hesabın var mı? giriş yap

  • 1. asker icin sim cikartilir. avea voda turkcell yarisir
    2. hatlar aramaya kapali olur.
    3. askerin verecegi dilekce ile;
    anam 05329871234
    babam 0542
    dedem 0212
    vsvs numaralar verilir.
    4. ıl ve ilce komutanliklari merkeze bildirir
    5. merkez askeri birim de operatorlere bildirir.
    6. operator sadece o numaralara arama ve aranma izni verir.
    7. asker ana baba ve aldatmis sevgilisiyle rahat rahat konusur.
    8. askerdeyken aldatan sevgililer bi guzel fislenir.
    9. umarim adalet karsisinda bi guzel ceza alir.
    10. konu ciddi giderken birden sapitti.
    11. ....

  • fenerliyim. entrylerime girip bakilabilir. fakat daha da galatasarayi agzina alan fenerlinin amina koyayim ben. baskalariyla sidik yaristiracaginiza bi uyanin akillanin da su takim duzelsin artik

  • ıki sebepledir. birincisi yer. camasir makinesi zaten cok yer kaplarken bir de kurutma 90m2 evlere sigmaz.

    ıkincisi, kurutma makinesi kumasi cok yipratir. kullanmayanların bilmediği bir gerçek var. sürekli kurutmayla kurutulan kıyafetler pamuklanmaya baslar. ya da kolayca deforme olur. mesela havlular bir süre sonra yırtılır. hele jeanler... incecik olur.

    bu arada öyle şak diye kurutmuyor. nereden baksan, 1,5 saat dönüyor yine o makine. kendi tecrübeme göre çamaşır odasına 1 ufo koymak aynı sürede aynı performansı sağlıyor. üstelik çamaşırlar da yıpranmıyor. üstelik odayı da ısıtıyor.

  • yılllardır benimde kafama takılan ikilem.bir hafta kettle'da bir hafta ocakta kaynatarak ortalama maliyetten içimi ferahlatıyorum.

  • =======> 04.09.2018 tarihli güncelleme: "bu yazıyı yazdığımda döviz bu kadar artmamış, kitaplara zam gelmemişti. dövizin artışı yurtdışından kitap alışverişini güçleştirdi. kâğıt alımı ve telif ödemeleri dövizle yapıldığı için yayınevleri de zam yapmak zorunda kaldılar. 400 lira civarı olan e-kitap okuyucu amazon kindle'ın fiyatı 1000 tl'yi aştı. dolayısıyla bu yazıdaki bazı öneriler cazip olmaktan çıktı. şu durumda üç makul seçenek var:

    1-nadirkitap
    2-idefix, kidega, kitapyurdu gibi sitelerdeki bkmexpress, teb ve enpara kampanyaları.
    3-ukitap (takas için)

    bir örnek:

    dün kitapyurdu'ndan sipariş verdiğim kitapların (2 yky + 1 kabalcı) etiket fiyatı 101 tl, sitenin indirimiyle 57 tl ve üzerine teb kampanyasından gelen 25 tl'lik indirimle sipariş toplamı 32 tl. yani 69 tl cebimde kaldı.

    özellikle yakup kadri, refik halid, orhan kemal, yaşar kemal, orhan pamuk, murathan mungan gibi kitapları yüz binlerce basılmış, sahaflarda bolca bulunan kitaplar için en iyi seçenek nadirkitap.

    ukitap ise üyelik gerektiren, kitaplarınızı takas edebileceğiniz veya satabileceğiniz güvenilir bir site. ptt kargo ile kitaplarınızı siteden konuşup anlaştığınız üyeye yolluyorsunuz. cebinizden sadece kargo parası (ptt kitap kampanyasıyla cüzi bir miktar) ödüyorsunuz, hepsi bu."

    kendi alışveriş tecrübelerime dayanarak bazı önerilerde bulunacağım.

    1-) kitapları en ucuza satın alabileceğiniz yerler aslında bit pazarı, eskiciler, ve geri dönüşüm işçilerinin topladığı kâğıtları yığdıkları kâğıt toplama merkezleridir. eskicilere denk gelmek zor olabilir fakat bit pazarlarına gidip çok ucuza kitaplar satın almak mümkündür. çok değerli eserler bit pazarlarından üç-beş liraya bile satın alınabilir. mesela, geçen yıl bir arkadaşım orhan kemal imzalı bir romanı dolapdere bit pazarı’ndan 5 liraya almıştı. tabii kitabı ucuza mâl etmek için bit pazarına erken bir saatte gitmeniz ve kitaplardan anlamayan bir satıcıya (ki bit pazarlarında mümkün) denk gelmeniz gerekir. geri dönüşüm işçilerinin topladıkları kâğıtları getirip yığdıkları depolarda kitapları öncesinde ayırabiliyorlar. bunlar çöpe atılmış kitaplar, buralarda öyle değerli kitaplara, yüz yıllar öncesinden kalma yazma eserlere denk gelebilirsiniz ki...unutmayalım ki paha biçilemez kaşıkçı elması da çöpte bulunmuştu.

    2-) bir diğer yol ise kitap mezatlarına katılmaktır. istanbul’da yaşayanlar bu konuda çok şanslı çünkü özellikle haftasonları kadıköy ve beyoğlu ilçelerinde mezatlar düzenlenir. fatih’te de yapılıyor bu mezatlar fakat ben hiç gitmedim. mezatlarda kitapları sahaf fiyatlarının altına satın alabilirsiniz tabii ama her zaman olağanüstü fırsatlar denk gelmeyebilir zira sizin gibi mezatlara katılan pek çok alıcı var. gezegen sahaf’ı tavsiye ederim. kadıköy bölgesinde artemis ve barış sahaf’ta da mezatlar düzenlenir. daha detaylı bilgi için bir google araştırması yapmanız gerekiyor. internetin getirdiği bir diğer olanaksa online kitap mezatları ve kitap satışı yapılan facebook grupları.

    3-) sabah erken kalkıp bit pazarlarını gezmek, belli saatlerde düzenlenen mezatlara katılmak elbette her zaman mümkün olmayabilir. bu durumda en iyi tercih kadıköy çarşısı civarındaki sahaflara ve beyoğlu aslıhan pasajı’na uğramak olabilir. biraz da pazarlıkla piyasa fiyatının epey altına kitap satın alabilirsiniz. yeri gelmişken beyoğlu, üsküdar ve haydarpaşa garı'nda sonbahar aylarında sahaflar festivali yapıldığını ve bu fuar sayesinde istanbul’un farklı semtlerinden gelen sahaflara ulaşma imkânı olduğunu da hatırlatayım.

    4-) bir başka önemli seçenek ise doğrudan yayınevlerinden satın almaktır. yayınevlerinde umumiyetle en az %25 indirim yapılır. ayrıntı, iletişim, say, sel gibi pek çok yayınevi cağaloğlu’nda bulunmaktadır. ayrıca yayınevlerine giderek hem güncel kitap broşürlerini edinebilirsiniz hem de poster, ayraç vs. edinebilirsiniz.

    5-) ayrıca nadirkitap.com gibi her türlü kitaba kolayca erişebileceğiniz muhteşem bir kaynak var, ülkenin her yerine kitap gönderiyorlar. eğer fazla sayıda kitap alacaksanız mesaj yoluyla indirim yapılmasını da rica edebilirsiniz, yalnız kitapları satın almadan sitede farklı satıcılardaki fiyatları ve kitabın yıpranma durumunu (altı tükenmez kalemle çizilmiş kitaplarla karşılaşmak istemiyorsanız) özellikle incelemenizde fayda var. eğer ingilizce, almanca gibi farklı dillerde kitaplar satın almak istiyorsanız amazon.com ve amazon.de hem ikinci el hem de yeni kitaplar için muazzam bir kaynak. abebooks.com çok ucuza kitap satın alabileceğiniz yabancı bir kaynak.

    6-) farklı bir seçenek de e-book reader almaktır amazon kindle veya kobo aura gibi. 3000-4000 türkçe ve sayısız yabancı dildeki kitabı ücretsiz ama illegal bir yolla bu cihaza kolayca indirmek mümkün. tabii öncesinde 400-500 tl civarı bir para harcayarak bu cihazı edinmelisiniz.

    7-) internet sitelerinden satış yapan bazı yayınevlerinin internet siteleri:

    kitap yayınevi + helikopter yayınları %35 civarı:

    https://www.kitapyayinevi.com/…me.aspx?action=intro

    metis yayınları (normalde %20 indirimli) %40-%50'den başlayan indirimlerle takım kitaplar, yüksek indirimli sarı etiketli kitaplar, özel indirimli seriler:

    http://www.metiskitap.com/catalog/campaign-list

    https://www.mitosboyut.com.tr/default.aspx

    https://www.ayrintiyayinlari.com.tr/

    https://www.kabalci.com.tr/kabalci-yayinevi

    https://www.iletisim.com.tr/

    8-) kitaplarınızı takas yapabileceğiniz şöyle güzel bir site varmış, yeni fark ettim: http://www.ukitap.com/

  • bir perakendecinin ucuza mal satmasının o ürünün sahte olmasını meşrulaştırması gibi bir algı var bu millette. yukarıdaki her dört entry'den üçü "bim'den bal mı alınır ehehe" şeklide. cevap vereyim, alınır. eğer ki bir firma sattığı şeyin bal olduğunu iddia ediyorsa size bal satmak zorundadır. fiyatının ne olduğu bu noktada önem arz etmez. taahhüt ne ise onu karşılamak zorunda. bu, onların hukuki, insani ve etik zorunluluğu.

    anlıyorum ülkedeki denetimsizlik, başıboşluk sizi hukuka guvenmek yerine kendi önleminizi almak zorunda bırakıyor. ancak bim, a101 vb ucuzluk marketlerinden alışveriş yapan insanları neredeyse başlarına gelenden oturu suçlayan söylemlere girmeniz bu yapilan sahtekarlıkları normalleştirmekten başka bir işe yaramıyor. ülkenin yüzde bilmem kaçı yoksulluk yüzünden bu marketlerden başka bir yerden alışveriş yapamıyor. 2 paket kuru gıda, birkaç poşet pörsümüş sebze için 500 lira ödeyecek gücü olan kaç kişi var koca ülkede? buralardan alışveriş yapan yapmayan herkesin bu sahtekarliklara en yuksek perdeden tepki gostermesi gerek, aksi halde parasiyla bile yiyecek gerçek gıda bulamayacaksınız.

    mesajlar sonrası edit: malın ucuz ya da pahalı olması kalite ya da güvenirlilik konusunda bir ölçüt değil. pahalı ürünlerde de dünyanın sahtekarlığı dönüyor. asıl sorun hesap verebilirligin olmaması, denetimsizlik, hiçbir suçun bedelinin olmaması. bu sahtekarlığı yapan firmalar teşhir ediliyor, sonra ne oluyor? koca bir hiç. o kadar çok sahtekarlık var ki teşhir listelerini uzunluktan okuyamıyoruz bile. bu firmalar kapatılmıyor, fabrikalar muhurlenmiyor, bunları satan perakendeciler caydırıcı yaptırımlara maruz kalmıyor. teşhir edildikten sonra aynen devam ediyorlar. yani mesele bim ya da "ucuza x mi olur" meselesi değil. mesele bir toplum sağlığı meselesi. paranız olsa da olmasa da bunlara karşı yüksek perdeden bir tepki getirmek bir vatandaşlık görevidir.

    edit 2: debeye ilk sıradan girmişiz, bu saat olmuş hala özelden anama söven olmamış. sözlüğün kalitesinde bir iyileşme var sanki.*

  • bir anda polislerin içinde öyle başı öne eğik, siyah hırka, üç numara saçlar ve sakalla ortaya çıkınca hakkında "sempatik" ünvanını duyuverdiğim insan.

    kız kardeşim, "niye bu kadar kızıyorsunuz çocukcağıza?" dedi.

    not: kardeşim mal.

  • alım gücü paritesine göre, döviz kuru üzerinden gerekli ayarlamalar yapıldığında bir malın her yerdeki fiyatı aynı olmalıdır. ters şekilde düşünüldüğünde; iki para birimi arasındaki döviz kuru iki ülke arasındaki fiyatlarla doğru orantılı olmalıdır.
    bu düşüncenin nasıl işlediğini görmek için uluslararası bir dergi olan the economist düzenli olarak bir malın birçok ülkedeki fiyatlarıyla ilgili bilgi toplar. bu ürün de mc donalds big mac menüdür. buna göre big mac fiyatı bir ülkede ne kadar yüksek ise kur da o kadar yüksektir. mesela japonya'da big mac 295 yen , amerika'da 2.50 dolar ise bu iki ülke arasındaki para birimleri oranının da 295/2.50 = 118 olması beklenir.