hesabın var mı? giriş yap

  • ikisi de olacak yavrum bebegim benim ikisini de yapacak halk. akp'den kurtulmayi isteyen istedigi gibi kutlayacak.

  • müslümanların şu ayete göre hadi kardeşim selametle deyip uzaklaşmaları gereken başka bir ortam, öyle cevap falan vermeye veya sinirlenmeye gerek yok.

    "allah, kitap'ta size şunu da indirmiştir: allah'ın ayetlerinin inkâr edildiğini, bu ayetlerle alay edildiğini işittiğinizde, bir başka lakırdıya dalıp gittikleri zamana kadar, o münafıkların yanında oturmayın. aksi halde siz de onlar gibi sayılırsınız" - nisa suresi 140

    kuran her türlü trole ne şekilde cevap verilleceğini söylemiş. özetle trolle trol olmayacaksın.

    debe edit - daha detaylı okumak isteyen arkadaşlar varsa (meraklısına özel); (bkz: http://www.kurandakidin.net/)

  • kız bi "ağnna" dedi diye 400 bin tl almış. o parayı bana verseler daha düzgün bi anne derdim yanında bide baba derdim. hatta bütün sülalemi sayardım :(

  • şu an engelliler için özel yayın yapan program.
    "destek" yazıp 5633'e mesaj atarsanız, 5 lira destek olabilirsiniz.
    slogansa "engelleri kaldıralım"

    tanımı yaptım, bilgiyi verdim. şimdi cevaplarımı döşeyeyim.
    yaptığınız iş çok güzel. birçok engelli maddi yetersizliklerle tekerlekli sandalye, protez vb. araçlara sahip olamıyor. aynı şekilde bazıları da tedavi olabilecekken maddi yetersizliklerle olamıyor. hepsine eyvallah.

    ama 2 büyük sorun var. profesyonel bir engelli olarak itiraz edeceğim.

    -1) art arda gelen vtr'lerde minörlerden giden acıklı keman sesi üzerine, "tüm fragmanları seslendiren adam"ın, belgesel seslendiren tarkan tonuyla, zaman zaman da çoşarak ajite metinler okuması ve akabininde hadise'nin bi bok varmış gibi ağlaması çok çirkin ve sinir bozucu.

    -2) tüm bu toplanan paralar şahane! ama engelleri kaldırmıyor.
    daha bugün taksim'den geldim. talep ettiğim rampalar yapılmış diye gittim. yapılmamış. meydana çıkmak için 1 saat dolandım.
    hatırlayınız: taksim metrosu'ndan meydana 61 dakikada ulaşmak

    nihayet gerekli çalışmanın yapıldığı haberi geldi ama yalan çıktı. bugün güncellenmiş haliyle tüm süreç şurada: http://www.simtoalev.com/…lli-erisimi-surec-takibi/

    ha keza başbakan'ın "reform"una cevabım da burada: (bkz: #32144171)

    bir tekerlekli sandalyem var. az buçuk bir eğitimim, kültürüm de yok değil. zengin olduğumu söyleyemem ama yoksul hiç değilim. çalışıp paramı kazanıyorum. yani bu kampanyalar ile sahip olunabilecek araç, eğitim, para ve işe sahibim.

    ama,
    - şehir içinde bir noktadan diğerine geçemiyorum.
    - tiyatro, sinema, konser vb. etkinliklere katılamıyorum.
    - canımın istediği restoran, kafe vb. bir yere girip yiyip içemiyorum.
    - trafiğe karışmadan yol bile gidemiyorum.

    o halde nereye kaldırıyorsunuz engelleri allah aşkına?

  • yemek hazırlarken kedimin de yiyebileceği bir şey yere düştüğünde "bu senin payınmış" diyerek kabına koyardım, ki zaten çoğu zaman kabına koymama gerek bile kalmazdı. bir şeyler düşürürüm ümidi ile dibimden ayrılmazdı. tamam, itiraf ediyorum, bazen de bilerek düşürürdüm sırf o yesin diye. iki sene önce kedim öldüğünde onu apartmanımızın bahçesine gömdüm. şimdi yemek hazırlarken yere bir şey düştüğünde "bu senin payınmış" diyerek camdan, onu gömdüğüm yere atıyorum, en azından sokağımızın kedileri yesin onun payını diye.

  • ölüm şekline göre değişen duygulardır.

    yanarak ölmek: ciltte acıyı ileten sinir tabakası yanıncaya kadar (ateşin şiddetine göre 5-10 sn) orda burda iğne batma hissi, ay uylar... daha sonra sanki vücudunu kocaman bi sivrisinek ısırmış da, kaşımışsın gibi tatlı bir hazzın yayılması, zevkten oranı buranı ısırma isteği, sonra bir gerinme ihtiyacı. koltukta oturmaktan ayağın uyuşur, uzatınca bir uyku basar, hah aynen öyle. sonrasında iyi geceler ... güle güle

    araba kazasında ölmek: iki türü olabilir, çarpma anını seyrede seyrede ölmek ya da aniden habersiz. seyrederek ölmek, bir şok anıdır, bi şey hissedilmez, hissedilse de hatırlanmaz. habersiz olanını yazmaya gerek yok. bilen varsa beri gelsin

    boğularak ölmek: boğulmamak için mücadele ederken sık sık nefes alınması sonucunda kanda alkoloz oluşması ile hafif bir sarhoşluk hali oluşur. ardından bir ikircikli durum. sonra derin bir nefesle içeri alınan su, mücadeleyi bırakma, koyver gitsin durumu. su tatlı su ise, ciğerin anında parçalanması ile anne karnındaki nefessiz hale geri dönüş, sonsuz mutluluğun yerleştiği tebessüm ile bu dünyayı terkediş. su tuzlu ise, bayılma ve kurtarılmak için tanrı tarafından tanınan ilave 25 dakika içinde türlü türlü rüyalar görme, hallenme, dellenme...

    kalp krizi: yoğun bir ağrı, ağrı şoku ve gidiş o gidiş, en temizi budur diyebilirim.

    yatağında ölmek: en kötüsü de budur. genelde böbrek yetmezliğinden gidilir. yani tüm organlar iflas eder sırayla. kanda ürik asit artar. ayaklardan soğumaya başlanır. bilirsin öleceğini. takati yerinde olanlar boş boş bakarak etrafta dolaşır. yakınları, baba, anne, artık her kimse, otur sakin ol derler, ağlaşmalar başlar. göze bir korku yerleşir, bilisrin kimse kurtaramaz artık seni. en son solunum durmadan önce bir rüya hali. gidiş o gidiş. eğer sebebi şeker yükselmesiyse, daha bi huzurlu özgüvenli gidersin. vadalaşırsın, halsiz ve uymaya hazır. keyifle yastığını düzeltir, bi dalarsın uykuya, kaldırabilene bravo...

    bıçaklanarak ölmek: kabız sıçmışsın gibi derin bir ağrı. sonrasında bölgeye hücum eden kanın verdiği bir uyuşma ve ağrısızlık. aksaya topallaya hastaneye gidiş. bi üşüme hissi. bayılma ve aynen paket..

    kurşunlanarak ölme: kafaya gelirse, çling, tv kapanır. no hisss. başka yere gelirse, devamı aynı bıçaklanmadaki gibidir.

    edit: bu hisler anılardan derlenmiş, hatırlanmış bilgilerdir.

    çocukluğum göl kenarında geçti. boğularak ölenler hakkında anlatılanlardan derledim. yanma konusunu bir anestezi profesöründen. kaza anını. 4 ay bitkisel hayatta kalmış ve geri dönmüş birisinin o anı anlatışından. yatakta ölmeyi, babamın gözlemlerinden. kurşun yarasını dememe gerek yok