hesabın var mı? giriş yap

  • dünyanın ilk total futbolunu oynamış macar millî takımının efsanevi isimlerinden biri, nam-ı diğer milletvekili. puskas'ın kapı komşusuydu josef bozsik ya da jozsef bozsik; her iki şekilde de yazıyorlar adını, şaşırmayın. hep beraberdiler. birlikte büyüdüler, aynı okula gittiler. solak çocuk o kadar yetenekliydi ki onu kaybetmemek adına, kankasını da oynatıyorlardı mahalle maçlarında. giderek sivrilmeye başlamıştı sağ haf, malum kankasını affedersiniz eşek seyretse adam olurdu. ikili, beraber genç takımda oynadı, a takıma geçti, honved oluşturulunca onun bir parçası oldu. millî takımda da kendine yer bulmuştu bozsik. göbekli solaktan bağımsız olarak da bir değer ifade etmeye başlamıştı. 1954 isviçre dünya kupası'nda battle of berne olarak tarihe yazılmış brezilya karşılaşmasında sahadan atılmıştı milletvekili. nilton santos ile tepişmesi pahalıya patlamıştı. unutulmaz final maçında da almanya'nın attığı ve şampiyonluğu getiren son golün adeta yaratıcısı olmuştu sağ haf; bir kötü pas nelere kâdirdir. 19 şubat 1956 türkiye macaristan maçında da sahadaydı, bu yüzden adına rastlanır arşivlerde. 1958, onun sahne aldığı son dünya kupası yılı olacaktı...

  • "keşke o hala hayatta olsaydı" eski sevgilimin eski sevgilisiydi o, genç yaşta ölmüş, bir kavga sırasında söylemişti bunu bana. o an evet keşke hayatta olsaydı diye düşünmüştüm, artık yaşamayan biriyle sevgide rekabet edilemiyor çünkü.

  • tanım: karantina altına alınmak istemeyen umrecilerin özel bir otobüs tutup kaçması olayı.

    erzurum valisi okay memiş: “umreden geldikten sonra karantinadan kaçarak erzurum'a gelmeye çalışan 28 vatandaş çorum'da yakalandı.” — iha

    sorumsuz insanlar. en ağır cezalar ile yargılanmaları gerekiyor.

    kaynak

    sabah

    adalet bakanının ilgili tweet'i

  • + ne yani evlenince kirada mı oturacağız
    - e evet? ne oldu ki?
    + ben hiç böyle düşünmemiştim yakup? böyle olmayacak :(
    - ama niye? neden?
    + hoşçakal, kendine iyi bak...
    - ne yani caddebostan'da dublekste kiradayım diye mi ayrılıyoruz?
    + aşkımmm :)) şaka yaptımmmmmmm

  • avukatinin anilarinda son arzusundan bahsedilir. surekli para yemekle, hatta utanmadan amerikan u$agi olmakla suclanan deniz gezmi$'in infaz aninda son arzusu aglatmi$tir.

    x- son bir arzun?
    dg- filtreli cigaran var mi abey?
    x- var?
    dg- birer tane ver de yakalim abey..hic icmedik be.. gozumuz acik gitmeyelim bari..

    $imdinin ataturkcu gecinip ilkelerini saymaktan aciz, sosyalist gecinip hadiseyi bogazli kazak giymekten ibaret sanan gerizekalilarinin ve otu boku gozu kapali ele$tirmeyi kultur sanan beberuhilerin ornek almasi gereken bir hayat hikayesi vardir.

  • - aşkitom kızmadın di mi, bu yemeği sipariş ettim diye.

    + ne münasebet. ben alman lisesinden mezun olmuş, alman disiplini ile yetişmiş, alman medeniyeti taşıyan bir adamım.

    - alman usulü diyosun yani.

  • ben küçük bir çoçukken şehrimizde muz esnafı vardı.

    evet, yanlış duymadınız, muz esnafı.

    bir kişi dükkan kiralar ve orada yalnızca muz satardı. ara sırada bazılarının kivi de sattığı olurdu.

    tıpkı manav gibi, ama yalnızca muz satılırdı.

    o zamanlar muz, kivi falan şimdinin ejder meyvesi, pitahaya denilen nebatatlarından bile daha pahalıydı...

    bu entriyi neden mi yazdım ? öylesine, eski günler aklıma geldi.

    kriz zamanlarıydı o zamanlar. her şey pahalıydı. ama yine de mutluyduk.

    şimdiye bakıyorum; yine her şey pahalı. hem de ateş pahası. dahası, bugün mutlu da değilim.

    ben yeni türkiye'yi hiç sevmedim sözlük. hiç mi hiç sevmedim hem de.