hesabın var mı? giriş yap

  • filmden çıktığınızda bir süre pantolonunuzun yaptığı hışırtıya, tuvalet kağıdının yırtılma sesine, florasan lambanın vızıltısına, arabanın havalandırma sesine kulak kabartırken bulacaksınız kendinizi.

    belirtilmiş ama tekrar yazalım, korku filmi değil; sağlam bir gerilim.

  • teyze zaten senin zihniyetin buysa oğlunun farklı türde bir yaratık olması şaşırtıcı olurdu. oğlun yolda giden bir adama saldırıyor, oğlun yolda ailesiyle yolculuk eden bir adama saldırıyor, oğlun yolda ailesiyle yolculuk eden engelli bir adama saldırıyor, oğlun yolda ailesiyle yolculuk eden bu vatan için canını ortaya koymuş bacağından vazgeçmiş bir gaziye saldırıyor ve senin sorunun bu süreçlerden en sonuncusuyla, diğerlerinde herhangi bir problem görmüyorsun. hatta oğlunun gaziye saldırmasını bile diğerlerinin senin hakkında "terörist" diye düşüneceği endişesiyle yanlış buluyorsun, kimsenin görmeyeceği bir yerde dövseydi senin hakkında bir şey denmeseydi sorun yok yani. yazık cidden yazık tüm bu hastalıklı fikirlerini de kendine saklamak yerine bir de insanlara çağrıda bulunuyorsun oğluma terörist demeyin diye. ne desek az valla...

  • hahahahahasektir! yukarıdaki aktroll döktürmüş de döktürmüş, evet akp öncesi ilk çağlarda yontma taş yaparak geçiniyorduk. elektrikler de yoktu karanlıkta tv izliyorduk amk. muhtemelen bir işe yaramayacak ama sen de beni dinle "@themanfromjupiter" adlı trol veya akp aşkından kör olmuş suser

    1- siyasetten ve ekonomiden anlamıyorsan neden akp'ye oy istiyorsun, bu iki alandan anlamadığını belirttiğine göre mevcut problemleri de görmekte haiz değilsin. dolayısıyla baştan yaptığın tespitler ve argümanlarının tamamı çöp.

    2- ülkenin gelişmesini emperyalist ülkeler değil yaptığı hatalı yatırımlar ve beslediği rant çevresiyle reisin ve partisi engelliyor.

    3- 2002 ekonomik krizinden reisin değil kemal derviş sayesinde kurtulduk. 2008'e kadar izlenen politika bir önceki hükümetin ülkeye getirdiği ekonomist ve imf yardımları ve takip eden sıkı bir ekonomi politikasıyla gerçekleşti. eğer 2002 krizinden sonraki süreç akp'nin başarısıysa şuan içinde olduğumuz süreç de akpnin başarısızlığı ve beceriksizliğidir. yok öyle hemen dış mihraklara, emperyalist devletlere sıgınmak, boş mazeretler üretmek. nerde bir başarı görseniz akbaba gibi hemen üzerine konuyorsunuz. bunu yaparken bir de başarısızlıklarda sorumluluk alsanız dişimi kırarım.

    4- yapılan onca soygunu, hırsızlığı, yolsuzluğu, 2'li üçlü dört maaşlı yandaşları, kokainmanlarınızı, ihale manyağı yaptığınızı 5'li çeteyi, sömürdüğünüz ülkeyi, yanmasına göz yumduğunuz ormanı, kurdu, kuşu, ülkedeki yönetilemezliği, ekonomik krizi, marmaray, yol ve köprü yaptı diye sineye mi çekelim. yaptıysa benim paramla yaptı, üstelik halen geçmediğim köprünün parasını ödüyorum. neden? yandaşlarınız akp döneminde ve sonrasında da kazansın diye mi

    5- kiralarla imamoğlu'nun bir alakası yok, hayat pahalılığı, doların yükselişi gibi konular için seni beştepeye alalım.

    6- şimdiye kadar ki iyi hizmetler için teşekkürler ama iyi hizmetler yapılanların, yaratılan sorunların yanında güdük kalıyor. yol, köprü ve beton bu ülkenin problemlerini çözmekte yetersiz. ve ülkenin problemlerinin kaynağı olan bir parti ve lider bu sorunlara çözüm bulamaz. ek olarak artık akp bitmiş bir partidir, ne davası ne de anlatacağı hikayesi ve geleceğe dair söyleyeceği bir şey kalmıştır. bunu zamanı geldiğinde sen de anlayacaksın sayın troll veya aşırı derecede akp aşığı kişi...

    edit: sözlüğe gün içinde girmedim entry patlamış, bazı eklemeler yapmama dair mesajlar aldım.

    7- istanbul'daki kiraların pahalanması özellikle mülteci sorunu, istanbuldaki 3.5 milyon mültecinin eve ihtiyacı olması ve arap zenginlerinin istanbul'dan ev almasıyla da ilgili (@bir kiz on the clouds)

    8- dördüncü maddeye ek olarak (bkz: 128 milyar dolar nerede?) (@cranberry)

  • ele geçirilen her türlü atkı, bere, yelek, ceket, mont vb.. giysinin alınıp birleştirilmesi, bunların büyükçe bir montta toplanması, montun kollarına içi dolu eldiven, başına ise kafa şeklinde doldurulmuş bir bere takılması...

    ardından bunu arka köşeye, uyurmuş gibi monte etmek, sınıfa girildiğinde gerçekten de montunu giymiş bir öğrencinin alnını yarım çember oluşturmuş kollarının üzerine koyup uyurmuş izlenimi vermesi, sınıfa matematik öğretmeninin girmesi, herkesin ayağa kalkıp mont adam'ın haliyle olduğu yerde yatması, öğretmenin sinirlenip "kalksana evladım" diye birkaç kez tekrar etmesi, bizim anıra anıra gülmemiz, sonunda öğretmenin kaşları çatık vaziyette o köşeye ilerlemesi, durumu anlaması ve hala anıra anıra gülen sınıfta bir arkadaşa patlayıp "ne gülüyorsun gerizekalı" demesi...

    sonradan bunu geliştirmiştik; öğretmen masasına oturtmuş, içi doldurulmuş pantolon, bot giydirmiş, tebeşirle yüz çizmiş, tek eline kutu kola vermiştik. felsefe hocası buna daşşaktan kızarken resim filan çekmiştik... benden fazla insana benziyordu.

  • her ofiste demirbaş olarak bulunan elemandır. 'bizim ofiste yok' diyorsanız size kötü bir haberim var.