ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
haydi gel lenin'le ol
-
dün bi yerlerde rastladığım mükemmel ötesi şarkı.
haydi gel lenin'le ol
orurup kolhozlardan
bakalım kollektif çiftliğimize
oradaki partililer
fişlenip birer birer
gün gelir suçlanır troçkizmle.
29 mart 2017 ekşi sözlük profil değişiklikleri
-
mis gibi tek sayfada duran bilgileri 10 sayfaya dağıtmışlar amk. tabi dürümcüde hakli ne kadar click o kadar dürüm.
yanlış anlaşılmış şarkı sözleri
-
mustafa sandalın aya benzer yuregim adlı sarkısının nakaratının "e doal olarak da ibneyim" seklinde devam ettigini iddia ederim hala
yalan dünya
-
"sahnede eğer bir silah varsa mutlaka patlar." bunu hepimiz biliyoruz.
gülse birsel de bunu o kadar göstere göstere, gözümüze soka soka yapıyor ki, bir sonraki sahnede ne olacağını anlamak hiç de zor olmuyor.. hatta ne olacağını çözdüğümüz için devamını izlemesi ziyadesiyle sıkıcı geliyor.
misal;
orçun, eylem'e içirmeyi düşündüğü kızları coşturduğu söylenen içkiyi cebinden çıkarıyor, eylem'e sesleniyor. birden annesi gelince, o elinde dursa bile görünmeyecek küçücük şişeyi panikle baharatların arasına atıveriyor. (ki cebine geri koyması daha kolay bir hamle olabilirken)
hee bu demek oluyor ki, onu oradan alamayacak ve annesi onu yemeklere koyacak.
peki yanıldık mı? hayır? aynen düşündüğümüz gibi de oldu.
bu kadar mı? tabi ki değil..
emir hasta yatıyor. rıza'nın deniz'e hediye ettiği orkideden oldukça rahatsız. çiçeğin ortamki oksijeni aldığını ve bu yüzden rahat nefes alamadığını söylüyor. çaktırmadan, deniz görmeden çiçeği terasa koymak için hızlıca çiçeği kapıp terasa çıkıyor. çiçeği masanın üzerine koyuyor. sonra da ne alakaysa çiçeği sulamaya kalkıyor. (çiçeği koy içeri gir, çiçek sulamak da neyin nesi) derken deniz'in sesi duyuluyor. panik yapan emir elindeki suyu nereye koyacağını bilemezken su yere dökülüyor ve koşarak içeri giriyor.
hee, yere su döküldüğüne göre biri bu suya basıp düşecek.
bi'şeyler bi'şeyler oluyor, diş ağrısı çeken bora terasa çıkıyor. "heh! suya basıp, kayıp düşecek kişi de geldi" diyoruz hepimiz.
neden bora? çünkü tüm uğraşlara rağmen dişi çekilemedi, ayağı kayıp düşsün ki, diş kendiliğinden çıksın.
eee yanıldık mı, hayır!
çünkü gülse birsel, bir sonraki sahnede ne olacağını şıp diye çözmemizi sağlayacak basit oyunlar kurguluyor. ve bu da bildiğimiz, sevdiğimiz gülse birsel'e hiç yakışmıyor. kendisinden daha yaratıcı kurgular bekleyen bizleri hayal kırıklığına uğratıyor.
şahsen ben uğruyorum.
sözlük erkeklerinin yakışıklılık dereceleri
-
derece benden daha yakışıklı.
yeni başbakanlık logosu
kişinin okuduğu bölüm öğrenilince sorulan sorular
-
-amerika'nın kültürü mü var?
14 eylül 2018 3. havalimanı olayları
-
ayaklanmayı boşver de o nasıl bir sis çökmesidir.nasıl inecek uçaklar oraya merak ediyorum? yer konusunda baştan beri yapılan eleştiriler sanırım doğru çıkacak.
90'ların en çağının ötesinde türk şarkıları
eskişehir'deki dev kardan ejderha
-
kardan falan değildir. gerçek ejderha getirip üzerini pudra şekeriyle kaplamışlar.
inanan aile doğum kontrolü yapamaz
-
doğrusu müslüman aile doğum kontrolü yapamaz ama müslüman vb kelimeler sol framede engellendiği için başlık böyle açıldı.
türgev açılışında konuşan rte tarafından söylenen fantastik cümle.
bakın çok enteresan, müslüman haram da yemez. cana da kast etmez. mesela hırsızlık da yapmaz. ama yapanlar var ne yazık ki.
http://www.cumhuriyet.com.tr/…kontrolu_yapamaz.html
jelko obradoviç
-
osmanlı dönemi'nde olsa sırbistan'dan devşir sadrazam yap. o kadar büyük adam.
edit: geçmişteki versiyonu için:
(bkz: sokollu mehmet paşa)
jenerik marka
-
"sana", belki de en çok bilinenlerdendir.
hatta öyle ki 60 larda ünlü bi diyaloğa sahne olmuştur..
zamanın pek sevilmeyen bld. ba$kanı istanbulda fırınları gezmekte, ekmeklerden de tadarak kalite kontrol yapmaktadır. bi fırıncıya
-bu ekmek çok güzel ne koydunuz buna????
sorusuna fırıncı sırıtarak şöyle cevap verir:
-sana koyduk efendim.
bld. ba$kanı altta kalmaz tabi:
-ha o zaman bütün fırınlara söyleyelim de onlar da sana koysunlar*