hesabın var mı? giriş yap

  • andy van der meyde robben, sneijder, van der vaart, robin van persie gibi 85 nesli hollandalılardan bir önceki neslin yıldızlarından ama beklenenin altında kaldı.

    royston drenthe davids'in öz yeğeni. yeni davids olacak deniyordu o da tutmadı.

    freddy adu 13 yaşında nike ile dev sözleşme imzalamış geleceğin pele'si olarak görülse de hiçbir şey olamamıştır.

    muhammed demirci çocuk yaşlarda yeteneğiyle herkesi büyüleyen muhammed, ilerleyen yıllarda vasatın üzerine çıkamadı.

    batuhan karadeniz çok yetenekli, fiziği, tekniği yerinde olmasına rağmen geri kalan bazı şeylerin eksik olması dolayısıyla mıdır bilemem o da tam olarak bekleneni karşılayamadı.

    okan koç 2003 yıldızlarından, tuncay şanlı, ricardo quaresma ve cristiano ronaldo ile avrupa'ya damgasını vurabilecek 4 oyuncudan biri olarak gösterilirken ortalama bir oyuncu olarak kariyerine devam etti.

    bojan krkic barcelona alt yapısı la masia'nın (çiftlik) işte yeni messi'miz bu olacak dediği oyuncu tam olarak beklentileri karşılayamadı.

    kerlon souza moura kafayla top sektirip çalım atma özelliğine sahip olan bu brezilyalı oyuncunun yolu inter ve ajax gibi takımlara kadar düşmüş olmasına rağmen soluğu malta ligi ve spartak trnava gibi c, d hatta e sınıf lig ve takımlarda devam etmiştir kariyerine.

    givanildo vieira de souza yani bilinen adıyla hulk, 2014 dünya kupasında brezilya forması giymiş müthiş şutlara sahip, tekniği ve hantal görünümlü yapısına rağmen hızıyla dikkat çekmiş ancak iyi bir futbolcu olmak yerine parayı seçmiş porto'dan rus ligine oradan da çin ligine gidip kaybolmaya yüz tutmuştur.

    alexandre pato bu adamı sakatlıklar yaktı diyelim fazla üzerine gitmeyelim.

    oscar dos santos emboaba junior tipik bir la liga topçusu olan oscar, premier lig'de tutunamadı ve mücadele etmek yerine çin ligine gitmeyi tercih etti.

    gianni comandini 2000 sydney olimpiyat oyunlarında gattuso ve pirlo ile birlikte italya'nın yeni süperstarı olarak tanımlanan comandini, turnuvanın ardından milan'a gelmiş ancak bekleneni karşılayamamış ve kariyeri boyunca vasatın altında kalmıştır.

    roberto soldado tamam bu listede yer alması doğru gelmeyebilir ama real madrid altyapısı la fabrica'da en uzun süre forma giyip bir türlü a takıma yükselememiş, tottenham gibi iyi sayılacak bir takımda tutunamamış ve günümüzde takım takım gezen bir futbolcu halini almıştır.

    andrei arshavin arsenal'da oynadı, adından sıkça söz ettiren rus oyuncu şimdilerde kazak liginde top koşturuyor.

    javier saviola yeni maradona dendi kendisi için. gerçi arjantin'de yeni maradona denilen 10'dan fazla oyuncu vardır aralarında diego simeone'nin bile bulunduğu. saviola, barcelona ve real madrid formaları giydi. sıradan bir futbolcu olarak kaldı bana göre.

    listeyi aklıma geldikçe güncelleyeceğim. bir çok afrikalı futbolcu da var ama basın onları hiçbir zaman şişirmedi bir avrupa ülkesi vatandaşlığına ait olmadıklarından. sezonluk topçular oldu mesela kevin phillips gibi onları da eklemedim.

    düzenleme: futbolcu yazamamışım kusura bakmayınız yazım yanlışı yapmışım fark etmeden.

    bonus: timo hildebrand

  • henüz hepsini izleyemesem de geçen gün anacığımla bi sahnesine rastlayıp bizi derin düşüncelere daldırmış olan dizidir.

    --- spoiler ---

    şu babası yunan oldu diye kendini yerden yere atan kızı izledik. ben bi yandan mandalinamı soyup diğer yandan çay içerken diziye direktif veriyordum:

    "tamam lan abartma yunansa yunan kaç yıl olmuş görmemişsin git sarıl öp babanı ağlama bu kadar" falan.. sonra kadın anam dedi ki ; düşünsene baban akepeli olmuş elinde ampullü bayrak eve geliyor ?

    --- spoiler ---

    düşünemedim !

    aboovvv içim titredi yemin ediyorum.. 3 dakika falan sessizce bakıştık. sonra karar verdik: evden kovarız.... canım babam akepeli olmadığın için teşekkürler seni çok seviyorum

    edit: debemin zamanlaması manidar olunca sosyal mesaj vermeden edemedim.. okuyun zaten eliniz paylaşa gidecek : imam hatipler kapatılsın!

  • twitter'dan alıntı :

    "tek 1 soru: hdp=pkk mı? eğer evetse, pkk bölgeden %75 oy almıştır. direkt çekil oradan. eğer hayırsa bölgeyi tutmak için tek şansın=hdp."

    birebir bunu düşünüyorum. eğer hdp'yi pkk'yla bir görüyorsan, aylardır kontrolü sağlayamadığın ve bölgede yüzde 80 oy alan pkk'yı bir düşünmen lazım. cidden burada nasıl hak iddia edebilirim diye. eğer hdp'yi pkk'yla bir görmüyorsan, oradaki insanların yüzde 80'inin demokratik olarak desteklediği partiyle beraber bu işi çözeceksin. hele ki o parti şu anki mecvut koşullarda silahlar sussun diyen tek partiyse.

  • bir gün dursun temel’ e sorar;

    -“temel senin iki tane atın olsa birini bana verir misin?”
    -” veririm.”
    -” peki iki tane araban olsa birini bana verir misin?”
    -” veririm.”
    -” iki tane evin olsa birini bana verir misin?”
    -” veririm.”
    -” canımsın… peki iki tavuğun olsa birini bana verir misin?”
    -” vermem.”
    -” haydaaa..! neden?”

    -” çünkü iki tavuğum var…

  • ergen yutubırlığının gittiği iğrenç noktayı gösteriyor. bu adam toplumun bir rengi, bir deseniydi. gidenler, kuyruk olanlar neyle karşılaşacaklarını bilerek gidiyorlardı. ezkaza geçerken görüp duran 3-5 kişi haricinde kimse zorla getirilmedi oraya.

    böyle böyle toplumun farklı renklerini solduralım, seslerini susturalım, küstürelim. herkes aynı bokun laciverdi olsun.

    ben 2004 yılında gittiğimi hatırlıyorum.
    hatta fotoğraflarımız var arkadaşlarla. o zamanlar da böyleydi. üniversite öğrencisiyiz deyince "medreseliler gelin, bu size yetmez" deyip biraz daha çiğköfte koyduğunu hatırlıyorum. daha öncesi de var. youtube 2005 de kurulmuş. şimdi bu adamı youtube ünlüsü olmak için böyle davranmakla suçlayan gerizekalılar var. ne desen boş bu derece salaklığa.

  • insanı ağlatma potansiyeli olan cömertlik.

    bugün arkadaşlarla geziyoruz mağazanın tekine girdik maaşının iki katı borcu olan elinde nakit tek kuruşu kalmadan kredi kartıyla öbür ayı görecek bir arkadaşım eline biri yeşil biri krem rengi iki kazak hangisi güzel dedi ben olsam krem rengini alırdım dedim. tamam ben ikisini de alıyorum dedi. ödedi, çıktık. sonra ''sana ilk maaşımla hediye alamadım küçük de olsa kabul et krem rengi olanı sana aldım.'' dedi. ulan ne duygulandım anlatılmaz. benim gözler dolup dolup geliyor.
    ah be kızım sen zaten zar zor geçiniyorsun benim işim yok çulsuzum senin işin var çulsuzsun ama yine de beni mutlu etmek için yüzümde bir gülümseme görebilmek için bir şeyler yapmaya çalışıyorsun...

    hep diyorum hep diyeceğim iyi insanlar da olmasa bu hayat çekilmez.

  • başlık karakter sınırına takıldığından dolayı aslı "tubitakın sahip çıkmadığı projeye biz sahip çıkıyoruz kampanyası" olacak olan başlık.

    üniversiteli genç arkadaşın facebookta yazdığı yazıyı bizzat kopyalıyorum;

    "arkadaşlar oncelikle uzun bir yazı olacak ama hem hayatımın onemli bir anısını paylasmak hemde yardım isteyecegim llutfen uplarınızı esirgemeyin.

    suan ısparta suleyman demirel üniversitesinde okuyorum. bundan 3 yıl once yıllardır araştırdığım bir projeyi gerçekleştirdim ve tubitak proje yarışmasına katıldım 1500 proje arasından ilk 23 e kalarak ytüde gerçekleşecek olan yarı finale katılmaya hak kazandım. bu yarısmada ilk 3 gun sergi olur standınızs gelenlere projeyi anlatırsınız 4. gun ise juri onunde sunum yaparsınız ve finale gidecekler belirlenir. gittiğimizde yan standdaki kisilerin surekli aynı uc kisiye gördükleri her yerde selam verdiklerini ve hep muhabbet ettiklerini farkettik fakat tanıdıkları olabilecegini dusunerek birşeyden kuskulanmadık. 4. gun jürinin karşısına çıktığımda inanamadım tam anlamıyla. selam verdikleri uc kisi juri uyesi olan 3 kişiydi. sunumumu yaptım ve jurilerden biri " muhtemelen gecemeyeceksin fakat bu projenin mutlaka patentini al kar-maliyet oranı bu kadr yuksek bir proje zor bulunur" dedi.

    bende madem iyi bir proje neden gecemeyeyim dedim ve birsey söylemedi yanımdan ayrıldı. daha sonra sonuclar açıklandı ve finale giden 2 projeden 1inin o selam veren arkadaşlar oldugunu gordum. iste o an puzzle parçaları yerine oturdu. demem o ki tübitak'ın tarafsız oldugunu dusunmuyorum. ve aslında o juri üyesinin boyle demesinin ardından projemin uzerine düşmeye karar verdim. 5 is adamı bana ulaştı ve gorusmek istediklerini soyledi görüştük ve hepsi bana projemi 4 bin tl gibi komik bir rakama satın almak istediklerini söylediler bende avrupada veya kanada da universite okumak istedigimi bunu saglarlarsa projemi vereceğimi soyledim kabul etmediler. daha sonra tvde yayınlanan bir fikrinmi var adlı proje yarışmasından davet aldım ama üniversitem dolayısıyla katılamadım..

    projemden bahsedeyim: sadece basınçlı oksijen ve surtunme kuvvetini kullanan bir klima yaptım. deneylerle elde ettigimiz sıcaklık değerleriyle birlikte ortalama degerleri 2000. tl olan 12.000 btu klimalarda kullanılan uluslararsı sıcaklık değerlerini 450 tlye mal ettigim klima ile sıcak ve soguk değerlerin her ikisi icinde sağladık.

    2. avantaj zararlı gaz kullanımı olmadıgı icin klima gazı zehirlenmesi riski yok.
    3. avantaj kullanılan yerin fiziksel şartlarına gore %20-25 arası aylık enerji tasarrufu sağlıyor.

    ve son olarak ne istediğime geleyim. dedigim gibi yurt dısında bana bu projemi arge çalışması ile en iyi haline getirip gerçekleştirme imkanı sunabilecek bir universitede burs istiyorum. bana bu sartları sağladıktan sonra ulke farketmez hindistan bile olur. bu yolda yardım edebilecek kisiler arıyorum. belki yurtdışında bir üniversiteden birisini tanıyor olabilirsiniz veya bir konsoloslukta burslarla ilgilenen kisi olabilir, herhangi birsey olabilir. yardım edebileceğimizi umuyorum. uplarınız dert görmesin"

    ülkemizin en tarafsız olması gereken kurumu böyle şeyler yapıyorsa bence bizler bireysel olarak elimizden geldiğince bu tarz projelere sahip çıkmalıyız. umarım yardımı dokunacak birileri olabilir.

    edit: proje sahibi arkadaşa ulaşmak isteyenler burakbasaksehir@gmail.com adresinden mail yoluyla ulaşabilir. teşekkürler ilginiz için