ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
saniyede 3 kat birden çıkıp tavana çarpan asansör
-
asansör fobimi depreştiren videoya konu olmuş asansör. ben hep kontrolsüz bi şekilde aşağı düşmesinden korkarım asansörün. hiç tavana çakılma korkum yoktu. teşekkürler ekşi sözlük!
zeynep bastık
ilk kimin aklına geldiği merak edilen şeyler
-
(bkz: at binmek)
be arkadaş o sendeki ne cürret, bu nasıl bir cesaret! ata binmeyi aklından nasıl geçirdin lan?!
yedi numara'nın hiç de komik olmaması
-
7 numara doneminin ogrenci evini, gecim sorunlarini, universiteli cogunlugun dertlerini ve sevinclerini, gelecek hayallerini tebessum ettirerek anlatan donem dizisidir. guldurmek gibi bir derdi olmamistir ama espriler yayinlandigi donem icin incedir.
gunumuz dizilerindeki gibi bagirarak konusan abartili oyunculuklar yoktur. oyuncular nisana gider gibi giyinip suslenmemistir. ozetle hayatın kendisi gibidir. dizi bu yuzden sevilmistir.
ben cihada gidiyorum deyip ortadan kaybolan kız
-
"ortaokuldan ayrıldıktan sonra 3 yıl boyunca kuran kursuna giden ve son 1 yıldır evde bulunan kevser’in..."
bu zihniyetin nasıl türediğini pek düşünmeye gerek yok.
fantastik ekmek arası icatları
karnıyarık harcından ekmek arası yapıp veren anne
-
dünyanın en şahane, en muhteşem annesi. karnıyarık için hazırladığı kıymalı soğanlı biberli harcın bir kısmından, ki bu genelde artan kısımdır, ekmek arası yapıp açlıktan huysuzlaşan evladına verip ihya eder sefili. o ekmek ki açlıktan telef olma noktasına gelen evlada cennet bahçesinden uzatılan bir ekmektir, değeri hiçbir şeyle ölçülemez. belki bi' tabak kuru fasulyeyle ölçülür. yok lan onunla da ölçülmez. en güzeli içine karnıyarık harcından bir miktar konulmuş çeyrek ekmek yine, en lezzetlisi en tatlısı. evet.
kebapçıda görülen hürmet
-
ömür boyunca başka hiçbir yerde görülemeyecek hürmettir. öyle bir hürmettir ki insana kendini değerli hissettiren şeyler listesinde ilk üçe girer. "bi şey lazım mı abicim?, bi salata daha ister misin?, çay da alır mısınız abicim?". iki ay uzak kaldıktan sonra ilk defa gören annemden daha iyi bakıyolar. kebapçıdan bi çıkıyorum sanırsın bir paşa, bir şehzade.
ben bu hissi pizzacıda "hamuru incecik olsun mu?" sorusunda yaşayamıyorum. veya bir lira farkla kolanızı ve patatesinizi king boy ister misiniz? benim gururumu böylesine okşamıyor. ama bir "hemen yeniliyorum abi ezmeyi" beni mest ediyor. şimdi yolu adana kebapçılarına düşmemiş, kebap diye bir kısım et parçaları yedirtilmiş olan kitle ne diyor olm bu? diyebilir ama durum bu. diyeceklerimi buraların meşhur bir sözüyle sonlandırıyorum. "o yediğiniz abur cuburlar boy boy, şimdi bi acılı adana olacak idi oy oy."
sözlük yazarlarının rumuzlarının hikayeleri
-
kayıt formunda türkçe harf yazamazsınız diyordu, ben yazdım, oldu.
çocukken yapılan abukluklar
-
ghostbusters filminin etkisinde kalip elektrikli supurgeyle abdest alan babaneyi avlamak.
fenerli abilerinden cimbomlu oğlanlara öğütler
bir sinemada yaşanabilecek en dumur olaylar
-
iş için bi şehirdeyim. ertesi gün saat 15'te toplantı var. otelde gece kendi kendime "öğlene kadar yatarım, sonra kalkar giderim" dedim. uyandığımda saat sabahın 6 sıydı. dön dön uyuyamadım. çıktım dışarıya. şehir merkezinde yürümeye başladım. yürü yürü vakit geçmez. saat 9'a doğru sinemanın önünden geçiyorum. "bi film izleyeyim bari vakit geçer" dedim. köstebek filmi girmiş o ara gösterime. sinema 10'da açılıyormuş, bekledim açılsın diye. açıldı, gişeye yanaştım "köstebek'e bir tane bilet" dedim. "filmi oynatmamız için en az 3 bilet satılmalı" dediler. lan manyak 3 bilet al otur izle filmi işte.
ben ne yaptım? sinemanın önünden geçenleri çevirdim "çok güzel film buyrun beraber izleyelim" diye. 2 kişi buldum oturduk izledik filmi.