ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
sitede oturan basketbol seven kıvırcık ergen irisi
-
kolejde okur. aç karnına kola içer. kafasız dahi olsa sizin daha önce hiç duymadığınız şeylerden bahsedebilir. çünkü kendisiyle aranızda sınıf farkı vardır.
billur bolu
öp
-
.........
sütlemako verdana
1 gigabayt meydana
gel de uyma şeytana
bak bak bak bak duğrağmağdım
10.000 dinleyişim ve sözlerinin bu şekilde olduğunu iddia edebilirim.
aleyna tilki'nin yürek hoplatan küvet pozu
-
(bkz: donunla gir don da yıkansın)
namazla boyun ağrılarından kurtuldum
the matrix resurrections
-
fragmanı taze çıkmış olan*,the matrix revolutions'dan sonra bir sebeple makinelerin neo ve trinity'i yeniden dirilttiği film.
kare kare gidince daha fragmanın 12. saniyesinde makinelerin neo üzerinde bir operasyon yaptığı görülüyor. görsel
bir sonraki karede ise düşük kaliteli bir yakın çekim var, neo'nun gözlerinin kör olduğunu görüyoruz, revolutions'ın sonunda olduğu gibi. görsel
ve neo'nun tekrar tarlalardan uyandığı bir kare. görsel
fragmanda neo ilerlerken ara sıra ilk filmden görüntülerin arka plana yansıdığı görünüyor. görsel görsel
son olarak da trinity'nin tarlalardan uyanışını görüyoruz. görsel
makineler neden neo'yu diriltmeyi planladı bilinmez ama filmde neo'nun, bütün bunların farkına varmasını izleyeceğiz çok büyük ihtimalle.
bu filmin dördüncü film olarak kalacağını hiç sanmıyorum, ikinci bir trilogy gelecek gibi.
edit: fragmanda gördüğümüz renk paleti bile the matrix revolutions'ın finaliyle uyumlu. görsel
finalde sati ve kahin arasında geçen konuşma;
s: look look!
k: just look at that! beautiful. did you do that?
s: for neo.
k: that's nice. i know he'd love it.
s: will we ever see him again?
k: i suspect so. someday.
edit 2: şu "saç sakal, con vik bik bik bik" diyenlere bir açıklama getirelim. the matrix'de neo "dünyanın en saygın" yazılım firmalarından birinde masa başı çalışıyor. kılık kıyafeti, saçı sakalı da buna uygun şekilde. tarlalardan uyandırılıp "gerçek dünyaya" gözlerini açtığında ise vücudu deliklerle dolu, kafasında saç yok vesaire.
morpheus bunun açıklamasını yaptı neo'ya;
"your clothes are different, the plugs in your arms and head are gone. your hair has changed. your appearance now is what we call residual self-image. it is the mental projection of your digital self."
bu ne anlama geliyor? fragmanda gördüğümüz neo, matrix'in içinde ilk filmdeki görüntüsünü gerektirecek bir hayat yaşamıyor. harry potter'ın merdiven altındaki dolabı gibi bir yerde yaşıyordu the matrix'de, fragmada ise luxury suite diyebileceğimiz hoş bir eve sahip. ez cümle: 22 sene önceki gibi görünmesini gerektirecek bir durum fragmandan anladığımız kadarıyla yok. film sırasında "her şeyi hatırlıyorum" moduna girip eski görüntüsüne döner belki, bilmiyoruz. o yüzden bilmeden bok atmıyoruz. *
27 ekim 2014 ankara semalarındaki askeri uçaklar
-
düşmana dost, korkuya güven verirler.
kedi tripleri
-
koltukları tırmalar, halıları tırmalar, yatağın kenarını tırmalar, kanepeleri tırmalar, yastıkları tırmalar...
tırmalama tahtasını tırmalamaz...
cumhurbaşkanından uçak saklanması
-
(bkz: epeydir mağdur olmamıştık)
geziciler dostoyevski'yi isviçre peyniri sanıyor
-
oysa ki dostoyevski; dünyaca ünlü ukraynalı yazar raskolnikov'un tercih ettiği bir çeşit salamura zeytindir.
tanım: korkan birisinin beyanı. derin korkularının vardır bir sebebi, muhakkak.
-
(bkz: kanım dondu şerefsizim)