hesabın var mı? giriş yap

  • şöyle bir aydınlanma yaşanıldığı andır bence.

    sözlerini de yazayım da tam olsun hatta.
    '' asuman: beni artık sevmiyorsun, öyle mi?
    mükremin: ya seni seviyorum da, seni sevmeyi eskisi kadar sevemiyorum.. hani eskiden seni sevmenin, birbirimizi sevmenin, yeşil gevrek bir tadı vardı. seni güldürmenin lezzeti damağıma yerleşir, orada mutlu mesut yaşardı.. yani bişey olduğu vakit, ilk bunu koşayım gideyim, asuman'a söyleyeyim tarzında bir haberci telaşı olurdu.
    asuman: şimdi n'oldu peki?
    mükremin:bilmiyorum asuman, bilmiyorum.. kalbim bir kuyunun dibindeki suda nefes almaya çalışan bir gariban.yukarı tırmanmaya çalışıyor..ama ne yapsın? kuyunun duvarları düz..kuyunun duvarları ıslak..''

  • taşaklı bir takım ile güçsüz bir takım ne zaman karşılaşsa, ortaya çıkması çok muhtemel bir sonucun gerçekleşmesidir. liverpool'un kulakları çınlasın.

  • --- spoiler ---

    putin'de yaptığı hatanın farkında köpek gibi pişman da geri adım atamıyor artık
    --- spoiler ---

    sayın kremlin sarayı yetkilileri, aranızda ekşi sözlük yazarı bir köstebek var. araştırmanızı öneririm.

  • kim milyoner olmak ister yarışmasını izliyoruz, kişisel gelişim kitapları ile ilgili bir soru soruluyor. eşime;

    - ben de bir kişisel gelişim kitabı yazsam. diyorum. adını da "dipten zirveye" koyarım

    - yaz tabi, ikinci isim olarak da "hiç görmediğim yerler" dersin.

    - dip mi?

    - zirve!

    - kırıcısın

  • bir gezginin, 10. yüzyılda yaşamış dede ve ninelerimizin günümüz türk halkından daha çağdaş ve insancıl yaşadığını gösteren notlarıdır.

  • askeri silah ve ekipmanlara özel ilgi duyan biri olarak birkaç fikir beyan etmek istiyorum.

    öncelikli olarak tanklar uzun menzilli savaşlarda kullanılmak üzere tasarlanmış, zamanla yakın çatışmalara da girdiklerinden dolayı bu konuda evrilmişlerdir.peki bu ne demek oluyor, şu demek oluyor:
    tanklar belirli mesafedeki hedefleri vurmada etkindir, yakın mesafe hedefler için üzerlerinde küçük top ve ya makineli tüfekler mevcuttur. bu araç gereçler yakın mesafede olan tehtilere karşı kullanılır. yoksa 10 m önündeki bir hedefi ana silahla vurmak ne akıl karıdır ne de güvenlidir.

    diğer bir durumda genelde tanklar yerleşim yerleri gibi alanlarda yakın piyade ve ya zırhlı araçlardan (genelde küçük top ve ya makineli tüfek taşıyan araçlar) destek alırlar, bu düşmanı patlayıcı atma mesafesinden uzak tutmak için veya omuzdan atılan güdümsüz roket menzillinden uzak tutmak içindir. bunun akabinde çevrede piyade desteği alınarak tank yakın mesafe korumaya alınabilir.

    günümüz yeni nesil tankları 360 çevre görüş farkındalık sistemi denilen özellikle üretilmeye başlanmıştır. bunu altay, yeni leopart ve armata da görmek mümkün. bunun en büyük nedeni tankların şehir içi savaşlarda zafiyet göstermeleridir. düşman belirli mesafeye yaklaşarak patlayıcı atım veya roket menziline girerek tankı ekarte edebilmekte. bundan dolayı yeni nesil tanklar otomatik atış kontrolü küçük top ve makineli tüfekler ile desteklenmiş, güdümlü ya da gümüzsüz roketler için otomatik karşı roket sistemleri ile donatılmaktadır. bu sistemler düşman tarafından atılan bir roketi algılayarak, koruma roketini otomatik olarak fırlatarak, tanka ulaşmadan önce düşman roketini imha etmektedir.
    2.dünya savaşında teknik olarak böyle bir sistem yapılamadığı için, ne kadar kalın zırh, o kadar korunma mantığı ile hareket edilmiş. ilerleyen zamanlarda zırh delici mermi ve roket teknoloji geliştiği için zırhlarda değişime uğrayarak, kompozit, reaktif, modüler ve pasif patlayıcılı olmak üzere evrimleşmiştir. yine de özellikle güdümlü füzelerdeki tahribat derecesi tölere edilemeyecek duruma gelmesinden dolayı, yukarıda bahsettiğimiz akıllı koruma sistemleri tasarlanmıştır.

    yukarıda bu kadar bilgi verdikten sonra tankların motor ve eksoz sistemlerine değinelim. çok fazla teknik ayrıntı ya da özellik vererek kafa karıştırmak istemiyorum. genelde ana muhabbete tankları v12 motor ve 1200-1600 beygir güçünde olan canavarlardır. gelişmiş havalandırma ve eksoz sistemlerine sahiplerdir. tanklar bilindiği üzere sualtında hareket yeteneğine de sahiptir, uzun bir süre olmamakla beraber sualtında kalabilir ve hareket edebilirler,burada özel hava bölgelerini kullanırlarlar, daha derin ve uzun süreli su altında kalma durumlarında şnorkel kullananılarlar.bu şnorkeller motoru hava ile besleyerek uzun süreli durumlarda kullanılır.tabikide tanklar sualtında devamlı kullanılmak için tasarlanmamıştır. ancak hem suda hem de karada sorunsuz hareket edebilen tank benzeri araçlarda mevcuttur, bunlar her iki alanda da rahatça hareket edebilen ve yüzebilen anfibi olarak adlandırılan araçlardır. aksine anfibik olmayan tanklar yüzemez, dipten batarak ilerler.

    tanklar her hava koşuluna karşı korumalı eksoz sistemlerine sahip oldukları için kutuplardan, çöllere ve vadilere kadar her yerde kullanılabilir. şimdi v12 motor ve 1200-1600 bg gücünde bir canavarın çok büyük havalandırma ve eksoz sistemlerine sahip olduğunu hayal etmekte güçlük çekmeyeceksinizdir. bilinenin aksine eksozlar hava almak için değil,motorda yanmadan dolayı çıkan gazları dışarı atmak içindir. içeriye hava almak için manifold olarak bildiğimiz elemanlar vardır, tanklardaki bu sistemler araçlardan daha gelişmiş olduğundan dolayı su altında belirli süreler hareket etmektedir. araçlarımız da bulunanlar atmosferik manifold olduğundan havasız kalma durumda motor durur, aynı zamanda turbo şarjlı manifoldlarda olduğu gibi bunlar içinde aynı durum geçerlidir. nitekim tanklardaki sistem belirli hava gözlerine ve çok gelişmiş filtrelere sahiptir.bundan dolayı tankların hava kapaklarını kapatmak pekte kolay değildir. eksoza sıkıştırılmış herhangi birşey v12 ve 1500 bg gücü karşında sadece devede kulak kalır.

    aynı şekilde paletlere battaniye sarma ve ya çubuk sokma mitleride boştur, çünkü müthiş bir tork ve beygir gücünden bahsediyoruz.

    burada bahsedilen şey iki şekilde olmuş olabilir;

    1. sürücü, topçu ve komutan periskopkarı battaniye ile kapatılmış olabilir, aynı şekilde gelişmiş periskopik gözleri olan yeni nesil tanklar içinde dijital algılayıcılar bu şekilde kapatılabilir.

    2. zpt dediğimiz zırhlı araçlar daha ufak ve farkı motor sistemlerine sahip olduğu için bu araçlara müdahale etmek daha kolaydır, ancak %100 havalandurmaları kapatılabilir diyemiyorum, ama eski nesil zpt bu şekilde durdurulabilir, çünkü bazıları gerçekten çok eski. yinede kesin bişey demek güç, çünkü gözümle görmedim.

    ancak çocuk iken arabanın eksozuna patates sokmuşluğum var, 90 bg gücündeki bir araç gaz verildiğinde patatesi roket gibi fırlatabiliyor. artık 1500 bg siz düşünün.

    son olarak tankları üzerine birileri çıksın, orasına burasına battaniye sokulsun diye yapılmış şeyler değiller. zaten imkan verilmese, üstüne herhangi bir kimsenin çıkması söz konusu dahi olamaz. çünkü tanklar düşmanı bomba atım ve roket attım mesafesinden uzak tutmak üzere hareket eder.
    çok az baba yiğit düşman tankına hamle yaparak yakınına gelebilir. genelde bu tanklar yakın çevre desteği almayan tanklardır ya da uykudadır.
    yakın mesafeden top içerisine ve ya motor eksozuna bırakılan el bombası ile saf dışı bırakılabilirler. merak edenler suriye de bu şekilde durdurulan tankları görebilirler.

  • muş'ta mecburi hizmet yaptığımız yıllar. muş'un yerli halkı, hakikaten değişik geliyordu, özellikle başlarda..şehrin zaten bir tane büyük caddesi var, o yolun ortasında(tam ortası), çalışır halde araba bırakıp, kaldırımda bir tabureye oturup çay içen insanı sadece orada gördüm mesela..

    neyse efendim, muş nasıl bir yer sorusuna da cevap olacak yaran olayımız şöyle..
    bir arkadaş bu meşhur caddede araçla seyrederken yolun ortasında bir yaşlı amcanın durduğunu görüp, amcanın geçmesini beklemeye başlar. amca elindeki bir şeyi yolun tam ortasında inceler..bir dakika geçer, yok..iki dakika, yok.. korna çalar, yok..

    sonunda arkadaş sinirlenir, çıkıp 'dayı ne yapıyorsun yolun ortasında, çekilsene!' diye bağırır.

    amca bütün sükunetiyle döner ve şöyle der: farzet ki odunum, etrafımdan dolaş!