hesabın var mı? giriş yap

  • ürünleriyle ilgili çok fazla yorum yapamam, bir kaç kere denk geldiğinde beğenmemiştim ama firmanın ve sahibinin tarihçesi oldukça serin hikaye.

    kurucusu milton s hershey şekerleme işleri büyümeye başlayınca 1900'lerin başında pennsylvania'da yeni büyük bir fabrika kuruyor.

    ama sadece bununla kalmayıp, fabrikasının yakınına çalışanlarının yaşayacağı kendi elektriği, kanalizasyonu, tesisatı, merkezi ısıtması, okulları, şehiriçi ulaşımı vs ile tüm altyapısı hazır kendi adını verdiği bir de koca kasaba kuruyor*. hatta daha sonra kendi tema parklarını bile inşa ediyorlar*

    daha da ötesi buraya eşiyle 1909'da kurduğu vakıfla, darüşşafaka tarzı bir de yatılı okul açıyor. uzun yıllar sadece yetimleri kabul ediyorlar bu okula

    eşi catherine 30'lu yaşlarda yakalandığı, o dönemde teşhis edilemeyen bir hastalıktan senelerce muzdarip olduktan sonra erken yaşta vefat edince, milton amcam aşkını kalbine gömüp bir daha hiç evlenmiyor.

    eşini kaybettikten sonra da, hiç çocukları olmadığından bütün malvarlığını (1918'de 90 milyon dolar artı hershey's şirketinin sahip olduğu 40%'lık hisselerini) herşeyini eşiyle kurduğu vakfa bırakıyor.

    bu vakıf, sonraki yıllarda hisselerin çoğunluğunu elinden çıkarsa da hala hershey's şirketinin yönetim kurulundaki oy çokluğuna onlar sahip. ve vakfın şu anki malvarlığı 20 milyar dolar seviyelerinde.

    günümüzde zaman zaman bu paranın çok azını kuruluş amacına uygun olarak eğitime harcadığı için eleştirilse de vakıf hala büyümesini sürdürüyor

    belki çoluk çocuk olsa har vurulup harman savrulacak bir servet bu şekilde katlanarak yaşamaya ve fayda yaratmaya devam ediyor.

  • hastalığı yoğun bakımda çok ağır geçirdim 2 aydan fazla oluyor yaşadığım süreci burada anlatım (#124331622)

    bu iki ay süresince kardiyoloji, göğüs hst, dahiliye, nöroloji ye gittim. şu an herhangi bir kalıntı görünmüyor. bağışıklık baskılayıcı kullandığım için bağışıklığımı geri kazanmak için günde 4 bin kaloriye yakın protein ve vitamin ağırlıklı bir diyetle beslendim. 14 kg aldım bu süreçte. şu an kontrollü olarak tekrar aldığım kiloları verecek bir plan hazırladım. ilaç olarak sadece corasprin kullanıyorum.

    doktorlarım sinovac aşısının mevcut antikorumu çok arttırmayabileceğini, biontechin arttıracağını fakat ağır yan etkilerin psikolojik sıkıntılar yapabileceğinden (yoğun bakım gümlerini hatırlatacak şeyler yaşamak) biraz daha beklememin faydalı olabileceğini tavsiye ettiler.

  • uçağa, kalkışa yarım saat kala binmek ve hemen uykuya dalmak. on beş dakika sonra uyanıp, uçağın indiğini sanmak ve el bagajını alıp uçağı terk etmek.

  • osmanlı imparatorluğu'nda padişahtan sonra tahtın varisi olan şehzadeler zaman içerisinde çeşitli yasaklar ile kısıtlanmışlardır. buna sebep olan durum ise yaşanan bazı kötü tecrübelerdir.

    1. murad dönemine kadar şehzadeler de babalarıyla birlikte savaşlarda komutanlık yapmışlar, fikir ve planlarını da padişah huzurunda rahatça dile getirebilmişlerdir. fakat şehzade savcı bey'in isyanı sonrası bundan böyle şehzâdelerin rumeli topraklarında sancağa çıkarılması yasaklanmış, üzerlerindeki denetim sıkılaştırılmıştır.

    - erkek çocuk sahibi olma yasağı ve yabancı kökenli cariyelerle evlenme usûlü de fatih sultan mehmet'in hükümdârlığı döneminde başlamıştır.

    kuruluş döneminde padişahlar siyasî anlamda güç elde edebilmek için şehzadeleri yerli ve yabancı komşu hükümdârların kızlarıyla evlendirmişlerdir. fatih'in buna son vermesi osmanlı'nın artık bir imparatorluk olduğunun emarelerindendir.

    yine fatih sultan mehmet döneminde tahta çıkan kişinin kardeşlerini katledebileceğine dair kanun çıkarılmıştır. aslında öncesinde de savcı bey'in, dündar bey'in öldürülmesi, şehzade yakup'un padişah otağında kardeşi yıldırım bayezid tarafından boğdurulması gibi olaylar zaten yaşanmıştır.

    şehzadelerin sakal bırakmalarının yasak oluşu osmanlı'nın kuruluşundan itibaren var olan bir gelenektir. sakal bırakan ve katledilen şehzade ise kanunî'nin oğlu şehzade mustafa'dır.

    osmanlı dönem dizilerinde sakal hatası/ passenger28

    hem rumeli'de sancağa çıkmayı hem de kendi istediği yerde bunu gerçekleştirmeyi başaran tek kişi yavuz sultan selim olmuştur. babasını tehdit ederek bunu gerçekleştirmiştir. iyi de yapmıştır. babası ikinci bayezid çok basiretsiz bir adamdır.

    padişah üçüncü mehmet döneminde şehzâdelerin sancağa çıkmaları yasaklanmıştır. ayrıca evlenmeleri de yine bu dönemde yasak edilmiştir.

    birinci ahmed dönemiyle birlikte şehzade katline dair kanuna da son verilmiş; ekber ve erşed sistemi getirilmiştir.
    tabii bunu pek takan olmamıştır daha sonrasında ve şehzade ölümleri devam etmiştir.

    kanunî sultan süleyman dönemiyle birlikte şehzadelerin osmanlı ordusunda komutanlık yapmaları yasaklanmıştır.
    kanunî, askerin şehzade mustafa'ya olan sevgisinden çok çekinmiştir. mustafa'nın idamından sonra selim ile bayezid arasında yaşanan büyük çekişmeler sonrasında sadece veliaht şehzadenin sancağa, manisa'ya gönderilmesine karar verilmiştir.

    yavuz sultan selim döneminde şehzadelerin bulundukları sancaklarda ağaç dahi dikse bunu padişaha bildirip onay almaları zaruri kılınmıştır. şehzadelerin izinsiz bir şekilde sancaklarını terk etmeleri de kesinlikle yasaktır ve isyan sayılmaktadır.

    yine bu dönemde çıkarılan kanunnâme ile lalaların yetkileri arttırılmış ve şehzadeler daha sıkı denetlenebilir olmuştur.

    tabii bu yetkileri kötüye kullanıp şehzadelerin sonu olanlar da çıkmıştır: şehzade bayezid'in lalası lala mustafa paşa, şehzade bayezid'e ihanet ederek selim'i desteklemiştir.

    osmanlı padişahları hakkında bazı bilgiler/ passenger28

    osmanlı imparatorluğu'nda ilkler/ passenger28

  • "dance now!!!!
    move onto the dance floor!!! right now!!!!!!"

    çeşit çeşit, tür tür şarkının içindeler. bazen hiphop oluyor bu, bazen rnb, bazen elektronik. müzik farklı, tarz farklı, hatta bazen dil bile farklı, ama dans edilmesini emreden zenci aşağı yukarı aynı. böyle hafif kaba, küstah, hoyratça bir ifade tarzı var. "dükkanın önünü kapamayın hadi hadi hadi!!!" diye kışkışlayan esnaf havasında.

    apartmanının park girişinin önüne park etmişim sanki adamın, emrediyor direkt:

    "şimdi dans etçeksin!!!" diyor, "şimdi gidip oynayacaksın, sallayacaksın, kıvırtacaksın!!!! hemen şimdi!!!! şimdi diyorum!!!" (ne acelen var pezevenk???)

    hayır bir de bu sesi öyle bir seçiyorlar ki, insan aldığı komutu uygulamak zorunda hissediyor. karşımda sanki mr eko var, sanki simon adebisi var... hafif bir ürkme geliyor içimden, "peki abi dans edelim artik ne yapalim" gibi düşünüyorum. o adamın minyon olma ihtimali yok yani, tut ki zaten zenci.

    bu şarkılara ancak gündüz arabadayken radyoda filan rastlıyorum, o anda bile etkisi oluyor. demek ki bu adam karşıma barda filan çıksa, arka planda hotel california filan çalıyor bile olsa, "dans et! şimdi hemennnn!!! right nowww!!!" tarzı bir diretmeyle karşılaşsam tın tın tın başımı önüme eğip gideceğim, hoplayıp zıplayacağım.

    ...eşi dostu ne yapar bu sesin sahibinin, bir de onun merakı içindeyim. "yemek saati gelmeden evde olacaksın demedim mi eşşek herif? right nooow!!! hava karardı!!! yeaaah!!!" diye kızsa evladına, o çocuğun itiraz edebilme olasılığını aklımdan dahi geçiremiyorum.

  • allah kimseyi; 'gezi eylemleri' sırasında #dolar 1.88'den 1.92'ye çıktı diye "ekonomiyi batırdınız" diyecek kadar alçak; dolar 1.92'den 7.30'a çıktığı halde tek kelime etmeyecek kadar haysiyetsiz, şerefsiz yapmasın...

    amin deyu verin bre müslümanlar.

    edit: dolar 30 tl amq. gene biz terörölele onlar vatansever.

  • kolay yoldan para kazanmayan insandır.

    debe editi: bu benim debe'ye giren ilk entrim oldu, çiçeği burnunda bir yazar olarak sözlüğe bir mesajım var: elektronik ve yurtdışı alış-veriş konularında bir yeşil kadar uzağınızdayım.

    2.edit: 3 sayfa mesaj olmuş hepsini cevaplamaya çalışacağım *

    3.edit: e-ticaret yapmıyorum. sadece yurt dışından alış-veriş konusunda yardıma ihtiyacı olan yazarlara yol gösteririm, tecrübelerimi aktarırım anlamında yazdım. komisyon ile ürün getirme gibi işlevlerim yok. bu bir reklam değildir.