hesabın var mı? giriş yap

  • erkeklerin hayal ürünüdür.

    köpekler gibi bize ait olanı işaretlemeye çalıştığımızı sanıyorsanız yanılıyorsunuz. sık sık gittiğim eve ki arkadaşımın evi dahi olsa, her geldiğimde yanımda getirmeyi unuturum korkusuyla diş fırçamı bıraktığım oldu. ki herif sevgilimse evine taşınıp duruyorsam en temel eşyaları sürekli yanımda taşıyacağıma orada bırakırım. yok eğer yeni tanıştıysam öylesine biriyse aksine hiçbir şeyim kalmasın diye evi tavaf ederim. sonuçta evin orta yerine uzay mekiği bırakmamıştır hiçbir hatun. tokayla tarakla diş fırçasıyla da iz bırakılmaz. alıp çöpe atman 17 saniyeni alır. demem o ki beyler biraz fazla kaptırmışsınız kendinizi.

  • mantikli insandir. misal adam dogma büyüme kesanli. keşan nereye bagli? edirne. e edirne kesan arasi 114 km öyle bakirköy-taksim arasi bir mesafe degil, yani belki adam hayatinda 3-5 kere gitti edirne'ye, olabilir mi? olabilir. bir de tabi kesan'da selanik tarafindan göcmenler bulunurken edirne merkezde selanik-makedonya göcmeni sayisi kesanla karsilastirilamaz. kendini dogup büyümedigi bir yere ait hissetmeyebilir. bunun bir benzeri de biga-çanakkale rekabetinde vardir ki asil nedeni aradaki 95 kmlik mesafe degil canakkale merkezin bundan 80-90 sene önce biga sancagina bagli bir ilce hatta bucakken bugün bunun tam tersi biga'nin canakkale'ye bagli bir ilce haline gelmesidir. bunun disinda mesela edremitli, ayvalikli, bandırmalı bir adam gidip de balikesirliyim demez, keza balıkesir ile ayvalık ya da bandırma arasinda her yönden daglar kadar fark vardir, adam haklidir.

    zöge: bunun nesini eksiliyorsun be allahin denyosu?!?! insan gibi aciklama yapiyoruz adam seri eksiye abaniyor hay amk.

  • sonuna kadar katıldığım gerçekliktir.

    çocukluk arkadaşımın istanbul'un işlek semtlerinden birinde elektronik tamir dükkanı var. küçük yaşlardan beri sürekli giderim. gide gele az çok bir şeyler gözlemledim ve öğrendim.

    birkaç örnek verirsem;
    1- geçtiğimiz günlerde dükkana güzel bir led televizyon geldi. hoparlörleri bozukmuş. bizim arkadaş hoparlörleri yaptı. sonra led ışıkları sökmeye başladı. neden yaptığını sorduğumda "orjinalleri alıyorum yerine çakma takacağım bunları da 2 katına satarım" dedi. o anda soğudum kendisinden.

    2- yine dükkana bir araba geldi. teybin ses açma tuşu bozukmuş. bu arkadaş aldı teybi dükkanın içine, çocuğa da 2 saat sonra gel dedi. neyse düğmeyi söktü kontak sprey sıktı taktı yerine oldu. 2 dk sürdü sürmedi. neden 2 saat sonra gel dediğini sorduğumda "hemen yaparsam fazla para alamam uğraştı gözüküp parça harcadım deyip fazla para alacağım" dedi.

    o günden sonra hiçbir tamirciye güven olmayacağını anladım. gerçekten tanıdığınız kişilere gidin tamir için.

  • dönerciler döneri böyle yaprak kadar ince kesip ekmeğin arasına koyuyor ya hani, göze de az geliyor. birgün bütün döner halkasını kocaman, böyle hayvan gibi ısırmak istiyorum sözlük.

  • okulun ilk günü. gökçenur (g) anaokuluna başladı. abisiyle (m) aynı okulda. abisi 5'e gidiyor.

    dayı: gönçenur ne yaptınız bugün okulda?
    g: hiç bi şey yapmadık... müdür benimle konuştu.

    şaşkınlık. acaba bi sorun mu var, kavga falan mı ettiler düşüncesiyle soruyoruz:

    d: ne dedi müdür sana?
    g: bilmem, bi şeyler dedi, hatırlamıyorum...

    daha çok meraklandık

    d: bi şey mi oldu?
    g: ...ıııı...

    herkes abisine döndü. mehmet, ne oldu? kardeşinle ilgilenmiyor musun?

    m: yaa, müdür herkesi topladı, açılış konuşması yaptı. bu salak öndeydi, müdür kendisiyle konuştu zannediyor...