ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
muhabbet kuşlarının ölüm sebepleri
-
bizimki; 14 yıllık hayatı boyunca defalarca ishal oldu, coşkun arkadaşları tarafından kovalandı, eve kaçak giren kedilerle savaştı, bunun kanatları çok uzamış diyen psikopat dayı tarafından kanatları kesildi, yemi dışında fantazi olsun diye tadına bakmadığı yiyecek içecek bırakılmadı, kafesinden firar etti, evin içinde köşe bucak arandı yorganın altından çıktı, su sevdası yüzünden akan muslukların altına girdi, geniş ağızlı bardakların içinde boğulma tehlikesi atlattı, manevra kabiliyetini ölçmek için bir odadan diğerine uçarken üzerine kapı kapatıldı, kaleye geçirilip pinpon topuyla ters köşeye yatırıldı... ve daha birçok şey.
ama eceliyle gitti, yakışmadı.
askerlikte ilk sabah
-
allah aşkına bu ne ya :)
millet öyle bi yazmış ki sanırsın hepsi afganistanda uyandı :)
askerlikte ilk sabah azıcık kafanı çalıştıracaksın. ortalama zekalı bir erkek gibi davranırsan tuvalette sıra bekler, tıraş olurken lavabo paylaşır, yüzünü yıkayamadan ictimaya çıkarsın.
gece yatmadan önce uzun dönemlere2 kritik soru soracaksın:
1. sabah kalkış saati kaç?
2. tuvalet nerede?
gerekli cevapları aldıktan sonra kolundaki casio f-91w saatininin alarmını "koğuş kalk" saatinden yarım saat önceye kurar; temiz tuvalete sıçar; boş lavaboda tıraş olursun.
sonra diğer ortalama zekalılar bunlarla uğraşırken boş koğuşta yayıla yayıla giyinip, temiz hava almak için dışarı çıkarsın.
olay budur askerlikte ilk sabah.
sıçtık kelimesinin mesleklerdeki terminolojisi
13 kasım 2022 sosyal medya erişim engeli
-
haber alma ve bilgiye ulaşma hakkım, bana sormadan ve iznim olmadan nasıl kısıtlanabiliyor ?
önümüzdeki seçimlerde bir güvenlik tehdidi olsa, nasıl iletişim sağlanacak ?
mesela 15 temmuzda da aynı engelleme yapılsaydı, halk nasıl direniş gösterecekti ?
kapalı bir kutuda, merkezi bir odadan yönetiliyormuşum gibi hissettiriyor. kumanda odasındakiler, keyfine göre hareket ediyor.
günümüzde telefonlar iletişim ve haberleşme aracı olarak kullanılıyor fakat cebinizdeki telefonlar, 1 dakika içerisinde tüm işlevini yitirebiliyor.
bakın bu bir sorundur. hem de ciddi bir sorun. derhal bu uygulamaya son verilmeli, bu konuda farkındalık yaratılmalı.
halk ayaklanmasındaki beyaz gömlekli polis
-
31 mayıs halk ayaklanması'nda taksim'de bir göstericiye, her yanı diğer polislerle tutulmuşken , işkence eden , tekme atan, kameralara "çekme" diye bağıran polistir.
http://webtv.radikal.com.tr/…iye/3653/yorumsuz.aspx
ara güler
-
6 ağustos 1928 doğumlu ara güler, istanbul'un gözü olarak da bilinen bir türk foto muhabiridir. özel getronagan ermeni lisesi'nde okudu. babası bir eczane sahibiydi, ancak sanat dünyasına ait birçok arkadaşı vardı. ara bu insanlarla temasa geçti ve film/sinema alanında kariyer yapmak için onlardan ilham aldı. film stüdyolarında çalıştı ve muhsin ertuğrul yönetiminde tiyatro derslerine katıldı. daha sonra gazeteciliğe doğru eğildi ve sinemayı terk etti. 1950'de bir türk gazetesi olan yeni istanbul'a foto muhabiri olarak katıldı. aynı sırada istanbul üniversitesi'nde ekonomi eğitimi aldı. daha sonra hürriyet (gazete) için çalışmaya başladı.
1958'de, bir amerikan yayını olan time-life, türkiye şubesini açtığında, ara güler ilk muhabiri oldu. çok geçmeden stern, paris match ve sunday times, londra gibi diğer uluslararası dergiler tarafından görevlendirilmeye başladı. 1961'de hayat dergisi tarafından baş fotoğrafçı olarak işe alındı.
bu süre zarfında, onu magnum photos'da işe alan marc riboud ve henri cartier-bresson ile tanıştı. ara 1961 ingiliz fotoğrafçılık yıllığı'nda (1961 british photography yearbook) sunuldu. aynı yıl, amerikan dergi fotoğrafçıları derneği (american society of magazine photographers), onu organizasyonlarının üyesi olan ilk türk fotoğrafçı yaptı.
1960'larda, ara’nın çalışmaları, dikkate değer yazarlar tarafından illüstrasyon olarak kitaplarda kullanılmış ve dünya genelinde farklı sergilerde gösterilmişti. 1968'de, çalışmaları new york modern sanatlar müzesi'nde (museum of modern art), "renkli fotoğrafçılığın on ustası" (ten masters of color photography) adlı bir şovda gösterildi. dahası, fotoğrafları, almanya köln’deki photokina fuarında da sergilendi. iki yıl sonra türkei adlı fotoğraf albümü yayınlandı. sanat ve sanat tarihi ile ilgili imgeleri horizon, life, time ve newsweek gibi dergilerde yer aldı.
ara, fotoğraf görevleri için kenya, borneo, yeni gine, hindistan, pakistan, afganistan, kazakistan ve iran gibi ülkelere ve türkiye'nin çeşitli şehirlerine seyahat etti. ayrıca 1970'lerde kayda değer sanatçı ve politikacılarla fotoğraflı röportajlar gerçekleştirdi; salvador dalí, marc chagall, ansel adams, alfred hitchcock, imogen cunningham, willy brandt, john berger, maria callas, bertrand russell, pablo picasso, indira gandhi ve winston churchill gibi.
bunlara ek olarak ara, kahramanın sonu adlı, bir birinci dünya savaşı muharebe kruvazörü üzerine kurguya dayanan 1975 tarihli belgeseli yönetmiştir.
ara'nın çalışmaları, dünya çapında birçok kurumun koleksiyonlarında yer almaktadır: paris'teki fransa milli kütüphanesi, new york'taki george eastman museum, das imaginäre photo-museum, köln'deki museum ludwig ve sheldon museum of art gibi.
nezih tavlaş'ın "foto muhabiri" kitabı, ara'nın yaşamını kronolojik bir yöntemle anlatır ve kitap aynı zamanda türkiye'nin 80 yıllık tarihini de gözler önüne serer.
ara'nın fotoğrafçılık felsefesi; fotoğrafta insanın varlığına büyük önem vermesi ve kendini görsel bir tarihçi olarak görmesidir. ona göre, fotoğrafçılık insanların acılarını ve hayatlarını anmalarını sağlamalıdır. sanatın yalan söyleyebileceğini ama fotoğrafın sadece gerçeği yansıttığını düşünür. fotoğrafçılıkta sanata değer vermez, bu yüzden foto muhabirliğini tercih etmiştir.
mutlaka göz atın: ara güler'den 1950'lerin 60'ların istanbul'u
çeviri kaynağı
anne babanın mesleğini soran öğretmen
-
o utananlardan biri de bendim ne yazık ki, sıra bana gelene kadar kızarır bozarır "lütfen zil çalsın" diye dua ederdim içimden. öğretmen sorduğunda serbest meslek yapıyor diyerek geçiştirmek isterdim ama o, serbest mesleğin ne olduğunu sorardı bu kez de.
ısrarla söylemezdim, ısrarla. bir gün kardeşimle yolda yürürken öğretmen geldi yanımıza babanız ne iş yapıyor dedi, küçük kardeşim hurdacı cevabını verdi. o yaşadığım utanma hissinin tarifini veremem. o yavşak öğretmenleri de hiç unutmam, nefretle yad ederim.
-----------------------------------------------------------
gelen mesaj bombardımanı sonrası edit: arkadaşlar tabiki babamla gurur duyuyorum ama ben 8 yaşımdaki halimi yazdım. 8 yaşındaki çocuk anlamaz ki babasının alınteriyle çalışıp kazanmasından, 8 yaşındaki çocuğun hayalleri vardır polis, pilot, doktor, itfaiyeci bunları duydukça sınıfta hurdacı diyemez elbette.
benim için de üzülmeyin babam sonra devlet tiyatrolarında çalışmaya başladı. gelmiş geçmiş bütün oyunları izleme şansına kavuştum ben de :)) babacım o kuruma girdiğinde ortaokul mezunuydu, şimdi üniversite mezunu olmaya hazırlanıyor. ve hayatımda en çok gurur duyduğum insandır kendileri. onun azminin yarısı bende yok.
sitede oturan basketbol seven kıvırcık ergen irisi
-
kapüşonlu sweatshirt giyer. cümleleri hep "abi, kanka, moruk" bezelidir.
language acquisition device
-
noam chomsky'nin evrensel dilbilgisi teoremiyle açıkladığı, beyine ait bir alan.
chomksy, evrensel dil bilgisi teoreminde çocukların nasıl olup da iki yıl gibi bir zaman içinde dili öğrenebildiklerine değinmiştir. dünyada yüzlerce dil vardır; fakat bunların her birinin ortak noktası vardır.ona göre insan dili öğrenmeye zaten doğuştan meyillidir. işte language acquisition device dediğimiz alan dili öğrenmeden sorumlu, ve tüm insanlarda biyolojik olarak kodlanmış bir birimdir. 'bu alan olmasa dil denen oldukça sofistike ve özünde diğer dillerle ortaklığı olan bir dil nasıl kazanılabilir?' der chomsky.
yol ortasında kılıçla idam edilen kadın
-
gerçek islam tabi ki bu değil.
başlıktaki 2. entry'nin daha çok beğenilmesi
mahkeme kararları sadece lice'de uygulanır
-
mahkeme; heykel yasal değil kararı almış. onlarca panzer helikopter yüzlerce asker gitmiş uygulamış.
mahkeme; aoç'deki başbakanlık binası yasal değil demiş. adam gel taşşaklarıma üfle demiş
mahkeme; bakırköy'deki gökdelen yasal değil demiş, ağaoğlu ağzına vercem emer misin demiş?
mahkeme; süzer'e yuh bu kadar da olmaz tümden yasadışı demiş, süzer bokumu ye sen demiş.
evet türkiye bölünmez ama güzel sömürülür.
dağılın hipneler.
nyakim gatwech
-
simsiyah teni, kusursuz fiziği ve akıl almaz güzelliği ile bir mülteci kampından dünyanın prestijli podyumlarına uzanmayı başaran sudan'lı model, namı diğer karanlıklar kraliçesi.
nyakim çocukluğunu afrika'daki bir mülteci kampında geçirmiş. sudan'da devam eden savaş nedeniyle annesi, daha o doğmadan önce ülkeden kaçmış. büyük abisini bu kanlı savaşta kaybeden modelin küçük kardeşi de iç savaşta yaralanmış. bu kanlı coğrafyadan kurtulmak umuduyla ailesi, amerika'ya gitme kararı almış.
ten rengi nedeniyle çocukluğundan beri zorbalığa maruz kalan nyakim gatwech, "özgürlükler ülkesi"ne gitmesinin ardından da sorunlarla boğuşmaya devam etmiş.
amerika'daki okul yaşamında ten rengi nedeniyle alay konusu olan nyakim, arkadaşlarının ve sokakta görenlerin ten rengiyle dalga geçmesi nedeniyle duygusal bir çöküntü yaşamış ve bir çok kez ten rengini açmak için çeşitli operasyonlar geçirme kararı almışsa da, ailesinin izin vermemesi sonucu vazgeçmek zorunda kalmış. nitekim ilerleyen zamanlarda ten renginin bir lanet olmadığını, utanılacak bir şey olmadığını kavrayan model, bunu bir avantaja dönüştürmeye karar vermiş. instagram üzerinden başladığı serüven, nyakim gatwech'i bugün bir moda ikonu olma noktasına taşımış. şu an minneapolis, minnesota'da yaşayan gatwech hem moda sektöründeki çeşitliliği, hem de dünyadaki siyahi haklarını temsil ediyor. nyakim, dünyadaki birçok kadına, kendi eşsizliğini kabul etmek, kendilerini sevmek ve saygı duymak için ilham veriyor, çünkü ona göre her kadın kendi tarzında harika. instagram'daki bir paylaşımının altına düştüğü not, onu başarıya taşıyan bakış açısına ayna tutar nitelikte: "siyah gözüpektir, siyah güzeldir, siyah altındır... amerikan standartlarının afrika ruhunuza zarar vermesine izin vermeyin."
modanın ve ona yön veren güçlerin tek tip güzellik ve tek elden çıkmış güzeller yaratma propagandasına karşı önemli bir duruştur nyakim gatwech. bugün beden ölçüleri, giyim kuşamları, saç şekilleri ve daha pek çok özelliklerini moda sektörünün dayatmasıyla belirlemek zorunda hisseden kadınlar için bu hayat hikayesinden çıkartılacak önemli dersler olduğunu düşünüyorum.
nyakim gatwech instagram