hesabın var mı? giriş yap

  • besin zinciri içerisinde dinozorların da bulunduğu düşünülen timsah türüdür.

    national museum of natural history'de sergilenen iskeleti:
    görsel - görsel

    modern tuzlu su timsahları günümüzdeki en zorlu yırtıcılardan biridir. en güçlü ısırığa sahip hayvanlar listesinde nil timsahından sonra 3700 psi ile 2. sıradadır. dişileri 3 metre uzunluğa, erkekleri ise 6 metre uzunluğa ulaşır.

    ısırığı en kuvvetli hayvanlar hangileridir?

    tuzlu su timsahları bu devasa boyutlarına rağmen sarcosuchus imperator ile kıyaslandıklarında sadece bebeklerdir. türün boyutunun 9.5 ila 12 metre arasında değiştiği düşünülür ve tam anlamıyla gerçek bir canavardır.

    bu devasa boyutuna rağmen sarcosuchus'un yaşamış en büyük timsah türü bile değildir. edinburgh üniversitesi paleontoloğu dr. mark young'a göre geç kretase döneminden deinosuchus türü bu tür ile boyut açısından yarışabilir. yine bu dönemde okyanuslarda yaşayan, benzer boyutlarda timsah türlerinin bulunması olasıdır. young'a göre amazon denizi'nde yaşamış olan ve 5 ila 10 milyon yıl önce soyları tükenen timsahlar bu türün en büyük örnekleridir.

    sarcosuchus imperator, yaklaşık 113 milyon yıl önce, erken kretase döneminde yaşamıştır. fosilleri genellikle bugün nijer olarak bildiğimiz batı afrika bölgesinde keşfedilmiştir.

    oldukça büyük nehir sistemlerinde yaşamışlardır. young, yaşadıkları bölgede büyük beyaz köpekbalığı boyutlarında coelacanth balıklarının bulunduğunu, bölgeyi lurdusaurus, ouranosaurus ve nigersaurus gibi dinozor türleri ile paylaştıklarını belirtiyor.

    beslenme ve avlanma alışkanlıkları için dr. young açıklamaları şöyle:

    "görünüşe göre diyetlerinde seçici değillerdi. ellerinden geldiğince çok şeyi avlamaya çalışıyor gibi görünüyorlar. maksimum vücut boyutlarına ulaştıklarında muhtemelen her şeyi avlamaya meyilli olacaklardı.

    nasıl avlandıkları net değil çünkü bugün yaşayan timsahlardan oldukça farklılar. oldukça uzun ve dar bir damakla dünyaya geliyorlardı. bu, yaşamları boyunca oldukça genişliyordu ve oldukça uzun ve düz bir damak yapısıyla sonuçlanıyordu. bugün yaşayan hiçbir türde buna rastlayamıyoruz.

    günümüzde doğrudan akrabası olan türler yok. daha çok ikinci kuşak kuzenler gibi gözüküyor. günümüzdeki timsahlara göre birkaç noktada farklı bir iskelete sahipler. modern timsahlarda bulunan spheroid eklemlere (küre, çukur eklem) sahip değiller. derilerindeki plakalar (osteoderms) bugünkü türlere göre çok daha büyüktü. bu nedenle bugünkü türlere göre çok daha az esneklerdi. damak şekilleri nedeni ile de çok fazla bir ısırma gücüne sahip olmadıklarını düşünüyorum.

    avlanma alışkanlıklarının hint gavyali ya da malezya gavyali ile benzer olduğunu düşünüyorum ancak bundan sonrası için fikrimiz yok.

    muhtemelen, kafatasları ve damakları hiçbir timsah türüne benzemeyecek şekilde büyüdüğünde kendi doğalarına uygun şekilde davranıyor ve bugünkü timsahların yapamadığı benzersiz işler yapıyorlardı."

    https://www.sciencefocus.com/…arcosuchus-imperator/

  • arkadaş, bizim millet yoktan anlamıyor, ondan oluyor bu. bir şey yoksa, yoktur işte. aaaa, kahve kalmamış, ömerciğim hadi bir koşu al da gel... tüh, ekmek bitmiş, ayşegül fırla... yabancı filmlerde, dizilerde görüyoruz işte. ben daha hiçbir christopher'ın, hiçbir alice'in bakkala gönderildiğini görmedim. adam bakıyor süt bitmiş, kapatıyor dolabın kapağını, yatmaya gidiyor. helal olsun, delikanlı adam işte. bir de bizimkilere bak. yatma vakti gelmiş, "emre koş, bakkaldan porçöz al da gel..." arkasından da bağırıyor, düşürme paranın üstünüü... çocuğu fırına, hamur almaya gönderenler var bir de. allah aşkına, xbox'ta oyun oynarken, annesi seslenince oyunu durdurup hamur almaya giden, bir cindy, bir roberto, bir takashi hayal edebiliyor musunuz? fırın demişken, bizim veletlerin pide kuyruğuna girme sezonu da başlıyor, çocukları allah kurtarsın diyelim...

  • kendi çapımda bir soyağacı çıkarmaya çalışırken karşılaştığım şaşırtıcı durum.

    50 sayısını ortalama olarak verdim rahat anlaşılsın diye.

    şöyle açıklayayım; 1000 sene önceki atalarımızı falan düşündüğümüzde sanki çok çok uzak nesillerden bahsediyormuşuz, sanki arada sayısız insan varmış gibi düşünüyor insan..

    oysa ben, babam, dedem, dedemin babası, dedemin dedesi... diye saymaya başladığınızda, ortalama 50. kişide 1000 yıl geriye gitmiş oluyorsunuz.

    benim rahmetli dedem 1920 doğumluydu, onun babası 1890, onun da babası galiba 1870'miş.. yani sadece dedemin dedesi 150 sene öncesine gidiyor.

    bu 50 kişi ortalama bir rakam, herkesin babasıyla arasında 25 yaş olduğunu varsayarak verdim bu rakamı, ama kiminin 50'dir kiminin 60'tır farketmez.

    sonuçta milattan önceki bir dedemle benim aramda, topu topu 100 dedem var yani. hadi bilemeden 120... çok mu?

    çok acayipmiş.

  • başlık: cep telefonuma mesaj geldiğinde artık

    1. heyecanlamıyorum.

    biliyorum ki gelen avea nın ya da alışveriş yaptığım mağazaların tanıtım mesajları.

    ama toplum içinde sanki mesaj sevgilimden gelmiş gibi okurken tebessüm ediyorum.

    sanki sevgi sözcükleriyle dolu bir mesaj gelmiş gibi, karşılık yazıp, yolluyormuş gibi yapıp, yazdıklarımı tekrar siliyorum.
    ----------------------------------------------------------------------------------------------

    20. delikanlı mekanı lan burası histerik goygoycular doğru ekşiye

  • evlenebilmiş biri hayatındaki amacına ulaşmış sayılıyor zannedersem. evlenmişsen tamam bitmiştir her şey, tebrikler!

    nereden mi vardım bu kanıya? her şey iki hafta önce bir gece yarısı ilkokul arkadaşımın feysbuk'tan eklemesiyle başladı. evlenmiş, çocuk yapmış. o bunlardan bahsetti diye ben de evlenmediğimden, çocuk yapmadığımdan bahsettim.

    bu hafta da bütün kızların olduğu çılgın atan(!) bir sohbet grubu kurdular, neredeyse hepsi evlenmiş, çocuk yapmış. önce düğün resimlerini sonra bebelerinin resimlerini paylaştılar. evlenemeyenlere evde kalmış ahahaha dediler.

    günlerce konuştular da kimse kimseye ne iş yapıyorsun demedi ya lan! demek ki neymiş? hatunların hayattaki başarı kriteri evlilikmiş. marilyn monroe geldi aklıma "kariyer güzel bir şeydir ama geceleri sarılıp uyuyamazsınız."

    2 cilt yüksek lisans tezim vardı, sarılıp uyumayı deneyeceğim şimdi.

    kancıklar!

    editle gelen not: evlendiniz mi şeklinde çok mesaj geliyor. yok hâlâ evlenmedim. özel mesaja gerek kalmadan genellikler içinde cevaplamış olayım. başka hedefler var şimdilik. kimbilir belki bir de doktora tezi yazar, grup sarılma yaparım. (26.11.2018)

    covid editi: bu ara evlenecektim covid çıktı. en içten şekilde diyorum ki; sağlık olsun... doktora da aynı sebepten sürünmecede. (27.05.2020)

    başarı editi agdajhdjs: evlendim. entryi yazdığım günden bu yana yaklaşık 6,5 yıl geçmiş. evliliği beklemek yerine iş güç mesai yapma, yeni sporlar deneme, yeni hobiler deneme, gezip görme, bir takım hedefler peşinden koşma ile uğraştım. artık bu boş şeyleri geride bırakıp aa benim beyim x'i hiç sevmez muhabbetleri yapmayı planlıyorum. şaka şaka. neyse beyim dağınık ev hiç sevmez biraz evi toplayayım.

  • söz konusu fotoğrafı 2'si erkek 3'ü kadın 5 kişiye "bu elbisenin renklerini altın-beyaz mı yoksa mavi-siyah mı görüyorsun?" sorusunu yönelterek gösterdim. erkeklerden biri altın-beyaz, diğeri mavi-siyah derken kadınların üçü de "hiç güzel değilmiş" dedi.