hesabın var mı? giriş yap

  • gece uyandığınızda ulan nerde ki bu, üstüne basmayayım diye yürürken salonun camından sessiz sakin şekilde dışarıyı seyrettiğini gördüğünüzde alıp sıkıca sarılıp içinize katmak istediğniz dosttur.

    ulan uyandıysan uyandırsana oyun oynayalım. sıkılmıyor musun öyle...

  • marmara environmental monitoring - marmara çevresel izleme (marem) projesi yürütücüsü, hidrobiyolog levent artüz,

    “müsilajı temizlemenin olanağı yok
    boş yere emek ve para kaybı. bunu temizlemenin olanağı yok. süpürgeyle sahilde kum süpürmek gibi, sonunu bulamazsınız. bu organik bir madde ve parçalanacak. bunun için de suda çözünmüş oksijene ihtiyaç var o da denizde çok az”

    kevent artüz “bundan sonraki süreci bilmiyoruz ama bundan daha kötü olacağını rahatlıkla söyleyebiliriz. doğa alıcı ortam olarak kullanılamaz nokta. bunun bıraktığı hasarları ne zaman ölçmeye başlayabiliriz noktasındayız. bundan sonra karşılaşacağımız olgu bunu solda bırakacak”

    bundan sonra istanbul da yaşanılmaz. bu hepimizin suçu. güzelim istanbul elimizden kopup gitti.

    link

  • bi bon jovi parçasından sonra

    -üff eski sevgilimi hatırladım ya
    -hangisini?
    -ya,işte onu hatırlıyamadım...

  • hikayesi a$agidaki gibi dillendirilen ta$tir:

    gunlerden birinde, bir olumlu dionysos ile dalga gecince buna cok sinirlenen tanri, tapinaginin onunden gececek ilk olumluden intikamini almayi kafasina koyar - ilk gecen olumluyu parcalamalari icin kaplanlar cagirir. bu sirada, genc ve gunahsiz amethyst tanrica artemis'e $ukranlarini sunmaktan evine donerken dionysos'un tapinaginin onunden gecmek zorunda kalir. kaplanlarin saldirdigini goren artemis, genc kizi korumak icin onu kaplanlarin pencelerinin cizemeyecegi kadar sert bir kristale donusturur.

    ofkesinin genc ve masum bir olumluye getirdigi zarari goren dionysus, genc kiz icin $araptan gozya$larini akitir ve kristal tanrinin $arap rengi gozya$larinin rengini alir.

    ara sira abuk subuk $eyleri hatirliyor insan...

  • palahniuk'un türkiye'de sorgulanmasıyla taçlandırılması gereken olay. al getir chuck'ı buraya, sorgula, neymiş derdi öğrenelim bakalım:

    - nedir bu dövüş kulübü anlat bakalım çak efendi.

    - dövüş kulübünün ilk kuralı dövüş kulübü hakkında konuşmama...

    - kes lan it!!!! nerde bu külüp söyle!

    - teşvikiye caddesi yüzotuzbeş, gülbahar apartmanı a blok, kat 4: no :12.

  • hukuki açıdan; cezalandırılması gereken bir suç eylemi.

    dini açıdan; güzel ahlak üzerine bina edilen bir dinin hakim olduğu iddia edilen topraklarda insanların kendilerinin inançlarını yiyecek kadar "aç" hissettiklerini gösteren olay.

    siyasi açıdan; insanların hakkını alamadığını düşündüğünü ve hakkını almak için fırsat kolladığını gösteren sosyal turnusol.

    sosyal açıdan; karşılıksız sosyal yardımlar ile çalışmadan kazanmaya alıştırılmış insanların, bir gün sosyal yardımlar ile yetinmeyebileceklerini hatırlatan rezalet.

    etik açıdan; kamyon şoförü ile ilgilenmeden ekmeklerin yağmalanması ile, insanlıktan ne kadar uzaklaştığımızı gösteren hayat dersi.

    al capone açısından; "çocukken her akşam yatmadan önce ve aklıma geldiği her an tanrı'ya bana bir bisiklet vermesi için dua ederdim. bir gün tanrı'nın çalışma tarzının bu olmadığını anladım. ertesi gün gittim kendime yeni bir bisiklet çaldım ve her akşam yatmadan önce tanrı'ya günahlarımı affetmesi için dua ettim."

    edit: dostlar, devrim bebek için son 5 bin tl kalmış, haydi asılalım küreklere(bkz: #60102536).

  • mabel matiz'in yaşadığı durum insanoglunun ne kadar alçalabileceğinin özetidir aslında.
    siz karşınızdaki insan mutlu olsun diye bir jest yaparsınız karşılığını ise bu seviyede alırsınız.zaten mabel matiz eğer üzüldüyse üzüldüğü şey yazılan iğrenç yazıdan çok aldığı karşılıktır.

  • aynı zamanda temel karamollaoğlu'na "ben sizi dinlemek istemiyorum" diyen kadındır. e sen dinlemek istemiyorsun da başkan seni niye dinliyor?
    peki şu yaptığın çıkışı erdoğan'a yapabilir misin?