ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
26 nisan 2021 tam kapanma kararı
-
benim gibi kurumsal firmada çalışanlar ve devlet memurlarının tuzu kuru, maaşlarımızı çatır çatır alacağız. özel sektörde çalışıp patronun insafına kalanların ne halleri varsa görsün, sunta kemirsin denmiştir.
haluk bilginer'in hiç efsane bir rolde oynamaması
-
aramızda hala ihsan yıldırım'ı bilmeyen hayvanlar var.
gökyüzünden beraber düşmek istediğiniz kişi
-
recep tayyip erdogan. hakkinizi helal edin. heykelimi de dikersiniz artik bi zahmet.
düz vites araçla dik yokuşta durmak zorunda kalmak
-
bu kadar araba kullanmayı bilmeyen insanla birlikte aynı yolda araba kullandığımı farkettiğim için gerçekten gerginim. bir süredir yokuşta kalmayla ilgili başlıklar açılıyor, entryler kasılıyor.
hiç biriniz mi araba kullanmayı bilmiyorsunuz be?
bas frene (ayak freni! ) kalkacağın zaman debriyajdan ayağını yavaş yavaş çekmeye başla, (bak frenden kaldır demedim ayağını mal mısın?) araba titremeye başlayınca, devir göstergesi aşağıya doğru hareketlenmeye başlayınca frenden ayağını yavaşça çek, hiç bir hareketi hızla yapma ki heyecanlanma! frenden çekince de gaza bas! bu kadar basit bir olay için yaratılan şu kaosa bak ya!
survivor 2016
-
semih isimli yarismaciyi kokonat yerine hindistan cevizi dedigi icin takdir ettigim yarisma.
en itici ünlü çiftler
-
rasim ozan kütahyalı-nagehan alçı
30 yaşında işi eşi evi arabası olmayan erkek
-
ev, araba, çocuk, eş, ohaaa .
otuz yaşımı düşünüyorum da ev sahibi kirayı almaya geldiğinde ayakkabımın altındaki deliği göstermiştim. kadın üzülerek gidip 1 saat sonra 100 mark getirmişti bana, kocası vermiş "gitsin güzel bir bot alsın kendine" diye. ayakkabım bile yoktu lan.
şimdi hepsi var, ayakkabıları da alsın diye yerden tavana kocaman ayakkabılığımız bile var. ama o 100 markı koşa koşa evinden alıp gelen ev sahibim yok artık. o kadın ayakkabımın altındaki deliği kapatmaya çalışıyordu, şimdi her yanınızdaki deliği açmaya ve bu açıkları bulmaya ve daha da ötesi bu açıkları daha üstteki başlara sergilemeye can atan iş arkadaşlarım var. ve bu açık peşindeki iş ortamının yarattığı garip aura sana iş araba ev olarak dönüyor (eş ve çocuğu sokmayalım bu dünyaya)
bundan dolayıdır ki, ne kadar kaçabilirsen o kadar mutlusun. ama eninde sonunda insan yakalanıyor. çünkü diğeri de çıkmaz yol haline geliyor.
ne verdiysek verdik işi bitirdik mi sen ona bak
-
korkutan aciklama.. lan yoksa..? yokçanım..
kuzey güney
-
izledik stres olduk tamam. gittim içeri tabi dizinin etkisindeyim düşünüyorum neler oldu diye. lan dedim o anda "evreka"
burada gerçekten son zamanlarda gördüğüm (hatta hayatımda gördüğüm) en iyi ürün yerleştirmeyi kullanmış vodafone'a bir tebrik iletiyorum.
bence ödül almalı (ciddiyim)
neden mi?
hatırlayalım: (hafif spoiler)
kuzey'in telefonu çalışmaz ve taksiciden telefonunu ister. taksicinin telefonunda cemre'yi arar. cemre numaraya uzun uzun bakar ve açıp açmamakta tereddüt eder. ekranda 3-4 saniye boyunca kocaman bir 0549 lu numara gözükür (vodafone).
cemre'nin açmamasını anlarız çünkü o anda kuzey'in onu çağırması onu büyülü bir dünyaya çağırmıştır. hiç bir şeyin bu anı bozmasına izin vermez.
sonunda açar telefonu.
ama asıl olay burda kopar: taksici arkasına döner ve der ki: "tünele giriyoruz" (yani telefon çekmeyebilir anlamında)
sen, ben, evdeki herkes, nilgün teyze, fatma yenge hepimiz "ayayaaaa aaaaay ayy gelme diyemicek beykoz korusuna.. ay ay ay kız ölecek" diye tırsarız. ve gerçekten de doğal bir şekilde tırsarız.
ama gel gör ki vodafone her yerde, tünelde bile çeker.
tünelin içinde bile çok net duyar kuzey'i cemre.
zeynep'i arar, haber verir.
vodafone'a alkışlar gelir kanımca.
bu kadar güzel reklam yerleştirme yapınca da alttaki hashtag'li saçma twitter mesajlarını da artık çekebilirsin vodafone.
elini sıktık. tebrik ettik.
elit kesimin çocuklara koyduğu sikimsonik isimler
-
buluş var lan bi tane, "buluş". sanki laboratuvarda beher kapta kaynatarak yapmışlar çocuğu, büyüyünce borla çalışacak pezevenk.
sagopa kajmer fuat kavgası
-
fuat'ın katıldığı bir podcast programında yaptığı açıklamalar sonrası sagopa kajmer şu tiviti attı
https://twitter.com/…tatus/1748984930938339787?s=19
fuat şu yanıtları verdi
https://twitter.com/…tatus/1748991767469261298?s=19
https://twitter.com/…tatus/1748992688551014503?s=19
sagopa şöyle bir iddiayı rt yaptı
https://twitter.com/…tatus/1749000124791919006?s=19
https://twitter.com/…tatus/1749005083553964186?s=19
kavga hala devam etmekte
https://twitter.com/…tatus/1749017828596810013?s=19
bilişim merkezi olmak yerine kargo merkezi olmak
-
ah ahhh, kafa basmıyor işte. basmıyor, hakaret için söylemiyorum vallahi basmıyor.
bak şimdi güzel kardeşim, sen kalktın 3 kıtanın arasına böyle bir merkez inşaa ettin ve cazibe merkezi haline getirdin. çin'de üretilen mal buraya geldi ve dağıtılmaya başladı. çin'deki üretici buranın faydasını ve karına olumlu etkisini gördü. sence bir sonraki hamlesi ne olur? karını arttırabilmek için montaj ya da üretimini de buraya yakın bir coğrafyaya kaydırmak. peki sonraki ne olur dersin? yine karını arttırmak için bu tesislerdeki üretimi arttırmak için arge çalışmaları yapmak ve hatta arge tesisleri kurmak yine bu coğrafya ya da yakınlarında.
bu böyle gider, eğitim ve öğretim tesisleri kurarak kalifiye işgücü elde etme vs. şeklinde.
vizyon diyoruz ya, işte vizyon böyle bir şey. sen mevcut coğrafyanı cazibe merkezi haline getir, gerisi gelir zaten. bak hong kong'a, bak dubai'ye, gelişimleri hep benzer şekildedir...
ekleme: başka bir arkadaş singapur örneğini vermiş, o da çok doğru bir örnektir, buraya da eklemeden geçmeyeyim dedim.
debedit:
(bkz: oy ve ötesi)
çok uzun zaman sonra gelen edit: başlık başa kalmış...
yozgat'a d&r açmak
-
var mıdır bilmiyorum ama gereklidir. sırf yukarıdaki kitapsız gerizekalılar yetişmesin diye türkiye'deki her ilde her ilçede kitapçı olmalıdır. d&r, nt, remzi kitabevi farketmez.
rosebud
-
yurttaş kane'de, kane'nin ölmeden önce aklına gelen ve mırıldandığı kelime.
ingilizce gül goncası demektir.