mesaj yoluyla bana ulaşabilir.

    edit 1: amazon'un türkiye giriş yapmasıyla kindle için anlattığım bazı problemler çözüme kavuşabilir. e -kitap mağazasına erişim kolaylaşabilir, türkçe içerikler artabilir. artık cihazdan reklamları kaldırtmak o kadar kolay olmayabilir bunları aklınızda bulundurun.

    edit 2: yine amazon'un türkiyeye girişinden dolayı amazon müşteri hizmetleriyle olan güven değişebilir bu konuda herhangi bir bilgim yok ama yurtdışında harika bir operatör olan vodafone türkiyede çok vasat mesela. aslında kindlenizi hangi ülke üzerinden alırsanız o ülke sorumluluğunda oluyor yani amerika amazon üzerinden sipariş verirseniz cihaz ile ilgili bir sorunuzda türkçe destek sizi zorunlu olarak amerika amazon adresine yönlendirecek yani yurt dışından alırsanız içiniz daha rahat olabilir dediğim gibi amazon türkiye hakkında bilgim yok.

    ikinci el veya türkiye üzerinden birinci el alırken dahi buna dikkat etmelisiniz aldığınız cihaz atıyorum çin üzerinden alınmışsa (satıcı toptan halde hangi yerden ucuza bulduysa veya hangi ülkede kampanya varsa artık ordan almıştır) sizi zorla çince amazon adresine yönlendirecekler sonra anlatın derdinizi.

    edit 3: kindle için konuşursak;
    sadece kitap okuyacağım diyorsanız paperwhite modeli

    sadece kitap okuyacağım ama ne yapacağımda belli olmaz, para sıkıntı değil en güzelini alayım diyorsanız oasis modeli

    bir sürü ders, iş kitabım var bunları bir yere sığdırmak istiyorum ordan oraya o kadar kitap taşınmıyor diyorsanız dx modeli.

    2018 de çıkan son paperwhite modeli 4. nesil oldu paperwhite'da sadece nesil değişiyor ve bu cihazın herhangi bir yerinde belirtilmiyor, ucuz diye satın alırken hangi yılda çıkan kindleyi aldığınıza iyi bakın. sanırsam paperwhite olmayan basic kindle bile var. aa bu 2019 kindle hem de ucuz diye atlamayın belki paperwhite değildir..

    edit 4: bu anlattıklarıma ve kindleyi daha fazla övmeme rağmen hala kobo ve kindle arasında kaldıysanız eğer türkçe kitap ağırlıklı okuyacaksanız kobo, ingilizce kitap ağırlıklı okuyacaksanız kindle tavsiye ederim. belki kararınızdaki son etken bu olur. (ama ingilizce okumayacak olanlara halen daha kindle öneriyorum bu önerim sadece buraya kadar okuyup hala karar veremeyenlere.)

  • bir arkadaşım bu durumu bildiğinden aynı yüzüğün pahalı olanıyla ucuz olanını yaptırıp, gerçeğini veriyor kıza. 1 ay falan sonra versene yüzüğü bir bakayım deyip ucuzuyla değiştirmiş el çabukluğuyla. kız hala pahalı olanı taktığını sanıyormuş. kızlar ayık olun azucuk la.

  • "kasirga212 - 972624 sen aksama benim gibi nba kupon yap uyu o zamn birsey olmuyo :) ben yapiyom yatiyom kalkiyom para gitmis kupon yatmis :) uykuda acimiyo"

    uykuda acımıyo.
    olay budur...

  • turk kuluplerinin geldigi son noktayi acikcasi halimizi gosteren futbolcudur. oncelikle fenerbahce'nin bu adama ne ihtiyaci var ben anlamadim hemen bakalim;

    -emre
    -meireles
    -salih
    -mehmet topuz
    -mehmet topal
    -cristian (gidecek diyolla)

    hic hiz kaybetmeden gidelim galatasaray'a bakalim;

    -selcuk
    -melo (alinmayacak diyolla)
    -yekta
    -sneijder

    gs'nin alper'e daha cok ihtiyaci var ama fener'in neredeyse hic yok. salih oynasin lan iste.

    heh simdi gelelim bize..

    -veli (yerine at koysak daha iyi)
    -oguzhan (cikine gurban)
    -fernandes (gidecek diyolla)
    -necip (v for kalas)

    gelin kabul edelim en cok bizim ihtiyacimiz var lan alper'e. verin iste bize ibneler :/ holosko + bir miktar para veririz size..

    gerekirse kupasini isteyen sadri basgan'a baglarim. verin olm bize alper'i :/

    samet hoca olsa alper'i taraftarlar yuzunden alamadik der amk..

  • bir üniversiteye, bir hastaneye veya bunlara denk bir kuruluşa devredilebilir. yıkmak kadar ahmakça bir şey olamaz. kendi paramızla yapılan şeyi bir hırsla kendi elimizle neden yıkalım? neden mantıksız işler peşinde koşalım..

  • “sevdiğiniz işi yaparsanız, bir gün bile çalışmazsınız.”

    tam bir polyannacılık örneği, adı üzerinde iş işte, tamam işimizi sevelim(ben çok seviyorum) , ne kadar sevebiliriz ama? sahilde biranla pineklemekten daha keyifli hangi iş olabilir? söyleyiniz bana.