hesabın var mı? giriş yap

  • 16 dakikanın hepsini izledim, lan insanlar ne kadar ciddi, hiç gülmek akıllarına gelmiyor, bir tanesi elemanı dövecekti neredeyse.

    saygı saygı saygı. herkesin dilinde. kime göre saygı? herkes istiyor ki saygı duyulacak birisi olsun ortamda. yaşça büyük olur, mevkice büyük olur, bir şey olmazsa cinsiyet olur.

    bırakın isteyen istediği şaapsın.

  • kayınçosu cem yılmaz sahneye eşofmanla çıkınca neden kovmadığını merak ettiğim kişi. cem yılmaz'ın 19 yaşındaki bir çocuktan ne gibi bir üstünlüğü varmış ki sahnede eşofman giyebilme hakkına sahip olabiliyormuş acaba, anlatsın da dinleyelim.

    edit: geç gelen imla

  • allah razı olsun kendisinden. milyar dolarları kazandığı dönemde 5 milyon dolar gibi bir rakamı bağışlaması inanılmaz.

    bilen var mı kaç milyon dolar vergi borcu silinmişti bu şirketlerin?

  • atatürk başkenti ankara yaptı. savaş durumunda bu gerekliydi elbette. istanbul'u geri alınca başkenti taşımayı düşünmedi bile. belli ki istanbul'un 3 taraftan işgale açık olması kendisini böyle bir karar almamaya itti.

    atatürk'ün bir diğer özelliği de sanayinin belirli bölgelerde değil de ülke genelinde yayılmasına dikkat etmesiydi. cumhuriyet dönemindeki fabrikaların açıldığı yerlere bakarsanız bunu çok iyi anlayabilirsiniz.

    peki sonraları ne yapıldı?

    sanayi istanbul tarafına kaydı. dolayısıyla nüfus da oraya gitti. bankalar oraya taşındı. bugün istanbul demek, türkiye'nin yarısı demek. istanbul'u alan, işgal eden ya da bombalayan türkiye'nin şah damarını keser. bununla birlikte istanbul askeri açıdan gerçekten savunması çok güç bir şehir.

    bir gün birileri istanbul'a saldırırsa allah yardımcımız olsun.

  • şu "çıkın sosyalleşin, bisikletinizi scooter'ınızı alın dışarı çıkın, tüketmeden eğlenebilmeyi öğrenin" diyenler nasıl bir kafa yaşıyor anlamak güç. bisikleti olmayan birisi için şu an kafadan 2000 lira harcattınız. scooter'ın rayici nedir bilemiyorum, bisikletten hallicedir diye tahmin ediyorum. "çayımı alayım termosa koyayım" desen termos fiyatları 3 hafta önce 250 liralardan başlıyordu. şimdi kaç olmuştur allah bilir. zaten istanbul'da bisiklete mi binilir amk siz delirdiniz mi? sinir stres sahibi olmayı geçtim 3 kişilik aileye gereken bisiklet miktarı x asgari bisiklet fiyatı zaten asgari ücreti geçiyor. herkes tek başına mı yaşıyor zannediyorsunuz?
    haydi her şeyi geçtim, tüm bunlara daha önceden sahip olduğumuzu ve tek başımıza yaşadığımızı düşünelim, sandviçimizi de evde yaptık çayımızı çorbamızı da... birisi bana "dışarı çıkıp sosyalleşmek" tam olarak ne demek, bir anlatabilir mi? ben dışarı çıktığımda kuşa, buluta, güneşe selam mı vereyim sosyalleşmek için? parka gidip bankta sap sap oturayım mı? arkadaşlarımla buluşsam mesela bankta termos kapağından çay mı içeceğiz? ulan ekonomi sıçmış batırmış, boğaza kadar batmışız adamlar hala iyimserlik sıçmaya çalışıyor ya ayar oluyorum. ne sosyalleşmesi lan?!

    edit: @iknowwhatyoudidlastsummer'in eklememi istediği mevzu da elbette arkadaş grubundan birisinin mutlaka sizi kafeye, yemeğe bir yere çağırması. bu yüzden görüşülemeyen insanlar var amk.

  • delirmiş olmalısınız. ham duyguların hormonlarla yükseldiği o dirlik çağları usla, nezaketle, olgunlukla, anlayış ve kavrayışla buluşunca şarabi güzellikler çıkıyor ortaya. her şeyi bir netice, yarış, apolet gibi gören sosyal körlüğün yarışı da geçip gidince bir başınalık öyle lezzetli rastlayışlar hazırlıyor ki insana; o kavşaklarda dürüp üstüne düşünmeniz gereken yegane şey saf, ham aşk oluyor. olgunluğun cezbi gelip geçici her şeyin üstünde. siz önce biraz demlenmeyi öğrenin caka satmadan. sonrası gelip geçiciliğin kırk kapısı işte. hangisinden girerseniz artık.

  • vaad ettiği ve uygulamaya başlayacağı yenilikler;

    1- ekonomi canlanana kadar, kamu borcuna denetim getirilecek ,
    ve faizler konusunda yeniden anlaşma yapılacak..
    2-500 bin avro üzeri geliri olan herkes için ,
    gelir vergisi yüzde 75’e çıkarılacak.
    3-seçim yasası nispi temsil sistemi’ne çevrilecek.
    4-azınlık veya farklı düşünce taraflarının, mecliste temsili sağlanacak.
    5. avrupa ortalamasına göre büyük şirketlere konan vergiler arttılacak.
    6. lüks tüketime özel vergi konulacak.
    7. kiliseye ve gemi inşa sanayisine sağlanan ayrıcaklıklar kaldırılacak.
    8. bankaların gizli önemleri ve yurtdışındaki sermayeleriyle savaşılacak.
    9. askeri harcamalar kesilecek.
    10. asgari ücret 750 avro olacak.
    11. hükümet, banka ve kiliseye ait binalar evsizler için kullanılacak.
    12. devlet okullarında çocuklara ücretsiz kahvaltı ve öğle yemeği verilecek.
    13. işsizlere, evsizlere ve düşük ücretlilere bedava sağlık hizmeti verilecek.
    14. mortgage kredi ödemelerini karşılayamayan yoksul ailelere yüzde 30’u kadar sübvansyon verilecek.
    15. işsizler için ödenekler arttırılacak.
    16-stratejik önemdeki eski kamu kuruluşları (demiryolları, havaalanları, posta ve su hizmetleri) yeniden millileştirilecek.
    17-milletvekillerinin ayrıcalıkları kaldırılacak.
    18-yargının hükümet mensuplarını soruşturabilmesinin yolu açılacak.
    19. halk protestoları sırasında, polisin maske takması ve ateşli silah kullanması yasaklanacak.
    20-özel hastaneler millileştirilecek.
    ulusal sağlık sistemi için özel katkı payı kaldırılacak.
    21-yunan askeri birlikler afganistan ve balkanlardan çekilecek. kendi sınırlarımız dışında hiçbir yerde yunan askeri kalmayacak.
    22-. israil ile askeri işbirliği kaldırılacak. 1967 sınırları içindeki filistin devletinin kurulması için destek verilecek.
    23. türkiye ile istikrarlı anlaşmalar için müzakere yapılacak.
    24. yunanistan’daki tüm yabancı askeri üsler kapatılacak ve nato’dan çıkılacak.

  • üniversiteden sevgilimle tanıştırınca şöyle demişti;

    - dersler nasıl gençler?! okulda aranızda okuma yarışı filan yapıyor musunuz ehehehe...

    (bkz: oo espri)

  • kesinlikle açıklayamadığım olaydır. akşamın ilerleyen saatlerinde özellikle hol bölgesinde sıklıkla duyulan sestir. arkadaş içinden çıkamıyorum! üst katta oturanların çocuğu yok. koca adamla kadın oturup kuyu ya da üçgen oynayamayacağına göre en sonunda "noluyo lan?" dedim. araştırmacı gazeteci kimliğimle etrafıma sorup soruşturdum, bundan muzdarip başkaları da var mı diye. bir kaç arkadaş benzer sesler duymuş ama hiç kimse bunun üzerine kafa yormamış. düşündüm düşündüm ben de bir şey bulamadım. anca rizeli müteahhitlerin eksik koydukları demir yerine betona misket karıştırıyor olmalarıyla açıklayabiliyorum.

  • ulan buna da şükredenler var, ben daha kısayım hatundan. dik yürümekten sırtım sikildi bir yıldır, ecnebi tabutu gibi geziyorum sokaklarda. kıza babet giydiriyorum, topuklularını da ben giyiyorum, onlarla yürümek de zormuş amk, ayaklarıma vurdu heb. ama hala dırdır hala laf sokmalar. bak daha beş dakika olmadı, bak ya muhabbete bak;

    ben-bensiz sıkılırsınız ya ben de geleyim

    manita-tamam süper ben bakıcam biletlere

    ben- hobin zaten 1-bilet bakmak 2-kiralık ev bakmak
    sal bilet bakmaya, üç gün bakar sıkılmadan teyzesi

    manita-senin hobilerin 1-boş boş içmek 2-boş boş içmek

    ben- boş boş değil, düşünüyorum ben !!!!1!

    manita-fazla düşünme boyun uzamaz.....ay sen zaten :/

    resmen ibnelik ya, ayıptır.