hesabın var mı? giriş yap

  • amerika birlesik devletlerinin 9. baskani, en yasli baskan olmus ve en kisa sure baskan kalmis baskan olarak bilinir. tippecanoeda zafer kazanan komutandir, zaten secim kampanyasinda da o donem yogun olan kizilderili dusmanligini kullanmistir. secimi kazandigi gun kar yagarken tam iki saat konusma yapmis, akabinde dogal olarak zaturre olup ölmüştür.

  • buradan hepsine seslenmek istiyorum; bütün mavi ve yeşil gözlüler objektife iyice girin tamam mı la.. iyice yapıştırın yüzünüzü makineye aferin. yoksa allah korusun anlayamayız renkli gözlü olduğunuzu..

  • müslüman olduklarını düşünen bir kitledir .

    anladıkları dilden söylersem daha net olur. hani diyorsunuz ya hem müslüman hem laik olunmazz diye. benimde size lafım şu hem müslüman hemde kul hakkı yiyicisi destekçisi olunmaz .

    alnınız haram, sırtınız çıkar, ruhunuz kör.

  • yerler ıslaktır. hava soğuktur. üstün incedir. satılan yiyecekler de bok gibidir. yani her şey boktur.

  • adamın biri bi kahveye girmiş. millet kahvede baya gülüyor eğleniyor filan. napıyor lan bunlar demiş bakmış birisi ordan bağırıyor,

    - 45!

    herkes yerlerde

    - 7!

    ağlamışlar gülmekten.

    - 51!

    buna da gülmüşler baya.

    adam merak etmiş sormuş,

    - neye gülüyorsunuz böyle?

    kahvenin eskilerinden biri sinan özen'in şu bakışını atarak;

    http://t2.gstatic.com/…mages_up/sinan ozen1.jpg&t=1

    "sen yenisin galiba" demiş. "biz bu kahvede sabah akşam fıkra anlatırız. öyle çok fıkra anlatırız ki artık yorulmayalım diye fıkraları numaralandırdık. misal 5. fıkra temel ingiliz alman uçaktalar filan.. herkes ezbere biliyor. biri 5! diyince hepimiz fıkrayı hatırlayıp gülüyoruz" demiş.

    adam teşekkür etmiş,

    sonra "7412" diye bağırmış

    bağırmasıyla birlikte bütün kahve yerlere yapışmış. sandalyeden düşenler mi dersin, gülmekten sıçanlar mı dersin, burnundan sümük gelenler mi dersin, millet paramparça, konuşacak halleri yok, gözleri yuvalarından çıkacak.

    adam şaşırmış "niye buna bu kadar güldünüz" demiş

    zar zor konuşanlardan birisi cevap vermiş

    - bu fıkrayı daha önce hiç duymamıştık

  • istanbul cihangir'de aç olduğu için bir pastaneden 2 poğaça, 2 meyve suyu çalıp parkta bunları yerken yakalanan işsiz gencin işlediği suçun cezası. işin garip yanı, kasadan tek kuruş çalınmamış. televizyona melevizyona dokunulmamış. sadece 2 poğaça ve 2 meyve suyu. o da aç olduğu için. ulan senelerdir, yok "komşusu aç kendisi tok yatan bizden değildir" falan filan diye geyikler söylenirdi. nerede şimdi o insanlar? nerdesiniz amk? kim suçlu? siz suçlusunuz şerefsiz komşular. bir ekmek arası köfte patates veremediniz mi?

    ulan eleman da ne kadar delikanlı bir adamsa 2 tane poğaça 2 meyvesuyu çalmış. allah bilir. 2 tane meyve suyuna da gerek yok diyip ikincisini çaldığı için utanç duymuştur garip. evet suçunun cezasını çekecek. ama onu bu suça iten çevresindeki insanlara yazıklar olsun. puh amınıza koyuyım sizin.

    http://www.haberturk.com/…7-2-pogaca-12-5-yil-hapis

    edit: bence savcıyı suçlamanın gereği olmayan durum. çünkü savcı görevini yapmaktadır. asıl suçlu, o mahallede mutlu mesut yaşayan, tok uyuyup tok uyanan halktır.

  • entelektüel bi' insan. evde pijamasıyla otururken "yaşanmışlık" diyor ve aniden boynunda bi' fular belirip kendini cihangir'de bi' kafede kahvesini yudumlarken buluyor. mucize. evet.

  • sürekli tekrarlana tekrarlana normalleşmiş şerefsizliklerdir.

    mesela, hastanede sıra beklerken sırada olmayan kişinin doktora bir şey sorup çıkıcam diyerek içeri dalması ve muayene olarak sıradakilerin hakkını yemesi.

    bir yerlerde işe girmek için torpilin gerekli olması ve artık bu torpillerin saklanmadan uygulanması.

    doktor ve hastane personeli yakınları sıra almadan muayene olabilirken normal vatandaşın aylar sonrasına randevu alabiliyor olması.

    şeklinde uzayan şerefsizliklerdir.

    edit:

    programlarda 25 dklık reklam girmek ve reklam bitip program başladıktan 10-15 sn sonra tekrar reklama girmek.

    mekana sizden sonra gelen ama kalabalık olan gruba sizden önce yemeklerin servis edilmesi.

    kariyer.net'te yapılan başvuruların çoğuna geri dönüş yapılmaması ve koyulan ilanların sadece özgeçmiş havuzu oluşturmak için kullanılması. yapılan başvuruların çoğunluğunun "başvurun iletildi" aşamasında kalması.

  • eger derdin bilime katki yapmaksa, yazarsin makaleni boyle bir gercegi ispatladigin icin de dunyanin sayili bilim insanlarindan biri olur, nobel odullerinden, devlet nisanlarindan bir koleksiyon yaparsin.

    yok eger derdin cahilerin ilgisini cekecek sacmaliklar uretip, buradan cikar saglamaksa, o zaman da internet sitesi acar, vidyo ceker ve kerrrizlerin dolusmasini beklersin.

    simdi, tahmin edin bakalim, bu duz dunyaci arkadaslar makale mi yazmistir, vidyo mu cekmistir?

  • tam üstümde oturan komsumun spor salonu var. o yuzden cok erken kalkiyor. kendisi de masallah vucut yapmis iri kiyim.sabahin korunde gurultulu bicimde uyaniyor. sanki yataktan cikmiyor, dusuyor. adamin sabah rutinini ezberledim.ve seslerden anladigim kadariyla şöyle bir sey kabaca; yataktan düşme, bu dusme sonucu agriyan basina buz almak icin mutfaga depar atma, buzu kafaya dan dan dan diye vurarak aciyi azaltma, buz kafada kirilinca sangir sungur sesler esliginde biraz da ovarak devam etme, banyoya gidip suyu dibine kadar acip tazyigini kontrol etmek, yeterince tazyikli degil diye sinirlenip konkordotttooooo diye kukremek, kosarak yine odaya gelip laps lups diye zırh giyinmek (pamuk ses cikarmiyor cunku) sinirle dolap kapilarini carpmak ve en son kilicini kalkanini kapip celik kapiyi da vurup saniyorum tazyik sikayetini belediyeye iletmek uzere evden cikmak. uyku sersemi hep boyle hayal ediyorum. o lambur lumbur yuvarlanirken merdivenlerden ben tekrar uykuya daliyorum. evet benim komsum yuvarlanarak iniyor, herhalde badicilere ozgu bir stil bu bilemiyorum. normal inmeyle o ses çıkmaz.
    edit.