hesabın var mı? giriş yap

  • püf noktaları vardır

    1- salçalı sos sulandırma olayına girmeyin. gidin tetra pak kutuda domates püresi alın yağda domates püresi pişirin çok daha az miktarda salça ekleyebilirsiniz. sosu bol yapmaktan çekinmeyin. salça gibi yoğun olmadığı için tadı kötü olmayacaktır. sosu hamura süreceksiniz. sos pişirmek salçalı yağı saatlerce ateş altında tutmak değildir. sosun tadı ateş altında kaldığı her aşamada değişir, domates püresini salçalaştırıncaya kadar pişirmeyin. domates biraz da kendisini taşısın.

    2- mantar seviyorsanız çok koyun ama küçük küçük dilimle-meeeeee-yin. iri kalsınlar (mesela 4'e bölün) ve en üste koymayın. en üste koyarsanız hem suyunu salar hamuru kötü yapar, hem de çok çok küçük kalır. peynirin altına koyun.

    3- bütün malzemeleri çiğ koyabilirsiniz. ilk denemeniz sonrasında malzemelerin pişmelerine göre boyutunu değiştirmek gerektiğini öğreneceksiniz. ceteris paribus iri parçalar geç pişer.

    4- bu güne kadar herhangi bir pizza için bunun peyniri gereğinden fazla olmuş dendiğini duymadım.

    5- sosisi iyisinden alın (kilo fiyatı kırmızı et'in fiyatına yakın olanlardan) ama az alın. sosis çok bereketli bir malzemedir, elde kalır.

    6- ölçülü ve tarifli yapmıyorsanız pizzanızı iki yönden ısıtarak ama olması gerekenden bir alt bir rafta pişirmeye başlayın. pişmesine yakın üste alırsınız, kısa sürede üstü kızarır.

  • görmediğim, beklemediğim şey...
    beni anca annem babam arar.
    bana mesajı sadece bankalar, telefon operatörüm ve cumaları ehl-i müslim kalmış bikaç kişi atar.
    mail box'ta trendyol, bukombin ve daha nicelerinin reklamı vardır.
    feysbukta bildirimlerimin çoğu lanet olasıca oyun istekleridir.
    işin kötüsü sokakta tanıdığın biriyle burun buruna gelsen de görmezlikten gelenler vardır.
    varsın ekşiden mesaj da gelmeyiversin. ben hala oksijen alıp karbondioksit vermeye devam ediyorum işte daha ne olsun.

  • amerikadayım o zaman. tatil için eve gelecem, kardan dolayı uçak ertesi sabahın körüne erteledi. telefonda anneme söyledikten sonra yattım uyudum.
    o zamanlar modemler dial up, hattım da tek. kabloyu bi telefona bağlıyorum, bi modeme, öyle bağlanıyorum. gece de yatmadan azcık internette takılmışım, sonra da unutmuşum, telefon kablosunu modeme takılı bırakmışım.cep telefonunun da şarjı bitmesin mi?
    neyse ben sabah saatin alarmıyla kalktım, hazırlanıyorum filan, kapı çaldı. alla alla dedim, sabah 7 mi ne zira.
    uyku mahmurluğuyla açtım, karşımda bir kadın, türkçe olarak "anneniz sizi aramış ulaşamamış, uçağınız varmış, sizi uyandırmamı istedi."
    ????
    kimsin ya sen? neden türkçe konuşuyorsun? annem seni nerden tanıyor? neler oluyor? ben nerdeyim? yoksa ben aslında türkiye'ye gittim de kar-mar hepsi rüya mıydı? ya da manyak mısınız?
    meğer neymiş, sonra çözüldü: evimin hemen yanında bir türk restoranı vardı, annem bana ulaşamayınca ağır uyuduğumu da bildiğinden uçağı kaçırırım korkusuyla gitmiş internetten o restoranı bulmuş, aramış, rica etmiş, kadınceyiz de kırmamış gelmiş.
    ama yuh yani. ben o an aşırı dumur olmuştum, sanırım bi daha o kadar dumur olmadım hatta.

  • samsun'da vuku bulan hadise;

    "samsun vezirköprü’de toprak altında kalan kenan ve hayati ak kardeşlerin yaşamlarını yitirmesi sonrası yapılan soruşturmada afad ekibinin yolda namaz molası verdiği ortaya çıktı.

    ekibi taşıyan şoför, “namaz kılma konusunda tartışmalar çıktı. durmak zorunda kaldım” şeklinde ifade verdi. ekipteki s.d., molanın normal olduğunu savundu."