ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
capriceyatirimcilari.org
-
üyelik için 50 lira giriş ödentisi ile 6 aylık aidat olan 120 lirayı nakit isteyen oluşum. fadıl bizi dolandırdı demeyin çakallar kapmışsınız bişeyler;)
ali koç'un ramazanda su içmesi
-
kendisini ilgilendirir. farklı düşünceniz varsa açın kur-an okuyun.
yapılmış en aptalca dalgınlık
-
m.h anlatıyor (emekli bir rallici):
arkadaşın annesinin cenazesi, babasının yanına gittim. hal hatır sorduktan sonra "hatice teyze nasıl?" diye sordum. aldığım cevap da "iyidir arkanda yatıyor"
annenin whatsapp kullanması
-
annenin yakın arkadaşlarından oluşan bir whatsapp grubuna katılmasıyla asıl etkilerini hissedersiniz. her gün kadim dostlar whatsapp grubunda neden onun da özlü sözler içeren görseller paylaşamadığı, o görselleri bulanların nasıl bulduğu (- "kızları buluyor tabi onların sen bana hiç bulmuyorsun") ama kendisinin bulamadığı, ayşe hanım'ın son gönderdiğine nasıl bir cevap yazması gerektiği ayrı bir olay oluyor. ama grubu okuması çok zevkli ehehe:
- günaydın hanımlar bugün hava yağmurlu
- günaydın neclacığım, evet hava yağmurlu
- kızlar günaydın (her arkadaş grubundaki gönlü genç teyze) burada yağmur var (2 ilçe öteden bahsediyor asdf)
- günaydın, nasılsınız, yağmur berekettir
- günaydın gülerciğim, haklısın. şemsiyenizi almayı unutmayın.
anne: acaba ben ne yazsam, bir şey söylesene.
ben: hepiniz yazınca bugün havanın yağmurlu olduğunu nihayet anladım, saolun kızlar yaz ahahsd.
anne: git.
africa speaks
-
isminden de anlaşılacağı üzere afrika ezgileriyle bezeli albüm.
üretkenliği ve gelişimi ile yıllara meydan okuyan santana her zamanki gibi etkileyici. benny rietveld 'in bas gitar tonu, partisyonları dolu dolu, gümbür gümbür. paylaşırken "basları duyuyor musun ismet" capsi ile paylaşmalık*
manuel neuer
-
şu ekşicilerin dünyanın gaz ve toz bulutu olduğu zamandan beri her şeye şahit olup çok iyi biliyor olmasına da ayarım.adam gelmiş howard daha iyidir demiş evet öyle düşünebilir bunda bir problem yok.sonuçta ikisini de izleyebiliyoruz.aynı dönemin kalecileri olduğu için değerlendirebiliyoruz falan.
sonra pezevengin biri çıkıyor 1950'li yıllardan bir kaleciyi yazıyor millete cahil diyor falan.50'li yıllar lan hayvan herif 90'lar romantizmi falan yapsan bir nebze anlarız.bak 50'li yıllar diyorum.inönü hala hayatta mesela ikinci dünya savaşı biteli 10 sene olmamış.adama sorarlar sen daha babanın taşağında bile değildin adamı canlı izlemeyi geç tekrar maçlarını trt arşivinden 3 dakikalık görüntüler halinde zor buluyorsun ne halt etmeye adamın adını yazıp show yapmaya kasıyorsun dümbük.bir de subjektif bir konuda en iyisi bu demiş ölür müsün öldürür müsün?
o dönemin futbol kalitesi falan gibi teknik mevzulara hiç girmiyorum bile.sigara içen futbolcuların göbekli kalecilerin falan dönemi.
allah rızası için şu adamlara biraz ilgi gösterin,sevabına iki bira için karşılıklı falan da burada saçma sapan ilgi çekmeye çalışmasınlar.vardır öyle iyi ekşiciler değil mi?başını falan okşayın şu arkadaşların arada aferin sen en mükemmelsin falan deyin.
umarım ironi falan yapmıştır da ben anlamamışımdır.
tanım:milyonlarca euro kazanan zengin bir alman kaleci.
saat 03.00
-
günün en sevmediğim saati.. halbuki 3 sayısını çok severim.. ama iş sabahın 3'ü ise, işler değişir o zaman, devrelerim yanar.. yalnızsam şayet ve de farkına varmışsam ki saat 03 00, işte o anda sanki dünyanın en gergin insanı ben olurum.. sebeplerim var elbet..
* 17 ağustos 1999 - 03.02
bir deprem.. babamla el eleydik o anda.. "ölüyoruz herhalde" dedik, ölmedik..
* 11 ağustos 2004 - 03.05
bir kalp krizi.. yine el eleydik.. "ölmüyorsun baba" dedim, öldük..
babamın köstekli saatleri vardı, kimisi 3 kuşak öteden kalma.. tik tak seslerini çok sevmişimdir hep.. bugün aklıma geldiler, "bir bakayım durumlarına" dedim, bir bir kapaklarını açtım.. "nasıl yani?" dedim.. 3 saatin 3'ü de mi 3'te durur kardeşim? durmuşlar işte.. biri tam 3'te, ikisi 5 geçmiş..
"üç vakte kadar korkularının üzerine gideceksin" demek istediler bana, aldım mesajı..
müşteri şikayet ediyor imamoğlu ruhsatımızı alıyor
-
asıl soru şu olmalı "müşteri neden şikayet ediyor?"
2 bin yıllık roma sütununu apartman süsü yapmak
-
yemin ederim elim ayağım titriyor lan yapmayın şöyle şeyler. yeter bu kültüre, tarihe olan saygısızlığınız.umarım eser en kısa zamanda koruma altına alınır.
tanım:gülsem mi ağlasam mı bilemediğim trajikomik bir olay.