ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
1. cumhurbaşkanı recep tayyip erdoğan
-
birinci cumhurbaşkanımız mustafa kemal atatürk’tür.
2000 uefa kupası günümüzdeki konferans kupasıdır
-
şampiyonlar ligi --> şampiyonlar ligi
uefa kupası --> uefa avrupa ligi
intertoto kupası --> uefa konferans ligi
konu kilit.
intertoto ile konferansı nasıl eşit görürsün diyenler için edit:
o dönem 3 adet avrupa kupası vardı, şimdi de öyle. başlığı açanın mantığına göre sıralama bu şekilde. ayrıca gs o sene şampiyonlar liginden uefa'ya katıldı. tıpkı şimdi de cl'den elenenlerin avrupa ligine katıldığı gibi. super kupa finalini de cl ile uefa avrupa ligi şampiyonları oynuyor.
tarihin en mutsuz nesli
-
"bizler tarihin ortanca çocuklarıyız..bir amacımız yada yerimiz yok..ne büyük savaş yaşadık nede büyük buhranı..bizim en büyük buhranımız...hayatlarımız... televizyonla büyürken milyoner film yıldızı yada rock star olacağımızı sandık...amaolmayacağız...bunu yavaş yavaş öğreniyoruz...ve çokça kızgınız..."
(bkz: fight club)
güzel çarpmışsın kardeş.
suspension of disbelief
-
özellikle film izlerken biz farkına varmasak da çok işimize yarayan bir kavramdır. belli bir noktada inançsızlığımızı askıya almaya razı olmazsak, yani hikayenin dayandığı bazı gerçek dışı / fantastik önermeleri doğru kabul etme konusunda hikayecinin bize sunduğu kontrata imzayı basmazsak, tüm film bize deli saçması, abuk sabuk gelecektir. o zaman film boyunca iki dakkada bir 'ama zaman yolculuğu diye bişey yoktur ki', 'ama adam ordan düşse ölürdü', vs diye soylenip dururuz, filmi senaristin/yonetmenin arzu ettigi niyetlerle degil, komedi niyetine izleriz*. seyredenleri inancsizliklarini askiya almaya bir filmin ilk dakikalari icinde ikna etmek zorundadir filmciler. bu yuzden film jenerikleri onemlidir, sizi hemen bir havaya sokarlar. filme gec girdiginizde o havaya girememeniz ve filmi cok begenenlere karsilik sizin 'ne lavuk filmdi be, oyle sey mi olur bidi bidi' diye konusmaniz cok muhtemeldir. profesyonel seyirci*** inancsizligi askiya alma konusunda cok antrenmanlidir, zaman zaman kahvaltıdan once bes adet inanilmaz seye birden inandıkları görülür (bkz: lewis carroll). prodüksiyon/hikaye cok basarili olmasa bile inancsizligi askiya almakta tereddüt etmeyiz. cocukken oyle miydi ya? henuz film izlemede profesyonellesmemisken, izledigimiz filmlere seyirci kalmayi beceremezken annemize sordugumuz 'niye su oldu, karakter niye gitti' sorularina annemizin verdigi film olmazdi yanıtı bunun göstergesidir.
ev boyatmanın 4 bin tl olması
-
belki de bu yüzden yalnızca cesurların işidir badana.
kaşağı'yı okuyup kahrolan nesil
-
içinde bulunduğum nesil. hem de biz bu kitabı derste işlemiştik o ızdırap haftalarca sürmüştü. artık üzüntüden derbeder olup kendimi meyve suyuna vermiştim. hatta bir tenefüs cinnet geçirip "kaç para ulan bi kaşağı!" diye sıraları yumruklayıp dağıtmıştım. üzüntüden ben de kuşpalazı olacaktım nerdeyse. bunun üstüne bir de şeker kız candy izlerken anthony'nin attan düştüğü bölümü izleyince ruhsal yönden büyük hasar almıştım o zamanlar. psikoloğa gidip çocukluğuma insek bu ikisi kabak gibi görünür. ah ulan ah bi at tarağı için değer miydi :(
kitap okumuyorum eksikliğini hissetmiyorum
-
bir de yemeyi dene belki selüloz ihtiyacını karşılar.
en pisi pisine ölen ünlü
-
(bkz: oya aydoğan)
boğazına kaçan patates kızartması sonucu vefat etmiştir.
edit: gelen yeşillendirmeler sonucu düzeltme; aort damarı yırtılması asıl ölüm sebebi imiş. kaçan patetesi çıkartmaya çalışırken bu durum yaşanmış.
aylar sonra gelen edit: (bkz: heimlich manevrasi)
mehmet demirkol
-
az önce muhtemelen uzun zamandır ettiği en güzel laf çıktı ağzından:
" "türkiye'de ırkçılık yoktur!" türkiye'de ırkçılık olup olmadığına sen karar veremezsin kardeşim. bunu git çingene'ye, ermeni'ye sor, onlar söylesin sana türkiye'de ırkçılık olup olmadığını."
helal olsun.
4 şubat 2023 gençosman killik tweet'i
-
naparsınız lan sabrınız taşarsa? gencecik çocuğu alıntılayıp hedef göstermeye utanmıyor musun?
memur olup sıradan bir hayatla geberip gitmek
-
memur olmayıp şarapla dolu küvette kıçına buzlu badem sokan, marjinal insan beyanı.