hesabın var mı? giriş yap

  • akan trafikte araç kullanırken, yola bakmak yerine yaren hanımın dişlerine bakan bir adet trafik magandası içeren reklamdır.

  • yapılmaması gereken hataların başında gelendir.

    ayrıca evli olduğu hale başka bir kadına aşkını itiraf eden ibnelerin sözlerine itimat etmeyiniz. zaten bu tipler düzgün insanlar olsa evliyken birisine aşık olabiliyorsa önce boşanır sonra gider birisine aşkını itiraf eder. ulan ben buna aşkımı söyleyeyim olursa evdekini bi süre idare eder bir süre sonra boşanırım olmazsa evdeki bulgurdan olmayalım mantığıyla hareket edenlerin aşkı da kişilikleri gibi bozuktur.

    yapılmamalı dememizin sebebi acı verici olması değil iş hayatının profesyonelliğini bozacak olmasıdır. yoksa kime aşık olduğunuz kimsenin sikinde değildir. siz gene de evli ibnelerin sana aşığım lafına inanmayın unutmayın ki başkasıyla evliyken size aşığım diyebiliyorsa, sizinleyken de başkasına ver bi yanak der.

    edit: uhuud savaşından kaçmış arkadaşlar entry editlemiş ayarı fazla kaçırdıysam demek benim enrty kurbağa olmuş. aramızda evli olduğu halde başka kadınlara sulanıp ret yiyince burada ağlayan ibneler var rıza baba.

  • tarihteki en ilginç vakalardan biri tanganyika gülme salgını.

    salgın, 30 ocak 1962'de tanganyika'nın (yeni adıyla tanzanya) kashasha kentinde sadece kızların kaldığı bir yatılı okulda başlıyor. öğrenciler arasındaki bir şaka sonucu başlayan gülme, gelişigüzel bir şekilde tüm yatılı okula yayılıyor. yatılı okulda yaşları 12 ile 18 arasında değişen 159 öğrenciden 95'ini etkiliyor gülme salgını. belirlemelere göre salgının etkisi kişiden kişiye değişmiş. bazı kişilerde birkaç saat, bazılarında ise dile kolay fakat tam 16 gün sürmüş.

    öğretmenler bu salgından etkilenmemiş ancak olayın önüne bir türlü de geçememişler. öğrencilerin derslerine konsantre olamadıklarını belirten öğretmenler, 18 mart 1962'de okulun kapatılmasını istemişler ve okul o tarihte kapatılmış.

    okul kapatılmış kapatılmasına ancak gülme salgını yine de devam etmiş. tanganyika'nın nshamba köyünde nisan ve mayıs aylarında okul çağındaki çocuklar ve genç yetişkinlerden oluşan 217 kişi salgından etkilenmiş ve gülerek eğlenmiş.

    kashasha'daki okul 21 mayıs'ta yeniden açılmış. mayıs'tan haziran'a kadar açık kalan okul sayesinde salgın bukoba yakınlarına kadar yayılmış ve bu sayede 48 kişi daha salgından etkilenmiş.

    sonrasında yetkililer duruma el atmış ve salgının patlak verdiği okula dava açılmış. okuldaki öğrenciler çevre köylerdeki okullara dağıtılmışlar. çevre köylerdeki okullara giden kızlar orada da benzer etkiye sebep olmuşlar ancak salgın, başladıktan 6-8 ay sonra tamamen sona ermiş.

    toplamda 14 okul kapatılmış tanganyika'da bu mevzu yüzünden. yaklaşık 1000 kişi de olaydan etkilenmiş. gülme salgını denildiğine bakmayın, durmadan gülmek insana iyi gelen bir şey değil. zaten bu olay sonucunda da o bölgede birçok genç ağrı çekmiş, baygınlık ve kızarıklık atakları geçirmiş.

    peki nasıl oldu da böyle bir olay meydana geldi?

    uzmanlara göre bu durumun sebebi toplumsal histeri. toplumsal histeri genellikle çok fazla güçlü olmayan topluluklarda meydana geliyor ve düşük statüye sahip olan insanlar için son çare gibi bir şey. bir şeylerin yanlış olduğunu ifade etmenin bir yolu.

    purdue üniversitesi'nden charles f. hempelmann, tanganyika gülme salgınının "stres" kaynaklı olduğunu belirtmiş. 1962'de tanganyika bağımsızlığını yeni kazanmış. bu sebeple de öğrenciler; öğretmenlerin ve ailelerin kendilerinden daha fazla beklentiye girdiğini belirtmişler ve aşırı stres yaşamışlar. öğrenciler de kendilerine böyle bir kaçış yolu bulmuşlar ve tarihteki en ilginç olaylardan birine imza atmışlar.

    kaynak

  • size, oxford ingilizce sözlük, bir deli tarafından yazıldı desem, herhalde bana deli dersiniz... ama bu bir gerçek.

    william chester minor, yale üniversitesi’nde tıp okudu. mezun olur olmaz, amerikan iç savaşı’nda, cerrah yüzbaşı olarak görev aldı. kendi askerlerini ameliyat etmenin yanında bir başka görevi ise düşman askerlere işkence yapmaktı. bu ve savaş içinde yaşadığı diğer olaylar, onun akıl hastası olmasının ana nedeniydi. şizofreni belirtilerini çok sık göstermesi nedeniyle askeriye, onu tedavi için bir hastaneye gönderdi fakat durum değişmeyince minor’u askerlikten attı. cerrah doktor william minor, askerlikten atıldıktan sonra, 1871’de ingiltere’ye yerleşti. londra’da şizofreni paranoyası yüzünden, evine hırsız olarak girdiğini sandığı birini öldürdü.

    william minor, akıl hastası olduğundan hapishane yerine, bir akıl hastanesine kapatıldı. burada, bir ilan sayesinde profesör james murray isimli birinin, bir sözlük yazmak için gönüllü kişiler aradığını öğrendi ve bu projeye gönüllü olarak çalışmak icin başvurdu.

    dr. minor ve prof. murray sözlük projesinde birlikte çalışmalarına rağmen, 7 yıl sonra yüz yüze tanıştılar. çalışma arkadaşlığı, yakın dostluğa dönüştü kısa zamanda ve bugün bizlerin çok iyi bildiği oxford ingilizce sözlük gibi bir başyapıt bu iki kişinin ortaklığı sonucu doğmuş oldu.

  • sözlükte gezinirken başlığı gördüm dedim ne salak salak başlıklar. sonra girdim film olduğunu öğrendim dedim ne salak salak filmler izliyorlar. sonra önümde açık televizyona baktım salak salak birşey konuşuyorlar. köşede filmin ismine baktım 5 başlı köpekbalığı. dedim ne salak salak filmler izliyorum.

    edit:salak olduğumu keşfettiğim başlık

  • kendisine soracak olursan atatürk'ün değil; gazi mustafa kemal'in büstünü ziyaret etmiştir.

  • keske beyaz show'a cikmasaymis dediğim adam. sen o kadar kültür gor, rüyamızda göremediğimiz okullarda öğretim gorevliligi yap, inanılmaz bir gecmisin olsun, sonra yanında şafak sezer diye bir adam civiklik yapsın. bu adam üzerinden komiklik yapmaya çalışmayın arkadas. soru sorun cevaplasın feyiz alın biraz.

  • yazıklar olsun ya. orası acil. kayıt yapan maskesiz kişilerin ses tonundan bile belli bir aciliyeti olmadığı. şov yapıyorlar, milletin sağlığını tehlikeye atıyorlar.
    allah yardımcısı olsun tüm hekimlerin. sen yıllarca oku, emek ver. ne saygınlığın kalsın, ne hayat kaliten. çok yazık.

  • ahanda en uyuz olduğum müşteri tipi gel hele keke gel bak ne anlatıcam şimdi. te yazın ramazan bayramı haftası diye siparişi yüklü girdik 2 tır geldi. o malları atana kadar canımız çıktı. ardından her yeri domestosla cifle dip köşe bucak temizledik. temizlik arabamız var 3-4 tur dönmüşümdür. herşey bitti tam kasaya geçicem o da ne müşterinin biri geldi yerler cips içinde herkes basıyor süpürge varsa süpürün yazık dedi. lan dedim ne cipsi amk 1 saattir temizlik yaptım her yer cillop demeye kalmadan ne göreyim abartmıyorum ekmek dolabının ordan içecek reyonuna kadar yaklaşık 30-40 adım yerler cips kırıntıları.

    ama nası çıldırdım nası gözüm döndü bulsam yapanı orada sikicem o sinirle. neyse 10 dakkada süpürüp temizledim söylene söylene ama sesli söyleniyorum ki şayet duyuyorsa utansın pezevenk yok efendim nerdeee bunların ar damarı çatlamış ar damarı. kasaya geldim bir araba yanaştı elinde bomboş cips paketini uzattı "ben bunu yödim göçsene gasadan" bi de böyle parmağını ağzına sokup dişinin kenarında kalan cipsleri de yiyo herif gözlerimde etna yanardağı patladı amk şimdi ben bu sığıra neyi anlatacam da anlayacak olm. o günden beri adamın adı yaban kaldı. mına kodumun keltoşu. kel sözlük yazarlarını tenzih ederim sözüm size değil canlar.

  • kendisiyle bolca vakit geçirmişliğim, sokak arasında top oynamışlığım bile var. başlığı görünce o günler geldi aklıma, gerçekten çok şanslıymışım. (bkz: super baba) dizisi semtimizde, bazı sahneleri ise evimizde çekiliyordu. dizinin bütün kadrosu, kamera arkası arkadaşımız olmuştu... bu güzel insanlarla bir kare bile fotoğrafımın olmayışı içimi çok burkuyor. o zamanlar en teknolojik aletim tetristi.

  • https://www.ifixit.com/guide

    neyi nasıl tamir edebileceğinizi gösteren, arabadan, laptop'a, tablete ve fotoğraf makinesine kadar; hatta düğme dikmeye kadar pek çok olayın resimli anlatım rehberi, güzel bir site. tabii güzel ama ingilicçe. yine de resimli anlatım faydalı olacaktır kanaatindeyim.