ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
yaran inci sözlük entry'leri
-
başlık: beyler taksimde dövmecide çalışıyorum
1.varsa dövme yaptırcak profesyonel bi yer tercih etcekse gelsin
2.yarragımın uzerıne only god can judge me yazdırmak ıstıyorum olabılır mı acaba
3.@2 minyatür çalışmıyoruz kardeşim
yeni araba satın aldığını sosyal medyadan duyurmak
-
arabamı satarken anahtar pozu için ısrar etmişti sattığım eleman.facebookta paylaşacakmış ben ona anahtarı verirken altına da ailemizin yeni üyesi kırmızı boğa * falan yazıcam dedi.ben de borç harçtan sattığım için zaten kardeş uzatma aldın işte ne resmi dedim.daha sonra adam gel bi yemek söyliyim ama şu resmi çekinelim demişti.ben de hayatımın ilk reklam anlaşmasını 1.5 et dönere yapmış oldum.
özgecan aslan'ın sadece bir kukla olması
-
senin o dediğine "bir şeyin simgesi olmak" denir. ve bu çok değerli bir durumdur. halkın gözünde simgeleşen kişinin-şeyin değerini gösterir.
ama siz namussuzlar bunu anlayamazsınız. o yüzden daha fazla açıklama yapamayacağım.
madem editledin ben de editleyeyim editi : bak ben ne yazmışım gafil, bu tepkiye karşısın demiş miyim? dememişim. gereksiz bir ayaklanma olduğunu belirttiğini söylemiş miyim? onu da söylememişim. maktülün konumuyla ilgili olarak "özgecan aslan bu olay için sadece bir kukladır" demiş misin? demişsin. ben de sana ona kukla olmak denmez simge olmak denir, demişim. namus diye bir kavrama inanmam demişsin, ben de sana namussuz demişim. bunun karakterinle ne alakası olduğunu sormuşsun. literatürde bile yeri olan "simgeleşmek" kavramını bok atarak kirletmeye çalışman karakterinle olan alakasının en güçlü delilidir.
çift haneli iqumla dalga geçeceğine üç haneli iqunla hayatı, insanlığı nasıl anladığına bak.
not: 3 haneli demişsin ama hatırlatayım biz onluk sayı sistemi kullanıyoruz. yanlış olmasın.
arda turan'ın emniyetteki ifadesi
bize oy verirseniz mahşerde hesap yok
-
böyle kuru kuru olmaz.cennetten tapu istirek agam.
burası patlayacak bir şey yapın
-
sakarya'da yaşanan patlamada iş güvenliği uzmanı aslı bozkurt'un ifadesinde geçen cümledir.
tam hali şu şekildedir;
"olayın olduğu gün sakarya’daydım. o bölgenin güvenli olmadığını bildiğim için fabrikaya gitmedim."
"işçilerden sürekli kendisine şikâyet geldiğini aktaran bozkurt, "işçiler bana, ‘burası patlayacak, başımıza bir şey gelecek, bir şey yapın’ diyordu. yapmış olduğum incelemeler sonucunda her şeyi iş sağlığı güvenliği kurul toplantı tutanaklarına yazmama izin verilmiyordu"
yani iş güvenliği uzmanı raporları yalan yanlış bir şekilde doldurması için çalıştığı firma tarafından mobinge uğruyor. aksi taktirde patlayan fabrika, firma ile anlaşmasını fesih ederek istediği gibi rapor dolduracak başka bir firma ile anlaşacak. bunu yapabiliyor çünkü sistem-yasalar-yönetmelikler buna müsaade ediyor. buna müsaade edenlerin* umurunda olan iki şey var; bir fabrikatörlerin* "rahatsız" olmaması, iki ab standartlarında denetim mekanizmalarının göstermelikte olsa yapılarak ilgili akreditasyonların ab kurumlarından alınması. ve maalesef tıpkı gıda kontrol görevlileri, yapı denetim firması çalışanları,çevre mühendisleri* gibi iş güvenliği uzmanları da benzer mobinglere yönetmeliklerin-kanunların yardımı ile kolayca maruz kalıyorlar. yani yediğimiz yemekler,içtiğimiz sular, oturduğumuz binalar, çalıştığımız fabrikalar, yaşadığımız doğa bizzat şirketler ve devletin işbirliği ile sadece göstermelik kontroller yapılarak önümüze sunuluyor. bize kalan ise kanser*, patlamada ölmek, doğanın talan edilmesi gibi felaketler zinciri oluyor.
haberde çok daha ilginç detaylar var. mesela emniyet müdürlüğünün denetimlerinden önceden haberleri oluyormuş. bu nedenle denetim öncesi göstermelik önlemler alıp denetimi sorunsuz geçiriyorlarmış. fabrikatörlerimizin emniyette bağlantıları olduğu iddiası yani. şaşırdık mı?
neresinden tutsan elinde kalan bir olay. allah ölenlerin ailesine sabır ve bütün bu yozlaşmışlıklara direnecek dirayet versin.
edit: suçu iş güvenliği uzmanlarına atanlar esas meseleyi kaçırıyorlar. denetim mekanizmaları şirketlerin insiyatifine bırakılacak şekilde düzenlenirse o imzaları atanlar her zaman olacaktır.
özetle yaşananlar iş kazası değildir, planlı-örgütlü cinayetlerdir.
yemeksepeti'nin 1 liraya hiçlik satması
-
yemeksepeti'nin bünyesinde sipariş alan restaurantlardan birinin menüsünde "sos istemiyorum" adlı bir ürünün 1 tl fiyat ile satılıyor olması hadisesi.
görsel
merakımı gidermek için az sonra vereceğim siparişe 2 tane "sos istemiyorum" ekleyeceğim. 2 tane sos gelirse üşenmem "gelin bu sosları alın, ben sos istemedim" diye canlı desteğe bağlanırım.
edit: sipariş görseli eklendi.
görsel
edit2: pizzacı aradı şimdi. aha dedim "beyefendi siz geri zekalı misiniz?" diyecek.. :)) sodexo çalışmıyormuş, yarın çeksek olur muymuş.. sos konusunu açmadı hiç. fırsatını buldun yapıştır tabii pizzacı, sen de yapıştır amk
edit3: sipariş geldi, sos yok. değerlendirmem 10-10-10 olacak. teşekkürler yemeksepeti ve pizzacı.*
edit4: tavuk topları için olan 2 tane ücretsiz sos hakkımı neden kullanmadığıma yönelik mesaj atanlar olmuş. abi ben kendimi ifade mi edemiyorum.. sos istemiyorum.
güzel kızların facebook'ta fotoğraf paylaşmaması
-
jeoloji mühendisi mustafa rahat bırakmadığı içindir.
istanbul'da yaşamak için en uygun meslek
-
metrobüs şöförlüğü. düşünsene aga hep oturarak gidiyorsun. hayal gibi be.
saza niye gelmedin
-
ahmet kaya'nin, "geçen cuma gelecektin aylar oldu gelmedin" diyerek bize uzay zaman egrisinde degisik tatlar yasattirdigi sarki.