hesabın var mı? giriş yap

  • tahmin edilebileceği gibi, "alevilik hz. ali'yi sevmekseee..." ön şartına bağlanmış iddia.

    alevilik hz. ali'yi sevmek değildir. kimseyi sevmek değildir. öyle düşünmek veya şöyle inanmak da değildir. bunların hepsidir, her biridir, hiç biridir. alevilik bir kimliktir. alevi olmayan herhangi bir kimsenin "ben de aleviyim" demesi de alevilerin... umurunda... evet umurunda değildir. "x y ise ben de aleviyim"e içkin aşağılamayı, tenezzül tavrını en iyi aleviler hisseder. rte'nin bu lafına alevilerin tav olmasını bekleyen sünni, geri zekâlıdır.

    (bkz: sen gelme ulan ayı)

  • isterseniz 1 euro yapın. bütün elektronik ve gıda dışı envai çeşit alışverişimi amazon'dan yapıyorum. yapacağım. daha pahalı bile olsa!

    paramın yolsuzlara, hırsızlara, araplara, ekonomi coh eyicilere, geçmediğim köprülere, adımımı atamadığım saraylara, çocuk tecavüzcülerine gitmesi kadar rahatsız etmiyor inanın. bir de diğer yönden bakalım. satıcılar yönünden: dürüst, ahlaklı, beni önemseyen adamlar dururken şark kurnazı, malının arkasında durmayan adamları neden paramla semirteyim?

    dipnot: abd, gümrük vergisi sınırını geçtiğimiz yıl 200 dolardan 800 dolara yükseltmiştir. tabii orada tayyip gibi "halk adamı" bir yönetici olmadığı için normal.

    edit: çok mesaj aldım. amazon'dan alınca da yine vergi alıyor devlet deniyor. evet yine vergi ödüyorsun ancak doğrudan türkiye'deki bir satıcıdan aldığınızda devletin kasasına daha çok para giriyor. ürünü satın aldığın firma ülkeye ithal ederken gümrük vergisi ödüyor, sana satarken fiyata ötv, kdv, yerine göre trt bandrol payı vs. ekliyor. tüm bunlar devlete giden kalemler oluyor. bitiyor mu? bitmiyor. türkiye'deki firma; sana yaptığı satıştan elde ettiği karın %30 civarını yine gelir vergisi olarak devlete ödüyor.

    buna ek olarak hb ve n11'den yapılan her alışverişle bu kokmuş düzeni destekliyorsunuz. çünkü bu firmaların büyük çoğunluğu hükümet yandaşı. yani paralarınız size yol, su, elektrik olarak değil; daha çok hakaret, daha çok baskı, daha büyük kazık olarak geri dönüyor.

    şayet amazon'dan yaptığım alışveriş; bir kuruş bile olsa bu hükümete daha az para aktaracaksa yurt dışından alışveriş yapmaya devam edeceğim. nasıl ki devlet yemiyor içmiyor ufak hesaplarla milleti daha nasıl soyarım diye düşünüyorsa ben de bu konuda ufak hesap yapıyorum. unutmayın eğer biz doğrudan yurt dışından aldığımızda bunların cebine daha fazla para giriyor olsaydı bırakın limiti düşürmeyi limiti tamamen kaldırırlardı. hatta yurt dışından alışveriş yapmamız için bizi teşvik bile ederlerdi. cari açık filan umurlarında değil.

  • (bkz: #95819691)
    (bkz: #95740668)

    serinin 3. adamı. kurtlar vadisi'nin az zamanda çok ve büyük etki yaratan kahramanı. oktay kaynarca tarafından hayat verilmiştir.

    * babası, bir camii avlusunda süleyman yanında iken sırtından vuruldu. kendi ifadesiyle o günden sonra hayatındaki ilk yol ayrımı gerçekleşmişti. "allah ile yollarını ayırmıştı" çakır. babası, memleketten laz ziya'nın da ahbabı idi.

    * babasının ölümünden sonra annesi ve kız kardeşi ile istanbul'a geldi. kız kardeşinin okuması için çakır nohut-pilav satmaya başladı. günün birinde belalı bir zabıta, süleyman'ı pilav satarken dövmeye başladı. kendisini korumak isteyen derya'yı da dövmeye başlayan zabıtayı sırtından bıçakladı ve içeri girdi.

    * hapiste iken kendisine duran emmi'yi şişlemesi söylendi. ailesine bakılacağını, çok para alacağı söylendi. önce reddetse de "ha biri ha beşi" diyerek kabul etti. duran emmi abdest alırken sırtından bıçaklayamadı. vazgeçti. duran emmi de çakır'ın emmisi oldu. emmi de dışarıdaki bacısına ve anasına baktı. bacısının okumasına, süleyman'ın yaşamasına sebep oldu.

    * yine hapiste iken, 4 kişinin kendilerine itaat etmesi için sıkıştırdığı memati baş'ı kurtararak can yoldaşı yaptı.

    * memlekette bir düğünde, nesrin'i görüp vuruldu. derya ile haber yolladı. nesrin "olur" dedikten sonra lacileri çekip yola düştü. yolda kavga dövüş, ağız yüz kan ter halinde laz ziya'nın yanına gitti. kızını istedi. daha sonra da kızı ile evlendi.

    * kumarhane açmak için konseyin verdiği görevleri eksiksiz yapan bir tetikçi idi. barış bulmaz, behiç türkcan ve önder zülfü koşar cinayetlerini gerçekleştirdi. bu 3 cinayet, kurtlar vadisi operasyonunun başlamasına sebep oldu. çünkü, kurtlar konseyi'nin üyelerine rakip olacak isimler ortadan kalkmış, konsey büyük güç sahibi olmuştu.

    (bkz: savaş buldan) pervin buldan'ın da kocasıdır.
    (bkz: behçet cantürk)
    (bkz: ömer lütfi topal)

    * bu 3 başarılı operasyondan sonra kumarhane izni alan çakır, istanbul sefiri olan şevko ile ters düştü. üsküdar'daki araziler yüzünden de emmi ile şevko'nun arası açıldı.

    * "çakır ortadan kaldıracağın bir hedef değil. onun dostu olmanı istiyorum yakın bir dost, çok yakın, bir nefes kadar..." direktifi ile polat alemdar, emmi ve çakır'ı ortadan kaldırmak isteyen şevko'nun silahlı saldırısına karşılık ikisinin hayatını kurtardı ve çakır'ın yanına yaklaştı.

    * binbir badire sonrası kumarhanesi açılan çakır, ilk gece baldızının kayınpederini vurması yüzünden baldızını öldürmeye karar verdi. kayınpederi de aynı niyette idi. polat, ikisinden de önce davranınca ikisi birbirine düştü.

    * uçaksavar sevkiyatında şevko, tuncay kantarcı ve nakliyeci sefer ile iş yapan tombalacı mehmet başarısız olunca herkesi ortadan kaldırıp, ihaleyi laz ziya'ya yıkmaya kalktı. laz ziya da çakır ve polat ile gerçeği öğrenince damadı ile birlik oldu. tombalacı da en sonunda çakır'ın kumarhanesini taradı. çakır'ın kız kardeşi dahil 38 kişi öldü. hapisler, savcı ölümü, suikastler derken sonunda tombalacıyı ortadan kaldırdı. istanbul sefirliği verildi.

    * sefirliği sırasında uyuşturucuya savaş açtı. uyuşturucu ile çok büyük kaynak sağlayan konseye karşı bir hamle olarak algılanan bu mesele yüzünden, çakır'ın kalemi kırıldı. aslında, taklaya gelmesinin sebebi, polat alemdar'ın perde arkasından konseye doğru ağır ağır yürüyor olmasıydı. baron da bunu açığa çıkartmak adına çakır'ın üstünü çizdi.

    * cerrahpaşalı halit tarafından 5 kurşunla vuruldu. ameliyatı 3 bölüm sürdü. polat alemdar'ın 34 plt 34 plakalı bmw x5 jeepi meşhur oldu. hastaneye ilk ziyarete gelen testere necmi idi. böbreği ile uğraşan doktorun, böbrek üstü bezlerine yanlış müdahalesi yüzünden durumu kötüleşti ve hayatını kaybetti. kendisi toprağa girmeden, istanbul konseyinde bulunan diğer babalar da toprağa girdi.

    * kendine ait bir adalet anlayışı vardı. tecavüzcüyü, tacizciyi yaşatmazdı. uyuşturucuya karşıydı. "adem'den beri" çocukların, babalarının günahını çektiğini söylerdi. devlete kurşun sıkmazdı. ölüme bile türkü söyleyerek gitmişti.

    * diziden ayrılmasının gerçek sebebi osman sınav ve şaşmaz biraderler dışında kendisinin bildiği bir hadisedir. lakin, çakır ölmeden bir süre önce tombalacı mehmet'in elini öptüğü sahne yüzünden alaattin çakıcı tarafından "ben çakır gibi el öpmem" şeklinde bir açıklama yapması ve gerçek hayatta alaattin çakıcı ile tanış olan oktay kaynarca'nın da role kendisini çok çok fazla kaptırması olarak lanse edilir. diğer taraftan da devletin baskısı da vardır. haftalık dergisi röportajında da oktay kaynarca bunu dile getirir.

    * dizide aslan akbey ile hiç karşılıklı sahnesi olmamıştır.

    * azdan az çoktan çok gider.

  • tam 87 yıl öncesinden gelmiş, tokat gibi bir cevaptır.

    ''bazı yerlerde kadınlar görüyorum ki, başında bir bez, peştemal veya buna benzer birşeyler asarak yüzünü, gözünü gizler ve yanında geçen erkeklere karşı arkasını çevirir veya yere oturarak yumulur. bu tavrın manası neye delalet eder? medeni bir millet anası, bir millet kızı için bu garip şekiller, bu vahşi vaziyet nedir? bu hal milleti çok gülünç gösterir ve derhal düzeltilmesi lazımdır.'' 1925 inebolu

  • babası o güne ait 112 komuta merkeziyle ambulans şoförünün konuşmasını bulmuş, kendi imkanıyla devletin yapması gerekeni bir baba olarak yapıyor. bu babaya karşı ben vicdanen borçlu hissediyorum. elimizden gelen tek şey, ki şu an mahkemelerden de değerli aslında, sosyal medya aracılığıyla kamuoyu oluşturmak. lütfen görmezden gelmeyelim, unutmayalım, bu baba için bu küçücük kız için bunu yapalım, gündemden düşmesin bu olay. babasının tweeti

  • ikisini de izledim.
    seinfeld'i tekrar açıp izlemem. ama friends'i hala izliyorum. friends izlerken daha bi ailemleymişsin gibi, o hep beraber büyük aile kıvamında film izlediğimiz günler aklıma geliyor.
    bence friends.

  • kokain kullanıyormuş, kendisinin ifadesi bu. peki. gereken neyse yapılır.

    anlamadığım bir nokta var yalnız. satmak, mutlaka kullanmaya oranla daha büyük suç. satan adamı takip edip tarkan'a ve diğer işadamlarına ulaşılmış. haberde böyle. e be kardeşim, torbacı'nın bile isminin sadece baş harfleri verilirken, tarkanla birlikte içeri alınan iş adamlarının da isimleri korunurken tarkan neden diğerleriyle aynı haklara sahip değil? nezaret yerine polis dinlenme odasında kalması adil değil evet, ama diğerlerinin suçları sabit olana kadar isimleri korunurken onunkinin korunmaması da adil değil zannımca.