hesabın var mı? giriş yap

  • sanırsın en-cinnu diyarından gelen kötü bir ruhu hapsediyor; kem alametlere nişan olmuş ruhani varlıklara pıranga vuruyor ki bir daha dünyaya hiç çıkmasınlar...

    ...kavanoz kapağı kapatıyor yaa! içinde salça, hadi bilemedin turşu olan cam bir kavanozun kapağını.

    bu ne hırstır, ne gözü dönmüşlüktür anlamıyorum. bir kavanoz kapağını kendine namus meselesi yapmayı ise hiç kavrayamıyorum; sanki acı çekmeden açılan kavanoz kapakları törelerimize ters, kan davasına gebe objeler.

    hayır bir de daha sıkı kapatınca değişen bir şey yok ki? alırsın kavanozu, sonuna dek çevirirsin... en sonunda da şöyle yarım saniye sıkarsın içine hava almasın diye.

    bunun için kafadaki kılcak damarları çatlatmanın, spartalılar gibi manyaklaşmanın anlamı nedir allahasen...

  • istanbul dışında üniversite okuduğum yıllardı. annem yeni yeni namaz kılmaya başlamış, sabah namazlarına kalkamıyor henüz. bir sabah ben gelip annemi sabah namazına kaldırıyorum. kalkıyor, abdestini alıyor, namazını kılıyor... sonra tekrar uyumak için yatağa yattığında birden fark ediyor; 'iyi de bu çocuk evde değil ki!'. bir titreme alıyor kendisini. sabahın kör vaktinde koştur koştur yan komşuya gidiyor.

    işin ilginç yanı, istanbul'a geldiğimde bana bu olayı anlattı ve hayretler içinde hatırladım ki söz konusu gece ben de rüyamda evdeydim ve annemi uyandırıyordum... şimdi siz bunu okurken çok saçma geliyor biliyorum. hatta bana da saçma geliyor şu an. tek başıma böyle bir şey yaşasam hayatta inanmazdım ama annem de olayın içinde ve olayın şahidi olunca ne desem bilemedim. astral seyahat falan mıdır bilmem ama böyle şeylere inanmayan, bu tür hikayelere gülüp geçen biri olarak nasıl bir anlam vereceğimi de bilemiyorum bu olaya...

    doğaüstüne inanmıyorum ama bir supernatural var.

  • birçok korku ve bilim kurgu başyapıtından izler bulabileceğiniz oyun. bu oyunda alien ve the thing gibi filmlerden, system shock ve amnesia gibi oyunlardan birçok izler bulabiliyorsunuz. konu olarak da insan ve birey olmanın ve yaşadığımız hayatın gerçekte ne anlama geldiği konusunda kafalarda birçok sorular yaratarak varoluşçuluğun kendisini sorgular. ancak bu soruların cevaplarını kendisi vermek yerine oyuncuya bırakır. böylece her kişinin cevabı kendi subjektif ve ahlaki düşüncelerini yansıtır ve oyun bu sorulara tek bir doğru cevap aramaz. oyunun hikayesindeki düğüm noktalarında yaptığımız seçimler bu bahsettiğim sorulara cevap niteliği taşırlar. böylece gelişmiş bir bilince ve belli bir ahlaki yapıya sahip varlıklar olarak aslında özümüzde bencil yaratıklar olup olmadığımız da açığa çıkmış olur.

  • kaçak dövüşürüm, kuytudan sırta atlar, tırmalar geri kaçarım.
    umulmadık anda tükürür, geri kaçarım.
    tuzak kurar, kaçarım.
    kapı arkasından atlar, kafa ısırıp kaçarım.
    dövüş bitti sanırsın, yeniden saldırırım.

  • feminazi bazı yazarlar kadının tarafında. yemedim falan diyor. parayı vermediğinin görüntüsünü istiyor. ulan videodaki kadın bile parayı verdiğini iddia etmiyor sen burada kadını savunuyorsun.

    10/10 rezalettir. kadının kendi çevresinde kesinlikle linç edilmesi gerekir. gecenin 11 inde ekmek parası için çalışan adamı sen nasıl kullanırsın ya?

  • prens charles olmak da zor. bakkala gidip bir şeyler alınca para diye ananın resmini veriyorsun. yazık lan.

  • migros'un sütünü geçmişte sek üretiyordu, şimdi torku üretiyor. neden yüzde 20-30-40 daha fazla ödesin.

    neyse ki yeni kuşağın marka tutkusu yok.

  • balkonda gündüz vakti uzanmış film izliyorum, hangi film hatırlamıyorum; derken bir sahne geliyor, etraf karanlık, karakterle göz göze geliyorum, "hmm korkuyu, çaresizliği çok güzel yansıtmışlar" diye düşünüyorum ki göz göze geldiğim kişinin filmden bir karakter değil, ekrandaki yansımasına mal mal bakan ben olduğumu anlıyorum. allah belamı versin.