ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
imla hataları yüzünden insanlardan soğumak
-
koca bir gunu "aynen" ile geciren bir tanidigimin facebook'ta paylastigi baslik.
bir günde 3 bin 800 tl kazanan diş doktoru
yaran ev hayvanı isimleri
-
hiçbiri yarmamıştır.
edit: bu sıradan entry debe yapılır mı lan seviyesizler?
imamoğlu'nun adalar'da protesto edilmesi
-
protesto eden kişinin “ufak tefek sabıkası olanları da işe almıyorlar.” beyanıyla ekrem imamoğlu’nun ne kadar doğru bir iş yaptığını tescil ettiği eylem.
yapamadıkları her şeyden nefret ediyorlar
-
gülmüyorlar, hayattan keyif almıyorlar, üretemiyorlar, ilerleyemiyorlar, bilimsel anlamda herhangi bir kavrayışları yok, sanatçı yetişteremiyorlar, adaletin ve insani değerlerin ne olduğuyla ilgili en ufak bir fikirleri yok, doğayla birlikte yaşayamıyorlar, yoksullar çünkü itiraz etmiyorlar ...
tüm bunları yapamadıkları gibi, yapabilen herkesten de nefret ediyorlar: öldürüyorlar, yakıyorlar, kriminalize ediyorlar ve ağızlarında hep şu laflar: kültürümüzde yok, haram, günah, onlara benzemeyelim, kafirler gibi olmayalım vs. vs.
yücelttikleri şeyler ise belli: cinayet, hırsızlık, katliam, yalan, ikiyüzlülük...
bu ülkede çocuk sahibi olanlara sabırlar diliyorum.
23 ocak 2023 vergi cezalarının silinmesi
-
size bir soru soracağım.
ben bir türkiye cumhuriyeti vatandaşı olarak vergimi ödedim, trafik kurallarına uydum ama seçim var diye vergi borçları silindi, trafik kurallarına uymayanlar ise adeta ödüllendirildi.
ben enayi miyim
9 mayıs 2023 ak parti stantına taşlı chp saldırısı
-
(bkz: dezenformasyon)
maaşlı iti köpeği beslemeyin.
edit: silahlı saldırı gibi bir durum yok. saldırıya uğrayan chp'liler. canlarını zor kurtarmışlar hastanede tedavi altındalar.
ayrıca bu azılı ak troll'ün* yalan, iftira, provokasyon amaçlı kaçıncı başlığı ben sayamadım. ve hala sözlük yönetimi tarafından göz yumuluyor. kurallardan neden muaf merak ediyorum.
sürüyle başlık var ama, onlardan bazıları;
(bkz: kk'nın 17-25 aralık tapeleri sahteydi demesi)
(bkz: erzurum'da ilk saldıranların chp'liler olması)
bademcik ameliyatı
-
ondort yasimdaydim, artik zamani geldi dediler en cok da surekli hastalanarak onlara cektirdigim zulumu azaltmak icin olmali bademciklerimden kurtulmak icin beni ameliyat ettirmeye karar verdiler. okullar subat tatiline girmisti, kotu gri bir ankara kisinda otobus ve dolmusla elimde torba hastaneye gittik uvey annemle. ankara hastanesine gittik, doktoru gorduk, bana kalacagim odayi gosterdiler. tek kisilik oda, babam oyle olsun demis, sagolsun. doktor, "simdi sen dinlen, ameliyat yarina" dedi. uvey annem cocuklar evde yanliz dedi, beni birakip gitti. gunun geri kalan kisminda kitap okudum. gece lambasini acik birakip yattim, hastanenin sesleri acilip kapanan kapilarin sesleri giderek kesildi. uyumusum.
sabah doktor geldiginde pencereden disari bakiyordum. "yok mu yaninda kimse?" dedi. "yok", dedim, "herkesin isi gucu var". "tamam o zaman hadi gidelim dedi", uzun koridorlardan gecip ameliyathane olmasi gereken yere vardik. "seni uyutamam, yaninda buyuk yok, zaten de bu ameliyatta kimse uyutulmaz, onun icin simdi sen sandalyeye otur" dedi. oturdum. "bademciklerine igne yapacagim, onlari uyusturacagim, ve alacagim, hic acimayacak, tamam mi?" basimi salladim, doktor simdi dusunuyorum da otuz kusur yaslarinda olmaliydi, bana cok yasli gorunuyordu o zaman tabii, koskocaman adam, canin acimayacak diyorsa acimaz herhalde diye dusundum. yanilmisim.
onume oturdu, yandaki masadan buyuk bir siringa aldi ve igne takti. gozume koskocaman gorunen o igneyi bademciklerimin etrafina batirip cikardikca gozlerimden sesizce gelen yaslari "ne var bunda aglananacak, koskocaman kizsin sen" diyerek gene kendisi sildi. "bitti artik, bundan sonra acimayacak, tamam mi?" bu sefer basimi sallamadim, yalan soylemisti ve ben ona olan inancimi yitirmistim.
"simdi bademciklerini alacagim, cok surmez hemen biter, sen sessiz dur tamam mi?"
agzima giren makasi gorunce gozlerimi kapadim, annemi istiyorum dedim icimden, anne neredesin, keske yanimda olsaydin simdi. ama makas agzima girmisti bir kere, hic acimasizca kesiyordu bir yerlerimi; kirt-kirt-kirt-kirt-kirt. doktorun soluklari kalbimin gumburdeyen sesine karisiyor kulaklarima doluyor, basimi donduruyordu. kirt-kirt-kirt-kirt. anne neredesin?
"tukur simdi" doktor ellerimi tuttu, "buz kesmissin, bak simdi seni yatagina goturup yatiracagiz, dinlenirsin, tamam mi?" tamam degil dedim icimden, beni kestin, sesini duydum, artik tamam degilim. doktor beni odama yolladi, uzun koridorlardan gecip odama geldik. yattim.
yatagin basinda duran masanin ustundeki siyah klasik telefon oglene dogru caldi. babamdi.
"nasilsin kizim?"
"iyiyim baba"
"istedigin birsey var mi?"
biraz ilgi, biraz sevkat, tutulacak sicak bir el demedim ona.
"hayir baba, tesekkur ederim."
"hadi yat uyu, iki gune kalmaz iyilesirsin"
"evet, tesekkur ederim"
ertesi gunu cok kotu oldum, sanki olmayan bademciklerim gene sismistii ve bu sefer artik sesim de cikmiyordu, yataktan hic kalkmadim, doktor geldi beni gormeye, "kimse yok mu yaninda? yanliz misin?" basimi salladim evet babindan. " "hmmmm, sana mecmua getireyim mi, biraz eglenirsin" kalkti gitti bir muddet sonra elinde bir suru mecmuaya geri geldi. "bak fotoroman da var, sever misin?" basimi salladim. fotoromani kim sevmezdi ki o zamanlar? "al oku, ben de burada senin yaninda oturayim, kitabimi okuyayaim."
o hastanede dort bes gun kalmis olmaliyim, babam ve annem telefonla hatirimi sordular birkac kere, yanima doktorla hemsireden baska kimse gelmedi. aksam yemeginden sonra yarim saat icin bile olsa doktorum bana getirecegi gazeteleri mecmualari nereden buluyorsa buluyor getiriyordu. o kitaplarini okurken ben mecmualarima bakiyordum. son gece ertesi gunu beni taburcu edecegini soyledi. "ama birisinin gelip seni goturmesi lazim, seni kendi basina birakamam kapiya" gulustuk. "uvey annem gelecek sanirim", dedim. "eh nihayet" dedi.
ertsi sabah beni taburcu ederken tokalastik. ona tesekkur ederken ameliyat icin degil ama sonrasi icin demedim.
"cok iyi doktorsunuz" dedim, "bir gun ben de sizin gibi bir doktor olmayi isterim"
kucukcuk cocukmusum gibi burnumu fiskeledi. "daha iyilerini olacaksin sen"
gene yalan soylemisti, doktor olmayacaktim.
erkek arkadaşımla temizlikçi kadın problemimiz
kişinin büyümediğini anladığı an
-
çocuk oynasın diye aldığın oyuncakları aslında kendin için aldığını anladığın an.
(bkz: kız çocuğuna uzaktan kumandalı araba almak)
kedi fiyatlarının iyice çıldırmış olması
-
sokakta beleş