ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
british airways'in az ödeyen geç biner uygulaması
-
zamanında kapıda olduğumda beni uçağa almak zorunda mı?
evet.
geç binince biri yerimi mi kapıyor?
hayır.
ben dışarıdayken içeride çılgın bi parti mi var?
hayır.
erken binince uçakta beklemek eğlenceli mi?
hayır.
benim gibi bir insan için bildiğin ödül gibi uygulama olmuş.
adliye diyalogları
-
şahıs fuhuşa aracılık etmekten gözaltına alınmıştır. savcı ifadesini almaktadır. bir ara:
-oğlum ayıp değil mi, hiç utanmıyor musun böyle şeyler yapmaya.
-valla savcı bey, ben önceden namusumla para kazanıyordum ama hayat şartları bizi bu hale getirdi.
-önceden ne yapıyordun ki?
-yankesicilik!
5 eylül 2015 italya türkiye basketbol maçı
-
hanımın gallinari'ye;
"aaa ne güzel yüzlü çocukmuş, türk mü bu?"
demesinden sonra evde küçük çaplı bir kriz yaşandığını söyleyebilirim.
tribimi yaptım hemen, şeftali soymuş getirmiş, yemiyorum.
öyle bir maç.
kişinin yaşlanmadığını anladığı an
-
süper bir an'dır. geçen gün taksiyle bi yere gidiyorum, taksi ışıklarda durdu. selpak satan bi kız yanaştı yanıma:
-işşallah üniversiteden mezun olursun, dedi. (bilgi üniversitesi'nin önündeyiz.)
-ee ben zaten mezunum ki, mezun olalı 10 yıl oluyo, dedim. (çocuğa da açıklama yapıyorum, nasıl sevindiysem)
başka bi gün benim çağırdığım taksiye bir teyze de el etti. "gel teyze, seni de bırakalım yol üstünde bir yere gidiyosan?" dedim. teyze, fiti fiti koştu geldi, bindi. ineceği yere geldik, inerken bana dönüp para uzattı.
-gerek yok teyze, zaten yol üstündeydi, lütfen, rica ederim, dedim.
-aaa olur mu, sen talebesin, dedi.
bana "talebe" didi. canım deyzem <3
(bkz: bana su verdi)
fast food şirketlerinin vatandaşı dolandırması
-
önemli edit: bazı yazarlar başlıktaki dolandırıcı nitelemesinden ötürü dava edilmem gerektiğini söylemiş. kolaya su katmak, kimyasallarla et tadı bile olmayan içerikler üretmek, 30-40 dakikada kuryeyle teslimat vaat edip 2 saatte getirmek, eksik ürün gönderip bu konuda vatandaşlara yardımcı olmamak, gramajı değiştirip gerekli bilgilendirmeyi yapmamak, yanıltıcı görsellerle alakasız ürünler satmak dolandırıcılıktır. dava korkusuyla insanları susturmaya çalıştığınız yetti, artık canımıza tak etti! susmayacağız, en önemli konu da olsa en saçma konu da olsa eleştirmekten çekinmeyeceğiz. avukat ordusuna güvenen şirketlerin insanlara zulmüne ses çıkartamazsak her hukuksuzluğu kabullenen bir sürüye dönüşürüz.
kalitesiz ve küçük ürünler:
yurtdışında fast food tüketen her insanın da belirttiği üzere ülkemizdeki fast food ürünleri tatsız, kalitesiz, kuru ve daha küçük porsiyona sahip. sağlık sorunu ve yeme bozukluğu olmayan vatandaşlarımızın dahi dert yakındığı konu satın aldıkları tek menü ile doymuyorlar.
popeyes pop burgere ait bir görsel görsel
burger king whoppera ait bir görsel görsel
fiyat:
karşılaştırma yapmak adına büyük şirketlerin en bilinen ve tercih edilen menülerini tercih edersek;
-bigmac türkiyede 160tl (5.24$)
-amerikada eyaletler arasında farklar mevcut 4.50$ - 7$
-whopper türkiyede 175tl (5.72$)
-amerikada 4.20$ - 6.50$
-kfc tavuk burger türkiyede 120tl (3.93$)
-amerikada 1.75$
görüldüğü gibi fiyatlar dolar bazında bile türkiye ile aynı ya da daha pahalı. ama ekonomi kötü, ama kur yüksek gibi söylemler boşa çıkıyor.
maaliyet farkı:
karşılaştırma yapılabilecek sektörün önde gelen şirketlerinde giriş seviyesinde çalışan ücretleri amerikada eyaletler arasında farklar olsa da 2000$ ile 2500$ arasında değişiyor.
türkiyede ise asgari ücretin biraz üstünde maaş ödendiği tahmin edilirse çalışan maliyeti vergi ve sigorta ile beraber 25.000 türk lirası civarında. bu da yaklaşık 820$ ediyor. arada neredeyse 3 kat fark mevcut.
et fiyatları ülkemizde daha pahalı olsa da diğer içeriklerin hepsi karşılaştırma yapılan bölgelerden daha ucuz.
kira fiyatları karşılaştırması yapmak pek mümkün değil çünkü bölgeye ve şube büyüklüğüne göre çok değişken. öte yandan kur farkından ötürü burada büyük bir farklılık olduğunu sanmıyorum.
hizmet:
herhangi bir yemek satış sitesine girip yorumlara baktığımızda insanların sadece şikayet ettiğini görüyoruz. eksik ürünler, soğuk ve kötü hazırlanmış yiyecekler. kimi yanık kimi pişmemiş etler. 3 saati bulan teslimat süreleri... liste uzar gider. peki şirketler çözüm sağlama konusunda ne yapıyor? hiçbir şey yapmıyorlar. tüketim yapanlar mağdur olduklarıyla kalıyorlar. şubelerde yaşanan olaylar hakkında da pek çok şikayet mevcut. eksiksiz bütün şirketlerin şikayetvar üzerinde yüzlerce çözülmemiş şikayeti bulunuyor. oldukça kötü bir hizmet anlayışı mevcut ve bu artık şirketler adına normal, göz ardı edilebilir duruma gelmiş.
mcdonaldsdan yapılan bir siparişin teslim edildiği durum görsel
sonuç: tüm giderleri tl olan, kur avantajına sahip olmasına rağmen fiyatları amerikadaki eşdeğerlerinden daha yüksek olan bu şirketler daha kalitesiz, daha küçük içerikleri daha kötü bir hizmet ile müşterilerine sunuyor. bunları yaparken de çalışanlarını yoğun iş koşulları sebebiyle mağdur ediyor. müşterilerin geri dönüşlerine asla cevap verilmiyor ve hatalı eylemleri sonucu herhangi bir yaptırıma uğramıyor.
dipnot: fast food ürünleri sağlığa zararlıdır ve az tüketilmesi gerekir. başlığın amacı kötü ve fahiş fiyatlı hizmet veren ünlü fast food şirketlerini eleştirmektir.
kullanılan kaynaklar:
amerikadaki menü fiyatları
fikir oluşturması adına malzeme fiyatları
tahmini çalışan ücretleri
edit: amerikada ikamet eden bazı yazarların uyarısı üzerine kaynakta menü fiyatları yerine tekli burger fiyatları yazıldığı bilgisi geldi. bu bilgi üzerine gerekli düzenlemeler yapıldı.
hep çaylak yazarlar tarafından favorilenmek
-
çaylakların yazarlardan çok okumasından kaynaklanır. onların dışında hemen herkes birilerine laf yetiştirme derdinde.
(bkz: uzanıp kendi yanaklarımdan öpüyorum)
deniz baykal'a oy versek dinsizi seçtiniz derlerdi
-
daha önce bilim adamı zannettiğim ancak son hal ve hareketleriyle ele sürülecek aklı olmadığını düşündüğüm kişinin zırvası.
derlerdi ile yapacağın siyasete sokayım.
debe editi : dilerim erken seçimde mhp barajın altında kalır!
keloğlan'ın masonik bir hikaye olması
-
ironi filan herhalde.
bilmeyen için:
keloğlan şamanik türk/altay inancından gelme bir mitolojik hikaye. yani keloğlan doğduğunda müslümanlık daha dedesinin portakalında vitaminken, masonluk ise bizim şimdisi ile galaksinin öbür ucundaki bir sistemde kolonileşeceğimiz tarih arasındaki farkın dengi bir uzak geleceğe tekabül ediyordu.
kızlardaki seni annemlere anlattım klişesi
-
- seni anneme anlattım
- buyrun ?
- seni de anlattım
- ha ?
- seni de seni de onu da anlattım
- hayırdır hanım kızım
- hepinizi anlattım anneme hepinizi nıhhaha
- deli galiba ?
- seni de anlatıcam kaçma gel buraya
ünlü bestecilerin el çizimi sol anahtarları
-
ruh senfonilerini notalara döken klasik müzik dahilerine ait, kendi el çizimleri olan sol anahtarları. ilginç.
kimisi oldukça zarif, bazıları da üstün körü ve sanki lütfen çiziktirilmiş olan sol anahtarlarının devamında ise melodilerin büyülü dünyası var.
(yalnızca sarabande gibi bir şahikayı hediye etmiş handel, canon in d major'ü besteleyen pachelbel ve aşık olduğum bir diğer hüzün abidesi eşsiz adagio in g minor'ün sahibi albinoni'ninkilere rastlayamamak hayal kırıklığı yarattı az buçuk.)
her bestecinin kendine has sol anahtarlarıyla kapıyı açtığı ve sizlerin de tılsımlı tınılarından kendinize bir koza örebileceğiniz dünyaya hoş geldiniz:)
frédéric chopin
nocturne op.9 no.1
franz liszt
hungarian rhapsody no:2
maurice ravel
bolero
gustav mahler
symphony no.5
pyotr ilyiç tchaikovsky
swan lake
johannes brahms
hungarian dance no.5
giuseppe verdi
la traviata
robert schumann
the best of schumann
felix mendelssohn
a midsummer night's dream
franz schubert
ave maria
ludwig van beethoven ve bir müsvette çizimi
moonlight sonata
wolfgang amadeus mozart ve ona ait bir eskiz defteri
lacrimosa
joseph haydn
symphony no. 45 in f-sharp minor "farewell"
johann sebastian bach ve eserlerine attığı imzası
air
üç yıl sonra gelen edit: eserlerin ilavesi.
kaynak