hesabın var mı? giriş yap

  • hem reklamın iyisi kötüsü olmaz diyerek adlarından söz ettirmeyi bilmişlerdir hem de "ama siz haklıydınız ve biz de patateslerimizi değiştirdik" diyerek samimiyet puanı toplamak istemişlerdir. reklamcılık başarısıdır.

  • yasaklanmasi gereken sunnet degil. yasaklar hicbir zaman iyi sonuc vermez. 18 yasindan kucuk, kendi kararlarini kendi veremeyen cocuklari istismar etmesinler yeter. 18'inden sonra isteyen isterse kokunden kestirsin, bence bir problem yok.

  • zerre kadar acıdıysam ne olayım kendin kaşınmışsın. resmen aranmışsın.

    edithor: sanırım yanlış anlayan çok oldu, öküz haklı demiyorum öküzü seçtiği için kadın hatalı diyorum anlayın artık yeter ya.

    2. edithor: arkadaşlar bu kadar kıt anlayışlı olamazsınız bilerek mi yapıyorsunuz, kalbinizi kırarım özelden yazıp durmayın.

    hala kadının yaptığını bla bla adamın yaptığını görmüyon mu diyen anlama özürlüler için, ben böylesine adam demem böyle bir hayvana da ancak semer vururum.

    3. edithor: ya arkadaş şu konuya gösterdiğiniz ilginin 10'da 1'ini (bkz: muhalefet istifa) konusuna gösterseydiniz ya. ülke elden gidiyor siz neyin derdindesiniz.

  • filmin ismindeki harflerin yerleri değiştirildiğinde "truth and lies" yani doğrular ve yalanlar ve "truth denials" yani gerçekler ve inkarlar anlamına gelen iki kelime ortaya çıkar. buna kelimedeki harflerin yeri değiştirilerek yeni bir kelimenin yaratılması anlamına gelen anagram denir.

    akıl hastanesine doğru gidilirken görülen tabelanın üzerinde yazan “bizi hatırlayın biz de yaşadık, sevdik ve güldük.” cümlesi medfield’de yer alan vine lake mezarlığı’ndan alınmıştır. bu sözler, 1918 yılında yaşanan ve sadece 1,5 yılda 100 milyona yakın insanın hayatını kaybetmesine neden olan ispanyol gribi sebebiyle ölen insanlar için yapılan anıta yazılmış ve tarihe geçmiştir. bu ispanyol gribi insanlık tarihinde bilinen en büyük salgındır.

    c bloğunda duyulan “stop me before ı kill more.” (daha fazla insanı öldürmeden, beni durdurun.) cümlesi 1940’larda yaşamış seri katil william heirens’in sözleridir. üç kişiyi vahşice öldürdükten sonra birilerinin onu durdurması için duvara rujla bıraktığı notta william “tanrı aşkına, daha fazla öldürmeden önce beni yakalayın. kendimi kontrol edemiyorum.” yazmıştı. henüz 17 yaşında olan şizofreni hastası william heirens, çift kişilikli olması sebebiyle işlediği cinayetleri kendisinin değil, george isimli başka bir katilin yaptığını iddia eder ve bu sebeple yakalanması çok uzun sürer.

    dachau toplama kampının nazi muhafızlarının travmatik öldürülmesi, 29 nisan 1945'te kampın abd ordusu tarafından kurtarıldığı tarihi bir olay.
    bu film 1954'te geçiyor.

    film, 2008'de 4 ayda çekildi.

    rüya sahnesinde dolores sırtı kor olmuş yanarken gösterilir. bu sahnede iskandinav mitlerinde huldra ya da skogsrå olarak adlandırılan ve erkekleri evlenmek amacıyla baştan çıkaran orman perisi ile ciddi bir fiziksel benzerlik gösterir. inanışa göre huldra da tıpkı dolores’in tasvir edildiği gibi sırtında sönmeyen bir kor ateşle gezer. eğer erkekler onu üzer ya da şiddet gösterirse huldra form değiştirip çirkinleşerek intikam alır. bu da filmde teddy/andrew’in alkol bağımlılığı sonucu aklını yitiren dolores’in ondan aldığı intikam olarak okunabilir.

    film 2003'te yayınlanan dennis lehane'nin shutter ısland isimli kitabından uyarlanmıştır.

    hapishaneye giriş sahnesinde dedektiflerin silahları alınır. çünkü eğer silahlar onlarda kalsa ve teddy’nin olası bir silah kullanmak istemesi durumunda deney bitebilir. ayrıca bu sahnede ortağı olduğu düşündüğü chuck’ın silahını teslim etmekte yaşadığı becerisizlik dedektif olmadığına dair de bir ipucudur.

    filmde hayal ile gerçeğin birbirinden ayırt edilmesine dair önemli iki madde ateş ve sudur: içinde ateş yer alan mizansenlerde andrew'un halüsinasyonları sahneye koyulurken, bunun dışında kalanlar gerçekleri sahneliyor. mağaradaki doktor ile konuşma, laeddis ile konuşma ve bunun gibi onlarca örnekte sahnede ateş vardır.. filmde daniels için ateş her zaman ‘deliliğini’ temsil ediyor. akıl hastalığını ateşin temsil etmesi ve ateşin aynı zamanda daniels’ı halüsinasyonlara yaklaştıran bir alev olması suyu tüm bunların karşısına koyuyor. zindan adası’nda su gerçekliği ve daniels’a olanları temsil ediyor. daniels’ın karısının çocuklarını suda boğuyor olması ve aslında karısının akıl hastalıklarını biliyor olması ama buna daniels’ın göz yumması ve bunun sonucunda çocuklarının ölümüne sebep olması daniels’ın sudan nefret etmesini ve bununla beraber suyun temsil ettiği gerçeklikten kaçtığını filmde görüyoruz.

    filmde dicaprio’nun canlandırdığı daniels, 67 numaralı hastayı bulmaya çalışmaktadır. 67 numaralı hastanın adı andrew laeddis’tir. bu kişinin ismindeki harflerin yeri değiştirilince dicaprio’nun oynadığı dedektifin ismi ortaya çıkar. yani dedektifin aradığı hasta aslında kendisidir. burada da anagram kullanılmıştır.

    eğer bu bilgileri video olarak izlemek ve beni desteklemek isterseniz kanalıma göz atabilirsiniz

    kaynak; imdb

  • süper sakin bir şekilde thy internet sitesine girilir. 1 hafta sonrasına business class 2 tane new york bileti bakılır. akabinde bilgisayar başından kalkılır. yavaş adımlarla kapıya doğru gidilir. apartman merdivenlerinden sakin bir şekilde inilir. 4 kat aşağıda sizi bekleyen çıkış kapısına ulaşılır. kartal'ın sokaklarına son bir bakış atıldıktan sonra "alllllaaaaahhhhhhhhhhhhhhhh" diye bağırılarak sahile kadar koşulur.

    önemli not: "allllaaahhhhhhhhhhh" nidası için pi'yi şener şen alınız.

  • ulan şaka gibi. türkiye'nin en büyük adamı olacan, 2 buçuk dakika kafede cuara içenlere ceza yazdırmak için zabıta bekleyecen.

    gerekli işlem yapılsın de geç. işine bak, nereye gideceksen git dayı.

  • özlem duydukları falan yok osmanlı'dan bihaberler. osmanlı'yı kim kurdu desen bilmezler, kaç padişah var desen bilmezler amaçları cumhuriyet ve laiklik düşmanlığı yapmak sadece. o kadar. atatürk'e karşı fatih sultan mehmet'i ileri sürüp sizin lideriniz varsa bizim de var demeye çalışıyorlar. bu şekilde atatürkçülerin fatih sultan mehmet'i sevmedikleri gibi bir algı yaratmaya çalışıyorlar akıllarınca.

    bir de osmanlı torunu diye bir laf çıktı. bunlar için türk tarihi osmanlı'yla başlıyor galiba. bir tane bile selçuklu torunuyum diyen, atilla'nın torunuyum diyen duymadım.

  • sesli kahkaha attırmış cümle.

    bu söylediklerine ciddi ciddi inandıklarını söyleyebileceğim olay. gençler siz hani çok komplike şeyler düşünüyorlar değişik olaylar planlıyorlar milleti kandırıyorlar filan zannediyorsunuz ya, gerçeği söyleyeyim size: yok öyle bir şey, ciddi ciddi eğitim düzeyi bilgi düzeyi bu cehalet düzeyi artık ne dersen düzey bu. inanılmaz adamlar.

  • 117-125 yillari arasinda yapilmistir pantheon. binanin on planindaki yazidaki bahsi gecen kisi, marcus agrippa, binanin mimari olan augustus'un yakin arkadasi ve pantheon yapilmadan once o alanda duran yapitin mimaridir. yapitin mimarisi zamaninin en komplike mimarilerindendir. soyle ki: mimarinin yarim kure kubbesinin tepesinden yere kadar olan mesafe, yarim kurenin cevresine esit uzunluktadir. o zamanda bu buyuklukte bir yapitta bu unsuru saglayabilmek cok zor ve zaman alici bir prosedurdu. duvarlari ni$ler susler. interiorda kubbenin icinde be$ sira olarak bulunan kare bantlar optik bir illuzyon saglamanin otesinde kubbenin cokmesini onler. tapinagin ust kisminda latincede goz anlamina gelen oculus bulunur. bu yapitin sahibinin oculusu oraya koyma sebebi, bantlarla sagladigi illuzyonla birlikte, oculusu jupiterin gozu olarak gostermeye calismak idi. binanin adi, pantheon, butun anlamina gelen pan ile tanrilar anlamina gelen theoi kelimelerinin birlesmesi ile olusur. binanin, o zamanlar bilinen bes gezegene***** adandigi soylenir.