hesabın var mı? giriş yap

  • vay be demek çocuklara oyun videosu çeken bir adam olgun olmayan davranışlar sergilemiş ha hadi bunu 300 entryle tartışalım

  • şöyle bir paylaşımda bulunması yeterli.

    http://hizliresim.com/l1ajrj

    ne kadar çoksunuz. her geçen gün çoğalıyorsunuz. oraya o yorumu yazsan ne yazmasan ne.. bu mudur sosyalleşme anlayışın?

    şu kodumun internetini bizim milletimiz kadar boşa kullanan yoktur herhalde.

  • aşktan tam olarak ne anladığınıza göre değişebilen bir durumdur.

    lise aşkları biraz farklıdır ve hormonların yeni yeni etkisini göstermesiyle başlar. bir şekilde delicesine aşık olursunuz. onu düşünmeye, sürekli hayaller kurmaya başlarsınız. yeme-içmede bir azalma olur cidden iştahtan düşersiniz. bir çeşit güçlü bir takıntıya dönüşür bu aşk. onu düşünmeden yapmazsınız her şeyiniz bir kişi olur. öylesine güçlü bir istektir ki gözünüzü karartırsınız bu açıdan lise aşkı insanın hayatında ciddi bir iz bırakır. lise aşkı, aşkın çok vahşi ve içgüdüsel bir yönüdür.

    üniversite aşkı ise daha farklıdır aşk duygusundan ziyade sevmek ön plandadır. onu seversin ve ona dair şeyler hoşuna gider. birlikte zaman geçirmeyi, delicesine bir şeyler yapmayı istersin. ortak anılar biriktirirsin her şey daha çok netleşmeye başlar. sevgililiğin en güzel dönemleridir lise aşkı kadar kaotik değildir mantıkta işin içine girmeye başlamıştır. pek çok şeyi sevgilinle öğrenirsin ve yaşarsın.

    iş hayatına atıldığında ise artık hayatın gerçekleri yüzüne daha sert çarpıyor demektir ayakların yere sağlam basmaya başlar. ne istediğini iyi bilirsin hatta daha önemlisi ''ne istemediğini''. yorucu bir ilişkiye ve aptal oyunlara tahammülün kalmamıştır. aşkı, sevgiyi ve daha önemlisi uyumu aramaya başlamışsındır. olgunlaşırsın gerçekten seveceğin birisini ararsın geceleri ve boş zamanlarında... kendini anlatabileceğin, beraber dünyayı gezebileceğin, hayata karşı elini tutabileceğin birisini sevmek istersin. 25 yaşından sonraki aşk bir anda olmaz lise aşkı gibi ya da üniversiteli sevgisi gibi değildir. 25 yaşından sonra aşk zamanla gelişir bir anda birisine bir şey hissedemezsin. detayları bilmen gerekir, zevklerini görmen gerekir, kendini nasıl ifade ettiğini bilmen gerekir. bu açıdan aşkın en kaliteli halidir ne istediğini bilen iki insanın birbirine kavuşma serüvenidir.

    bana göre 25 yaş sonrası aşk > üniversite aşkı > lise aşkı.

  • çocukluğumun idolü, çizgi filmlerin rock star edasında gezinen arızalı adamıdır terry grandchester. kendisi daha sonraları, rastgeldiğim her erkekte bir terry aramamın da baş sorumlusudur. bir neslin böyle adamlara ilgi duymasını sağlayan bu terry kişisi, şeker kız candy'nin ikinci büyük aşkıdır, ve hatta denilebilir ki, anthony'den daha büyük bir aşktır candy için. anthony, ılık esen bir meltemse, terry, ortalığı toza dumana katan bir kasırgadır. candy her ne kadar başlarda, "hayır hayır ben anthony'i seviyorum hala" gibilerinden diretse de, perşembenin gelişi çarşambadan belli olduğundan, bu ikili tabii ki birbirlerine aşık olur. terry, tam kendisinden beklenildiği gibi, pek ehl-i namus bir kızımız olan candy'i ateşli bir şekilde öper ve ekran başında televizyona yapışmış bizleri şok eder. (en azından ben olmuştum ve bu durumu ciyak ciyak bağırarak anneme haber vermeyi uygun görmüştüm). hemen arkasından, candy, terry'e "ben senin bildiğin kızlardan değilim" dercesine bir tokat yapıştırınca, iki arada bir derede kalınmıştır. o yaşın naifliğiyle, bir erkeğin bir kızı öpmesi "çok ayıp" kategorisine girmekte, bu yüzden, aferin kıza, terry yamuk yaptı diye söylenilirken, içten içte, "ah keşke candy'nin yerinde ben olsaydım" denilmekte ve ikilemden ikileme koşulmaktadır. böylece kaotik adam terry grandchester, bize küçücük halimizle böyle bir ikilem yaşattırmayı da başarmıştır.

    seneler sonra, kanal d, tekrar candy'i yayınlamaya başlar (yaş 27'dir bu sırada). ve farkedilir ki, terry grandchester, aradan geçen yıllarla, büyüsünü, çekiciliğini yitirmemiştir, hala her erkekte bir miktar terry'lik aranmaktadır, bulunamayınca, eli boş kalınmaktadır. tabii küçük bir fark vardır. meşhur öpüşme sahnesinde, candy'e "terry'e kalkan eller kırılsın" diye bağrılmakta ve artık açık açık "candy, sen su katılmamış bir salaksın, ben senin yerinde olacaktım ki" diye hayıflanılmaktadır.